Barbaros Hayreddin Paşa: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Bjelica (mesaj | katkılar)
→‎Yaşamı: + {{eksik künye}}
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
Bjelica (mesaj | katkılar)
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
61. satır:
Oruç Reis, genç yaşta kardeşi İlyas ile birlikte deniz ticareti yaparken, [[Ege Denizi]]'nde [[Rodos Şövalyeleri]]ne [[tutsak]] düştü. Serbest kaldıktan sonra, yaşadığı olayın etkisiyle tüccar yerine [[korsan]] olmaya karar verdi. Bir süre sonra kardeşi Hızır Reis de ticareti bırakıp ona katıldı. Akdeniz kıyılarına akınlar düzenleyip, ganimetler elde ettiler. [[Cerbe]] adasını üs olarak kullanan Hızır Reis ve ağabeyi Oruç Reis’in ünü bütün Akdeniz’e yayıldı. İki kardeş [[Tunus]] Sultanı Muhammed ile anlaşarak Tunus’taki Halkü’l-Vaâd (La Gaulette) liman kalesini kullanmaya başladı. Hızır ve Oruç, ele geçirdiği ganimetin beşte birini Tunus sultanına veriyor, kalan malları [[Tunus]] pazarında satıyorlardı
 
Hızır ve Oruç 1516'da ele geçirdikleri yüklü bir gemiyi armağan olarak [[Piri Reis]] himayesinde Osmanlı Padişahı [[Yavuz Sultan Selim]]'e gönderdiler. Bunun üzerine [[Yavuz Sultan Selim]] de onlara verdiği desteğin bir ifadesi olarak armağanlar yolladı. Oruç Reis ve Hızır Reisi'in, ağabeyleri İshak'ın da kendilerine katılmasından sonra korsanlıkla yetinmeyip [[Kuzey Afrika]]'da toprak edinmeye başladılar. 1516'da İspanyol karşıtı bir klik tarafından Cezayir'e yerleştiler ve şehrin idarecilerini kanlı bir darbe ile elimine ettiler. Ancak, İspanyollar ile olan savaşlarında Oruç Reis'in şehit düşmesi, Hızır'ı de zor durumda bırakmıştı.<ref>{{Kitap kaynağı|url=http://www.thesis.bilkent.edu.tr/0003113.pdf|başlık=Ottoman Corsairs in the Western Mediterranean and Their Place in the Ottoman-Habsburg Rivalry, 1505-1535|erişimtarihi=8 Temmuz 2020|tarih=|dil=İngilizce|sayfa=|sayfalar=|çalışma=|yayıncı=Bilkent Üniversitesi|isbn=}}</ref>{{eksiktam künyekaynak belirt}}
 
Gönüllü kuvvetleriyle merkezi bir devletin desteği olmadan tutunamayacağını anlayan Hızır tekrar İstanbul'a elçiler yollayarak başkentin tâbiyetine girdi. Ancak, Cezayir halkının aleyhine dönmesi, Hayreddin'i şehri terk edip [[Jijel]]'e çekilmeye zorlayacaktı. Burada üslenerek korsanlığa devam edecek ve güçlendikten sonra 1525'te Cezayir'i yeniden ele geçirmeyi başaracaktı. Ertesi yıl [[Jijel]]'e baskın düzenleyen Cenevizli Amiral [[Andrea Doria]]'yı yenilgiye uğrattı.
 
1529 yılında gerçekleşen iki olay Hızır ve arkadaşları için çok önemli sonuçlar doğuracaktı. Bunlardan biri Aydın Reis'in Habsburg amirali Portuondo'yu mağlup etmesi, bir diğeri ise Cezayir'in karşısındaki Habsburg hisarının (Penon de Argel) ele geçirilmesiydi ki bu hem şehri Habsburg toplarının hedefi olmaktan çıkarmış, hem de bir dalgakıran yapılarak kötü bir liman olan Cezayir'in geliştirilmesine olanak sağlamıştır.<ref>{{Dergi kaynağı|url=https://brill.com/view/journals/thr/thr-overview.xml|başlık=Emrah Safa Gürkan, The Centre and the Frontier: Ottoman Cooperation with the North African Corsairs in the Sixteenth Century|erişimtarihi=8 Temmuz 2020|tarih=2010|çalışma=|yayıncı=Turkish Historical Review I/2}}</ref><ref>{{Kitap kaynağı|url=http://kronikkitap.com/kitap/sultanin-korsanlari/|başlık=Emrah Safa Gürkan, Sultanın Korsanları: Osmanlı Akdenizi’nde Gazâ, Yağma ve Esaret, 1500 – 1700|erişimtarihi=8 Temmuz 2020|tarih=Kasım 2018|dil=Türkçe|sayfa=|sayfalar=449-452|çalışma=|yayıncı=Kronik Kitap|isbn=978-975-2430-79-2}}</ref>{{eksiktam künyekaynak belirt}}
 
Bu esnada [[I. Süleyman|Kanuni Sultan Süleyman]]'ın Alman seferi (1532) sırasında Andrea Doria'nın [[Mora]] kıyılarına saldırması Osmanlıları güç duruma düşürdü. Bunun üzerine Kanuni, Hızır Reis'i İstanbul'a çağırdı ve 1533'te "Hayreddin" adını verdiği Hızır Reis'i Osmanlı donanmasının başına ([[kaptan-ı derya]]) atadı.