Patrona Halil İsyanı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
→‎Patrona Halil İsyanı: Bağlantılar eklendi
Etiketler: Mobil değişiklik mobil uygulama değişikliği Android uygulaması değişikliği
VT Bot (mesaj | katkılar)
k düzeltme
35. satır:
Zamanın tarihini yazan Mehmed Raşid Efendi ve İsmail Asım Efendi, tepkilerin ve öfkelerin korkunç bir ayaklanmaya dönüşmesinde, halkın ekonomik sıkıntısına ve yüksek [[enflasyon]]a rağmen geceli gündüzlü ziyafetlerin, Çırağan eğlencelerinin, sefere çıkmak istemeyen padişahla sadrazamının Davutpaşa Sarayı bahçelerine gidip bülbül dinlemelerinin baş rolü olduğunu yazarlar.<ref>Mehmed Raşid, ''Tarih-i Raşid'' c. III-V, İstanbul 1282/1865-66</ref><ref>Küçükçelebizade İsmail Âsım Efendi, ''Tarih-i Çelebizade Âsîm, Raşid tarihine zeyl'' İstanbul 1282/1865-66</ref> [[Tarihçi]] Şem'danî-zâde ise daha pratik bir anlatım ile ayaklanmaya neden olan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'yı ''"mirasyedi meşreb, gece gündüz zevk u sürûr icad idüb halkı aldadacak şey lâzımdır deyû bayramlarda meydanlarda dolaplar, beşikler, atlıkarıncalar, salıncaklar kurdurub erkeklerle kadınları karışık salıncağa bindiren, salıncağa binub inerken hubbaz yiğidlere kadınları kucaklatdıran, hoş-seda ile şarkılar söylettiren"'' kişi olarak tarif eder.<ref>Şem'danî-zâde Fındıklılı Süleyman Efendi, (Haz. [[Münir Aktepe]]), ''Mür'i't-i Tevarih (Cilt I-III)'', 1976-1981</ref> Topluluk tepkilerini halk ihtilaline döndürmeyi başaranlar, gerçekte Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın siyasi karşıtlarıydı.
 
Bu isyanın arkasında ilk kez imparatorlukta seküler yeniliklerin yapılmasının da katkısı vardı ki bu nedenle zaten isyan süresince isyankarlar hep şeriattan söz etmişlerdir. Ayaklanmanın yöneticilerin aşırı tüketiminden kaynaklandığına dair iddialar da Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ve diğer yöneticilerin muhallefat (ölenin bıraktığı mallar) kayıtlarının karşılaştırılmasıyla tutarsızdır. Bu dönem yöneticilerinin tüketim alışkanlıkları ve [[günlük yaşam]] harcamaları önceki dönemdekilerden pek farklı değildir. Bu arada, [[III. Ahmed]]'den önceki padişahların büyük kısmının Edirne'de ikamet etmiş olmaları ve bu süre içinde İstanbul'un bakımsız kalması ve [[III. Ahmed]]'in İstanbul'a yerleşmesi sonrası yapılan - belki biraz gösterişli ama çoğunluğu gerekli- birçok yatırımın da dışarıdan aşırı harcamalar olarak değerlendirilebileceği unutulmamalıdır. Son olarak, her ne kadar Patrona Halil'in yönetici olarak belirgin özellikleri olsa da o dönem yönetim yapısı içinde, devlet içinde belli desteği olmadan bu tür bir isyan ve yönetim değişikliğinin yapılmasının neredeyse olanaksız olduğu da düşünülmelidir. Nitekim bu isyan sırasında Nevşehirli [[Damat İbrahim Paşa]]'nın 1718-1730 seneleri arasındaki uzun süreli sadaret döneminde (Nevşehirli Damat İbrahim paşa öncesi, III. Ahmed 1703-1718 arası 15 senede 13 sadrazam değiştirmiştir) oluşturduğu kadrolara yönelik Kaymak Mustafa Paşa gibi umeranın ve seküler uygulamalara yönelik İspirzade Ahmet Efendi, Zülali Hasan Efendi gibi ulemanın ve yeniçerilerin isyancı yandaşlığı belirgindir. <ref>Osmanlı Devletinde Yeileşme Hareketleri 1703-1876 sayf 6-7. Anadolu Üniv. yayınları</ref>
 
== Ayaklanmanın idaresi ve gelişmesi ==
Halk isyanının elebaşı Horpeşteli Arnavut Halil, leventlik ve Rumeli'de yeniçerilik yapmıştı ve yakın hemşehrileri arasında "Patrona" (koramiral) lakabıyla anılmaktaydı. İstanbul'da bir ara hamam tellaklığı veya esnaflık yaptığı da söylenmektedir. İstanbul meyhanelerine devamlı giderek alkol aldığı ve ihtilal yoldaşlarını da bu meyhanelerde tanıdığı bilinmektedir. Patrona Halil'i kendini ayaklanmaya elebaşılık etmeye kışkırtanların telkinleri ile 1730 yaz sonunda bir ihtilalci kadro toplamış ve ilk ihtilal planlama toplantısı 25 Eylül 1730'da Mevlid Alayı günü yapılmıştır. Bu grupta başkan Patrona Halil; yardımcıları Muslu Beşe ve Emir Ali ve kolbaşı kurmaylar olarak Ali Usta, Karayılan, Çınar Ahmed, Oduncu Ahmed, Derviş Mehmed, Erzurumlu Mehmed, Küçük Muslu, Kutucu Halil adlarında daha çok zorba olarak adları çıkmış halk adamları bulunmaktaydı. Zorba ayaklanmacılar 28 Eylül Perşembe günü bayrak açıp şeriat için herkesin bayrak altına gelmesini istediklerini bağırarak üç koldan şehirde yürüyüşe geçtiler. Kapalıçarşı'ya [[Bayezid Camii]]'nin Kaşıkçılar kapısı tarafından yürüyüşe geçerek ayaklanmayı resmen başlattılar; çarşıya girip tüccarlara zorla dükkânlarını kapattırdılar ve çarşı girişlerini tutup kimsenin alışveriş için girememesini sağladılar. Birden yürüyüş kolları kalabalıklaşıp büyümeye başladı. Ana kola hedef [[Etmeydanı]] oldu ve Patrona Halil ve erkanı bu meydanı merkez seçtiler. Bir grup da Üsküdar'a geçip orada muzır çıkarmaya başladı. Asayişi sağlaması gereken Yeniçeri Ağası Hasan Paşa bu kargaşalığa önce müdahale eder göründü ise de kalabalık dallanıp budaklanınca korkup, kurtulma çaresini kaçıp saklanmakta buldu.
 
Sultan ve sadrazam [[Damat İbrahim Paşa|Damad İbrahim Paşa]] [[Üsküdar]]'da idiler. İstanbul Kaymakamı karşıya geçip gelişmeler hakkında bilgiler verdi. Karşılık olarak yapacakları kararlaştırmak için devlet adamları ve yüksek ulema Üsküdar'a çağrıldı ve Sancak-i Şerif Topkapı Sarayı'ndan çıkarılıp getirildi. O gece Sultan, Sadrazam ve devlet erkanı İstanbul'a geçip Topkapı Sarayı'na yerleştiler. Fakat o akşam [[Yeniçeri|Yeniçeriler]]ler ve Acemoğlanları da kazan kaldırıp, şeriat için yürüyüşe geçen ve geceyi sokaklarda geçiren halka katıldılar. 29 Eylül günü ayaklanmacılar İstanbul'un kontrolünü ellerine almışlardı. Patrona Halil yandaşlarına emirler verip yağmalar ve baskınlar düzenleyip isyana katılmayan veya isyancıların uygun görmedikleri kişilerin öldürülmelerine başlandı. Bu aranan ve kayıplara karışan kişiler arasında devrin ünlü şairi [[Nedim]] de bulunmaktaydı. Böylece Patrona bir terör havası yaratmayı ve kendine muhalif olacaklara gözdağı verip muhalefeti önlemeyi başardı. [[Etmeydanı]]'nda bulunan elebaşılar heyeti karargahına müderrisler getirip isteklerini fetvalar şekline dönüştürüp güya meşruiyet kazandılar. "Şeriat isteriz" yaygaralarıyla sokaklara dökülmüş halk güruhuna, tomruk ve zindan mahkûmlarının salınması ile katılanlar ve İstanbul'un bütün ayaktakımı öncülük ve liderlik etmeye başladı.
 
Bu gelişmeler üzerine Saray'dan gönderilen bir aracı ile Sultan [[III. Ahmet]] isyancıların ne istediklerinin sorulmasını istedi. Patrona Halil'in, [[Nevşehirli Damat İbrahim Paşa|Sadrazam Damat İbrahim Paşa]] ile birlikte 37 kişinin kellelerinin kesilmesini istediği belirtildi. Sultan duruma el koymak için Sancak-i Şerif'in açılmasını ve müslümanların bu sancak altına çağrılmasını emretti. Bu emire uyan çok az sayıda kişi Patrona Halil'in devriyeleri tarafından hemen dağıtıldılar. Yeni Kaptan-ı Derya olarak atanan [[Abdi Paşa (kaptan-ı derya)|Abdi Paşa]], Patrona ile şahsi bir görüşme yapıp uzlaşma yolları araştırdı; ama başarı kazanamadı.