Hacıömeroğlu, Yunak: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Euthygenes (mesaj | katkılar)
2008-11-23 17:13:24 tarihli Takabeg sürümü geri getirildi.
97. satır:
Şehitler:
 
#Tevfiki male mahe... Mehmet oğlu Tevfik. Çanakkale de adına lahit var. Seddül bahirde şehit düşmüş ([[1915]]) Yüksel, Özdemir, şahin ve kılıçların dedelerinin karedeşi. Nişanlı olarak gittiğinden çocukları yoktur.
#Musa bave kavas... Baykuş'ların dedesi
#Çanakkale Savaşı Şehidi Süleyman oğlu AHMET (bu şehidimizin kimlerden olduğunu yazabilirmisiniz? Katkılarınızdan dolayı teşekkürler O. YÜKSEL)
#Seyitoğlu Allo (Ali İNCE)... Tevfik Cano'nun Kardeşi
#Alloi Seid ...İnce'lerin dedesi
#Seyitoğlu Muskazı (Musa İNCE)... Tevfik Cano'nun Kardeşi
#Muskazi Seid ...İnce'lerin dedesi
#Seyitoğlu Bıllo (Mevlüt İNCE)...Tevfik Cano'nun Kardeşi
#Bılloi Seid ...İnce'lerin dedesi
 
Kayıplar:
110. satır:
#Lave male miçane... Çekiçlerin dedesi
 
Hacıömeroğlu köyü, tarihinde iki büyük sel felaketi yaşamıştır. Birincisi [[1920'ler|1920'li yıllarda]] olmuş olup bu selde Mehmede ose ali sele kapılıp ölmüştür, hata o sel felaketi onun adıyla anılır. liya mahmadi ose ali diye geçer. [[1972]] de olan ikincisinde ise can kaybı olmamakla beraber köyde büyük maddi hasar meydana getirmiştir. Sel baskını cami avlusundaki mezarlıktaki bir kaç mezarı da yerinden çıkarmıştır. Bu mezar sahipleri daha güvenli olan tepedeki mezarlığa defin edilmişlerdir.
 
Kurtuluş savaşında ([[1921]]) Yunan öncü birliği köyün kuzey doğusundaki Gökdağ'da karargah kurmuş olup köyü taciz etmiştir. Köye yerleşmediklerinden, ırza tasallut olmasa da köylülerin hayvanları ve harmanları gasp edilip yağmalanmıştır. Yunan askeri birliği GÖKDAĞ'da bir hafta kadar kalmıştır. Atlarını köyün içindeki köy çeşmesinde sulamışlardır. Osmanlı birliklerinin ÇAL dağına gelmeleri üzerine, Yunan birliği apar-topar ricat edip firar etmişlerdir.
124. satır:
Kuraklık zamanlarında ise şimdiki gibi yağmur duasına çıkılmakla beraber, ''BUKE BARANE'' YAĞMUR GELİN'i manasında çocuklar süpürgelere fistan vs. giydirip onunla kapı kapı dolaşırlardı. Gidilen her evde de onlara bulgur, şeker, yağ vs. verilir bir de arkalarında su dökerlerdi...Yağmur yağsın diye. Bazıları da suyu akraba çocuklarının üstüne de dökerlerdi. Onlarda ıslanmamak için kaçışırlardı. Çocuklar için tatlı bir eğlenceydi. Çocuklar eve döndüklerinde önce aldıkları şekerleri, çerezleri sayarlardı daha sonra onları yemeye başlarlardı. En iyisini veren aileyi zikrederlerdi. Hatta bazı ailelerin klasikleri vardı. Mesela bir avuç kuru, siyah üzüm. Bundan hoşlanmayan çocuklar o evin kapısını çalmazlardı. O zamanlar neler mi verilirdi? Buzlu şeker denilen saydam, renkli şeker. Elvan şeker denilen mevlana şekeri, fıstık, lokum, bisküvi, kuru dut, kuru üzüm, leblebi
 
Uzun kış aylarının gecelerinde masallar, meşhur aşk hikayeleri anlatılırdı. Devamı yarın kabilinde günlerce süren masallar , hikayeler olurdu. Köy odalarında peygamber efendimizin hayatı ve savaşları anlatılırdı. Sireti nebiler okunurdu. Bilhassa Hz. Ali'nin kahramanlıkları ve fazileti anlatılırdı. Köyün ileri gelenlerinin '' ODA '' ları vardı. Yolcular, çerçiler ve dilenciler köy odalarında kalırlardı, kaldıkları müddetçe onların ve hayvanların ihtiyaçları giderilirdi. Hata kış mevsiminde yolların kapanması dolayısıyle aylarca odalarda kalan yolcular olurdu. Gece eve misafir geldiğinde çerez kabilinde buğday, bulgur kalenekleri ''bıjerık'' yapılıp yenirdi. Mısır patlatılır veya haşlanırdı. Çay ve kahve yok gibiydi. Ancak ekabirden ağır bir misafir gelirse bazı aileler onlara çay veya kahve ikram ederlerdi. Hatta espiri konusu bile olmuştur; Bir misafir gelse de bir kahve içsek. Köy odaları o zaman bir okul vazifesi görür, köylü toplumsal eğitimini orda alırdı. Bazan birisi ayıplanacağı zaman şu ifade kullanılırdı ' sen hiç köy odasında oturmadın mı? '.
Bir de ''MALE TE TE '' denilen bir oyun vardı ki bilhasa aile içinde oynanan, bilemece kabilinde olan bir oyundu. çocuklar male te te oyunuyla uykuya dalarlardı. '' Malık mını te te künci alı felekeda te... dü mer se jın: Dünyanın öbür ucundan aklıma bir ev geldi 2 erkek üç kadın. Bilin bakalım bu kimin evi''. Bu hane bilinecek, 2 erkek 3 kadın, bu kimin evi?. Ordaki herkes köydeki bütün aileleri tarar 2 erkek 3 kadın kimin evi.... Bir de '' ŞAMŞAMOK '' denilen bir olay vardı ki hayra yorma için gece vakti iki veya üç kadın gizlice komşuların konuşmalarını kapı veya pencere önünde dinleyip ailesindeki hasta, asker, yolcu veya diğer olaylar o konuşmalara göre yorumlanırdı. Duydukları kelimelere veya anlatılan olaylara göre durumu yorumlarlardı. Hasta iyileşecek veya yolcu gelecek....