Müneccimbaşı Ahmed Dede: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Cretanforever~trwiki (mesaj | katkılar)
imaj ve madde bağlantısı
Cretanforever~trwiki (mesaj | katkılar)
geliştirdim
1. satır:
[[File:Sextant TakiyüddinRasid TopkapiPalaceMuseum.jpg|thumb|150px|Müneccimbaşıların, müneccimlerin ve muvakkıtların görevleri ile ilgili astronomik hesaplamalarda kullandıkları [[sekstant]].]]
 
'''Müneccimbaşı Ahmed Dede''' (1631, [[Selanik]] - 1702, [[Mekke]]) 17. yüzyıl Osmanlı tarihçisi. EnÇeşitli konularda çok sayıda eser vermiş olmakla birlikte, en tanınmış eserikitabı Osmanlı tarihinin önemli kaynaklarından biri olma konumunu günümüzde de sürdüren ve aslındaArapça yazdığı ''Sahaifü'l-Ahbâr'' adlı eseridir. Aslında bir dünya tarihi olan sözkonusu eser bu özelliği nedeniyle sonradan pek çok kaynakta ''"Câmiü’d-Düvel"''dir. Buadı eserile anılagelmiştir. ''"Müneccimbaşı Tarihi"'' şeklinde de anılır.
 
Babası Lütfullah Efendi [[Karaman Eyaleti]]ne bağlı [[Ereğli, Konya|Ereğli]] kasabasından Selanik'e yerleşmiş olan Müneccimbaşı Ahmed Dede, 1631 yılında burada dünyaya geldi. Bir müddet baba mesleği olan çulhacılık mesleğini icra etti ve Selanik [[Yahudiler|Yahudi]] toplumu ile temaslarında [[İtalyanca]] ve [[İspanyolca]] da öğrendi. Bir süre Selanik’tesonra çeşitliSelanik [[medreseMevlevilik|mevlevihane]]leresi devamşeyhi ettikteMehmed sonraEfendi'ye 1660’lıintisap ederek mevlevi oldu ve tahsiline, zahiri ilimlerle birlikte, burada başladı. yıllarda1665’de [[İstanbul]]’a geçen Müneccimbaşı, önce Galata mevlevihanesi şeyhi Arzî Dede'nin hizmetine girdi. Dönemin ünlü alimlerinden Minkarîzade İbrahim Geredi ve Ahmed Nahlî Efendilerden tefsir, hadis ve fıkıh okudu. Ardından [[Kasımpaşa, Beyoğlu|Kasımpaşa]] Mevlevihanesi’nde Şeyh Halil Efendi’ye intisap ederek on beş sene derslerinde bulundu. Aynı dönemde dersîâm Salih Efendi'den mantık, felsefe, heyet ve tıp da tahsil etti.
 
1668'de Müneccimbaşı Mehmet Efendi’nin vefatı üzerine 1667'de Şeyhülislamın da onayıyla Saray’a [[müneccimbaşı]] olarak tayin edildi ve aynıkısa dönemlerdezamanda musahiplikpadişah deIV. yaptıMehmed'in musahipleri arasına girdi. "Avcı" IV. Mehmed’in av partilerinden önce padişaha verdiği tüyolarla saray erkânının gözünde müstesna bir yer edindi. IV[[Kemer, Biga|Kemer]] ve [[Biga, Çanakkale|Biga]] kazaları kendisine [[arpalık]] olarak verildi. Mehmed<ref> 'in'Padişah-ı tahttanâlem-penâh indirilmesihazretleri, ilefende gözdenmahir düşenve istihrac-ı ahkâm-ı nücumiyyede kemâli zahir olan Müneccimbaşı Ahmed DedeEfendi'yi huzur-u hümâyunlarına davet buyurup, 1687Mevlâna-yı yılındamüşarün müneccimbaşılıkileyh-i veimtihan diğeriçün, resmiEnderun görevlerindenağalarından azledilerekbiri [[Mısır]]’ayerinde, sürgünbir edildi.kıt'a Mısır’danbillûr öncepinhan Mekke’yekıldıktan (1690)sonra, ardındanMevlâna'ya [[Medine]]’yeteklif-i (1690)temyiz geçenve Ahmedbeyan Dedeolundukta, buradaderhâl âlât-ı nücumiyye i'maliyle evsafından haber tefsirverip, hadisfen-ni gibimerkumda derslerkemal-i okuttuktanistihdam sonrave Mekke’yezayirçe giderekbast Mekkeittiği Mevlevihanesi’nekâğıda şeyhnazar olduesnasında, (1700)bazı vedüyunu 1702zahrında yılındamuharrer buradaolduğuna vefatnazar-ı ettihümayun müsadif olıcak, işinde cem'iyyet-i hatırına tefrika verecek halet kalmasın deyu latifeler ile mecmu' düyunun eda idecek akçe ihsan buyruldu.'' ([[Mehmed Raşid|Raşid]] Tarihi) </ref>
 
IV. Mehmed'in tahttan indirilmesi ile gözden düşen Ahmed Dede, 1687 yılında müneccimbaşılık ve diğer resmi görevlerinden azledilerek [[Mısır]]’a sürgün edildi. Mısır'a vezir tayin edilen manevi oğlu [[Moralı Hasan Paşa]] ile önce Mısır’a, sonra Mekke’ye (1690), ardından [[Medine]]’ye (1690) geçen Ahmed Dede, burada tefsir, hadis gibi dersler okuttuktan sonra Mekke’ye giderek Mekke Mevlevihanesi’ne şeyh oldu (1700) ve 1702 yılında burada vefat etti.
11 ayrı sahada 20’den fazla eseri bulunan Ahmet Dede’nin en önemli eseri "Câmiü’d-Düvel"’dir. Müneccimbaşı'nın [[Arapça]] yazdığı ve dünyanın kuruluşu ile ilgili efsanevi anlatılardan IV. Mehmed saltanatına kadarki dönemi ele alan bu eser 18. yüzyıl başlarında [[Lale Devri]] padişahı [[III. Ahmed]] tarafından kurulan ve şair [[Nedim]]'in başkanlık ettiği bir heyet tarafından ilk defa olarak Türkçe'ye çevrilmiş ve 1867'de matbu şekilde yayınlanmıştır. Bu çeviriyi yakın geçmişte yayınlanmış diğer Türkçe çeviriler izlemiştir. Kendi gözlemlerini bizzat aktarması, bir kısmı günümüze kadar ulaşmamış olan ve aralarında Batı kaynakları da bulunan toplam 72 kaynaktan yararlanması, eserinde nakilci değil tenkitçi bir yaklaşım sergilemesi, gözlemlediği tarihi açık bir üslûpla ortaya koyması ve ayrıntılardan kaçınmaması, her bir padişahı ayrı ayrı ele alması "Câmiü’d-Düvel"in günümüzde de Osmanlı tarihinin en önemli kaynaklarından biri olma özelliğini sürdürmesini sağlamıştır.
 
==Müneccimbaşı Tarihi==
11 ayrı sahada 20’den fazla eseri bulunan Ahmet Dede’nin en önemli eseri "Câmiü’d-Düvel"’dir. Müneccimbaşı'nın [[Arapça]] yazdığı ve dünyanın kuruluşu ile ilgili efsanevi anlatılardan IV. Mehmed saltanatına kadarki dönemi ele alan bu eser 18. yüzyıl başlarında [[Lale Devri]] padişahı [[III. Ahmed]] tarafından kurulan ve şair [[Nedim]]'in başkanlık ettiği bir heyet tarafından ilk defa olarak Türkçe'ye çevrilmiş ve 1867'de İstanbul'da üç cilt halinde yayınlanmıştır. Bizzat Nedim'in "ağdalı kısımlarını biraz çıkardığını" belirtmiş olduğu gibi eksikleri bulunan bu çeviriden günümüzde sadece dönemin Türkçesinin yansıtılması amacıyla yararlanılmakta olup, kitabın bölümlerinin yakın geçmişte yayınlanmış diğer Türkçe çevirileri esas alınmaktadır.
 
11 ayrı sahada 20’den fazla eseri bulunan Ahmet Dede’nin en önemli eseri "Câmiü’d-Düvel"’dir. Müneccimbaşı'nın [[Arapça]] yazdığı ve dünyanın kuruluşu ile ilgili efsanevi anlatılardan IV. Mehmed saltanatına kadarki dönemi ele alan bu eser 18. yüzyıl başlarında [[Lale Devri]] padişahı [[III. Ahmed]] tarafından kurulan ve şair [[Nedim]]Dede'in başkanlık ettiği bir heyet tarafından ilk defa olarak Türkçe'ye çevrilmiş ve 1867'de matbu şekilde yayınlanmıştır. Bu çeviriyi yakın geçmişte yayınlanmış diğer Türkçe çeviriler izlemiştir.nin Kendikendi gözlemlerini bizzat aktarması, bir kısmı günümüze kadar ulaşmamış olan ve aralarında Batı kaynakları da bulunan toplam 72 kaynaktan yararlanması, eserinde nakilci değil tenkitçi bir yaklaşım sergilemesi, 1673'e kadar gözlemlediği tarihi açık bir üslûpla ortaya koyması ve ayrıntılardan kaçınmaması, her bir padişahı ayrı ayrı ele alması "Câmiü’d-Düvel"in günümüzde de Osmanlı tarihinin en önemli kaynaklarından biri olma özelliğini sürdürmesini sağlamıştır.
 
==Ayrıca bakınız==
* [[Müneccimbaşı]]
 
==Dipnotlar==
{{reflist}}
 
==Kaynaklar==
Satır 20 ⟶ 28:
[[Kategori:Türk tarihçiler]]
[[Kategori:Osmanlı tarihçileri]]
[[Kategori:Türk astronomlar]]
[[Kategori:Türk astrologlar]]
[[Kategori:1671 doğumlular]]
[[Kategori:1702 yılında ölenler]]