Şablon:GM/2015-12-19

Sinemaskop 1953 - 1967 yılları arasında kullanılmış olan bir geniş perde sinema formatıdır. Kelime İngilizce'de CinemaScope olarak geçer.

1953 yılına kadar sinemada bir standart haline gelmiş geleneksel çerçeve oranı olan 1.33:1 aşılmış, ve Sinemaskop teknolojisi ile filmleri beyaz perdeye 2.66:1 gibi geniş bir çerçeve oranı ile yansıtmak mümkün olmuştur. 1950'li yıllarda henüz renklenmediği halde hızla yaygınlaşan televizyona kaptırılmış olan seyircinin sinema salonlarına geri döndürülebilmesi için geniş perde gibi yeni ve göz alıcı teknolojilere gereksinim doğmuştu. Sinemaskop Hollywood'un televizyona karşı açtığı savaşta ilk kullandığı silahlardan biriydi. Her ne kadar kısa bir süre sonra Sinemaskop sistemi de yerini daha gelişkin başka sistemlere bırakacak olsa da, bu teknolojinin oluşturduğu temeller bugün bile hala geçerliliğini korumaktadır. Teknolojinin temeli standart 35 mm film formatında değişiklik getirmiyordu, sadece çekimde ve projeksiyonda kullanılan özel anamorfik mercekler sayesinde görüntü yanlardan sıkıştırılmış bir şekilde negatife aktarılıyor, gösterim sırasında ise yine benzer anamorfik mercekler aracılığı ile sıkıştırılmış görüntü açılarak/yayılarak geniş ekrana yansıtılıyordu. (Devamı...)


Gerardus 't Hooft (5 Temmuz 1946, Den Helder, Hollanda), halen Utrecht Üniversitesine bağlı Spinoza Enstitüsü ve Teorik Fizik Enstitüsünde profesörlük yapan Hollandalı teorik fizikçidir. 1999 yılında, tez danışmanı Martinus J.G. Veltman ile elektrozayıf etkileşimlerin kuantum yapısını keşifleri dolayısıyla Nobel Fizik Ödülünü kazanmışlardır.

Gerard 't Hooft Hollanda'nın Den Helder şehrinde 1946 yılında gemi mühendisi “H. 'T Hooft” ve “MA van Kampen” çiftinin çocukları olarak dünyaya gelmiştir. Annesi daha on sekiz yaşındayken hayata veda eden babasını, 't Hooft, çok küçük yaşta kaybetmiştir. “Ita” adında bir kız kardeşi vardır. Sanat okuluna giden annesi, Fransızca dersleri aldıktan sonra özel Fransızca dersleri vermektedir. 1972 yılında evlendiği “Albertha A. Schik” ile iki kız çocuk sahibi olmuşlardır. Sekiz yaşındayken 'büyünce ne olacaksın?' sorusuna “her şeyi bilen adam olacağım” diyen, 't Hooft, bilim adamı olmaya o zamandan karar vermiştir. Nobel için yazdığı otobiyografisinde bilimin ailesinin temelinde, genlerinde olduğunu ifade eden fizikçinin büyük amcası Frits Zernike, 1953 yılında faz kontrast mikroskobunu keşfettiğinde kararına daha sıkı sarılır. Diğer amcası, “Nicolaas Godfried van Kampen” Utrecht Üniversitesi'nde Teorik Fizik dalında profesörlüğe atandığında annesi küçük 't Hooft için bilimsel bir kariyer yerine sanat okumasını tavsiye etmiştir. (Devamı...)