Büyük Selçuklu İmparatorluğu: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Bot v3: Kaynak ve içerik düzenleme (hata bildir)
3. satır:
{{Eski ülke bilgi kutusu
|tam_adı = Büyük Selçuklu Devleti
|kendi_dilindeki_adı = {{Dil|fa|آلِ سلجوق|dil_adı=e}}<br />Al-i Selçuk<ref>{{Kitap kaynağı | soyadı = Rāvandī | ad = Muḥammad | başlık = Rāḥat al-ṣudūr va āyat al-surūr dar tārīkh-i āl-i saljūq | yayıncı = Intishārāt-i Asāṭīr | konum yer= Tihrān | yıl = 1385 | isbn = 9643313662 }}</ref>
|yaygın_adı = Selçuklular
|statü = [[İmparatorluk]]
70. satır:
 
|yaygın_diller = *[[Farsça]] <small>(resmi & hukuki dil; [[lingua franca]])<ref name="ReferenceA">Savory, R. M. and Roger Savory, ''Introduction to Islamic civilisation'', (Cambridge University Press, 1976 ), 82.</ref><ref>Black, Edwin, ''Banking on Baghdad: inside Iraq's 7,000-year history of war, profit and conflict'', (John Wiley and sons, 2004), 38.</ref><ref name="Bosworth">C.E. Bosworth, "Turkish Expansion towards the west" in ''UNESCO History of Humanity'', Volume IV, titled "From the Seventh to the Sixteenth Century", UNESCO Publishing / Routledge, p. 391: "While the Arabic language retained its primacy in such spheres as law, theology and science, the culture of the Seljuk court and secular literature within the sultanate became largely Persianized; this is seen in the early adoption of Persian epic names by the Seljuk rulers (Qubād, Kay Khusraw and so on) and in the use of Persian as a literary language (Turkish must have been essentially a vehicle for everyday speech at this time)."</ref></small>
*[[Ana Oğuz Türkçesi|Türkçe]]<ref name="Bosworth" /><ref>{{Web kaynağı | url = http://www.insanbilimleri.com/ojs/index.php/uib/article/view/12/22 | başlık = Türk Halk ve Klasik Müziklerinin Oluşum ve İlişkilerine Tarihten Bakmak | erişimtarihi = 22 Mart 2010 | çalışma = İnsan Bilimleri Dergisi | tarih = 14 Nisan 2006 | arşivurl = https://web.archive.org/web/20120112165641/http://www.insanbilimleri.com/ojs/index.php/uib/article/view/12/22 | arşivtarihi = 12 Ocak 2012 | ölüurl = yes evet}}</ref><ref>''Concise encyclopedia of languages of the world'', Ed. Keith Brown, Sarah Ogilvie, (Elsevier Ltd., 2009), 1110; "Oghuz Turkic is first represented by Old Anatolian Turkish which was a subordinate written medium until the end of the Seljuk rule."</ref> <small>(hanedan ve ordu dili)</small>
*[[Arapça]] <small>(öğretim dili<ref name="ReferenceA"/><ref name="Bosworth" />)</small>
 
82. satır:
|yönetici_yılları2 = 1174–1194
 
|istatistik_yılı1 = 1080<ref>{{Dergi kaynağı|soyadı1=Turchin|ad1=Peter|soyadı2=Adams|ad2=Jonathan M.|soyadı3=Hall|ad3=Thomas D|başlık=East-West Orientation of Historical Empires|dergi=Journal of world-systems research|tarih=Aralık 2006|cilt=12|sayı=2|sayfa=223|url=http://jwsr.pitt.edu/ojs/index.php/jwsr/article/view/369/381|erişimtarihi=13 Eylül 2016|issn=1076-156X|arşiv-urlarşivurl=https://web.archive.org/web/20190520161830/http://jwsr.pitt.edu/ojs/index.php/jwsr/article/view/369/381|arşiv-tarihiarşivtarihi=20 Mayıs 2019|ölüurl=evet}}</ref><ref>{{Dergi kaynağı|tarih=Eylül 1997|başlık=Expansion and Contraction Patterns of Large Polities: Context for Russia|dergi=[[International Studies Quarterly]]|cilt=41|sayı=3|sayfa=496|doi=10.1111/0020-8833.00053|yazar=Rein Taagepera|yazarbağı=Rein Taagepera|url=http://www.jstor.org/stable/2600793|erişimtarihi=13 Eylül 2016|arşiv-urlarşivurl=https://web.archive.org/web/20191027104133/https://www.jstor.org/stable/2600793|arşiv-tarihiarşivtarihi=27 Ekim 2019|ölüurl=hayır}}</ref>
|yüzölçümü1 = 3900000
|bayrak_resmi=Saljuq flag.jpg|arma_resmi=File:Seljuk Empire.png}}{{Türk tarihi}}{{İran tarihi}}
92. satır:
* Jonathan Dewald, ''Europe 1450 to 1789: Encyclopedia of the Early Modern World'', Charles Scribner's Sons, 2004, p. 24: "Turcoman armies coming from the East had driven the Byzantines out of much of Asia Minor and established the Persianized sultanate of the Seljuks."
* [[Grousset, Rene]], ''The Empire of the Steppes'', (Rutgers University Press, 1991), 161, 164; "renewed the Seljuk attempt to found a great Turko-Persian empire in eastern Iran." "It is to be noted that the Seljuks, those Turkomans who became sultans of Persia, did not Turkify Persia-no doubt because they did not wish to do so. On the contrary, it was they who voluntarily became Persians and who, in the manner of the great old Sassanid kings, strove to protect the Iranian populations from the plundering of Ghuzz bands and save Iranian culture from the Turkoman menace."
* Possessors and possessed: museums, archaeology, and the visualization of history in the late Ottoman Empire; By Wendy M. K. Shaw; Published by University of California Press, 2003, {{ISBN|0-520-23335-2}}, {{ISBN|978-0-520-23335-5}}; p. 5.</ref> dayalı [[Sünnilik|Sünni Müslüman]] imparatorluk.<ref>* {{Dergi kaynağı |soyadı=Jackson |ad=P. |yıl=2002 |başlık=Review: The History of the Seljuq Turkmens: The History of the Seljuq Turkmens |dergi=Journal of Islamic Studies |cilt=13 |sayı=1 |sayfalar=75–76 75-76|doi=10.1093/jis/13.1.75 |yayıncı=[[Oxford Centre for Islamic Studies]] }}
* Bosworth, C. E. (2001). Notes on Some Turkish Names in Abu 'l-Fadl Bayhaqi's Tarikh-i Mas'udi. Oriens, Vol. 36, 2001 (2001), pp. 299–313.
* Dani, A. H., Masson, V. M. (Eds), Asimova, M. S. (Eds), Litvinsky, B. A. (Eds), Boaworth, C. E. (Eds). (1999). History of Civilizations of Central Asia. [[Motilal Banarsidass Publishers]] (Pvt. Ltd).
120. satır:
 
== Kuruluş ==
[[Dosya:Gaznaly-seljuk_Dandanaqan.jpg|200px|thumbküçükresim|sol|[[Dandanakan Savaşı]]]]
 
[[Kınık boyu]], [[Orta Asya]]'daki [[Oğuzlar|Oğuz boyları]]ndan biriydi. Bu boyun, Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun çekirdeğini oluşturan boy olduğu konusunda tarihçiler ittifak halinde olmalarına rağmen bu konu hakkında net bir kanıt yoktur. Devlete ve hanedana adını veren [[Selçuk Bey]]'in bilinen en eski atası babası Dukak'dır. Dukak [[Yengikent]] [[Oğuz Yabguluğu]]'nda [[subaşı]] (ordu/birlik komutanı) olarak görev yapmış ve daha sonra adı kaynaklarda “Salcuk”, “Salçuk”, ”Selcük”, “Selçuk”, “Sarçuk” gibi farklı şekillerde yazılan oğlu Selçuk bu göreve gelmiştir. Selçuk Bey’in torunlarının kurduğu devlet devrin kaynakları tarafından, onun adına nisbetle Selçukiyyan, Selaçıka, Al-i Selçuk (Selçuklu ailesi) olarak verilir. Oğuz Yabgularının [[Hazar Kağanlığı]] veya [[Karahanlılar]]’a bağlı oldukları ileri sürülür. Oğuzların Karahanlılar ile bazen mücadele bazen de ittifak halinde bulundukları ve onlara paralı asker olarak hizmet ettikleri tespit edilmiştir. Selçuk Bey’in oğullarına Mikail, İsrail, Musa, Yusuf gibi isimler vermesi nedeniyle de Hazarlara bağlı olduğu ve [[Musevi]] olduğu ileri sürülmektedir.<ref>Büyük Selçuklu Tarihi, Anad. Üniv. yay. Sayf 6</ref>
129. satır:
 
=== Ordu ===
Devletin temeli olan ordu, ''hassa ordusu'' ve ''tımarlı sipahi''lerden meydana geliyordu. Sarayda özel olarak yetiştirilip doğrudan sultana bağlı olan [[Gulamân-ı Saray]] askerleri çeşitli milletlerden seçilirdi. Bunlar senede dört defa maaş alırlardı. Selçuklular, askerî iktalar sayesinde maaş ödemeden bir orduyu beslemiş, mühim bir Türkmen nüfusunu toprağa ve devlete bağlayarak iskân etmişti. Bu sayede üretimin artmasını, halk ile hükûmet arasında yeni askerî ve idarî bir kadronun kurulmasını temin etmişti. Bin süvariden fazla asker besleyen ikta sahipleri vardı. Büyük Selçuklularda ordu mevcudu 400.000’e kadar çıktı. Bunun 46.000’i merkezde, geri kalanı devletin diğer bölgelerine dağılmış durumdaydı. [[İkta]] sistemiyle ülke menfaatlerini ahenkleştirip kudretli askerî ve idarî teşkilata sahip oldular. Aynı sistem Osmanlıları da etkiledi. Halk arasından ''Haşer'' denilen ücretli askerler de alınırdı. Ayrıca gönüllü Gâziyân ve çeşitli askerî sınıflar da vardı.<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.mootol.com/Yazi2415/buyuk-selcuklu-devleti--kurucusu-selcuk-beyms-1040--1157 | başlık = Büyük Selçuklu Devleti | erişimtarihi = | tarih = | çalışma = Araştırma yazısı,Yönetmen Tekin Gün | yayıncı = Mootol,Kültür Sanat.Mart 2020 | arşivurl = https://web.archive.org/web/20200710212339/http://www.mootol.com/Yazi2415/buyuk-selcuklu-devleti--kurucusu-selcuk-beyms-1040--1157 | arşivtarihi = 10 Temmuz 2020 | ölüurl = yes evet}}</ref>
 
==== Hassa ordusu ====
142. satır:
 
Henüz yeni kurulan devlet kısa zamanda, Büveyhîlerin işgalindeki Bağdâd hâriç, bölgedeki bütün [[İslam|İslâm]] topraklarına hâkim oldu. Sultan Tuğrul, [[Büveyhoğulları|Büveyhîlerin]] işgalindeki halifelik merkezi olan Bağdâd’ı kurtarmak için Abbasî halîfesi el-Kâim bi-Emrillah’ın daveti ile 17 Ocak 1055'te [[Bağdat]]'a girdi. Halîfenin, âlimlerin ve sünnî müslümanların büyük hüsn-i kabulüyle karşılanan Tuğrul Bey, Büveyhî hükümdarlığını yıkarak Abbasî halifeliğini yeniden ihya etti. İslâm âleminin takdirini kazanıp, büyük iltifatlara kavuştu. Halîfeliğe karşı yapılan [[Fatımi Devleti|Fatımî]] saldırılarını bertaraf etti. Halîfelik makamına ve Bağdâd şehrine hizmetinden dolayı 25 Ocak 1058’de Tuğrul Bey’e iki altın kılıç kuşatan halîfe, onu; doğunun ve batının hükümdarı îlân etti. Selçuklu sultânının, halîfe tarafından “Dünyâ hakanı” îlân edilmesi, Türklere büyük itibâr kazandırdığı gibi, Alplik ruhunu okşayarak islam dîninin cihâd emrine daha fazla sarılmalarına yol açtı. Aynı sene Tuğrul Bey, tahrikler sebebiyle isyan eden üvey kardeşi İbrahim Yınal’ı cezalandırdı. [[Çağrı Bey]], yetmiş yaşlarında 1060'ta, [[Tuğrul|Tuğrul Bey]] ise, 1063’de yetmiş yaşında vefat etti. Tuğrul Bey, devletini sağlam temeller üzeri ne oturtarak, sınırlarını Ceyhun’dan Fırat’a kadar genişletti. Anadolu üzerine yaptırdığı akınlarla, Bizans idaresinde bulunan bölgenin [[Türkler|Türk]] yurdu olması için ilk harcı koydu.
[[Dosya:Persian - Standing Warrior Holding a Sword - Walters 241.jpg|thumbküçükresim|İran'da bulunan bir Büyük Selçuklu Devleti askeri Figürü. (Metropolitan Müzesi)]]
Tuğrul Bey’in oğlu olmadığından, Çağrı Bey’in oğlu [[Alp Arslan]] Selçuklu Devleti sultânı oldu. Başa geçer geçmez amcasının veziri Amîd-ül-mülk’ü görevden alarak, yerine Nizâm-ül-mülk’ü tâyin etti. Sultan Alp Arslan, tahta geçmek iddiasında bulunan diğer rakiplerini bertaraf ettikten sonra, batıya yönelerek fetihlere başladı. Kafkaslardan dolaşıp mahallî küçük krallıkları itaati altına aldi. Doğu Anadolu’nun Kuzeydoğu ucundaki meşhûr [[Ani kalesi]]ni 1064'te feth ederek, 16 Ağustos 1064'te [[Kars]]’a girdi. [[Ani (antik kent)|Ani]], hıristiyan âleminin kutsal yerlerinden biri idi. Bu fetihler İslâm âleminde büyük sevinç kaynağı oldu ve Halîfe Kâim bil-Emrillah, Sultan’a, fetihler babası yâni çok feth eden mânâsına gelen Ebü’l-Feth lakabını verdi. Sultan, 1065 senesi sonlarında doğuya yönelerek Üstyurd ve Mangışlak taraflarına yürüdü. Başarı ile biten seferin sonunda; ticâret yollarını vuran Kıpçak ve Türkmenler itaat altına alındı.
 
152. satır:
 
Doğu sınırlarını garantiye alan Sultan [[Melikşah|Melikşâh]], babasının vezîri ve kendisinin de hocası olan sapık ve bâtınî akımlara karşı Sünnîliğin müdâfaası için Nizâmiyye medreselerini kurart Tuşlu Nizâm-ül-mülk Hasen’derr vezîrliğe devam etmesini istedi. Bu sayede Selçuklu Devletine ve İslâm dînine çok hizmet etmesine şebeb oldu. Sultan Melikşâh çok hâlim-selîm, affedici, fakat devlet ve millet işlerinde ciddî, müstesna bir şahsiyetti. Devrinde bozkırlardaki [[Türk halkları|Türk boyları]]nı, bütün [[İran]]’ı, [[Suudi Arabistan|Arabistan’]]ı, [[Suriye]] ve [[Filistin]]’i, idaresi altına aldı. Anadolu’nun fethi üzerinde hassasiyetle durup, babasının vazifelendirdiği amcazadesi Kutalmışoğlu Süleyman Şah ve Türkmen beylerinden Alb İlig, Artuk Bey, Mansur, Dolat gibi komutanlarla fütuhatı sürdürdü. Selçuklu kumandanları, [[Bizans İmparatorluğu|Bizans]]’ın Türklere karşı kurduğu ölmezler adlı askerî birlikleri mağlûb etti. [[Artuk Bey]], Bizans kuvvetlerini 1074'te Sapanca çevresinde mağlûb ederek, yüz binden fazla Türk, İzmit’ten Üsküdar’a kadar olan sahaya yerleşti. Kutalmışoğlu Süleyman Şah, güneydoğu harekâtıyla, Adana dolaylarını feth etmekle meşguldü. Fırat’ı geçerek Çukurova, Maraş, Tarsus, Antep ve Urfa’ya dağılan Ermeni ve ücretli frank askerlerini [[Antakya]]’da, Gümüştiğin de Nizip, Âmid ve Urfa civarında Bizans kuvvetlerini mağlûb ettiler. Artuk Bey, Sultan Melikşâh’ın emriyle Doğu harekâtını idare etti. 1074-1077 seneleri arasında Sivas, Tokat, Çorum havalisini, Yeşilırmak ve Kelkit havzalarını ele geçirdi. Artuk Bey’den sonra yerine Danişmend Gazi geçerek, Amasya ve civarını [[Karadeniz]]’e kadar aldı. Mengücük Gazi, Şarkî Karahisar, Erzincan ve Divriği havalisini; Ebü’l-Kâsım da, Erzurum ve Çoruh bölgesini fethetti. Orta, Kuzeybatı ve Batı harekâtını Süleyman Şah idare edip, Bizanslılar ile mücâdele ve onların âsî kumandanları ile ittifak yaptı. Bizanslılar, Balkanlar’daki iktidar mücâdelesi ve iç hâdiseler üzerine Selçuklulardan yardım istediler. Yardım talebleri Selçukluların menfaatleri doğrultusunda karşılandı. Süleyman Şah, İznik’e yerleşerek, bu şehri [[Anadolu Selçuklu Devleti|Türkiye Selçukluları Devlet]]i’nin merkezi yaptı. Selçuklular, Anadolu’da sahil şehirleri dışında Toroslar ve Çukurova’dan Üsküdar’a kadar bütün bölgeye yerleştiler. Bu durum karşısında Avrupalılar Çin’e elçilik hey’eti göndererek, Selçukluların doğudan tazyik edilmesini istediler. Ancak müracaatları netîcesiz kaldı. Süleyman Şah, 1082-1083 senelerinde Bizanslıların elinde olan Adana ile Tarsus, Misis, Anazarba ve bölgedeki diğer yerleri zabtetti. 1085'te Suriye’nin kilit şehri Antakya’yı bir baskınla fethetti. Antakya’nın en büyük kilisesini camiye çevirip, fetih şükrânesi olarak yüz yirmi müezzinin okuduğu ezandan sonra Cum’a namazını burada kıldı. Diyarbekir bölgesinin fethi için Selçuklu seferleri, Fahrüddevle Cüheyr’in İsfehân’a gelmesiyle başladı. Fahrüddevle, buradaki şiî îtikâdlı Karmatîlerin yola sokulması için hareket eden Artuk Bey ve bağlı kuvvetlerle beraber Diyarbekir’e doğru yola çıktı. Şehrin muhasarası sırasında Selçuklu ordusundaki Arab unsurların şehrin müdâfilerinin içindeki Arablarla savaşmaya yanaşmamaları, ordudaki Türkmen beylerini güç durumda bıraktı ise de, Arablardan müteşekkil kısım, bölgede bulunan diğer şehirlerin fethine me’mûr edildi. Fahrüddevle’nin kumandanlığındaki birlikler, çevredeki Mardin, Hasankeyf, Cizre ve daha otuz kadar kaleyi ele geçirdi. Diyarbekir, Fahrüddevle’nin oğlu Zaimüddevle ve emrindeki kuvvetlerin 4 Mayıs 1085'te şehre girmesiyle düştü ve [[Mervaniler|Mervânîler]] Devleti ortadan kalktı.
[[Dosya:Selçuklularminyatür.png|thumbküçükresim|Büyük Selçuklu Sultanı ve Onur Kaftanının verilişi.( Jami' al-tawarih, 1314 (Edinburgh Üniversitesi)]]
Musul’un fethine me’mûr edilen Aksungur ve diğer Türkmen emirleri şehre harpsiz girdiler. Fethi müteakip [[Musul|Musul’]]a gelen Melikşâh, büyük bir merasimle karşılandı. Musul emîrliğine Şerefüddevle’yi tâyin etti.
 
164. satır:
 
Terken Hâtun’un bir suikast neticesinde öldürülmesiyle saltanat mücâdelesi Tutuş’la Berkyaruk arasında kaldı. Tutuş, Rey üzerine yürüdü ise de 1093 yılında vuku bulan uzun mücâdeleler esnasında birçok emir Berkyaruk tarafına geçti. Bu sayede Berkyaruk karşısındaki orduyu bozguna uğrattı. Ayrıca Tutuş’un ölümü ile bütün rakiplerini bertaraf ederek adına Bağdâd’da hutbe okundu.
[[Dosya:BarkiyaruqPainting.jpg|thumbküçükresim|Sultan [[Berkyaruk]].]]
Sultan [[Berkyaruk]] zamanında Selçuklu Devleti; a-Irak ve Horasan, b-Sûriye, c-Kirman, d-Türkiye Selçukluları olmak üzere dörde bölündü. Ayrıca Doğu Anadolu’nun çeşitli yerlerinde Türkmen beylikleri ve Atabeglikler ortaya çıktı. Berkyaruk, parçalanan Selçuklu İmparatorluğu’nu toplamaya başladığı bir sırada haçlı orduları da Suriye’ye geldiler. Berkyaruk, haçlılara ve onların [[Antakya]] muhasarasına karşı Kürboğa’yı ve Artuklu beylerini sefere me’mûr etti. Anadolu’dan geçen haçlılar, Suriye’ye vardıkları zaman sayıları oldukça azalmıştı. Ancak İslâm dâvasına ihanet eden Şiî-Fâtımîlerin, sünnî müslümanlara karşı haçlılarla ittifak etmeleri, ayrıca Suriye emirleri arasındaki emniyetsizlik ve rekabetler, Tutuş’un oğlu Dukak ile birlikte Suriye kuvvetlerinin haber vermeden çekilmesi, Frenklerin taarruza geçerek, Türkleri bozguna uğratmalarına sebeb oldu. Netîcede ilerlemeye devam eden haçlılar, Antakya’dan bir sene sonra da [[Kudüs]]’ü işgal edip şehirde meskun olan yetmiş bin müslüman ve yahûdiyi hunharca katlettiler.
 
198. satır:
 
=== Selçuklularda Önemli Divan Teşkilatları ===
[[Dosya:Standing_Figure_with_Jeweled_Headdress_MET_DP235240.jpg|thumbküçükresim|Metropolitan Sanat Müzesi'nde sergilenen Büyük Selçuklular'dan kalma bir figür.]]<ref>https://www.metmuseum.org/art/collection/search/451909</ref>
'''1. Divan-ı Âli/ Divan-ı Saltanat:''' Devlet işlerinin görüşüldüğü divandır. Sultandan sonra en yetkili kişi olan 'Vezir' tarafından yönetilir.
 
220. satır:
Büyük Selçuklu Devleti'ndeki Oğuz boyları ve başka bazı topluluklar göçebeydiler. Oğuz boylarının başında bir [[bey]] bulunuyordu. Bu göçebe topluluklar geçimlerini hayvancılıkla sağlıyorlardı ve otlak bulmak için de mevsimlere göre yer değiştiriyorlardı. Devlet göçebe topluluklardan otlak vergisi alıyordu. Yerleşik nüfus ise çiftçilik, zanaatçılık ve ticaretle uğraşıyordu. Kentlerdeki tüccar ve esnaf, işkollarına göre loncalar biçiminde örgütlenmişti. Merkezi devlette görevli memurlar ile sürekli ordudaki askerler maaş alıyorlardı.
=== Eğitim, Bilim ve Sanat ===
[[Dosya:Borj-toghrul.jpg|thumbküçükresim|İran'ın Rey kentinde bulunan Selçuklu devletinin kurucusu Tuğrul Bey'in anıt mezarı]]
 
Büyük Selçuklular, kendilerinden önce var olan [[medrese]]lerde öğretimi sürdürdüler, ama bununla yetinmediler. Vezir Nizamülmülk’ün öncülüğünde ve onun adını taşıyan yeni medreseler kurdular. Nizamiye medreselerinin ilki 1067’de [[Bağdat]]'ta açıldı. Daha sonra [[İsfahan]], [[Rey]], [[Merv]](selçukluların başkenti), [[Belh]], [[Herat]], [[Basra]], [[Musul]] gibi kentlerde yeni Nizamiye medreseleri kuruldu. Medrese sisteminde programlı ve belli bir yönteme dayanan eğitim ilk kez bu medreselerde verildi. Medreselerde din konularının yanı sıra matematik, felsefe, dil ve edebiyat gibi dersler de okutuluyordu ve medreselerde zengin kitaplıklar vardı. Medreselerin dışında da ülkenin çeşitli yerlerinde kurulmuş kitaplıklar bulunuyordu. Melikşah döneminde önce Isfahan'da, sonra Bağdat'ta birer gözlemevi kuruldu. Büyük Selçuklular Arapça'yı din ve bilim dili, Farsça'yı edebiyat ve devlet dili, Türkçeyi ise saray ve orduda günlük konuşma dili olarak kullanıyorlardı.
246. satır:
| yayımcı= Ad
|alıntı=
|tanıtıcıid= ISBN 975-506-018-9
}}</ref>