Memlûk Devleti: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Denizkavi (mesaj | katkılar)
k Bilgi kutucuğunun ardıllar başlığına Mısır Eyaleti'nin eklenmesi
Yazım ve gramer hatası düzeltildi.
78. satır:
'''Memlûk Devleti''', [[Eyyûbîler]]in çöküşü ile Osmanlıların Mısır'ı ele geçirmesi arasında geçen üç yüzyıla yakın zaman diliminde [[Orta Çağ'da Mısır|Mısır]] ve [[Suriye tarihi|Suriye]]'de hüküm sürmüş olan devlet. Memlûk Devleti'ni 1250 ve 1382 yılları arasında kurucu aile [[Bahrî Memlûkler]] idare etmiş, 1517'ye dek ise [[Burcî Memlûkler]] yönetimi ele almıştır. Tarihyazınında devlet bu iki hâne başlıkları altında incelenmek olup Bahrî Memlûklerin [[Türk halkları|Türk]] kökenli olması dolayısıyla bu devirde yöneticiler daha çok Türklerden oluşurken daha sonra [[Çerkesler]] asıl unsur olmuşlardır.
 
Yönetici sınıfın Türk, halkın ise çoğunlukla Araplardan müteşekkil olduğu bir yapısı bulunan Memlûk Devleti en parlak devrini [[I. Muhammed (Memlûk sultanı)|I. Muhammed]]'in sultan olduğu yıllarda yaşamış, [[Çerkesler|Çerkes]] kökenli Burcî Memlûkler idaresindeyse çöküş dönemine girmiştir. İdareci unsur olan [[memlûk]]lerin kökeni [[Kumanlar|Kuman]]-[[Kıpçaklar|Kıpçak]], Çerkes, [[Abhazlar|Abhaz]], [[Oğuzlar|Oğuz]] ve [[Gürcüler|Gürcü]] soylu asker kölelerdi. Bu köleler askerî amaçlarla satın alındıklarından sıradan kölelerden daha yüksek statüdeydiler ve silah taşıma izinleri vardı. Zamanla güçlenerek Memlûk Devleti'ni kuran bir sosyal sınıf hâline gelen bu köleler Mısır vatandaşlarının da üzerinde bir sosyal statüye erişmişlerdir. Sultanlık, zamanla güçten düşmesine karşın [[Orta Çağ]] Mısır ve Suriyesinde gerek siyasi,siyasî gerek ekonomik ve gerekse de kültürel olarak [[İslam'ın Altın Çağı]]nı temsil eden bir güç olarak görülmektedir.
 
== Etimoloji ==
Memlûk ({{dil|ar|مملوك}}) kelimesi Arapça <nowiki>''meleke''</nowiki> ({{dil|ar|ملك}}) fiil kökünden türemiş bir ism-i mefûl olup sözlük anlamı <nowiki>''</nowiki>"mâlik olunan şey"<nowiki>''</nowiki>, "efendisinin temellükü altında bulunan köle" demektir. Bu kelimenin menşesi muhtemel olarak [[Kur'an]]'ın birçok ayetinde geçen ibareler olup burada cins ayırt edilmeksizin kadın-erkek bütün köleler ima edilmektedir. Çeşitli İslâm ülkelerinde memlûk yerine [[gulâm]] ({{dil|ar|غلام}}) ve Kuzey Afrika'daki siyahiler için ise abîd ({{dil|ar|عبيد}}) kelimeleri kullanılmıştır.
 
Memlûk kelimesi zamanla İslâm tarihinde terimsel bir anlam kazanmış ve "harplerde esir düşerek veya tüccarlardan satın alınarak köle yapılan beyaz insan"ı ifade eder olmuştur. Bu anlamı ile memlûk artık "hükümdar veya emirlerin muhafız birliklerinde görev yapan özel ve hukukihukukî bir statüye sahip asker"i ifade etmektedir. Bunların kurdukları devlete de Devletü'l-Memâlîk ({{dil|ar|دولة المماليك}}) yani günümüz Türkçesindeki karşılığıyla Memlûkler Devleti denilmiştir. Çeşitli kavimlere mensup olan ve Türk adları taşıyan memlûklerin konuştukları dil de Türkçe idi,Türkçeydi. dolayısıylaDolayısıyla Türk veya Etrâk diye çağrılıyorlardı. Bu bağlamda Memlûk Devleti adının yanı sıra ed-Devletü't-Türkiyye ({{dil|ar|الدولة التركية}}) ve Devletü'l-Etrâk ({{dil|ar|دولة الاتراك}}) adları da kullanılmaktaydı.
 
Ayrıca devlete hâkim olan ilk hanedana nispetle Devletü'l-Bahriyye ({{dil|ar|الدولة البحرية}}), ikinci hanedana nispetle Devletü'l-Burciyye ({{dil|ar|الدولة البرجية}}) adları da yer yer kullanılmıştır. Yine ikinci hanedanın Çerkes soyundan gelmesine nispetle Devletü'l-Çerâkise ({{dil|ar|دولة الجراكسة}}) de resmen kullanılmıştır. Tüm bunların yanında [[Ketboğa (Memlûk sultanı)|Ketboğa]] devrindeki yönetime kendisinin Moğol olmasına göndermeyle ed-Devletü'l-Moğoliyye ({{dil|ar|الدولة المغولية}}), [[Kalavun]] soyunun hüküm devresine Devletü'l-Kalavun ({{dil|ar|دولة قلاوون}}) ya da Devletü'l-Benî- Kalavun ({{dil|ar|دولة بني قلاوون}}), [[I. Baybars]] soyunun tahtta kaldığı yönetime ise ed-Devletü'z-Zâhiriyye ({{dil|ar|الدولة الظاهرية}}) denmektedir.
 
== Tarihçe ==
91. satır:
=== Kökenleri ===
{{Ayrıca bakınız|Memlûk}}
Muhafız birliklerinde görev yapan, kendilerine has içtimaiiçtimaî ve hukukihukukî statüye sahip memlûkler, bir tür profesyonel asker niteliğinde İslâm toplumuna girmişler ve zamanla siyasisiyasî iktidarları ele geçiren bir güç halini almışlardır. Bunu gerçekleştirirken köle olmalarını yadırgamamışlar hatta ulaştıkları konumu bir eleme ve seçilme sonucunda elde ettikleri için memlûk kimliğini bir imtiyaz ve asalet belirtisi olarak görmüşlerdir. Memlûk sınıfına dâhil olmak için bazı önemli kriterler bulunmaktadır. Bunların başta geleni, İslâm âlimlerinin uygun bulduğu kölelik statüsünde ve beyaz ırktan olmaktır. MemlûklarMemlûkler, genellikle [[Kafkasya]]'dan ve [[Orta Asya]] bozkırlarından gelen ve "[[Türk halkları|Türk]]" diye adlandırılan kavimlerden seçilirdi. Habeş, Batı Afrikalı ve Hint hadımlar memlûk statüsünde olmayıp bunlar memlûklerin hizmetindeki unsurlardı.
 
[[Muhammed]] ve [[Dört Halife]] devirlerinde İslâm ordusu Arap asıllı askerlerden meydana geliyordu. Fetihlerle birlikte [[Araplar]] dışında İslâm'a girenlerin sayısında hızlı bir artış görüldü. Yeni Müslüman olanlardan [[İranlılar]] ve [[Kıptîler]] gönüllü veya ücretli asker konumunda orduya katıldılar. [[Emevîler]] döneminde başta [[Türkler|Türk]], [[Berberiler|Berberî]] ve İranî olmak üzere Arap dışı Müslüman askerlerin sayısı daha da arttı. Emevîler için en önemli asker kaynağı [[Horasan (bölge)|Horasan]]'dı. Öncelikle sınır boylarında yaşayanlar büyük ölçüde Müslümanların tarafına geçmişler ve "[[mevâlî]]" sıfatıyla Arap ordularına katılmışlardı. Ancak ordunun kumanda kademesinde Araplar yer alıyor ve mevâlî statüsünde bulunanlar onların kendilerine ikinci sınıf insan gözüyle bakmasını kabullenemiyordu.
214. satır:
[[I. Muhammed (Memlûk sultanı)|I. Muhammed]] Suriye'den Kahire'ye doğru yürüyüşünde geçtiği her yerde sıcak bir hüsnü kabul ve sevinçle karşılandı. Sonunda Mısır'a ulaşıp üçüncü ve son kez Memlûk tahtına oturdu. I. Muhammed'in bu üçüncü saltanatı, gerek onun hususi hayatında gerekse Mısır ve Memlûklerin tarihinde mühim bir yer tutar. Üçüncü saltanatında gerçek şahsiyetini ortaya koydu ve bütün devlet işlerini eline alarak ümerânın kendisine tahakküm etmesine müsaade etmedi. I. Muhammed'in bu üçüncü saltanatı 31 yıl devam etmiş olup kendisinden önceki ve sonraki sultanlardan hiçbirisi bu kadar uzun müddet saltanat sürmemişti. Uzun saltanatı esnasında Suriye'deki Haçlı kalıntılarını bölgeden çıkarmış, İlhanlıları yenerek onların arz ettiği tehlikeyi bertaraf etmiş, içeride sükûn ve istikrarı temin ederken dışarıda ise devletin itibarını yükseltmek ve Memlûk Devleti'ni en geniş hudutlarına ulaştırmak gibi başarılarıyla Mısır halkının takdirini kazanmıştı. Tarihçiler onu tedbirli, heybetli, düşmanlarına karşı amansız, herkesin kendisine itaat ettiği, devlet işlerini sımsıkı elinde tutan, deha sahibi bir sultan olarak tarif ederler. Devleti tek başına idare ettiği bu üçüncü ve uzun süren saltanatı esnasında kurulan nizam sayesinde memleketin iktisadi durumu da gelişti. Aynı zamanda memlûk nizamının olgunlaştığı, hükûmet dairelerinin oturduğu, idarede birçok yeniliklerin ve gelişmelerin vuku bulduğu, bazı büyük vazifelerin kaldırılıp bazı yeni vazifelerin getirildiği bir devirdir. I. Muhammed bunlara ek olarak gelir kaynaklarını da düzeltmiş ve iktisadi gelişmeye bağlı olarak devletin geliri de artmıştır.
 
Bütün bu işleri yaparken I. Muhammed, kendisine bağlı ümerânın desteğinden faydalanmıştır. Ancak ümerâya karşı içinde bir ukde bulunan I. Muhammed onlarla münasebetlerinde devamlı şekilde şüpheyi muhafaza etmiş ve yükselttiği herhangi bir emirin nüfuzunun arttığını görünce onu bir vesile ile tesirsiz hale getirmeyi de bilmiştir. Bunun en bariz örneği Dımaşk nâibliğinenaipliğine getirdiği Şemseddin Karasungur ve bütün Suriye'nin valiliğini verip pek çok unvanlar ilâveilave ettiği hatta akrabalık kurduğu Emir Tengiz'e karşı yaptıklarında görülmektedir.
[[Dosya:Cairo, cittadella, moschea di an-nasr mohammed, 1318-1335, 01.JPG|250px|küçükresim|[[I. Muhammed (Memlûk sultanı)|I. Muhammed]]'in saltanat camisi olarak inşa ettirdiği [[Sultan en-Nâsır Muhammed Camii]]'nden bir görünüm.]]
Memlûkler, saltanatın veraset yoluyla babadan oğula geçmesi kaidesine inanmamakla birlikte I. Muhammed de kendi neslinden gelenlerin sultan olması konusunda seleflerinden daha az istekli değildi. Bu sebeple sağlığında oğullarından Anûk'u veliaht ilan etmiş fakat Anûk'un ölümü üzerine ümerâyı toplayarak diğer oğlu [[Seyfeddin Ebû Bekir]]'in kendisinden sonra sultan yapılması için söz almıştı. I. Muhammed'in ölümü ile Memlûk Devleti, tarihinin yeni bir dönemine girdi. Bu devir onun oğulları ve torunlarının devridir. [[Bahrî Memlûkler]]in çöküşüne ve [[Burcî Memlûkler]]in saltanatı ele geçirmesine kadar devam eden bu devrin en bariz vasfı I. Muhammed'in oğul ve torunlarından çoğunun yaşlarının küçüklüğü sebebiyle ümerânın nüfuzunun artması, emirler arasındaki bitmez tükenmez çekişmeler ve sultanların kısa sürelerle sık sık değişmeleridir. I. Muhammed'in oğullarının hüküm sürdüğü yirmi yıl zarfında sekiz hükümdar gelip geçmiştir. Bu müddet zarfında Mısır, memlûk ümerâsının yağmasına maruz kalmış ve ümerâ çocuk veya genç sultanları istedikleri gibi yönlendirmiştir. Bu devirde Mısır'da da pek çok can alan [[Kara Ölüm]]'den başka dikkati çeken bir şey yoktur. Veba, Suriye ve Mısır'da da yayılmış ve her gün binlerce kişi ölmüştü. Öyle ki toprağı işleyecek kimse kalmamıştı. Sultan ve ümerâ bundan kurtulmak için Kahire'den kaçmışlar, işlenmeyen topraklar kıraçlaşıp çarşı pazarda alışveriş durmuş ve hiçbir şeyi alıp satan kalmamıştı. İnsanlar işlerini ve sanatlarını terk etmişler, eğlenceler iptal edilmiş ve her yere hüzün çökmüştü.
 
[[Hasan (Memlûk sultanı)|Hasan]]'ın ikinci kez getirildiği saltanattan azledilerek yerine [[II. Selâhaddin]]'in sultan ilân edilmesiyle I. Muhammed'in torunlarının devri başladı. Bunlar 1361-1382 yılları arasında art arda hüküm süren dört kişi olup sultanlar yine çocuk yaştadırlar. Bu durum ümerânın gücünü ve şevketini artırmış ve ümerâ arasındaki rekabet memlûk taifesine de sıçramış ve çatışmalar Kahire sokaklarına taşmış, ülke şiddetli bir kargaşaya sürüklenmiştir.
 
Bu istikrarsız dönemde Çerkes memlûklerin gücü artmış ve memlûk grupları arasındaki mücadelede bunlar kazanarak devleti ele geçirmişler, Kalavun ailesinin inkırazı ile [[Bahrî Memlûkler]]in Memlûk Devleti'ndeki hâkimiyeti de sona ermiştir. Bu devirde ahlakiahlakî çöküntü şiddetlenmiş, bizzat sultanlar ve ümerânın ileri gelenleri huzursuzluk kaynağı olmuşlardır. Sükûn ve istikrar bozulmuş, üretim düşmüş, halk fakirleşmiş, ve şikâyetler artmıştır.
 
=== Burcî Memlûkler ===
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Memlûk_Devleti" sayfasından alınmıştır