Benjamin Lee Whorf: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Ceviri-meü (mesaj | katkılar)
Almanca Vikipedi'den çeviri
Ceviri-meü (mesaj | katkılar)
→‎Dilsel Akrabalık İlkeleri: alt başlık eklendi
30. satır:
 
Dilsel akrabalık ilkelerinin tanımına bakıldığında, (Pelz’in ifadesiyle) dilin düşüncelere bağımlılığına maruz kalan, dilbilimsel akrabalık farkı oluşmasıdır.
 
Whorf’un ampirik (deneysel) araştırma yoluyla yaptığı Hopi-Hint dilleri araştırma sonuçları, soru halindedir. Genel bir örnek olarak, renklerin zaman içerisindeki farklılıkları örnek gösterilir. Bu tarz bir araştırma alanı [[Brent Berlin]] ve Paul Kay tarafından tekrar gündeme getirilmiş ve incelenmiştir. Örneğin; Almancada, yeşil, mavi, gri, kahverengi; Galce’de, gwyrdd (yeşil için), glas (yeşil ve mavi/gri için), llwyd (gri ve yeşilin bir tonu) olarak görülmüştür.
 
Kültürel açıdan önemli ve değerli olarak kabul edilen konular, bir dilin sözlüğüne de yansır. Bu tezi Whorf, Eskimoların kar ile ilgili olarak çok sayıda kelimelerinin olduğunu belirterek kanıtlamıştır; ancakbu tez çürütülmüş ve yerine iç dilsel zekâ tezi geliştirilmiştir. Bu konuya ilişkin bir diğer örnek de Japonların kelime hazinelerinde pirinç için var olan kelimeleridir.
Bu bahsedilen sözlük biçiminde inkongruitat durumlarda, Sapir ve Whorf [[hipotez]]inden de bağımsız olarak gösterilirler. Louis Hjelmslev tarafından kanıtlanan “tahta, orman, ağaç” örneği gösterilir. Bu örnekte Danimarkaca, Fransızca ve Almanca “ağaç, tahta, orman” farklı şekillerde sınıflandırılmıştır. Danimarkacada “træ, træ, skov”, Fransızcada, “arbre, bois, bois”dir.
 
Bu diller arası ve dilin kendi içerisinde yapılan buluş, kelimelerin sözcüksel ve anlamsal açıdan araştırılmasına sebep olmuştur.
 
===Dilsel akrabalığın yorumlanmasındaki tartışmalar===
Tartışmadan kasıt, sözcüklerin anlamlarının, yapısal ve dilsel bağımlılığının yorumlanmasıdır. Sözcük ve anlamı arasındaki temel ayrımına varılmadığında ya da isimsel durum temellendirilmediğinde, anlamsal bir akrabalık için dilbilimsel akrabalık ilkeleri gerekli olabilir. Örneğin; Sapir ve Whorf hipotezinin merkezi, bir [[dil]]in akraba kavram arasındaki anlam farkını ifade eden, dilbilimsel akrabalık fikridir ve bu durum sadece bu diller için söz konusudur.
 
Gerçekçi bir yaklaşım içerisinde, her bir kelimenin yapısının, hem gelişi güzel hem de planlı olmasının dilsel göstergelere bağlı olduğu dilsel akrabalık ilkelerinden bahseder. Bunun yanı sıra güçlükle, akılcı, bilişsel bir bilgi teorisi oluşturmak söz konusu olmuştur. Hjelmslev için her durum, yukarıda gösterilen örneğindeki “orman” (wald) fikri, düşüncelerin genel ve dilsel bağımlılığı olmayan bilişsel biçimini gösterir.
 
Realist bir bilgi durumu reddedilir, böylelikle ampirike karşı çıkılır. Ampirik bir ön koşulu desteklemek için, esas olarak bir çevrilemezlik olması gerekir.
 
Dilsel akrabalık olayının ayırımına varmak için, dilde, insan bilgisinin ne dereceye kadar gerekli olduğu sorusu sorulmalıdır. Sapir-Whorf hipotezi, bir dilin [[semantik]] yapısının, dünya tarafından kavramlaştırma olanaklarının belirlenip ya da sınırlandırıldığını öne sürmüştür. Bu tez, öğrenilen anadilin, insanların davranışlarını, düşüncelerini, deneyimlerini etkilediğini, her dilin spesifik bir dünya görüşü olduğunu ve dilin dünya görüşümüzü biçimlendirdiğini kabul etmiştir.
Sapir Whorf hipotezinin spesifik içeriğinde, dilin düşünceleri etkilemediği, hatta bilinse bile dilin nedensel zorlayıcı etkisinden kaçılamayacağı iddiasını vurgulamıştır. Sapir-Whorf hipotezi, dilbilimsel [[determinizm]] (gerekircilik) çerçevesinde dilbilimsel akrabalıktan da bahseder.
 
Aslında dilsel bir determinizmi,[[ Wilhelm von Humboldt]], 18.yy’da öne sürdüğü “dünya görüşü” hipoteziyle temsil etmiştir. Ampirik bir kanıt, çok defa denenmesine rağmen bugüne kadar oluşturulamamıştır. Algının dili nasıl etkilediği, Whorf tarafından şu örnekle açıklanmıştır:
 
Benjamin Lee Whorf bir sigorta şirketinde müfettiş olarak çalışmıştır. Burada bulunduğu süre içerisinde, bu üzücü durumların nedenlerini araştırmıştır. Daha önce içinde yağ gibi yanıcı bir madde bulunan, üzerinde “boş” yazılmış bir tencere vardır. Bu durumdan kaynaklanan bir patlama olmuştur; çünkü işçi boş bir tencerenin patlama ihtimali olduğunu hiç düşünmemiştir. “boş” yazısı ona tehlikeyi düşündürebilir. Ancak şöyle önemli bir bilgi verilmeliydi: Dikkat! Tencere patlayıcı gaz barındırabilir.
 
===Bulgular ve Örnekler===