Askerî devrim: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Sp1dey (mesaj | katkılar)
k Düzenleme, değiştirildi: harekat → harekât
33. satır:
Bu dönemde genel gelişim eğilimi, farklı savaşçı unsurların aynı ordular içinde eşgüdümlü olarak kullanılmasıdır. Mızrakçılar, tüfekçiler, okçular, piyadeler ve süvarilerden oluşan karma ordular oluşturulmakta ve bu unsurlar muharebenin değişik aşamalarından öne çıkartılarak kullanılmaktadır. Bu genel eğilim, yakın döğüşten kaçınan bir eğilim olmakla birlikte, yakın döğüş tekniklerinde de gelişmeler olmuştur. Örneğin İskoç savaş tarzı, saflar halinde dizilen unsurların tek el tüfek atışı ile başlayan şok taarruza dayanmaktadır. Tüfekler yere bırakılmakta, yerdeki kalkan ve uzun kılıçlar alınarak çok hızlı bir şekilde düşman hatlarına saldırılmaktadır. Barut dumanı arasından hızla fırlayan bu savaşçılar çoğu kez düşmanlarının hatlarına çok ağır bir darbe olarak inmekteydiler.
 
[[Süngü]]nün uygulamaya konulmasıyla birlikte, yakın döğüş ile uzak çatışma bir bakıma birleştirilmiştir. Artık tüfekçiler de yakın döğüşte etkin olabilen unsurlar haline gelmiş, mızrakçıların korumasına gerek duymadan bağımsız harekatharekât yürütebilir duruma gelmişlerdir.
 
Sonuç olarak süngü kullanan tüfekçiler, askeri birliklerin temel unsuru haline gelmiştir. Süvariler, çok sınırlı operasyonlar, genelllikle şok saldırılar için kullanılabilir unsurlar haline gelmiştir. Okçular ve mızrakçılar da tam anlamıyla tarihe karışmıştır. Süngülü tüfekçilerin savaş alanlarındaki hakimiyeti, Birinci Dünya Savaşı'na kadar sürmüştir. Savaş alanlarında makineli tüfeklerin kullanılmaya başlanmasıyla bu unsurun etkinliği tartışılır haline gelmiştir.
 
== Avrupa Dışındaki Seyir ve Avrupalı Bir Güç Olarak Osmanlı Devleti'nin Etkileri ==
Açıklandığı üzere askeri devrim Avrupa merkezli bir değişimdir. Fakat gelişmeler incelendiğinde Avrupa dışında da etkisini hissettirdiği görülür. Japonya, Çin, Hindistan gibi ülkelerde ateşli silahların etkileri gözlemlenmektedir. Çin ve Hindistan'daki askeri değişimlerse Macaristan ve Almanya gibi Avrupalı ülkeler ile sınır komşusu olan ve bu ülkelerle yoğun bir askeri rekabete giren Osmanlı Devleti ile yakından ilgilidir. Bu ülkelere teknik bilgi ve makine yan silah, emek gücü yani asker anlamında Osmanlılar aktif biçimde ihracatçı konumda olmuşlardır. Başka bir deyişle Osmanlı askeri ve tüfekleri Hint okyanusu ve Çin ülkesi içerisinde gözlemlenmektedir.<ref name=":0">{{Akademik dergi kaynağı|url=http://rgdoi.net/10.13140/RG.2.2.15642.88002|başlık=Askeri Teknolojideki Gelişmelerin Osmanlı İdari Yapısına Etkileri: 1539 - 1717|tarih=2020|soyadı=Ozgun Kabacaoglu|doi=10.13140/RG.2.2.15642.88002}}</ref> <ref>{{Kitap kaynağı|url=https://www.worldcat.org/oclc/769627616|başlık=Kanuni devrinde Çin'de Osmanlı tüfeği ve Osmanlılar|tarih=2011|yer=Cağaloğlu, İstanbul|yayıncı=Yeditepe|seri=1. baskı|soyadı=Fidan, Giray, 1980-|isbn=978-605-4052-74-5|oclc=769627616}}</ref>
 
Bu açıklamalar sonucunda da Osmanlı Devleti'nin okyanus aşırı boyutlara varacak oranda askeri değişime adapte olduğu sonucuna varılır. Nihayetinde Fatih Sultan Mehmet ile başlayan top ve tüfekte uzmanlaşma 17. yy içerisinde de kendisini göstermektedir. Bu minvalde de yaylım ateşi denilen özel bir stratejinin ilk olarak Osmanlılar tarafından kullanıldığı da hatırlanabilir. Böylelikle askeri devrimin önemli bir adımı olan yaylın ateşinin taktik geliştirilmesi, yılankavi denilen özel bir kilit mekanizmasının icadı gibi yenilikler askeri devrimin sadece Batı Avrupa ürünü olmadığını ve evrensel bir boyutu olduğunu ortaya koyar.<ref name=":0" />
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Askerî_devrim" sayfasından alınmıştır