Zaman: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
k dz, değiştirildi: hiç bir → hiçbir, Yunanlı → Yunan, bilim adamı → bilim insanı, yazış şekli: farkedi → fark edi |
|||
9. satır:
== Fizikte zaman ==
Zaman, göreceli bir kavramdır. Zaman içinde olduğumuz üç mekân ve bir zaman boyutlu [[uzayzaman]]ın soyut olan boyutu olarak da kabul edilir. Aristo'ya göre zaman hareket eseri ortaya çıkmıştır o halde zaman hareketin ürünüdür. Bu görelelikte de böyle denilebilir. Zaman olgusu fizikte 't' (Latince zaman anlamına gelen '<nowiki/>''tempus''' kelimesinin baş harfi) harfiyle tanımlanır. Yine ''zaman''ın objektif olarak var olup olmadığı, fiziğin en önemli ve çözülemeyen konularının başında gelir. Planck zamanı denilen saniyenin 10<sup>−43</sup>'ünden daha kısa olan süre, fizikçilerce içinde bulunduğumuz 3+1 boyutlu uzayın sınırı ve [[kara delik|karadelik]] ortamının başlangıcı olarak kabul edilir. Tıpkı [[ışık]] gibi bükülebileceği varsayılmaktadır. Bu yüzden zaman yolculuğun mümkün olup olmadığı birçok [[bilim insanı
Benzer şekilde zamanın akıp akmadığı veya hangi yönde aktığı da fiziğin en tartışmaları konularından biridir. Bazı teoriler bu hususta tarih boyunca tartışılagelmiştir. Örneğin; Eski Arap şairleri dahi bu hususu şiirlerinde gündeme getirmişlerdir. Örneğin; İslam öncesinin ünlü şairlerinden olan [[Zuheyr b. Ebî Sulmâ|Zuheyr b. Ebi Sulma]], zamanının fani olmadığını savunmuştur. [[Mütenebbî|Mutenebbi]]'nin ise zamanın aktığını düşündüğü anlaşılmaktadır. [[Mütenebbî|Mutenebbi]]'nin bu husustaki bir sözünün, İngiliz filozofu [[Francis Bacon]]'a ilham vermiş olabileceği düşünülmektedir.<ref>Ayyıldız, Esat. [https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2136201 “Klasik Arap Şiirinde Zaman Olgusu ve Kökeni”] {{Webarşiv|url=https://web.archive.org/web/20220425131529/https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2136201 |tarih=25 Nisan 2022 }}. ''Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi'' 22/1 (Mart 2022), s. 87.</ref>
24. satır:
İnsanoğlu, tarih boyunca çeşitli metotlarla zamanı ölçmeye çalışmıştır. İlk başta insanlar için sadece yağmurun, karın, soğuğun ve sıcağın zamanını bilmek yetiyor; mevsimler barınma, göç veya hasat zamanını söylüyordu. Gittikçe daha küçük zaman birimlerine ihtiyaç duyan insanlık, yılı aylara ve haftalara bölmeye başlamıştır. Daha küçük zaman birimlerinin tarihi takvimle paralellik gösterir. [[Güney Afrika]]'da keşfedilen ve yaklaşık m.ö. 33.000 senesine tarihlendirilen [[Lebombo kemiği]], üzerinde ay döngüsünün hesaplandığına dair bazı işaretler taşımaktadır. Benzer şekilde [[İşango kemiği|Ishango kemiği]] yaklaşık m.ö. 23.000 senesine tarihlendirilmektedir. [[Sümerler]] daha sonra yaklaşık m.ö. 3000 yılında, yılın otuz günden oluşan ok iki aya bölünmesi düşüncesini ortaya atmışlardır. [[Araplar]]ın zamanın ölçülmesini diğer kadim medeniyetlerden öğrendiği düşünülmektedir.<ref>Ayyıldız, Esat. [https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2136201 “Klasik Arap Şiirinde Zaman Olgusu ve Kökeni”] {{Webarşiv|url=https://web.archive.org/web/20220425131529/https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2136201 |tarih=25 Nisan 2022 }}. ''Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi'' 22/1 (Mart 2022), s. 71.</ref>
[[Mısırlılar]]la devam eden zamanı doğru ölçme çalışmaları, [[Eski
===Döngüsel zaman anlayışı===
[[Dosya:Döngüsel Takvim.png|küçükresim|Döngüsel Takvim ve Doğrusal Takvim Karşılaştırması]]
Tarihteki bazı toplumların kültürlerindeki ve kimi kabile topluluklarındaki anlayışa göre; zaman, geçmişten geleceğe doğru düz bir çizgi şeklinde ilerleyen bir olgu değildir. Zaman döngüsel olarak ortaya çıkmaktadır, yani çember çizerek başa dönmektedir.<ref name="Haldun Düşüncesinde Tarih 2019">İbn Haldun Düşüncesinde Tarih, Zaman ve Döngüsellik, Nureddin NEBATİ, Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 2019, Cilt: 12, Sayı: 1, s. 141 - 158 (Sayfa: 145)</ref> Bu yaklaşıma çağdaş toplumlarda yeniden ilgi duyulan bir felsefi düşünce olarak da belirli düzeylerde ilgi gösterilmektedir. Aslında bu anlayış günümüzde de belirli oranlarda yeryüzündeki tüm takvimlerde varlığını sürdürmektedir, ancak asıl farklılaşma yılların ölçülmesinde ortaya çıkmaktadır. Döngüsel anlayışa göre, sadece zamanın kendisi değil, ayrıca ölçüm yöntemi de döngü kavramı üzerine kuruludur. Örneğin insanoğlu tarafından zaman kavramının ilk algılanışı Güneş'in ve Ay'ın<ref>Eski Türk Kültüründeki Döngüsel Zaman Üzerine, Dr. Ekber ENVERİ, Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2019, Cilt: 12, Sayı: 26, s. 292-304. (Sayfa: 294)</ref> hareketlerine bakarak (tesadüfi veya bilinçli gözlemle), bu gök cisimlerinin aynı noktadan ertesi gün bir daha geçtiklerinin
Bütün bunlara karşın, aslında yılların da döngüsel olarak ilerlediği takvimler yeryüzündeki kimi toplumlarda mevcuttur veya bunlara dair ayrıntılı bilgiler korunmuştur. [[Çin takvimi|Çin Geleneksel Takvimi]], [[12 Hayvanlı Türk Takvimi]] gibi... Bu takvimlerin geçmişteki kullanılma amacının günümüzdeki bakış açısı ile doğru anlaşılamadığına sıklıkla rastlanmaktadır. Bu ve benzeri takvimler toplumsal veya bireysel astrolojik kehanetlerde bulunabilmek amacıyla geliştirilmiş değildirler. (Daha sonradan ortaya çıkmış olan bu tür uygulamaların olduğu bir gerçektir ancak asıl amaç bu değildir.) Çizgisel zaman kavramının netleşmediği dönemlerde yılları ölçebilmenin bir yöntemi olmak üzere tasarlanmışlardır. Örneğin hayvanlı takvimlerde “Maymun Yılı” olarak adlandırılan zaman ölçüsüne 12 yıl sonra tekrar ulaşılacaktır.<ref>Prof.Dr. Zeyneş İsmail, “Kazak Türklerinde 12 Hayvanlı Takvim”, Tüksoy Dergisi, Mayıs 2003, Sayfa: 15</ref> "23 Temmuz Cumartesi, Koyun Yılı" şeklindeki bir doğum tarihindeki tüm birimlerin döngüsel olarak tekrarlayacağı kesindir.
|