Ahmet Burak Erdoğan: Revizyonlar arasındaki fark

Babasının hissesi olduğu [[Ülker (şirket)|Ülker]]'le bağı olan Yenidoğan Gıda Pazarlama ve Ticaret A.Ş.'nin yönetim kadrosunda görev aldı. Babasının hisselerini satmasının ardından amcası ve halasının eşi ile birlikte 10 Nisan 2006 tarihinde Turkuaz Denizcilik şirketini satın aldı ve adını Bumerz Denizcilik olarak değiştirdi. Ayrıca 19 Ocak 2007 tarihinde Mecit Mert Çetinkaya ile beraber MB Denizcilik şirketini yüzde 50 hisseli olarak kurdu.<ref>{{haber kaynağı|başlık=Başbakan’ın büyük oğlu gemi sahibi oldu|url=http://www.gazetevatan.com/basbakan-in-buyuk-oglu-gemi-sahibi-oldu-113371-gundem/|erişimtarihi=5 Ocak 2017|eser=[[Vatan gazetesi]]|yayıncı=gazetevatan.com|tarih=25 Aralık 2008|dil=Türkçe}}</ref> 6 Şubat 2007 tarihinde ilk gemisi olan Safran 1 adlı kuru yük gemisini 2 milyon 350 bin dolara satın aldı.<ref>{{haber kaynağı|başlık='Başbakan'ın oğlu Burak Erdoğan'a 92 bin ton kapasiteli 6. gemi' iddiası|url=https://t24.com.tr/haber/basbakanin-oglu-burak-erdogana-92-bin-ton-kapasiteli-6-gemi,253110|erişimtarihi=5 Ocak 2017|eser=[[T24]]|yayıncı=t24.com.tr|tarih=11 Mart 2014|dil=Türkçe}}</ref> 2012 yılında 10 milyon 500 bin dolara 23 metre genişliğinde, 170 metre uzunluğundaki ''Eternal Confidence'' isimli ikinci gemisini aldı ve adını ''Sakarya'' olarak değiştirdi. 12 Mart 2012 tarihinde MB Denizcilik şirketinin yüzde 99 hissesinin sahibi oldu. Daha sonra sırasıyla G. İnebolu, Cihan ve Bosna isimli gemileri satın aldı. 2013 yılında ''Pretty'' isimli altıncı gemisini filosuna kattı.<ref>{{haber kaynağı|başlık=Burak Erdoğan’ın filosuna 6’ncı gemicik de eklendi!|url=http://www.sozcu.com.tr/2013/gundem/burak-erdoganin-filosuna-6nci-gemicik-de-eklendi-403485/|erişimtarihi=5 Ocak 2017|eser=[[Sözcü Gazetesi]]|yayıncı=sozcu.com.tr|tarih=9 Kasım 2013|dil=Türkçe}}</ref>

 

Mayıs 1998 tarihinde Şişli Abide-i Hürriyet Caddesi’nde ses sanatçısı [[Sevim Tanürek]]’e çarparak ölümüne sebep oldu.<ref>{{haber kaynağı|başlık=Erdoğan'ın oğlunun çarptığı Tanürek öldü|url=http://www.milliyet.com.tr/1998/05/18/haber/hab07.html|erişimtarihi=5 Ocak 2017|eser=[[Milliyet (gazete)|Milliyet Gazetesi]]|yayıncı=milliyet.com.tr|tarih=18 Mayıs 1998|dil=Türkçe|arşivurl=https://web.archive.org/web/20160305080429/http://www.milliyet.com.tr/1998/05/18/haber/hab07.html|arşivtarihi=5 Mart 2016|ölüurl=hayır}}</ref> Kazadan hemen sonra,<blockquote>"Tayyip'in oğlu kırmızı ışıkta hızla geçiyor. Peşine siren çalarak ekip takılıyor. Kaçarken, yaya geçidine 5 metre kala eşime çarpıyor. 30 metre sürüklüyor. Eşim 6 gün sonra vefat etti. Yakalandığında polislere Tayyip'in oğlu olduğunu söylüyor. Zaten o andan itibaren her şey değişti. Karakola gittik, çocuğun ehliyetini sormuyorlar. Polislere bunu hatırlattığımızda ‘Siz ukalalık etmeyin, biz ne yapacağımızı biliriz' dediler. Kazadan hemen sonra caddemize belediye arazözleri geldi. Tarihte ilk kez, caddemiz baştan aşağı yıkandı. 35 metre fren izi vardı ve her şeyi bir anda yok ettiler. Çocuğun ehliyeti yoktu. Kazadan sonra, üç ay önce verilmiş gibi ehliyet düzenlediler. Mahkeme başladı, çocuk bir kez olsun gelmedi. Babası tarafından yurtdışına gönderilmişti! Ama Tayyip'in adamları hep oradaydı. Karımın hakkını ararken bir şey söylediğimizde dirsek yedik, tehdit edildik, tacize uğradık.