Büyü: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmemiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
kDeğişiklik özeti yok Etiketler: Geri alındı Görsel Düzenleyici |
k k (via JWB) Etiket: Geri alındı |
||
34. satır:
Maji oldukça hassas bir konudur. Onun kadar yanılgı ve yanlış tanımlamaya tabi olan çok az konu vardır. Bu yazımızda bu yanlışları kaldırıp hakkında doğru bilgiler vermeye çalışacağız. Her şeyden önce okurların maji konusunda ön yargıları varsa, bunları bir kenara atmalarını davet ediyoruz, en azından bu yazı süresince. Çünkü bu sayfalarda majinin gerçekten ne olduğu ve insan yaşamındaki hayati rolünü yazacağız. Asırlardır örtbas edilen gerçeklere deyineceğiz. Çünkü yaşadığımız çağda, istesek de, istemezsek de, bu gerçekler yavaş yavaş ortaya çıkıyor. İyi de, kötü de olsa, sırlar ifşa ediliyor. Konu hiç de sanıldığı gibi karmaşık, hurafeli veya uçuk değil, tam tersine açık fikirli, uygar ve aydın insanlara hitap edebilecek bir konudur. Gerçek maji din ve bilimi bağdaştıran, insanın temel gerçeklerini ortaya koyan, insan haysiyetini yücelten, yaratıcılığını ve özgürlüğünü onaran bir uğraştır. Bu yazımızda mümkün olduğu kadar akademik bir stil uygulamayacağız ve anlaşılır kılmaya çalışacağız. Maji batı kökenli bir kelime olup, çoğu zaman büyü olarak tercüme edilir. Büyü kirletilmiş bir kelimedir ve batıl inançlar, karanlık uygulamalar, şarlatanlık, yerine getirilmeyen vaatler gibi akla hiç de hoş olmayan şeyler getirir. Son zamanlarda bazı Türkçe kitaplarda büyü kelimesine eski Şaman şan ve şöhretini uygun anlamları aşılama çabasına girilmiştir, ama yine de maji kelimesini tercih edeceğiz. Çünkü maji kelimesinin etimolojik kökenlerinde önemli anlamlar vardır. Bunlara diğer yazılarımızda deyindik ve burada tekrarlayacağız: "Zerdüştlüğün rahiplerine Magiler denilirdi. Magiler astrolojik, ilahiyat, doğal şifa ve okült bilgileri, erdem ve bilgelikleriyle ünlülerdi. İncil'de üç Maginin İsa'nın doğumunu önceden bildikleri ve Betelam yıldızını takip ederek bir ahırda yeni doğan İsa'yı kutlayarak hediyeler getirdiklerini yazar... Daha sonra Zerdüştlük, Magilerden dolayı Araplar tarafından Mecüsilik olarak adlandırıldı. Günümüzdeki Maji kelimesi bu kökendendir. Bir ezoterik ekol olarak Maji'nin kökeni de Zerdüştlüğe ve hatta daha da öncelere dayandığı çoğu "modern" majisyen tarafından bilinmez. Ayrıca, maji kelimesini büyü olarak tercüme etmek doğru olmaz. Maji kelimesinin kökeni Hint-Avrupalı dillerde "yüce" veya "ulu" anlamına gelir. Sanskritçe'de "Maha" aynı anlama gelir, örneğin Mahatma (maha=yüce, büyük, atma=ruhsal varlık) büyük ruh, yüce kişi, Maharaja (maha=yüce, büyük, raja=kral) büyük kral anlamına gelir. Aynı şekilde Avrupa dillerinde Ma, Mag veya Maj kökü: Maj-esti, Mag-net, Mag-nificant, Ma-ximum, Mag-nate, Mag-istrate, Maj-or, Mag-ister, Ma-ster gibi başlıklı kelimler yücelik, erk ve asalet anlamlarını taşır. Dolayısıyla, bir kara majiden söz etmek etimolojik açıdan yanlış olur. Maji sadece insanı yücelten, laik olduğu düzeye getiren kutsal bir bilim olabilir." Büyücü ruhsal ve kozmik yasaları bilmez, elinde çalışan veya çalışmayan bazı formül ve teknikler vardır ve bunları kullanırken verdiği hasara değil, aldığı somut sonuca bakar. Eskiden, Maji belirli bir ezoterik öğretinin bir parçasıydı ve belirli kriterleri yerine getiren kişilere öğretilirdi. O zamanlarda maji öğretisi yoga gibi mürşitten müride, genelde inisiyasyon dereceleri bulunan loca sistemi içerisinde, ancak belirli sınavlardan geçmiş seçkin kişilere aktarılıyordu. Günümüzde ise, bir çok sırları açıklanmıştır, iyi veya kötü olsun, artık herkes oturup kitaplardan bile öğrenebilir ve uygulayabilir. Ancak her hangi bir ilerleme kaydetmek için sıkı bir eğitim gerekmektedir. Bu da herkesin harcı değildir. Kişiliği gelişmemiş insanlar böyle sıkı bir disipline kolay kolay girmezler. Bencil insanlar kolay kolay özveride bulunamazlar.
Günümüzde maji konusunda ilerlemek isteyenler, konsantrasyon, imgeleme, meditasyon, zihin ve duygu kontrolü gibi
Majinin, günümüzde gerek pratisyenler, gerekse de teoriysenler arasında en popüler tanımı, Aleister Crowley tarafından verilmiştir: "Maji, irade doğrultusunda değişiklik yaratmanın Sanatı ve Bilimidir <sup>(1)</sup> (Magick is the Art and Science of creating change in confomity with will)." Bu tanım dışında "Her bilinçli fiil, majikal bir fiildir (Every intentional act is a magical act)" ifadesini eklemiştir. Yani bilinçli olarak özgür irademizle belirli bir amaca yönelik bütün faaliyetlerimiz majikal faaliyetlerdir. Bu, örneğin kendimize bir çay hazırlamak bile olabilir (Crowley'nin verdiği örnek). Bilinçsiz ve alışkanlıkla yapılan fiillerin "gerçek irademizden (true will)" kaynaklanmamaktadır. Değişiklik yaratmak insana özgüdür, örneğin şekilsiz bir taşı yontup bir sanat eseri yaratmak, tarihin akışını değiştirecek kararlar almak, zararlı bir alışkanlığa son vermek, yine bir yetenek kazanmak, her türlü engeli aşıp başarılı olmak vs. gibi. Ancak, insanlar çoğu kez yaşamlarını kendi haline bırakıyorlar, otomatik bir varlık gibi yaşayarak, hiç bir gelişme kaydetmiyorlar, Gurdjieff'in deyimi ile "uyku" halindeler. İşte majinin amacı insanda farklı bir cevher yaratmak ve ona değişiklik yapmanın ve değişime uğramanın teknolojisini ve yollarını sunmaktır. Bütün insanların kendilerini ele alıp bazı köklü değişiklikler uygulamaya ihtiyaçları vardır. Bu açıdan Maji doğu sistemlere göre daha akıcı, daha az inkarcı bir sistemdir. Doğu sistemlerin çoğunda inzivaya çekilip maddeyi ve bedeni ve dolayısıyla doğayı inkar etmek vardır. Sadece ruhun bulunduğu bir evren durgundur, en azından bizim bulunduğumuz mekan ve seviye açısından. Oysa ruh ve madde aralarında sonsuz karşılıklı ilişki içerisindedir. Batı Ezoterik Tradisyonunda özünde insanın kendisine fazla baskı uygulamadan, uygar insan modelinden uzaklaşmadan bir bütün olarak gelişmesi ön plandadır. Bu açıdan Majiyi küçümseyenler olmuştur. Kimisi nefsini yok etmek, yenmek gerektiğini bize söyledi. Peki insan nefsi onun bir parçası değil mi? İnsan bir parçasına karşı nasıl savaş açar? Nasıl kin ve nefret duyar? Bir arabanın içini açıp şu parça gereksiz, onu söküp atalım daha iyi işler denilebilir mi? İçimizdeki yüksek potansiyellerimizi açığa çıkardığımızda, zaten nefsimizde o bütün içerisinde doğru yerini bulur. Nefis kelimesi nefesten gelir, can ve yaşamdır. Majinin özünde Işığı maddeye indirmek, maddeyi erdemle aşılamaktır. İnsan nefsi düşmanı değildir, insan doğal olduğu sürece bir sorun yaratmaz, her parçası gerektiği yerde gerektiği şekilde işlevini görür. Nefisle güreşmeye kalkışırsan o canavarlaşır, o içinizde bir çocuk gibidir sadece onu daha yüksek, güzel ve ahenkli doyumlara yöneltmek gerekir. Majikal felsefede insan bir küçük evrendir, her parçası büyük evrenle ilintidir. Her parçasının bir bütün içinde yeri vardır ve her parçası kutsaldır, çünkü "insan Tanrı'nın suretinde yaratıldı". Diğer yandan başkaları majinin güce dayandığını dolayısıyla "kötü" olduğunu söyleyenler var. Eğer güç kötüyse, güçsüz ve zayıf olmak iyi mı oluyor? Güçsüz olacaksanız o çok korktuğunuz kendi nefsinize nasıl karşı koyacaksınız? Güçsüz insan kendisine zarar verebilecek her türlü girişime karşı kapısını açık tutup teşvik etmiyor mu? Biz Cennette yaşamıyoruz, fizik ortamında fizik yasaları hakimdir. Her tarafımız doğa ile çevrili, biz de doğal varlıklarız, ona sırt çevirip pembe duvarla çevrili bir mekana kapanamayız. Görevimiz doğal, korkusuz ve gerçek birer insan olmak, içsel özgürlüğe kavuşmak, ruhsal yasaları yeryüzüne indirmek, kendi gelişmemize paralel olarak başkalarını da geliştirmek, böylece insanca yaşanabilecek gerçek değerleri yücelten bir toplumu oluşturmaktır.
|