Lucius Cornelius Sulla: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
LuCKY (mesaj | katkılar)
k Yazım hatası düzeltildi: hükümet → hükûmet AWB ile
Yeni Üye (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
33. satır:
[[MÖ 87]]'de Sulla Roma'yı terk ettikten sonraki yıl konsulluğa seçilmiş olan Cinna, Sulla'nın koyduğu yeni düzeni yıkmış ve senatus aleyhine bir siyaset takibine başlamıştı. Marius ölünce yerine L. Flaccus Valerius seçilmiş ve Valerius Sulla'dan başkumandanlığı almak üzere [[Yunanistan]]'a giderken, Cinna, Sulla'nın dönüşü ile başlayacak olan iç savaş için hazırlığa başlamıştır. Bu süreçte Cinna’nın idaresinden memnun olmayan aristokratlar Sulla’nın tarafında yerlerini almışlardır. Cinna Adriyatik üzerinden geçerek Sulla’yı [[Illyria]]'da karşılamak üzere hazırlanırken 84’te Ancona’da askerleri tarafından öldürülmüştür. Diğer tarafta da Roma’da 82 yılı Consulluklarına Marius’un bu sırada 27 yaşındaki oğlu genç Marius ile Gn. Papirius Carbo seçilmişlerdir. Bu grubun tarafında da önemli kuvvetler olmasına ve Roma'ya yeni katılan vatandaşların da Marius taraftarlarını tutmasına rağmen Sulla Latium’a kadar ilerleyerek Marius’u yenerek Roma’ya girmiştir.
 
Sulla, Roma’da tek hakimi olmayı başarınca yaptığı ilk iş karşı taraf yanlılarından intikam almak olmuştur. Böylece Marius taraftarları hükûmetini tutmuş olanlar vatan haini ilan edilmişler ve idam edilmeye başlanmıştır. Fakat bu hareketin sınırsız olarak uygulanması Sulla taraftarları tarafından dahi tepki çekince, ölüme mahkûm edilenlerin isimleri listeler halinde halka açık meydanlarda teşhir edilmeye başlanmış ve bunların köleler, azatlılar ve herkes tarafından öldürülmesi istenmiştir. Bu nedenle 80 senatorsenatör ile 2600 atlı sınıfı mensubu öldürülmüştür. Bu insanların köleleri Sulla tarafından azat edilmiştir. Ayrıca ölüme mahkûm edilenlerin mallarına da el konmuş ve bunlar açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır. Bundan sonra Sulla devlet ve cemiyete yeni şeklini vermeye başlamıştır. Bir meclis kararı ile önce kendisini belli bir zaman için diktatörlüğe seçtirmiştir, amacı devlete yeni bir Anayasa ve yeni bir şekil vermektir. Diktatör Sulla, bundan sonra birçok kanunlar çıkartmış ve bunlarla gelecekte her çeşit ihtilal hareketini imkânsız kılmak ve aristokrat sınıfı hakimiyetini emniyet altına almak istemiştir.
 
Çıkardığı en önemli kanunlar şunlardır:
41. satır:
# Bundan sonra rahipler halk tarafından değil, bizzat rahip meclisleri tarafından seçileceklerdi.
# Consul ve Preatorlar memuriyetleri esnasında devlet içinde yalnız mülki işlerle uğraşacaklar ve ancak bundan sonraki yıl içinde Proconsul ve Propraetor olarak eyaletlerde vazife alacaklardı. Bu kanunla mülki kuvvet ile askeri kuvvet birbirinden ayrılmak istenmiş.
# Bu zamana kadar yeni senatorlarısenatörleri tayin ve eskileri listeden silmekle vazifelendirilmiş olan Censor’luk kaldırılmış; yerine bulunan şekil şu olmuştur: Questorluk’a seçilmiş olan herkes otomatik olarak Senatus’a dahil olacaktı.
 
Devlet düzenlemelerinde yapılan bu yeniliklerin manası, tam bir irtica hareketi demekti. Halk bundan böyle kanunları Consul başkanlığında toplanan ''[[Comitia Centuriata]]'' da onaylayacak, ''[[Comitia Tributa]]''’nın vazifesi yalnız küçük devlet memurlarını seçmek olacaktı. Sulla hiçbir zaman şahsına bağlı egemen bir devlet kurmak istememiş, aksine Senatus sınıfı hakimiyetini emniyet altına almayı arzulamıştı. Sulla eyaletlerin idaresini yeniden tanzim etmekle, yüksek devlet memurlarının sayısını çoğaltmakla devlete çok iyi işler yapmıştı, fakat Roma şehir aristokrasisinin devamlı hakimiyetini sağlamak mümkün değildi. Bunun için Sulla’nın kurduğu yeni hükûmet uzun zaman başarılı olamamış ve kısa bir süre sonra tarih sahnesinden çekilmiştir