Ebced hesabı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Mach (mesaj | katkılar)
Bortecine87 tarafından yapılan 2010-07-22 06:20:28 tarihli değişiklik, Gezinti Pencereleri kullanılarak geri getirildi.
Değişiklik özeti yok
42. satır:
 
[[Fenike]] alfabesinden uyarlanmış olan ve isimlendirme ve sırasını bu alfabeye göre şekillendirmiş olan [[Yunan alfabesi]]nde de [[izopsefi]] denilen (İngilizcesi ''isopsephy'') harflerden faydalanan sayısal bir sistem mevcuttur. Bu sistemde harflerin karşılık geldiği rakamsal değerler 90 sonrasında ebced değerlerinden farkılaşır. Bunun sebebi Yunan lisanında ''ṣād'' (ص) harfine denk gelen bir sesin olmamasıdır.
==Kullanılan Yerler==
 
Kullanıldığı yerler kısaca şöyle sıralanabilir:
 
Günlük ihtiyaçlarda:
 
Özel notlar ve ticarî ilişkilerde kullanılmıştır.
Meselâ: 100 akçe alacağı olan birisi alacaklı olduğu kişiye bir kağıt üzerinde bir
kaf harfı yazıp gönderince hem alacağını istemiş, hem de konuyu aracıdan
saklamış oluyordu.
 
İsim sembolü olarak:
 
İki veya daha fazla kelimenin sayı değerlerinin
aynı olmasından istifadeyle birini söylemekle diğeri kastedilmiş kabul
edilerek halk arasında kullanılagelmiştir.
Meselâ: “Muhammed” kelimesi 92′dir. “Aman’ kelimesi de 92′dir.
“Mevlevî” kelimesi de 92′ ettiğinden bu kavramlar arasında bir alaka
kurulmuştur.
En meşhurlarından biri şudur:
Aman lafzı senin ism-i şerîfinle müsavidir
Anınçin aşıkın zikri amandır ya Resulullah
Keza bu konuda ilim = amel = sa’y kelimelerinin sayı değeri 140′dır.
Hem sayı değeri itibariyle hem de anlamca aralarında bir irtibat vardır.
Hilâl, lâle ve ALLAH lafzı da sayı değeri bakımından 66 etmektedir.
Bu husustan dolayı kültürümüzde hilâl ve lâleye daha özel bir yer verilmiştir
 
Çocuğa isim verilirken:
 
Doğum tarihinin bir kelime veya bir, iki
isimle belirlenmesidir. Hangi isimler çocuğun doğduğu seneyi ebced
hesabıyla verirse, o isimlerden biri çocuğa verilmiştir. Meselâ: H. 1311′de
doğan çocuğa “Mahmud Bahtiyar”, “Süleyman Hurşid”, “Yusuf Mazhari’, “Ömer
Rıza” ve “Recep Servet” gibi isimlerden biri verilebilir. Çünkü bunların her
biri 1311 etmektedir.
 
Kitap ve Makalelerde:
 
Eskiden kitapların önsöz, giriş, takdim sayfaları ile numa-
ra almayan sayfalar hep ebced alfabesine göre numaralandırılmıştır.
Kitapların ay ve sene kayıtları, yazı bölümleri ve madde başlıkları hep ebced düzenine
göre tanzim edilmiştir.
Resmi devlet kayıtlarında:
Devlet arşivlerinde yer alan birçok resmî
belgeler, tutanaklar, fezleke ve mazbatalar, tarihler başta olmak üzere
vak’anüvis kayıtları, vakıf kayıtları ile sayım ve envanter hesapları
hep bu hesaba göre tanzim edilmiştir.
 
İlimlerde:
 
Fizik, matematik, geometri ve astronomide sıkça kullanılmıştır.
“Sa’fas” kelimesinin harfleri kullanılmıştır. Astronomide buyük rakamlar
“ğayn” harfinin birkaç tekrarı ile de sağlanabilmiştir. Ebced hesabı,
musikide de kullanılmıştır.
Buna göre sesler ve perdeleri ebced alfabe düzeninden istifade edilerek
oluşturulan bir “ebced notası” ile belirlenmiştir. Bu hesabın en çok
kullanıldığı yerlerden biri hiç şüphesiı mimarlık tır. Özellikle Mimar Sinan,
eserlerinde, boyutların modüler düzeninde çok sık kullanılmıştır. Temel lslâmî
kavramlardan oluşan bu hususa birkaç misal verelim:
Süleymaniye’de zeminden kubbe üzengi seviyesi 45, kubbe alemi 66 arşın
yüksekliktedir. Ebced’e göre “Âdem’ 45, “ALLAH” lafzı da 66 etmektedir.
Yine Selimiye’de de kubbeyi taşıyan 8 ayağın merkezlerinden geçen dairenin
çapı 45 arşındır. Kubbe kenarı zeminden 45, minare alemi buradan itibaren
66 arşındır. Süleymaniye ve Selimiye’nin görünen silüetleri 92 arşındır ki,
bu da “Muhammed” kelimesinin karşılığıdır.
 
Cifr ve Vefk ilimlerinde :
Ebced hesabı ayrıca cifr, vefk gibi ilimlerde, astrolojide, define aramada da
kullanılmıştır.
 
Tasavvuf ve Din ilimlerinde :
 
Ebced hesabının tasavvuf ve din ilimlerinde kullanıldığına şahit olmaktayız.
Özellikle “Kelime-i Tevhid” veya “Esmâ-i Hüsn”a”dan bir ismin kaç aded zikr edi-
leceği ebced tablosuna göre tayin edilir. Kur’an tefsirlerinde ve hatta Kadir gece-
sinin tayininde de ebcedin kullanıldığını bilmekteyiz.
 
Tarih düşürmede :
 
Ebced hesabının en fazla en fazla kullanıldığı yer hiç şüphesiz tarih düşürmedir.
Bunun için o olayın tarihini verecek ustalıklı bir kelime veya mısra söylenir ki,
hesaplandığında o olayın tarihi ortaya çıkar. lşte “tarih düşürme sanatı” adı veri-
len bu sanat divan edebiyatı boyunca kullanılmış ve bütün kültür varlıklarımızın
kitabelerinde yer almıştır.
 
Eski ve gelecek olayların tarihlerini bulmada:
 
Özellikle Kur'an ve hadislerden yapılan çalışmalarla geçmiş ve gelecek
olaylara ait tahminler yapılmıştır. İstanbulun Fethinin “beldetun tayyibetun…”
cümlesinden çıkartılması gibi. Bediüzzaman said-i Nursi’nin Sikke-i Tasdik-i Ğaybi
adlı eserinde bununla ilgili çok sayıda örnek bulunmaktadır.
 
<small>Kaynak: İsmail Yakıt, Türk-lslam Kültüründe Ebced Hesab ve Tarih Düşürme,
ötüken Ist. 1992.</small>
 
==Ayrıca bakınız==
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Ebced_hesabı" sayfasından alınmıştır