Postmodern edebiyat: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
iç bağ kaldırılması
Hazan (mesaj | katkılar)
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
17. satır:
[[Jorge Luis Borges]] ise, postmodern romancılar arasında değilse bile köklerinde tartışmasız bir şekilde yer alır. Üst-anlatı, parodi, anlamın sorunsallaştırılması, çoğulluk ögeleri Borges’in hemen bütün metinlerinde görülen özelliklerdir. Bunun yanında, gerçek/gerçek-dışı onun metinlerinde sürekli birbirine geçiştirilir, gerçeklik sürekli olarak yeniden yorumlanabilir şekilde kurgulanır. Fantezi Borges anlatılarının vazgeçilmez ögelerinden biridir.
 
== Genel Özellikleriözellikleri ==
 
Postmodern roman denilince ilk akla gelen [[dil oyunları]] düşüncesidir. Dilin gerçekliği ''temsil eden'' değil ''kuran'' bir yapı olduğu önermesinden hareket ederler. Postmodern romancılar, bu anlamda postmodern teorinin ''temsili sorunsallaştırma'' girişimini üstlenirler, ve gerçekliği temsil etmekten ziyade anlam çoğulluğunu hedeflerler. Çünkü dil, postmodern anlayışa göre bir gerçekliği temsil etmez, belirli bir anlamda aksine ''gerçekliği kurar''. Postmodern roman, tam da dile dair bu bilgi ile üretilen anlatıları işaret eder.
 
Çoğu postmodern romancıda, hem anlatıcının ([[yazar]]'ın) hem anlatının sürekli devrede olması, metin içinde birçok anlatıcı sese imkân verilmesi, anlatı içinde anlatıların iç içe geçmesi ya da anlatı içinde başka bir anlatının/ya da anlatıların izinin sürülmesi türünde ögeler görülür. Bu romanlarda ''yazarın geleneksel statüsünü kaybettiği'' ya da en azından bu statüsünün sorunsallaştırıldığı görülür.Temsilin yanı sıra yazarın konumu da sorunsallaştırılır. Bu noktada, "anlamı üreten okurdur" düşüncesi belirginlik kazanır. Bu önerme tamamen ona ait olmasa bile büyük ölçüde ''postmodern roman anlayışının'' düsturlarından biridir.