Sarılık: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Xqbot adlı kullanıcıya ait olan 8442446 sayılı sürüm geri getirildi. (Twinkle)
19. satır:
}}
 
'''Sarılık''' veya '''ikter''', '''icterus''' [[kan]]daki [[bilirubin]] düzeyinin artması sonucu [[deri]], [[göz]] ve [[mukoza]]ların sarımtraksarı renk alması durumudur. Sanıldığının aksine bir hastalık değikBir belirti ([[semptom]]) olup çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir; tek bir hastalığa işaret etmez.Halk arasında, viral hepatitle, sarılık karıştırılır ve her sarılık "viral hepatit" zannedilir. Örneğin, ana safra kanallarında taş olması sarılığa neden olabilir. Ancak viral hepatitle hiçbir ilgisi yoktur ve bulaşmaz. Yeni doğanlarda rastlanan sarılığın da "viral hepatit"leHepatit bir ilgisi yoktur ve bulaşmaz.Hepatitanlamda karaciğerin yangısıdır(iltihabı)iltihabıdır. Hepatitlerin çoğu viruslaravirüslere bağlı olmakla beraber ilaçlar, toksik maddeler, radyasyon, bağışıklık sistemindeki bozukluklar gibi farklı bir çok nedenlere de bağlı olabilir.
Halk arasında, viral hepatitle, sarılık karıştırılır ve her sarılık "viral hepatit" zannedilir. Halbuki sarılık bir hastalık değil belirtidir. Birçok hastalık, sarılık belirtilerine neden olabilir. Örneğin, ana safra kanallarında taş olması sarılığa neden olabilir. Ancak viral hepatitle hiçbir ilgisi yoktur ve bulaşmaz. Yeni doğanlarda rastlanan sarılığın da "viral hepatit"le bir ilgisi yoktur ve bulaşmaz.
 
Hepatit'e (hepatitis)Hepatite yol açan A, B, C, D, E viruslarıvirüsleri yanı sıra daha az sıklıkta farklı viruslar davirüslerde vardır. A ve E viruslarıvirüsleri dışkı ile atılırlar. A virusu ile oluşan bulaşıcı sarılıkta hastanın dışkısı, sarılığın ortaya çıkışından 2 hafta öncesi ile 1 hafta sonrası çok bulaşıcıdır. Bu viruslarvirüsler ile oluşan hepatitler esas itibariyle, virusvirüs taşıyan dışkı ile kirlenmiş su ve besin maddelerinin (sebze ve meyvelarmeyvalar) ağızdan alınması sureti ile bulaşırlar. ViruslaVirüsle kirlenmiş yüzeylere temas etmiş ellerin ağıza değdirilmesi de kişisel bulaşmada ve virusunvirüsün yayılmasında çok önemlidir. B ve C viruslarıvirüsleri ise, başlıca, kan yoluyla (kan ve kan ürünlerinin alınması, mikroplu enjektör ve iğnelerinin kullanılması, ortak jilet veya diş fırçası kullanımı, akupunktur, diş tedavisi ve cinsel ilişki suretiyle bulaşırlar. Hastalığın, bu viruslarıvirüsleri taşıyan anneden bebeğe geçişi de mümkündür.
 
En sık rastlanan belirtiler, halsizlik, iştahsızlık, mide bulantısı, karnın sağ üst kadranında ağrı, derinin ve gözakının sararması ve idrarın koyulaşmasıdır. Kısa süren ateş olabilir.Hastaların bazıları enfeksiyonu sararmadan halsizlik eklem ağrıları ve hafif ateş ile gribal enfeksiyon tarzında geçirirler.
Satır 49 ⟶ 51:
# Yenidoğan Sarılığı
 
=== Hemolitik Sarılık (Pre-hepatik İkterus) ===
 
Günlük normal bilirubin miktarı üretim olarak 300 mg kadardır. Kırmızı kan hücreleri olan alyuvarların hızla yıkılması sonucunda karaciğerde konjugasyonu aşan bir bilirubin üretimi olur. Sonuçta safraya geçen bilirubin ürobilinojen ve konjuge olmamış serbest bilirubin şeklinde kandaki bilirubin düzeyini yükseltir. Buna indirekt hiperbilirubinemihiper bilirubinemi adı da verilir. Ayrıca karaciğer öncesi sarılık veya hemolitik sarılık adını da alır. Serbest bilirubin miktarının artması ile kandaki bilirubin miktarı artar. Ancak idrara çıkmaz. Büyük bir kısmı safraya verildiği halde bir kısmı da mukozaya yerleşerek cilt ve gözde sarı rengin oluşmasına neden olur.Örneğin; malaria, kalıtsal defektler, sickle cell anemia(orak hücre anemisi), glikoz 6 fosfat dehidrojenaz yetmezliği, hemolitik-üremik sendrom veya [[Leptospirozis]]
=== Tıkanma Sarılığı (Post-hepatik İkterus)===
 
=== Tıkanma Sarılığı (Post-hepatik İkterus)===
Bu tür sarılıkta bilirubin üretimi artmaz. Ancak safra yollarında tıkanma(obstruksiyon) olur. Bu tıkanma safra taşı veya karaciğer tümörü oluşturabilir. Bilirubinin bağırsaklara geçişi önlenmiş olur. Karaciğer oluşan konjuge bilirubini kana gönderir ve bilirubin idrarla atılır. Bu sarılığa da karaciğer sonrası sarılık adı verilir.Örneğin; safra yolu taşları, pankreatitis, pankreas karsinomu, bilier atrezi, kolangiosellüler karsinom.
 
Bu tür sarılıkta bilirubin üretimi artmaz. Ancak safra yollarında tıkanma(obstruksiyon) olur. Bu tıkanma safra taşı veya karaciğer tümörü oluşturabilir. Bilirubinin bağırsaklara geçişi önlenmiş olur. Karaciğer oluşan konjuge bilirubini kana gönderir ve bilirubin idrarla atılır. Bu sarılığa da karaciğer sonrası sarılık adı verilir.Örneğin; safra yolu taşları, pankreatitis, pankreas karsinomu, bilier atrezi, kolangiosellüler karsinom.
=== Hepatoselüler Sarılık (Hepatik İkterus)===
 
=== Hepatoselüler Sarılık (Hepatik İkterus)===
 
Karaciğerin çoğu hücrelerinin çeşitli nedenlerle ([[alkol]], toksik maddeler) hasarlanması ve buna bağlı olarak konjuge bilirubin miktarının azalmasına neden olur. Kanda konjuge bilirubin miktarı arttığında idrarda ürobilinojen miktarı da artar. İdrar koyulaşırken dışkı ise beyaz renge dönüşür. Karaciğer bozulduğu için hastada [[AST]], [[ALT]] miktarı artar. Hastada bulantı ve iştahsızlık meydana gelir. Bu tür sarılığa hepatojen sarılık adı da verilir.
Son derece önemlidir.
 
=== Yenidoğan sarılığı (Neonatal İkterus)===
{{Ana madde|Yenidoğan sarılığı}}
Yeni doğanlarda karaciğer bilirubin glukuroniltransferaz enziminin aktivitesi düşüktür ve bu enzim ancak yaşamın ikinci haftasında belirli bir düzeye erişir. Ayrıca çocuklarda eritrositlerin hem ortalama ömürleri daha kısadır ve hem de doğumla birlikte ihtiyaç fazlası eritrositler söz konusudur. Bu yüzden çocuklarda bilhassa prematüre çocuklarda hiperbilirubinemi görülür. Bu tür çocuklar UV ışığa konuldukları zaman konjuge bilirubin miktarı artacağından bilirubinin belirli bir süre sonra düzeyi düşerek normal yaşamlarına devam ederler. Konjuge bilirubinler direkt olarak Vanderberg reaksiyonu verdikleri için buna direkt bilirubin, serbest bilirubin ise indirekt olarak bu reaksiyonu verdiği için buna da indirekt bilirubin denir.
 
===Yenidoğan sarılığının belirtileri===
Yenidoğan sarılığı doğumdan sonraki 2. veya 3. gün gözlenir ve bir hafta ile 10 gün arasında yok olur. Sarılığın kaybolması en son yüz ve boyun ve de onu takiben göz aklarında olur. Prematüre veya düşük kilolu doğan bebeklerde hastalığın belirtileri 4. ile 6. günler arasında meydana çıkabilir.
 
Bilirubinin kandaki normal oranı yeni doğmuş bir bebekte 1-2 mg/dl’dir. Bu değer 5 mg/dl’yi geçtiğinde sarılık gözle fark edilebilir bir duruma gelir. İlk belirti bebeğin göz akındaki sararmadır. Bilirubinin kandaki miktarı ile vücuttaki sararmanın oranı ve gözlendiği bölgeler ilişkilidir:
 
- I – Bilirubin oranı 5 ile 8 mg/dl arasında ise baş ve boyun bölgesi sararır.
- II – Bilirubin miktarı 8 ile 10 mg/dl arasında ise gövdenin üst bölümü sararır.
- III – Bilirubin miktarı 10 ile 13 mg/dl arasında ise gövdenin alt kısmı sararır.
- IV – Bilirubin miktarı 13 ile 16 mg/dl arasında ise kol ve bacaklar sararır.
- V – Bilirubin miktarı 20 mg/dl civarında ise eller ve ayaklar sararır.
 
Bu süreç, siyah ve kahverengi derili bebeklerde de aynı şekilde işler, fakat sararma yalnızca avuç içlerinde, ayak tabanlarında ve gözlerin beyaz kısmında görünür.
 
Ancak yukarıda sözü geçen bu belirtilerin görünüş biçimi ve düzeyi bebeğin doğum haftası, kaç günlük olduğu ve kilosuna göre farklılık gösterebilmektedir. Hangi bebeğin tedavi edilmeyi gerektirecek düzeyde hasta olduğuna karar vermek çok önemlidir. Teşhisi koyabilmek için mutlaka gün ışığı ya da beyaz ışık altında gözlem yapmak gereklidir.
 
[[Kategori:Sarılıklar|*]]
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Sarılık" sayfasından alınmıştır