Süleyman Çelebi (emir): Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Maholim (mesaj | katkılar)
→‎Ölümü: Daha fazla bilgi
Etiketler: Geri alındı Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
Maholim (mesaj | katkılar)
Etiketler: Geri alındı Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
112. satır:
Musa Çelebi 17 Şubat 1411'de çok soğuk bir kış günü Edirne'ye bir baskın yaptı. Zaten sayıları azalmış ve Süleyman Çelebi'nin tutumu ve siyaseti dolayısı ile demoralize olmuş olan taraftarları bu baskına karşı koyamadı. Süleyman Çelebi yine bir alemde, sarhoş olarak bir hamamda idi. Bu baskının haberini kendisine getirenleri sinirli bir tavırla; hakaret ederek, hatta saçlarını ve sakallarını tıraş ettirerek yanından kovmaktaydı. Gazi Everanosoğlu'na "Ey Hacı İslam, nedir bu pür âlâm? Musa kimdir ki benim üstüme leşger çekip dava-yi saltanat eyleye?" dediği söylenir.<ref name="sakaoglu"/>
 
Fakat sonunda durumunun vahametini anladı ve çok az sayıda adamıyla ile gece karanlığında Bizans'tan destek bulmak üzere İstanbul'a doğru kaçmaya koyuldu. Fakat Döğenciler köyüne geldiği zaman kılavuzu ona ihanet etti. Onun hüviyetini köylülere açıklayarak eğer onu öldürürlerse Musa Çelebi'den bahşiş alacaklarını açıkladı. Köylüler de sırf maddi bir ödül almak amacıyla Emir Süleyman'ı öldürdükleri ve kesilmiş başını Edirne'ye gönderdikleri bildirilir.<ref name="sakaoglu"/> Oğlu Şehzade Orhan canını kurtararak Doğu Roma'ya (Bizans)kaçtı.<ref name="sakaoglu"/> Oysa orta Asya'dan gelme eski Türk geleneklerine göre sultanların ve onların soyundan gelenlerin kesinlikle kanları akıtılmazdı. Bu kurala uymayanların soyu kurutulur ve tümü imha edilirdi. Bu nedenle köy Musa Çelebi tarafından imha ettirilmiştir.
 
Süleyman Çelebi naaşı da Bursa'ya götürülüp babasının türbesi yanına defnedilmiştir.