Türkçe: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
MerTcaN1991 (mesaj | katkılar)
78.190.86.45 (k - m - e) tarafından yapılan değişiklik geri alınıyor.
MerTcaN1991 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
116. satır:
|müselles || ''[[üçgen]]'' || triangle || ''Üç'' (“3”) ve çok eski klasik Türkçe ''gen'' ("yan") sözcüğünden türetiliyor.
|-
|tayyare || ''[[uçak]]'' || airplane || ''Uçmak'' fiilindeneyleminden türetilerek yapılıyor.
|-
|nispet || ''[[oran]]'' || ratio || Modern oran sözcüğü klasik Türkçe ''or-'' “kesmek” sözcüğünden türetiliyor.
122. satır:
|şimal || ''[[kuzey]]'' || north ||“Soğuk, karanlık, gölge” anlamındaki ''kuz'' sözünden türetiliyor.
|-
|teşrinievvel || ''[[ekim]]'' || October || Ek- fiilieylemi; ''ekim'' hareketinden türetiliyor. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde sonbaharda ekim yapılıyor.
|-
|asel || ''[[bal]]'' || honey || Arapça asel sözcüğü, Türkçe ''bal'' sözcüğü ile düzenleniyor.
255. satır:
== Türkçenin Dil Bilgisi ==
=== Türkçenin Özellikleri ===
* Türkçe söz varlığının bir bölümü; Türkçe asıllı kelimelersözcükler, [[Arapça]] ve [[Farsça]]dan geçmiş ve Türkçeleşmiş kelimelerdensözcüklerden oluşmaktadır. [[Arapça]] ve [[Farsçadan]] gelmiş kelimelersözcükler o kadar Türkçeleşmiştir ki [[Arap]] veya [[Fars]] dilindeki durumundan oldukça farklıdır ve kimi kelimelerinsözcüklerin anlamı da farklılaşmıştır.
* Türkçede doğru cümletümce yapısı, ''özne'', ''tümleç'', ''yüklem'' biçimindedir. Ancak Türkçe esnek bir dildir.<ref>[http://www.astroset.com/bireysel_gelisim/kadim/k24.htm Asya Kök Dili Kuralları]</ref> Bu yüzden günlük yaşamda devrik tümceler sıklıkla kullanılır. Örneğin, ''"Bugün yazılı sınav olacağız."'' cümlesinetümcesine eşdeğer ''"Yazılı sınav olacağız, bugün.'' tümcesi kurulabilir. Bu tür tümceler daha şiirsel anlatıma sahiptir.
* Türkçede kısa yoldan anlatım ön plandadır. Örneğin, "sobayı yak" derken "sobanın içindeki odun ve kömürleri yak" anlamındadır. Bunun dilbilgisindeki adı "ad aktarması"dır.<ref>[http://www.sosbil.aku.edu.tr/dergi/VIII2/bayram.pdf Ad Aktarması Yapısındaki Öfke Göstergeleri]</ref>
* Türkçede kişi zamirleri dört tanedir. Örneğin [[Türkiye Türkçesi]]nde, ''ben'', ''sen'', ''o'', ''biz'', ''siz'', ''onlar'' biçimindedir. Türkçedeki önemli bir başka özellik, "siz" zamirinin kibar olarak 2. tekil kişiyi (sen) belirtmesidir.
 
=== Türkçede ses evrimi ===
Türk dillerinde [[zaman]] içinde değişen belli başlı [[ses]]ler vardır. İlk Türkçeden bu yana değişimi olağan olan [[evrim]]ler olduğu gibi, değişimi olağan olmayanları da vardır. <ref name="Trkljss">[http://turkoloji.cu.edu.tr/YENI%20TURK%20DILI/jale_ozturk_ses_degisikligi_arkaik_sekiller.pdf Ses Değişikliği Geçiren KelimelerinSözcüklerin Yazı Dilindeki Eski Şekilleri, Dr. Jale Öztürk, PDF]</ref>
* Eski Türkçede ilk ve son [[ses]]teki -b- ve -b sesleri -w- ve -w seslerine dönüşür. Buna bir örnek: eb ([[Göktürkçe]]) → ew ([[Uygurca]] → ev ([[Oğuzca]]) Ayrıca burada görüldüğü gibi, -b sesinden gelen -w sesleri zamanla -v seslerine dönüşebilir. Baştaki b- sesleri w- sesine dönüşmez.
* Türkçedeki en büyük ses değişimlerinden biri d>y değişimidir. Eski Türkçede bulunan neredeyse bütün -d- ve -d sesleri, -y- ve -y seslerine dönüşmüştür, buna rağmen d- sesleri kalmıştır. Bu değişme birçok Türk diyalektinde gerçekleşmiştir. Buna örnek: édgü ([[Eski Türkçe]]) → éyü → iyi, adrı ([[Eski Türkçe]]) → ayrı ([[Oğuzca]]) <ref name="Trkljss"/>
278. satır:
 
=== Dilbilgisi ===
Bir dili doğuş, gelişme, yapılış özellikleri vb. gibi tüm yönleriyle inceleyen ve bağlı olduğu kuralları ortaya koyan bilim. Dilbilgisi, sesten cümleyetümceye kadar tüm dilbirliklerini yapı, anlam ve görev bakımından inceler.
 
Dilbilgisi, çeşitlerine göre bazı gruplara ayrılır: Bütün dillerdeki ortak ilkeleri ortaya koyan kısmına “genel dilbilgisi”, dil olaylarının aslını ve dilin tarihî durumunu araştıranına “tarihî dilbilgisi”, diller ve lehçeler arasındaki benzerlikleri inceleyerek bu diller ve lehçeler arasında ilgi kuranına “karşılaştırmalı dilbilgisi” denir.
288. satır:
Türkçe yazılmış ilk dilbilgisi kitabı Bergamalı Kadri'nin “Müyessiretü’l-Ulûm” (1559) adlı yapıtıdır. Yapıtta örnekler Türkçedir, fakat dil kuralları Arapçanın kurallarına uydurulmuştur. Tanzimat döneminde başta Ahmet Cevdet (1851) ve Fuat paşaların (1865) kitaplarında Osmanlıcanın yapısı gözönünde tutulmuştur. Meşrutiyet'ten (1908) sonra, Hüseyin Cahit’in “Sarf ve Nahiv” adlı eserinin dilbilgisi konusunda önemli bir yeri vardır. Bu kitapta Fransızca dilbilgisinin etkisi görülür. Cumhuriyet döneminin ilk esaslı dilbilgisi kitabı, İbrahim Necmi Dilmen’in “Türkçe Gramer” (1939) adlı yapıtıdır. 1940′tan sonra pek çok Türkçe dilbilgisi kitapları yazılmıştır. Bunlardan önemli olanları: Tahsin Banguoğlu’nun “Ana Hatlarıyla Türk Grameri” (1940), Tahir Nejat Gencan’ın “Dilbilgisi” (1950-1954) ve Muharrem Ergin’in “Türkçe Dil Bilgisi”dir (1958).
 
=== KelimeSözcük türeme farkı ===
Özelliği gereği sona eklemeli bir dil olduğundan Türkçede basit bir kökten çok sayıda kelimesözcük türetmek mümkündür. Bu özelliğin bulunmadığı [[Hint-Avrupa Dilleri]] kolundan gelen İngilizce, Almanca ve İspanyolca aşağıda Türkçe ile karşılaştırılmıştır.
 
{| {{prettytable|; background-color:#8DEEEE}}
337. satır:
|}
 
Yeni kelimelersözcükler ayrıca var olan iki eski kelimeninsözcüğün birleşmesi ile de yaratılır. Bu, Türkçe ve Almanca ile İngilizcenin paylaştığı bir ayrıklık benzerliği oluşturur. Altta bazı örnekler:
 
{|class = "wikitable"
377. satır:
|-}
 
=== Eklerle cümletümce oluşturma ===
Diğer yaygın olarak konuşulan dillerle karşılaştırıldığında, daha az sayıda sözcük ve harf ile daha çok bilgi aktarmak olanaklıdır. Diğer pek çok dilde olmayan bir özelliğe göre, bir kelimesözcük köküne ekler ekleyerek, tek kelimelisözcüklü cümletümce oluşturulabilir.
 
{|
540. satır:
Türkiye Türkçesindeki geçmiş zaman işlevi iki ayrı ek ile yapılır. Bunlardan birisi öğrenilen geçmiş zaman olarak belirtilen yapıdır ve -mIş ekinin ''-mış, -miş, -muş, -müş'' şekilleriyle yapılır. Diğer yapı, görülen geçmiş zaman olarak belirtilir ve -DI ekinin ''-dı, -di, -du, -dü; -tı, -ti, -tu, -tü'' şekilleriyle yapılır. Bu şekil çokluğunun nedeni Türkiye Türkçesinde ileri düzeydeki ünlü ve ünsüz uyumudur. (Örneğin, gel- eylemine -di eklenip ''geldi'' oluşturulurken, aynı eylemin geliş- şekline -ti eklenip ''gelişti'' kurulur. Bu örneklerin ilkindeki “l” ünsüzü “d”yi kabul ederken, “e” ünlüsü de “i”yi kabul etmiştir. İkinci örnekteki “ş” ünsüzü ise d yerine “t”yi kabul etmekte ve o şekilde eklenmektedir.)
 
Öğrenilen geçmiş zaman (''-mış, -miş, -muş, -müş'') cümleyetümceye öğrenilmişlik, duyulmuşluk anlamı katmaktadır. Görülen geçmiş zamanda (''-dı, -di, -du, -dü; -tı, -ti, -tu, -tü'') ise tümceye görülen bir bilgiyi vermektedir. Zaman ekinden sonra kişi eki gelir: de-di-m, yetiş-ti-k, sor-du-lar vb. <ref name=Geneticstudy25>Prof. Dr. Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi, Bayrak Yayını, İstanbul, 2002</ref><br />
'''Türkçe'de Geçmiş Zaman Tablosu: (-dı)'''
{| {{Prettytable}}
581. satır:
 
=== Şimdiki zaman ===
Türkiye Türkçesinde şimdiki zamanlı bir tümce kurabilmek için fiileylem kökünün sonuna “-yor” eki getirilir. Geniş Türkçe coğrafyası içinde yalnızca Türkiye Türkçesinde bulunan bu ek, tarihî nedenlerden ötürü tek şekillidir (sadece -yor): geliyor, bakıyor, düşüyor, soruyor vb.
 
Bu ek aslında bir ek değildir. İlk Türkçe bu ek "yörü-" eyleminden gelir. Örneğin "geliyorum" demek için "kel yörür men" derdiler. Burada "kel-", "gel-" anlamında "men" ise "ben" anlamındadır. Zaman için çok kullanılan bu yapı Türkçe'nin sondan eklemeli olması nedeniyle ekleşmiştir. Ancak her zaman "-yor" biçiminde kalır.<ref name="TVT">[http://turkcesivarken.com/gokturce]</ref>
 
“-yor” eki, ünsüzle biten eylemlerden sonra gelirken, ekle fiileylem arasına, kalın-ince durumuna göre bir yardımcı ses alır: gel-i-yor, dur-u-yor vb. Ünlü ile biten eylemlerde, yardımcı sese gerek kalmaz. Bu tür durumda yalnızca ek daralabilir: de-yor > di-yor, başla-yor > başlı-yor vb.
 
Bu şimdiki zaman eki, hem şekli hem kullanım tarzı açısından, Türkiye Türkçesinde ayrıklı bir özelliğe sahiptir. Zaman ekinden sonra kişi eki gelir: seslen-i-yor-uz, dur-u-yor-um vb.<ref name=Geneticstudy25>Prof. Dr. Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi, Bayrak Yayını, İstanbul, 2002</ref>
 
-mekte -makta ekleri de cümleyetümceye şimdiki zaman anlamını kazandırır.
Ders çalış'''makta'''yım.
Seni düşün'''mekte'''yim.
673. satır:
 
=== Gelecek zaman ===
-AcAk ''-ecek,-acak'' ek şekilleri ile yapılır. Ünsüzden sonra ek doğrudan gelirken, ünlü ile biten fiillereeylemlere eklenmeden önce, yardımcı ünsüz gelir.<ref name=Geneticstudy25>Prof. Dr. Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi, Bayrak Yayını, İstanbul, 2002</ref>
<br />
'''Türkçe'de Gelecek Zaman Tablosu (-acak):'''
715. satır:
 
=== Geniş zaman ===
Türkiye Türkçesinde geniş zaman fiileylem sonuna ''-r, -er, -ar'' ek şekillerinden biri getirilerek oluşturulur. <ref name=Geneticstudy25>Prof. Dr. Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi, Bayrak Yayını, İstanbul, 2002</ref>
<br />
'''Türkçe'de Geniş Zaman Tablosu (-r):'''
757. satır:
 
== Türkiye Türkçesinde birleşik zamanlar ==
Türkçe'de [[zaman]]lar çok çeşitlidir ve varlıklıdır. Yalnızca bir [[zaman]] belirtmek zorunda olmazsınız. Türkçe'de bunun için [[ek fiileylem]] yapısı vardır. Türkçe'de [[ek fiileylem]] dört ayrı çekimlidir. Bunlardan biri [[ek]] olarak kullanılan "'''-dir'''" diğerleri ise "'''idi'''", "'''imiş'''", "'''ise'''" olmaktadır. Bunların [[dört|dördü]] de olmak (İlk Türkçe'de bolmak) anlamına gelen i- eyleminden gelir. Bu eylemin İlk Türkçe'de durumu "er-" biçimindedir, [[zaman]]la "i-" biçiminde kalmıştır. Türkçe'de [[ek]] [[eylem]] için "olmak" eylemi kullanılmaz. Çünkü bu [[fiileylem]], [[yardımcı fiileylem]] olarak kullanılır, bunun yerine "er-" fiilieylemi ek fiileylem olarak kullanılır. Bu yüzden kullanılmaz ancak kullanılmazsı anlamsız kalmaz.<ref>[http://turkoloji.cu.edu.tr/YENI%20TURK%20DILI/suleyman_efendioglu_ali_osman_solmaz_birlesik_zamanlar_uzerine.pdf Süleyman Efendioğlu, Birleşik Zamanlar Üzerine, PDF]</ref>
=== Geniş Zaman ===
Türkçe'de herhangi bir zamanın genişini (-dir) eki yapar.
1.027. satır:
 
==== -yor olacak ====
Türkçe'de birleşik zaman yapan "ol-" eyleminin görevlerinden bir diğeri "-yor olmak" yapmaktır. Buna göre fiileylem şimdiki geçmiş zamana göre çekimlenir, daha sonra olacak eylemini alır, ki bu yüklem olur, sonra kişi eki koyulur. Bu biçimde çekimlenen eylemler "gelecek zaman" anlamı vermezler; ancak gelecek zaman içerisinde yapılıyor olacağını belirtir. Bu da bir iş kılışın, oluşun veya durumun gelecekte yapılıyor olacağını gösterir.
<br />'''Türkçe'de -mış olacak Tablosu (yaz-):'''
{| {{Prettytable}}
1.068. satır:
 
== Yabancı dillerle etkileşimi ==
=== Türkçe kelimesözcük varlığı ===
[[Dosya:Türk-Söz-Hazinesi.png|thumb|right|200px|Türkçe kelimesözcük varlığı köken tablo görünümü. Mavi: Türkçe sözcükler, diğer renkler: diğer dillerden Türkçeye geçen yabancı sözcükler]]
2005'te yayınlanan ''Güncel Türkçe Sözlük'' 104.481 sözcük içerir. Sonraki yeni çalışmalarla 616.767 söz kapsar duruma gelen kelimesözcük ile birlikte yabancı söz oranı da değişmiştir. Bu sözcüklerin % 14'ünün yabancı kökenli olduğu TDK tarafından tespit edilmiştir.
 
2005'te Almanya’da yaygın olarak kullanılan Almanca "Duden Sözlüğü" 120.000 Almanca sözcük içermektedir.
1.076. satır:
Şu an için, Türkiye Türkçesinin en gelişmiş sözlüğü Büyük Türkçe Sözlük’te söz, deyim, terim ve isim olmak üzere toplam 616.767 söz varlığı bulunmaktadır. Türkiye Türkçesinin bütün söz varlığını bir araya getiren ve ortak bir veri tabanında kullanıma sunulan Büyük Türkçe Sözlük (TDK), yazı dilinin söz varlığının yanı sıra bütün bilim, sanat ve spor terimlerini, yer adlarını, kişi adlarını, Türkiye bölge ağızlarındaki ve kaynaklardaki sözcükleri, deyimleri içermektedir.<ref>[http://tdkterim.gov.tr/bts/ Büyük Türkçe Sözlük]</ref>
 
=== Türkiye Türkçesi'ne geçen yabancı kelimelersözcükler ===
Her ne kadar Atatürk'ün dil devrimi ile Türkiye Türkçesi, kökeni Arapça ve Farsça olup da dilde eğreti duran kelimelerdensözcüklerden arındırılmaya çalışıldıysa da, dil devriminin politik etkenlerle aksamasından ötürü bu iki dilden kelimelersözcükler, Fransızca kelimelerlesözcüklerle birlikte Türkçe sözlüğün önemli bir bölümünü oluşturmayı sürdürmektedir.
 
Yabancı kökenli kelimelerdensözcüklerden bazı örnekler:
* ''Arapçadan:'' insan, asker, hain
* ''Farsçadan:'' ateş, rüzgar, düşman,
1.088. satır:
* ''Almancadan: '' şalter, general, panzer
 
=== Türkçeden diğer dillere geçen kelimesözcük sayısı ===
{|
||
1.113. satır:
|}
 
Türkçe kökenli ya da alıntı kelimelerdensözcüklerden bazı örnekler:
* bıçak: Macarca "bicska"
* cacık: Yunanca "tzatziki"
1.123. satır:
* yoğurt: İngilizce "yoghurt", Fransızca "yaourt", Almanca "Joghurt", İspanyolca "yogur"
 
Ayrıca, [[Osmanlı İmparatorluğu]] dönemi veya öncesinden şekillenmiş, Türkçe-Ermenice ortak sözcük dağarcığı, Türkçe-Yunanca ortak kelimesözcük dağarcığı, Türkçe-Bulgarca ortak kelimesözcük dağarcığı, Türkçe-Arnavutça ortak kelimesözcük dağarcığı, Türkçe-Boşnakça ortak kelimesözcük dağarcığı, Türkçe-Romence ortak kelimesözcük dağarcığı mevcuttur.
 
=== Türkçe sanılan yabancı kökenli kelimelersözcükler ===
Bazı Türkçe kökenli kabul edilen kelimesözcük, Sevan Nişanyan gibi çeşitli kişiler tarafından yabancı kökenli oldukları iddia ediliyor. Özellikle [[Soğdca]]dan bir takım alıntı gerçekleştiği sanılıyor ya da tersine Türkçeden Soğdcaya. Bu durumda kimin kimden alıntı yaptığı kesinlik kazanmamıştır, başka bir olasılık ise karşılıklı etkilenme de söz konusu olduğudur. Bu durum, Eski Türkler ve Soğdların iç içe yaşadıklarından kaynaklanabilir. Bunun yanında Toharca, Orta Farsça ve Türkçe karşılıklı etkilenme olduğu tahmin ediliyor. Çin’in Uygur Türklerin yaşadığı ve özerkliğe sahip oldukları [[Sincan Uygur Özerk Bölgesi|Sincan]] (Doğu Türkistan) bölgesinde [[İrani diller|İranî]] olan Partça, Orta Farsça, Soğdca ve Sakça dillerinden yazı buluntuları <ref>http://pom.bbaw.de/turfan/start.php?aufl=1280</ref> tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra [[Hint-Avrupa dilleri|Hint-Avrupa]] dil ailesinin içinde ayrı gruba ait olan Toharcadan da yazılar bulunmuştur.
 
Türkçe olmadığı sanılan kelimelerinsözcüklerin kökleri hakkında yaklaşımlar:
 
{| class="prettytable" style="font-size:10px; "
1.164. satır:
Bu sözcüklerin kökenleri hakkında farklı değerlendirmeler için Hasan Eren'in kökenbilimi çalışmalarına da bakılabilir.
 
=== Unutulmuş kelimelersözcükler ===
Türkiye Türkçesinde çok sayıda unutulan ve daha günlük hayatda kullanılmayan ya da yalnızca özel terimlerde kullanılan saf Türkçe sözcükler vardır. Bu sözcükler TDK tarafından sonradan türetilmiş sözcüklerle karıştırılmamalı. Bunlar Orta Çağda da kullanılmaktadı ve bugünkü yabancı uyruklu kelimelersözcükler için karşılık olarak alınabilir. TDK bu sözcükleri ''eskimiş'' olarak tanımlar. Bazı misallerörnekler:
 
{| class="prettytable" style="font-size:10px; "
1.209. satır:
* [http://www.tdk.org.tr/TR/AdArama.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF0BF5B4755D05B9EB Türk Dil Kurumu - Kişi Adları Sözlüğü]
* [http://www.tdk.org.tr/lehceler/ Türk Dil Kurumu - Türk Lehçeleri Sözlüğü]
* [http://tdkterim.gov.tr/bati/ Türk Dil Kurumu - Türkçede Batı Kökenli KelimelerSözcükler Sözlüğü]
* [http://www.dildernegi.org.tr Dil Derneği]
 
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Türkçe" sayfasından alınmıştır