Refik Saydam: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Sdilek (mesaj | katkılar)
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Bot v3: Kaynak ve içerik düzenleme (hata bildir)
88. satır:
Kesintilerle 14 yıl süren Sağlık Bakanlığı döneminde sağlık hizmetlerinin temellerini attı. 1924 yılında [[Ankara]]'da ve daha sonra Erzurum, [[Diyarbakır]], [[Sivas]] ve diğer birçok ilde memleket hastaneleri, doğum ve çocuk bakım evleri açtı. Ayrıca bu konuda nitelikli eleman yetiştirilmesine önem vererek sağlık kursları, tıp öğrenci yurtları 1928 yılında [[Hıfzısıhha]] Enstitüsü ve Mektebi'ni, [[İstanbul]] ve [[Ankara]]'da veremle savaş dispanserlerini kurdu. Birçok '''aşı''' ve serum burada başarıyla üretildi. Tifo, tifüs, difteri, BCG, kolera, boğmaca, tetanoz, kuduz '''aşıları''' seri üretime geçildi. 1940'ta Çin'e Kolera salgını için '''aşı''' ihraç edildi. 1928 yılında kurulan [[Hıfzısıhha Enstitüsü]]'nün aşı üretimi 1997 yılında durdurulmuş, 2011 yılında da Enstitü kapatılmıştır.
 
Refik Saydam döneminde sağlık alanında yapılan bir diğer önemli katkı da ülkenin sağlık envanterinin çıkarılmasıydı.<ref>{{Web kaynağı|url=http://www.kimkimdir.net.tr/kisiler/refik-saydam|başlık=Refik Saydam|erişimtarihi=24.10. Ekim 2020|tarih=|çalışma=|yayıncı=}}</ref> Yaklaşık 2 yıl süren, örneklem yoluyla seçilmiş yüzlerce köyde yapılan tarama ve anketler neticesinde hazırlanan envanter ülkenin sağlık politikası oluşturabilmesinde çok önemli katkılar sağlamıştır.
 
[[Soyadı Kanunu]]'nun yürürlüğe girmesinden sonra Cumhurbaşkanı [[Mustafa Kemal Atatürk]] tarafından "Saydam" soyadı verildi. 1931-1938 yılları arasında zaman zaman Millî Eğitim ve Maliye Bakanlıklarına vekalet etti. Atatürk'ün ölümünden sonra İçişleri Bakanlığı, [[Cumhuriyet Halk Partisi|CHP]] Genel Sekreterliği, 15 yıl [[Kızılay]] Başkanlığı ve ayrıca 1939 yılının Ocak ayından vefatına kadar Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak görev yaptı.
94. satır:
Refik Saydam'ın başbakanlık dönemi, hem Türkiye hem de dünya açısından çok zorlu bir döneme denk gelmiştir. Dünya tarihinin gördüğü en büyük savaş olan [[II. Dünya Savaşı|2. Dünya Savaşı]] başlamış, Türkiye bu savaşa fiilen girmemiş olsa bile iktisadi ve siyasi bakımdan etkilerini fazlasıyla hissetmiştir. Türkiye'nin tarafsızlığı siyaset dilinde "silahlı tarafsızlık" olarak tanımlanmaktadır ve bu tür bir tarafsızlık da her an baskına uğrayabileceğini göz önünde bulundurarak güçlü bir ordu beslemeyi gerektirmekteydi. Ankara'nın önünde ise bu ağır savunma giderlerini -halkı bunaltmak pahasına alınacak çok sıkı ekonomik önlemlerle finanse etmekten başka çare yoktu. <ref>{{Dergi kaynağı|url=https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/113201|başlık=REFİK SAYDAM HÜKÜMETLERİ DÖNEMİNDE
TÜRKİYE’NİN EKONOMİ POLİTİKASI (1939-
1942)|erişimtarihi=24.10. Ekim 2020|tarih=|çalışma=|yayıncı=}}</ref>
 
=== 2. Dünya Savaşı Yılları ===
101. satır:
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve Başbakan Refik Saydam, Türkiye'nin savaşa girmemesi konusunda fikir birliği içindeydi. Balkan Savaşlarını, 1. Dünya Savaşı'nı ve İstiklal Savaşı'nı yaşamış yönetim kadrosu hem savaşın zorluklarını çok iyi biliyor ve ondan korkuyor hem de ülkenin iktisadi ve askeri açıdan savaşa hazır olmadığını biliyorlardı.<ref>{{Kitap kaynağı|url=|başlık=İkinci Adam|erişimtarihi=|tarih=|dil=|sayfa=137|sayfalar=|çalışma=|yayıncı=Remzi Kitabevi}}</ref> Bu çerçevede, Türkiye'nin stratejisi tarafsızlığını korumak olarak çizilmişti ancak olası bir saldırı ihtimaline yönelik olarak maliyeti yüksek de olsa her türlü önlemi almak mecburiyetinde kalmışlardı. Bu maliyetleri karşılarken halkın da sıkıntılarını hafifletebilmek adına bütçe denkliği, paranın değerinin korunması ve enflasyona mani olunması ana ilkeler olarak benimsenmişti. Bağımsızlık mücadelesini yaşamış yöneticiler için ülkenin iktisadi bağımsızlığı, siyasi bağımsızlığı sağlayabilmenin ana koşulu olarak görülüyordu. Ayrıca [[Atatürk İlkeleri|Halkçılık]] ilkesinin başarıyla uygulanabilmesi için Devletçilik ilkesinin daha duyarlı uygulanması gerektiği düşünülmüş ve bu nedenle ekonomiye devletin doğrudan müdahalesi arttırılmıştır. <ref>{{Dergi kaynağı|url=https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/113201|başlık=REFİK SAYDAM HÜKÜMETLERİ DÖNEMİNDE
TÜRKİYE’NİN EKONOMİ POLİTİKASI (1939-
1942)|erişimtarihi=24.10. Ekim 2020|tarih=|çalışma=|yayıncı=}}</ref>
 
Nitekim, dünyanın ve Türkiye'nin koşullarının çok zorlu olmasına rağmen Refik Saydam belirlediği ana ilkelerde başarılı olmuştur. Türkiye, fiilen savaşa girmemeyi başarmıştır. Refik Saydam'ın vefat ettiği 1942 yılına kadar bütçede denklik sağlanmış, [[Türk lirası|Türk Lirası]] Avrupa para birimlerine kıyasla daha az değer kaybetmiş ve tüketim malları kıtlığı yaşanmasına rağmen fiyat istikrarı sağlanabilmiştir.<ref>{{Kitap kaynağı|url=|başlık=İkinci Adam|erişimtarihi=|tarih=|dil=|sayfa=|sayfalar=225-228|çalışma=|yayıncı=Remzi Kitabevi}}</ref>
107. satır:
Refik Saydam, 8 Temmuz 1942 tarihinde İstanbul'a yaptığı inceleme gezisi sırasında hayatını kaybetmiştir. Sonrasında kurulan Şükrü Saraçoğlu Hükümeti, iktisat politikasında hızla önemli değişiklikler yaptı. Daha çok özel sektörün girişimlerine ve piyasada oluşacak fiyat dengelerine bağlı bir politika izlemeye yöneldi.<ref>{{Dergi kaynağı|url=https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/113201|başlık=REFİK SAYDAM HÜKÜMETLERİ DÖNEMİNDE
TÜRKİYE’NİN EKONOMİ POLİTİKASI (1939-
1942)|erişimtarihi=24.10. Ekim 2020|tarih=|çalışma=|yayıncı=}}</ref> Buna bağlı olarak, enflasyonist akımlar güçlenmiş, tedavüldeki para artmış ve devleti olağanüstü gelir aramak zorunda bırakmıştır. Bu ihtiyaç da Varlık Vergisi uygulamasına yol açmıştır.<ref>{{Kitap kaynağı|url=|başlık=İkinci Adam|erişimtarihi=|tarih=|dil=|sayfa=228|sayfalar=|çalışma=|yayıncı=Remzi Kitabevi}}</ref>
 
Refik Saydam'ın vefatı sonrasında ortaya çıkan bu geçiş, Türkiye Cumhuriyeti iktisat tarihinde, iktisadi sistemde farklılaşma olarak ilk ve asıl kırılma noktasını oluşturdu. Bu noktadan sonraki gelişmeler 1950 seçimlerini ve yeniden Celal Bayar’ın görüşleri önderliğinde sosyal ve iktisadi iktidarını gündeme getirecektir. O nedenle, Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal ve iktisadi anlayışında ilk temel kırılma noktası 1950 seçimleri değil, 1942’de Dr. Refik Saydam’ın ölümüdür.<ref>{{Dergi kaynağı|url=https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/113201|başlık=REFİK SAYDAM HÜKÜMETLERİ DÖNEMİNDE
TÜRKİYE’NİN EKONOMİ POLİTİKASI (1939-
1942)|erişimtarihi=24.10. Ekim 2020|tarih=|çalışma=|yayıncı=}}</ref>
 
=== Ölümü ===
122. satır:
Başbakan Dr. R. Saydam'ın ölümü sebebiyle 8 Temmuz 1942 günü bütün Türkiye mateme girdi. Bayraklar yarıya indirildi. 9 Temmuz günü, naaşının bulunduğu Beyoğlu İlkyardım Hastanesi’nde yapılan dinî merasimden sonra bayrağa sarılı tabutu, top arabasında, Taksim-İstiklâl Caddesi yoluyla Karaköy'den vapurla Haydarpaşa'ya getirildi. Özel bir trenle, saat 13.05'de Ankara'ya hareket etti. Cenazesi yol boyunca, gece ve gündüz, geçtiği bütün şehir ve kasabalarda hazin törenlerle karşılandı ve uğurlandı.
 
Cenazeyi taşıyan özel tren 10 Temmuz 1942 Cuma günü saat 09.00'da Ankara garına girdi. Hacı Bayram Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra cenaze alayı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı önüne geldi. Burada yapılan törenden sonra, Cebeci Asrî Mezarlığı’nda ebedi istirahatgâhına tevdi edildi.<ref>{{Web kaynağı|url=http://sdplatform.com/Dergi/121/Hiffizsihhanin-duayeni-Dr-Refik-Saydam.aspx|başlık=Hıffızsıhha'nın duayeni: Dr. Refik Saydam|erişimtarihi=24.10. Ekim 2020|tarih=|çalışma=|yayıncı=}}</ref>
 
== Kaynakça ==
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Refik_Saydam" sayfasından alınmıştır