Eşcinsellik: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Khutuck Bot (mesaj | katkılar) k →Eşcinselliğin demografisi: Düzenlemeler, değiştirildi: location=London → konum = Londra AWB ile |
Khutuck Bot (mesaj | katkılar) k Kaynak düzenleme |
||
2. satır:
'''Eşcinsellik''' veya '''homoseksüellik''', aynı cins veya cinsiyetteki insanlar arasındaki romantizm, cinsel çekim ya da cinsel davranıştır. Eşcinsellik, bir [[cinsel yönelim|yönelim]] olarak “kişiyi ağırlıklı olarak ya da tümüyle kendisiyle aynı cinsiyette olan kişilere karşı romantik ya da cinsel çekimleri yaşamaya yönlendiren kalıcı kişisel nitelik” olarak ifade edilir. Aynı zamanda kişiyi bu çekimlere dayanan davranışlarla ilişkili kimlik hissi ve bu çekimleri paylaşan diğer kişilerden oluşan topluluğa olan üyeliğini de tanımlar.<ref name="apahelp">{{Kaynak |url=http://www.apa.org/helpcenter/sexual-orientation.aspx |başlık=Sexual Orientation, Homosexuality, and Bisexuality |süreliyayın=[[American Psychological Association|APA]]HelpCenter.org |erişimtarihi=30 Mart 2010}}</ref><ref name=amici>{{Web kaynağı | url = http://www.courts.ca.gov/documents/Amer_Psychological_Assn_Amicus_Curiae_Brief.pdf | sayfa = 30 | başlık = Case No. S147999 in the Supreme Court of the State of California, In re Marriage Cases Judicial Council Coordination Proceeding No. 4365(...) - APA California Amicus Brief — As Filed | biçim = PDF | tarih = | erişimtarihi = 21 Aralık 2010 | arşivurl = https://web.archive.org/web/20151106135815/http://www.courts.ca.gov/documents/Amer_Psychological_Assn_Amicus_Curiae_Brief.pdf | arşivtarihi = 6 Kasım 2015 | ölüurl = no }}</ref>
Homoseksüellik, [[heteroseksüellik]] ve [[biseksüellik]]le birlikte heteroseksüel-eşcinsel spektrumundaki üç ana cinsel yönelimden biridir.<ref name="apahelp"/> İnsanların neden özel bir cinsel yönelim geliştirdiği konusunda bilim insanlarının ortak bir görüşü yoktur.<ref name="apahelp"/> Cinsel yönelimin kökeni konusunda genetik faktörler, erken rahim ortamı ya da ikisinin kombinasyonuna işaret eden biyolojik teoriler uzmanlar tarafından daha çok benimsenmiştir.<ref name="Frankowski">{{Dergi kaynağı|doi=10.1542/peds.113.6.1827|yazar=Frankowski BL|yazar2=American Academy of Pediatrics Committee on Adolescence|başlık=Sexual orientation and adolescents|journal=Pediatrics|cilt=113|sayı=6 |sayfalar=1827–32 |yıl=2004|
Eşcinselleri tanımlamak için<ref>CETAD, [http://www.cetad.org.tr/news.aspx?detail=56 Eşcinsellik (Homoseksüellik)] {{Webarşiv|url=https://web.archive.org/web/20150923202019/http://www.cetad.org.tr/news.aspx?detail=56 |tarih=23 Eylül 2015 }} Erişim tarihi: ''28 Eylül 2013''</ref> çok çeşitli kavramlar kullanılır. Kadın eşcinselleri tanımlamak için 1800'lü yıllardan beri kullanılan "[[lezbiyen]]" sözcüğünü karşılamak için Fransızca kökenli "[[gey]]" ({{Dil|tr|gey veya gay|dil_adı=e}}, {{Dil|fr|gai|dil_adı=e}}, {{Dil|en|gay|dil_adı=e}}) sözcüğü, 1960'larda önceleri sadece erkek eşcinselleri tanımlamak için<ref>{{kitap kaynağı|url=http://abcnews.go.com/images/Politics/Holsinger_on_Homosexuality.pdf|başlık=Pathophysiology of Male Homosexuality|iş=ABC News|erişimtarihi=28 Eylül 2013|tarih=14 Ocak 1991}} {{İng}}</ref> kullanılmaya başlanmıştır. Zamanla tüm eşcinseller için kullanılır hâle gelmiştir.<ref>{{Oxford|gay}}</ref> Eşcinsellere cinsel yönelimlerinden dolayı uygulanan fiziksel ve sözlü şiddet, "Eşcinsel" anlamına gelen [[wikt:argo|argo]] tabirleri [[hakaret]] ya da aşağılama amaçlı kullanmak, birçok gelişmiş ülkede [[nefret suçu]] kapsamına girer ve cezai yaptırımla karşılaşılabilir.
90. satır:
|date=28 Temmuz 2000}}</ref><ref>{{Web kaynağı | başlık = Biography 15.1, ''John W. Tukey'' (1915–2000) | url = http://www.swlearning.com/quant/kohler/stat/biographical_sketches/bio15.1.html | erişimtarihi = 19 Mayıs 2009 | arşivurl = https://web.archive.org/web/20150227025040/http://www.swlearning.com/quant/kohler/stat/biographical_sketches/bio15.1.html | arşivtarihi = 27 Şubat 2015 | ölüurl = no }} John Tukey criticizes sample procedure</ref> Sonraki bir araştırmada örnek yanlılığı olmamasına rağmen benzer sonuçlar elde edilmiştir.<ref>{{Web kaynağı | başlık = Book Review by Martin Duberman, ''The Nation'', November 3, 1997 | url = http://www.kinseyinstitute.org/publications/duberman.html | arşivurl = https://web.archive.org/web/20151204194621/http://www.kinseyinstitute.org/publications/duberman.html | arşivtarihi = 4 Aralık 2015 | erişimtarihi = 10 Kasım 2013 | ölüurl = yes }} Martin Duberman on Gebhart's "cleaning" of data</ref> LeVay, Kinsey’in sonuçlarının demografik araştırmaların yorumlanması gerektiğini gösteren bir uyarı niteliği taşıdığını belirtmiştir çünkü bilimsel metotlar kullanılmasına rağmen farklı kriterlerin kullanılmasının farklı sayılara ulaşmaya yol açabileceğini belirtmiştir.<ref name=levay />
Önemli araştırmalar insanların %2’den %11’e kadar bir kısmının geçmişlerinde eşcinsel aktivite yaşadığını göstermektedir.<ref name = Billy1993>{{Dergi kaynağı|doi=10.2307/2136206|yazar=Billy JO, Tanfer K, Grady WR, Klepinger DH |başlık=The sexual behavior of men in the United States|jstor=2136206 |journal=Family Planning Perspectives |cilt=25 |sayı=2 |sayfalar=52–60 |yıl=1993 |pmid=8491287|ref=harv}}</ref><ref name = Binson1995>{{Dergi kaynağı|doi=10.1080/00224499509551795|ad1=Diane |soyadı1=Binson |ad2=Stuart |soyadı2=Michaels |ad3=Ron |soyadı3=Stall |ad4=Thomas J. |soyadı4=Coates |ad5=John H. |soyadı5=Gagnon |ad6=Joseph A. |soyadı6=Catania |yıl=1995 |başlık=Prevalence and Social Distribution of Men Who Have Sex with Men: United States and Its Urban Centers |journal=The Journal of Sex Research |cilt=32 |sayı=3 |sayfalar=245–54 |jstor=3812794|ref=harv}}</ref><ref name = Johnson1992>{{Dergi kaynağı|yazar=Johnson AM, Wadsworth J, Wellings K, Bradshaw S, Field J |başlık=Sexual lifestyles and HIV risk |journal=Nature |cilt=360 |sayı=6403 |sayfalar=410–2 |yıl=1992 |
2008’de Amerika Birleşik Devletleri'nde başkanlık seçimleri gününde, oy verdikten sonra oylama yerinden çıkan oy verenler arasında yapılan seçim anketi, seçmenlerin %4’ünün gay, lezbiyen ya da biseksüel olduğunu göstermiştir. Bu oran 2004’teki oranla aynıdır.<ref>{{Web kaynağı | başlık = 27% of Gay Voters Sided with McCain | yayıncı = [[The Advocate]] | tarih = 7 Kasım 2008 | url = http://www.advocate.com/news_detail_ektid65015.asp | erişimtarihi = 21 Aralık 2010 | arşivurl = https://web.archive.org/web/20090222002319/http://www.advocate.com/news_detail_ektid65015.asp | arşivtarihi = 22 Şubat 2009 | ölüurl = yes }}</ref> 2000’de yapılan ABD nüfus sayımı, evli olmayıp aynı evde yaşayan 601, 209 eşcinsel çift olduğunu göstermiştir.<ref>{{Web kaynağı | başlık = Gay and Lesbian Families in the United States: Same-Sex Unmarried Partner Households | url = http://www.urban.org/UploadedPDF/1000491_gl_partner_households.pdf | soyadı1 = Smith | ad1 = David M. | soyadı2 = Gates | ad2 = Gary J. | tarih = 22 Ağustos 2001 | erişimtarihi = 26 Ocak 2011 | arşivurl = https://web.archive.org/web/20140822155835/http://www.urban.org/UploadedPDF/1000491_gl_partner_households.pdf | arşivtarihi = 22 Ağustos 2014 | ölüurl = no }}</ref>
139. satır:
Araştırmacılar [[gen]]ler, [[doğum öncesi hormonlar ve cinsel yönelim|doğum öncesi hormonlar]] ve [[beyin]] yapısını kapsayan, cinsel yönelimin gelişimiyle bağlantılı olma ihtimali olan birkaç biyolojik faktör tanımlamıştır.
Bilim insanları cinsel yönelimin tek bir faktör tarafından belirlenmediğine, genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu olduğuna<ref name="AmPsycholAssn-whatis">{{Web kaynağı|başlık=Sexual orientation, homosexuality and bisexuality|yayıncı=[[American Psychological Association]]|erişimtarihi=10 Ağustos 2013|url=http://www.apa.org/helpcenter/sexual-orientation.aspx|arşivtarihi=8 Ağustos 2013|arşivurl=https://web.archive.org/web/20130808032050/http://www.apa.org/helpcenter/sexual-orientation.aspx|ölüurl=no}}</ref><ref name="pediatrics2004">{{Dergi kaynağı |doi=10.1542/peds.113.6.1827 |yazar=Frankowski BL|yazar2=American Academy of Pediatrics Committee on Adolescence|başlık=Sexual orientation and adolescents |journal=[[Pediatrics (journal)|Pediatrics]]|cilt=113 |sayı=6 |sayfalar=1827–32 |yıl=2004 |
Önceden eşcinselliğin aileyle yaşanan kötü deneyimler ya da yanlış bir psikolojik gelişme yüzünden oluştuğu düşünülmüştür ama bu varsayımlar yanlış bilgiye ve ön yargıya dayanmaktadır.<ref name="AmPsychiAssn-Sexual orientation">{{Web kaynağı|başlık=Sexual Orientation|yayıncı=[[American Psychiatric Association]]|erişimtarihi=1 Ocak 2013|url=http://healthyminds.org/More-Info-For/GayLesbianBisexuals.aspx|arşivtarihi=22 Temmuz 2011|arşivurl=https://web.archive.org/web/20110722080052/http://www.healthyminds.org/More-Info-For/GayLesbianBisexuals.aspx|ölüurl=no}}</ref> Şu anki araştırmalar cinsel yönelimin oluşumundaki biyolojik açıklamaları aramaktadır<ref name="pediatrics2004"/> ama hiçbir tekrarlanan bilimsel araştırma cinsel yönelimin özel bir biyolojik etiyolojisinin olduğunu desteklememektedir.<ref name="AmPsycholAssn-whatis"/><ref name="pediatrics2004"/> Ama bilimsel araştırmalar heteroseksüel ve eşcinsel kişilerde [[Biyoloji ve cinsel yönelim#Eşcinsel erkek ve kadınlardaki biyolojik farklılıklar|bir takım biyolojik farklılıklar]] bulmuştur. Bu biyolojik farklılıklar cinsel yönelimin oluşumuyla aynı temel nedene sahip olabilir.
==== Genetik araştırmalar ====
Cinsel yönelimin belirlenmesinde genetik ve çevrenin önemini kıyaslamak amacıyla birkaç ikiz çalışması yapılmıştır. 1991’de yapılan bir araştırmada Bailey ve Pillard, tek yumurta erkek ikizlerinde %52 oranında, çift yumurta erkek ikizlerinde ise %22 oranında eşcinsellik bakımından uyum bulmuştur.<ref>{{Dergi kaynağı|yazar=Bailey JM, Pillard, RC |başlık=A Genetic Study of Male Sexual Orientation |journal=Archives of General Psychiatry |cilt=48 |sayı=12 |sayfalar=1089–96 |yıl=1991 |doi=10.1001/archpsyc.1991.01810360053008 |url=http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/1845227 |pmid=1845227}}</ref> 2000’de Bailey, Dunne ve Martin 4,901 avustralyalı ikiz üzerinde yaptığı araştırmada benzer sonuçlar bulmuştur.<ref>{{Dergi kaynağı|yazar=Bailey JM, Dunne MP, Martin NG |başlık=Genetic and environmental influences on sexual orientation and its correlates in an Australian twin sample |journal=J Pers Soc Psychol |cilt=78 |sayı=3 |sayfalar=524–36 |yıl=2000 |
Bearman ve Brückner (2002) önceki araştırmaları az sayıda denek içermesi<ref name=Bearman>This work was published in the ''American Journal of Sociology'' (Bearman, P. S. & Bruckner, H. (2002) Opposite-sex twins and adolescent same-sex attraction. American Journal of Sociology 107, 1179–1205.) and is available only to subscribers. However, a final draft of the paper is available [http://iserp.columbia.edu/content/opposite-sex-twins-and-adolescent-same-sex-attraction here] {{Webarşiv|url=https://web.archive.org/web/20110719175100/http://iserp.columbia.edu/content/opposite-sex-twins-and-adolescent-same-sex-attraction |tarih=19 Temmuz 2011 }} – there are no significant differences on the points cited between the final draft and the published version.</ref> ve deneklerin popülasyonu temsil etmemesinden dolayı eleştirmiştir.<ref>While inconsistent with modern findings, the first relatively large-scale twin study on sexual orientation was reported by [[Franz Josef Kallmann|Kallman]] in 1952. (''See:'' {{Dergi kaynağı|yazar=Kallmann FJ |başlık=Comparative twin study on the genetic aspects of male homosexuality |journal=J. Nerv. Ment. Dis. |cilt=115 |sayı=4 |sayfalar=283–97 |yıl=1952 |
2010’da İsveç’te 7,600’den fazla ikiz üstünde yapılan bir araştırmada eşcinsel davranış hem genetik faktörlerle hem de kişiye özgü çevresel faktörlerle (örneğin doğum öncesi ortam, hastalık ve travma, akran grupları ve cinsel deneyimler) açıklanabileceğini bulmuştur. Araştırma aynı zamanda ailesel çevre, toplumun tutumu gibi paylaşılmış çevresel faktörlerin de zayıf ama yine de kayda değer derecede etki ettiğini bulmuştur. Kadınların cinsel yöneliminde genetik faktörlerin az derecede etki ettiği, erkeklerin cinsel yöneliminde ise paylaşılmış çevresel faktörlerin hiç etki etmediği görünmüştür. Biyometrik modelin bulgularına göre erkeklerin cinsel yöneliminde genetik faktörler %34-39, paylaşılmış çevresel faktörler %0, kişiye özgü çevresel faktörler %61-66 oranında etki etmektedir. Kadınların cinsel yöneliminde ise genetik faktörler %18-19, paylaşılmış çevresel faktörler %16-17, kişiye özgü çevresel faktörler %64-66 oranında etki etmektedir.<ref name="karolinska">{{Dergi kaynağı|yazar=Långström N, Rahman Q, Carlström E, Lichtenstein P |başlık=Genetic and environmental effects on same-sex sexual behavior: a population study of twins in Sweden |journal=Arch Sex Behav |cilt=39 |sayı=1 |sayfalar=75–80 |yıl=2010 |
Cinsel yönelim üzerine yapılan [[kromozom]] bağlantısı çalışmaları [[genom]] boyunca birçok tetikleyici genetik faktörlerin varlığını göstermektedir. 1993’te Dean Hamer ve meslektaşları 76 [[gay]] kardeş ve ailelerinin bağlantı analiziyle ilgili bulgular yayınlamıştır.<ref>{{Dergi kaynağı|yazar=Hamer DH, Hu S, Magnuson VL, Hu N, Pattatucci AM |başlık=A linkage between DNA markers on the X chromosome and male sexual orientation |journal=Science |cilt=261 |sayı=5119 |sayfalar=321–7 |yıl=1993 |
Hu ve meslektaşları tarafından yapılan bir sonraki analiz önceki bulguların doğruluğunu arttırmıştır. Bu araştırma gay kardeşlerin (yeni grup) %67’sinin Xq28’de, X kromozomunda bir işaretleyici gen paylaştıklarını ortaya çıkarmıştır.<ref>{{Dergi kaynağı|yazar=Hu S, Pattatucci AM, Patterson C, ''et al.'' |başlık=Linkage between sexual orientation and chromosome Xq28 in males but not in females |journal=Nat. Genet. |cilt=11 |sayı=3 |sayfalar=248–56 |yıl=1995 |
Mustantski (2005) kişilerin kendi ve yeni deneklere ek olarak daha önce Hamer (1993) ve Hu (1995) tarafından rapor edilen ailelerin sadece X kromozomunun scan edilmesi yerine bütün genomunu scan etmiştir.<ref>{{Dergi kaynağı|yazar=Mustanski BS, Dupree MG, Nievergelt CM, Bocklandt S, Schork NJ, Hamer DH |başlık=A genomewide scan of male sexual orientation |journal=Hum. Genet. |cilt=116 |sayı=4 |sayfalar=272–8 |yıl=2005 |
2004’te italyan araştırmacılar, 98 eşcinsel erkek ve 100 heteroseksüel erkeğin akrabalarını incelemiştir. Eşcinsel erkeklerin kadın akrabaları, heteroseksüel erkeklerinkine göre daha çok çocuk sahip olmaya eğilimli olduğu bulunmuştur. Ayrıca eşcinsel erkeklerin anne tarafındaki kadın akrabaları, baba tarafındaki kadın akrabalarına göre de daha çok çocuk sahip olmaya eğilimli olduğu gözlenmiştir. Araştırmacılar X kromozomundaki nesilden nesile geçen bir genetik materyalin, kız çocuklarda doğurganlığa, erkek çocuklarda ise eşcinselliğe neden olduğu sonucuna varmıştır.<ref name="Camperio-Ciani et al. 2004">{{Dergi kaynağı|yazar=Camperio-Ciani A, Corna F, Capiluppi C |başlık=Evidence for maternally inherited factors favouring male homosexuality and promoting female fecundity |journal=Proc. Biol. Sci. |cilt=271 |sayı=1554 |sayfalar=2217–21 |yıl=2004 |
2010’da Kore Gelişmiş Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’ndeki bir grup, bir dişi farenin üreme davranışıyla ilgili tek bir genini ortadan kaldırarak cinsel tercihini değiştirmeyi başarmıştır. Dişi fare gen olmayınca diğer dişi farelerin idrarına karşı maskülen bir cinsel davranış ve cinsel eğilim göstermiştir. Bu geni koruyan dişi farelerse erkek farelere cinsel ilgi duymuştur.<ref>{{Dergi kaynağı |pmid=20609214 |yıl=2010 |soyadı1=Park |ad1=D |soyadı2=Choi |ad2=D |soyadı3=Lee |ad3=J |soyadı4=Lim |ad4=DS |soyadı5=Park |ad5=C |başlık=Male-like sexual behavior of female mouse lacking fucose mutarotase |cilt=11 |sayfalar=62 |doi=10.1186/1471-2156-11-62 |pmc=2912782 |journal=BMC genetics}}</ref>
165. satır:
{{Ana madde|Eşcinsellikle ilgili epigenetik teoriler}}
Bir araştırma annenin genetik yapısıyla oğullarının eşcinselliği arasında bir bağlantı bulmuştur. Kadınlar iki X kromozomuna sahiptir ve biri inaktive edilir. Bocklandt ve meslektaşları, eşcinsel oğullara sahip annelerin [[X inaktivasyonu|X kromozomu inaktivasyonlarının]], eşcinsel erkek çocuğa sahip olmayan annelere göre önemli derecede daha yüksek oranda asimetri gösterdiğini bulmuştur. Eşcinsel bir erkek çocuğa sahip olmayan annelerin %4’ü X kromozomu inaktivasyonlarında asimetri gösterirken bu oran bir eşcinsel erkek çocuğa sahip annelerde %13, iki ya da daha fazla eşcinsel erkek çocuğa sahip annelerde %23’tür.<ref name="Bocklandt et al. 2006">{{Dergi kaynağı|yazar=Bocklandt S, Horvath S, Vilain E, Hamer DH |başlık=Extreme skewing of X chromosome inactivation in mothers of homosexual men |journal=Hum. Genet. |cilt=118 |sayı=6 |sayfalar=691–4 |yıl=2006 |
Gebelik ve doğum sonrası boyunca epi-işaretleyicilerin genlerin ifade edilmesi üstündeki kontrolü geçici olarak değişmektedir. Epi-işaretleyiciler [[histon]] proteinlerinin ve DNA histonlarına bağlanan metil ve asetil gruplarının modifikasyonudur.<ref>Ruthenburg, A., C. Allis, and J. Wysocka. "Methylation of Lysine 4 on Histone H3: Intricacy of Writing and Reading a Single Epigenetic Mark." Molecular Cell 25.1 (2007): 15-30. Print.</ref><ref>Jablonka E and MJ Lamb (2010). Transgenerational epigenetic inheritance. In: M Pigliucci and GB Müller Evolution, the expanded synthesis</ref> Proteinlerin fonksiyonunu değiştirir, genlerin ifade edilmesini etkiler.<ref>Friberg, Urban, Sergey Gavrilets, and William R. Rice. "Homosexuality as a Consequence of Epigenetically Canalized Sexual Development." The Quarterly Review of Biology 87.4 (2012): n. pag. Print.</ref> Epi-işaretleyiciler [[fetüs]]ün normal bir cinsel gelişme yaşamasına yardım etmek için tasarlanmıştır ama mitoz bölünme sırasında çocuğa geçebilir.<ref>"Gene Regulation May Explain How Homosexuality Flourishes." LiveScience.com. N.p., n.d. Web. 12 Apr. 2013.</ref> Bu epi-işaretleyiciler babadan kıza ya da anneden oğula geçtiğinde erkeklerdeki bazı özelliklerin feminenleşmesi ve kadınlardaki bazı özelliklerin maksülenleşmesi gibi ters etkilere neden olabilir. Feminenleşme ve maskülenleşmenin tersine dönmesi cinsel tercihinde tersine dönmesine neden olabilir.<ref>Rice, William, and Urban Friberg. "Study Finds Epigenetics, Not Genetics, Underlies Homosexuality."</ref>
172. satır:
{{Ana madde|Doğum öncesi hormonlar ve cinsel yönelim|El yanlılık ve cinsel yönelim|Doğum sırası ve erkeklerin cinsel yönelimi}}
Doğum öncesi hormonal teori, belli hormonların [[fetüs]]ün cinsiyet farklılaşmasında rol oynaması gibi kişinin cinsel yönelimine de etki ettiğini söyler. Doğum öncesi hormonlar cinsel yönelimin ana belirliyicisi olabilir ya da genler, biyolojik faktörler, çevresel ve sosyal durumlarla birlikte yardımcı bir faktör olabilir.<ref name="BornGay-passim">Wilson, G., & Q. Rahman, ''Born Gay: The Psychobiology of Human Sex Orientation'', ''op. cit.''</ref> Gelişen beyin hücreleriyle etkileşim içinde olan hormonların ve genlerin etkilediği beyin yapısındaki farklılıkların cinsel yönelim dahil olmak üzere sayısız davranışlardaki cinsiyet farklılıkların temeli olduğuna inanılır.<ref name="Garcia-Falgueras-Swaab-SexualHormonesBrain-p24">Garcia-Falgueras, Alicia, & Swaab, Dick F., ''Sexual Hormones and the Brain'', ''op. cit.'', p. 24.</ref> Doğum öncesi hormonlar çocuklardaki cinsiyete uygun davranışları (sex-typed behaivor) etkileyebilir.<ref name="Garcia-Falgueras-Swaab-SexualHormonesBrain-p24" /> Bu hipotez [[memeli]] hayvanlar üstünde yapılan çok fazla sayıda yapılan deneysel çalışmalar sonucu ortaya atılmıştır. Benzer etkilerin insanlardaki nörodavranışsal gelişiminde görülmesi uzmanlar arasında büyük bir tartışma konusu olmuştur.<ref name="Hines Review" /> Son yapılan çalışmalar doğum öncesi maruz kalınan [[androjen]]in çocuklardaki cinsiyete uygun davranışları etkilediğine dair kanıtlar bulmuştur.<ref name="Hines Review">{{Dergi kaynağı|soyadı=Hines|ad=Melissa|başlık=Sex-related variation in human behavior and the brain.|journal=Trends in Cognitive Sciences|yıl=2010|
Doğum öncesi maruz kalınan hormonların işaretlerinden biri işaret parmağı uzunluğunun yüzük parmağı uzunluğuna oranıdır. (Erkekler kızlara göre daha düşük 2D;4D oranına sahiptir.) Bağımsız araştırmalar lezbiyen kadınların daha maskülenleşmiş (daha düşük) 2D;4D oranlarına sahip olduğunu bulmuştur.<ref name = "Williams, T.J. et al. (2000)">
211. satır:
| url =
}}
</ref><ref name = "McFadden and Shubel (2002)">{{Dergi kaynağı |yazar=McFadden D, Shubel E |başlık=Relative lengths of fingers and toes in human males and females |journal=Hormones and Behavior |cilt=42 |sayı=4 |sayfalar=492–500 |yıl=2002 |
CAH hastaları (congenital adrenal hyperplasia, fetüs gelişirken yüksek androjen seviyelerinde oluşan otozomal resesif bir hastalık) anne karnında aşırı androjen hormonuna maruz kalmalarından dolayı değişen seviyelerde bir maskülenleşmiş vücuda ve daha çok maskülenleşmiş davranışlara sahiptir. Araştırmalar CAH hastalarının, kontrol grubundaki kadınlara göre daha çok eşcinsel ya da biseksüel yönelime sahip olduğunu göstermiştir.<ref>{{Dergi kaynağı
224. satır:
| doi = 10.1007/s10508-007-9265-1
| pmid = 18157628
}}</ref> Geçmişte düşük yapmayı engellemek için kullanılan bir ilaç olan beyaz billur tozunun (diethylstilbestrol (DES)) kadınların cinsel yönelimiyle olan ilişkisi incelenmiş, anne karnındayken DES'e maruz kalmış kadınların kontrol grubundaki kadınlara göre daha yüksek oranda (%17’ye %0) eşcinsel birliktelik yaşadıklarını rapor edilmiştir. Ama DES kadınlarının büyük çoğunluğu tümüyle heteroseksüel yönelime sahip olduğu belirtilmiştir.<ref name=Peplau>{{Dergi kaynağı|soyadı=Peplau|ad=Letitia|yardımcıyazarlar=Mark Huppin|başlık=Masculinity, Femininity and the Development of Sexual Orientation in Women|journal=Journal of Gay & Lesbian Mental Health|yıl=2008|
Kadınlar düşük frekanstaki sesleri erkeklere göre daha iyi duyarlar ve iç kulaklarındaki [[koklea]]dan ürettikleri oto-akustik emisyon (OAE), erkeklere göre daha yüksektir. Erkeklerin düşük frekanstaki sesleri algılamada daha kötü ve ürettikleri OAE’nin daha düşük seviyede olmasının sebebinin anne karnında daha fazla androjen hormonuna maruz kalmalarından dolayı olduğu düşünülmektedir. Dennis McFadden tarafından yapılan bir araştırma (1998) lezbiyen ve biseksüel kadınların ürettikleri OAE seviyesinin heteroseksüel kadınlara göre daha düşük (daha maskülenleşmiş) olduğunu bulmuştur. Ama heteroseksüel, eşcinsel ve biseksüel erkekler arasında önemli bir farklılık bulunamamıştır.<ref name="mcf">{{Dergi kaynağı|yazar=McFadden D |başlık=Masculinization effects in the auditory system |journal=Arch Sex Behav |cilt=31 |sayı=1 |sayfalar=99–111 |yıl=2002 |pmid=11910797 |doi=10.1023/A:1014087319682}}</ref>
Blanchard ve Klassen (1997), her büyük erkek kardeşin bir erkeğin gay olma ihtimalini bir önceki erkek kardeşinkinin yaklaşık yüzde 33’ü kadar arttırdığını rapor etmiştir.<ref name="Blanchard and Klassen 1997">{{Dergi kaynağı|yazar=Blanchard R, Klassen P |başlık=H-Y antigen and homosexuality in men |journal=J. Theor. Biol. |cilt=185 |sayı=3 |sayfalar=373–8 |yıl=1997 |
| yazar = [[Anthony F. Bogaert]] & [[Malvina Skorska]]
| başlık = Sexual orientation, fraternal birth order, and the maternal immune hypothesis: a review
239. satır:
| doi = 10.1016/j.yfrne.2011.02.004
| pmid = 21315103
}}</ref> Erkek fetüsler, [[omurgalı]]ların seksüel olarak farklılaşmasında rol oynadığı nerdeyse kesin olarak bilinen HY [[antijen]]lerini üretir. Bu Y bağlantılı proteinler annenin bağışıklık sistemi tarafından tanınmaz çünkü annenin cinsiyeti dişidir. Bu tanınmamazlık yüzünden anne plazental duvardan fetal bölüme kadar ulaşan [[antikor]]lar üretir. Bu anti-erkek antikorlar gelişen fetal beynin kan/beyin duvarını aşar ve beynin cinsel yönelimle bağlantılı, cinsiyete göre dimorfik yapılarını değiştirir. HY antijenlerinin beynin maskülenleşmesindeki kabiliyetini azaltan HY antikorları, erkek bebeğin büyüdüğünde kadınlardan çok erkeklere ilgi duyma ihtimalini arttırır.<ref name="Blanchard and Klassen 1997" /><ref name="Anthony2011" /> Buna [[doğum sırası ve erkeklerin cinsel yönelimi|doğum sırası efekti]] denir. Doğum sırası efekti, yaklaşık her 7 eşcinsel erkekten birinin eşcinselliğini açıklamaktadır.<ref>{{Dergi kaynağı |yazar=Cantor JM, Blanchard R, Paterson AD, Bogaert AF |başlık=How many gay men owe their sexual orientation to fraternal birth order? |journal=Arch Sex Behav |cilt=31 |sayı=1 |sayfalar=63–71 |yıl=2002 |
Sol yanlı olma ihtimali eşcinsel kişilerde artmaktadır. Önceki çalışmaların meta-analizinde<ref name="number28" >{{Dergi kaynağı |doi=10.1037/0033-2909.126.4.575 |yazar=Lalumière ML, Blanchard R, Zucker KJ |başlık=Sexual orientation and handedness in men and women: a meta-analysis |journal=Psychological Bulletin |cilt=126 |sayı=4 |sayfalar=575–92 |yıl=2000 |
==== Nörolojik araştırmalar ====
{{Ana madde|Nöroloji ve cinsel yönelim}}
1991’de Simon LeVay, [[hipotalamus]]taki INAH1, INAH2, INAH3 ve INAH4 adı verilen 4 [[nöron]] grubunu incelemiştir. Beynin bu bölümünü önemlidir çünkü bu bölümün hayvanların cinsel davranışlarının düzenlenmesinde rol oynadığı kanıtlanmış ve INAH2 ve INAH3’ün erkeklerde ve kadınlarda farklılık gösterdiği rapor edilmiştir. Araştırma, [[AIDS]] yüzünden ölen 19 eşcinsel erkekten, cinsel yönelimleri bilinmeyen ama araştırmacılar tarafından heteroseksüel varsayılan, 6’sı AIDS’ten ölen 16 erkekten, yine araştırmacılar tarafından heteroseksüel varsayılan, 1’i AIDS’ten ölen 6 kadından oluşmaktaydı. Simon LeVay, heteroseksüel erkeklerdeki INAH3’ün büyüklüğünün, eşcinsel erkek ve heteroseksüel kadınlarınınkinin iki katı kadar olduğunu bulmuştur.<ref name="LeVay 1991">{{Dergi kaynağı|yazar=LeVay S |başlık=A difference in hypothalamic structure between heterosexual and homosexual men |journal=Science |cilt=253 |sayı=5023 |sayfalar=1034–7 |yıl=1991 |
2001’de William Byne ve meslektaşları aynı araştırmayı 14 [[HIV]] pozitif eşcinsel erkek, heteroseksüel varsayılan 34 erkek (10 HIV pozitif) ve heteroseksüel varsayılan 34 kadın (9 HIV pozitif) üstünde tekrar yapmıştır. Araştırmacılar INAH3’ün büyüklüğünün heteroseksüel erkek ve kadınlarda önemli derecede farklılık gösterdiğini bulmuştur. Eşcinsel erkeklerinkinin görünüşte heteroseksüel erkeklerinkinden küçük, heteroseksüel kadınlarınkinden büyük olduğu bulunmuştur. Ama bu farklılığın tam olarak istatistiksel bir öneme sahip olmadığı tespit edilmiştir. Byne ve meslektaşları aynı zamanda INAH3’ün ağırlığını ve nöronlarının sayılarını da ölçmüştür. INAH3’ün ağırlığının sonuçları büyüklüğününkilerine benzer çıkmıştır. Heteroseksüel erkeklerdeki INAH3’ün ağırlığı, heteroseksüel kadınlarınkine göre önemli ölçüde daha yüksek çıkarken, eşcinsel erkeklerin sonuçları, heteroseksüel erkek ve kadınların arasında çıkmıştır. Ama farklılığın önemli derecede olmadığı görünmüştür. INAH3’teki nöron sayılarında kadın ve erkekler arasında farklılık bulunurken cinsel yönelimle bağlantılı bir farklılık bulunamamıştır.<ref name="Byne 2001">{{Dergi kaynağı|yazar=Byne W, Tobet S, Mattiace LA, ''et al.'' |başlık=The interstitial nuclei of the human anterior hypothalamus: an investigation of variation with sex, sexual orientation, and HIV status |journal=Horm Behav |cilt=40 |sayı=2 |sayfalar=86–92 |yıl=2001 |
Erkek terindeki [[testosteron]]dan elde edilen androstadienin (AND) ve hamile kadınların idrarında bulunan [[östrojen]]e benzeyen estratetraenolinin (EST) insanlardaki [[feromon]] olduğu düşünülmektedir. AND ve EST’in kişinin cinsel yönelimine bağlı olarak ön [[hipotalamus]]taki nöral devreleri aktivite ettiği gözlenmiştir. Ön hipotalamus üreme fonksiyonların sürecinde rol oynamaktadır ve son kanıtlar ön hipotalamusun cinsel davranış ve cinsel tercihte rol oynayan hormonal ve duyumsal ipuçlarını birleştirmede yardım ettiğini öne sürmektedir. 2005'te İvanka Savic ve ekibi yaptığı araştırmada erkeklik kimyasalı AND’ın heteroseksüel erkeklerin beyninin olfactory bölgesini (koklama duyusuna ait bölge), eşcinsel erkek ve heteroseksüel kadınlarınsa hipotalamus bölgesini aktivite ettiği bulunmuştur. Kadınlık kimyasalı EST’inse eşcinsel erkek ve heteroseksüel kadınların olfactory bölgesini, heteroseksüel erkeklerinse hipotalamus bölgesini aktivite ettiği bulunmuştur.<ref name="number8" >{{Dergi kaynağı |yazar=Savic I, Berglund H, Lindström P |başlık=Brain response to putative pheromones in homosexual men |journal=Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America |cilt=102 |sayı=20 |sayfalar=7356–61 |yıl=2005 |
2003’te Qazi Rahman tarafından yapılan bir araştırma, lezbiyen kadınların irkilme tepkisinin (yüksek bir ses gibi beklenmedik bir uyarı karşısındaki göz kırpma refleksi) heteroseksüel kadınlarınkine göre önemli ölçüde daha fazla maskülenleşmiş olduğunu bulmuştur. Bu araştırma, irkilme tepkisinin beynin limbik sistemi tarafından kontrol edilmesinden ve limbik sisteminin aynı zamanda cinsel davranışları da kontrol etmesiyle bilinmesinden dolayı kadınların cinsel yöneliminin en azından limbik sistemle bağlantılı olduğuna dair güçlü bir kanıt içermektedir.<ref>Beale, Bob. (October 6, 2003). "[http://www.abc.net.au/science/articles/2003/10/06/959559.htm]." ''News in Science''.</ref>
1997’de Sanders ve Ross-Field doğum öncesi hormonların cinsel yönelimle bağlantılı fonksiyonel beyinsel asimetrilere yol açtığını öne sürmüştür. Bilişsel görevler seksüel olarak dimorfik olarak bilinir. Kadınların sözlü yeteneklerinin erkeklere göre daha gelişmiş olması indirgenmiş lateralizationla (bir fonksiyonun beynin sağ veya sol yarımküresinde yerleşik olması prensibi), erkeklerin uzaysal görevlerde kadınlara göre daha başarılı olması da belirgenleşmiş lateralizationla bağlantılıdır. Fonksiyonel beyinsel asimetriyi ölçen Vincent Mekanik Diyagramlar testinde hem eşcinsel erkekler hem heteroseksüel kadınlar heteroseksüel erkeklerden daha düşük skorlar elde etmiştir. Sözel performansı ölçen Wechsler Yetişkin Zeka Ölçeği’nde ise heteroseksüel kadın ve eşcinsel erkekler, heteroseksüel erkeklere göre daha yüksek skorlar elde etmiştir. Cinsiyete göre farklı sonuçlar elde edilmesi beklenen birkaç testte de eşcinsel erkeklerle heteroseksüel kadınların sonuçları istatistiksel olarak birbirinden farklılık göstermezken, heteroseksüel erkeklerin sonuçları farklılık göstermiştir.<ref name="number7" >{{Dergi kaynağı |yazar=Sanders G, Wright M |başlık=Sexual orientation differences in cerebral asymmetry and in the performance of sexually dimorphic cognitive and motor tasks |journal=Archives of Sexual Behavior |cilt=26 |sayı=5 |sayfalar=463–80 |yıl=1997 |
2003’te Chicago Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, eşcinsel erkeklerin beyni [[serotonin]]in geri alımını inhibite eden fluoksetine heteroseksüel erkeklerinkine göre farklı tepki verdiği, hipotalamuslarındaki [[glikoz]] metabolizmasının heteroseksüel erkeklere göre önemli ölçüde daha az olduğu bulunmuştur. [[Prefrontal korteks]] ve singulat korteks dahil olmak üzere beynin diğer bölgelerinde de ölçülen aktivasyonda da farklılıklar bulunmuştur.<ref name="number4" >{{Dergi kaynağı |yazar=Kinnunen LH, Moltz H, Metz J, Cooper M |başlık=Differential brain activation in exclusively homosexual and heterosexual men produced by the selective serotonin reuptake inhibitor, fluoxetine |journal=Brain Research |cilt=1024 |sayı=1–2 |sayfalar=251–4 |yıl=2004 |
2007’de Chicago’da yapılan bir araştırmada erkek [[meyve sineği|meyve sineklerinin]] beyinlerinin cinsellikle ilgili bölgelerindeki bir gen değiştirilerek eşcinsel davranış göstermesi sağlanmıştır. Genin [[mutasyon]]undan sonra [[sinaps]]is adı verilen [[sinir hücresi|sinir hücreleri]] bağlantılarının güçlenmesi nedeniyle erkek meyve sinekleri diğer meyve sineklerinin erkek mi dişi mi olduğunu anlamaya yarayan “feromon” adlı kimyasal kokuları ayırt edememiş, hem dişi hem de diğer erkek meyve sineklerine kur yapmıştır.<ref>Keleveld. (December 11, 2007). "[http://www.advocate.com/news/2007/12/11/study-finds-gay-gene-fruit-flies]." ''NEWS''.</ref>
301. satır:
Gay amca hipotezi, çocuklara sahip olmayan insanların belki de aile genlerini sonraki nesillere yakın akrabalarının çocuklarına kaynaklar sağlayarak (yemek, gözetleme, savunma, barınak sağlama gibi) aktarabileceğini öne sürmektedir. Bu hipotez [[akraba seçilimi]] teorisinin genişletilmiş halidir. Akraba seçilimi aslında uyumsuzluk gibi görünen belli fedakâr aktiveleri açıklamak için geliştirilmiştir. İlk fikir 1932’de J.B.S. Haldane tarafından ortaya atılmış sonra John Maynard Smith, W.D. Hamilton ve Mary Jane West-Eberhard da dahil olmak üzere başkaları tarafından detaylandırılmıştır.<ref name="Mayr 1982">Mayr, E. (1982). The Growth of Biological Thought: Diversity, Evolution, and Inheritance. Cambridge: Harvard University Press. p598.</ref> Bu fikir aynı zamanda belli sosyal böceklerinin çoğu üremeyen üyelerinin paternlerini açıklamak için de kullanılmaktadır.
2008’deki bir çalışmada, araştırmacılar açıklamasında “Genlerin eşcinselliği etkilediğine dair önemli kanıtlar bulunmaktadır. Düşük başarılı üreme şansı getiren eşcinselliğin popülasyonda nispeten yüksek sıklıkta nasıl devam ettiği bilinmemektedir." demiştir. Araştırmacılar eşcinselliğe yatkın genlerin heteroseksüellere çiftleşme avantajı verdiğini bununda eşcinselliğin [[evrim]]ini ve popülasyonda devam etmesini açıklayabileceğini öne sürmüştür.<ref>{{Dergi kaynağı|yazar=Zietsch, B., Morley, K., Shekar, S., Verweij, K., Keller, M., Macgregor, S., et al. |yıl=2008 |
Bailey ve Zuk hayvanlardaki eşcinsel davranışların uyumlu olduğuna dair birkaç hipoteze atıfta bulunmuştur. Bu hipotezler farklı türlerde fazlasıyla değişiklik göstermektedir. Bailey ve Zuk aynı zamanda ilerdeki araştırmaların eşcinsel davranışın kökenininden daha çok evrimsel sonuçlarının araştırmasını tavsiye etmiştir.<ref name="Bailey et al.">Bailey, N. W., & Zuk, M. (2009). Same-sex sexual behavior and evolution. Trends In Ecology & Evolution, 24(8), 439-446. doi:10.1016/j.tree.2009.03.014 [http://www.faculty.ucr.edu/~mzuk/Bailey%20and%20Zuk%202009%20Same%20sex%20behaviour.pdf]</ref>
315. satır:
=== Cinsel yönelimin esnekliği ===
Amerikan Psikiyatri Kurumu’nun açıklamasında “Bazı insanlar cinsel yönelimin doğuştan ve sabit olduğuna inanır ama cinsel yönelim kişinin yaşamı boyunca gelişir.” demiştir.<ref name="Psych">{{Web kaynağı | url = http://www.aglp.org/pages/cfactsheets.html#Anchor-Gay-14210 | başlık = Gay, Lesbian and Bisexual Issues | yazar = [[American Psychiatric Association]] | yayıncı = Association of Gay and Lesbian Psychiatrics | ay =
==== Esneklik ve cinsiyet ====
325. satır:
== Eşcinsel ebeveynlik ==
Bilimsel araştırmalar gay ve lezbiyen çiftlerin yetiştirdiği çocukların heteroseksüel çiflerin yetiştirdiği çocuklar kadar uyumlu, kabiliyetli ve psikolojik olarak sağlıklı olduğunu göstermektedir.<ref name=cpa2006>{{Web kaynağı | url = http://www.cpa.ca/cpasite/userfiles/Documents/Marriage%20of%20Same-Sex%20Couples%20Position%20Statement%20-%20October%202006%20(1).pdf | başlık = Marriage of Same-Sex Couples – 2006 Position Statement Canadian Psychological Association | biçim = PDF | tarih = | erişimtarihi = 2 Eylül 2012 | arşivurl = https://web.archive.org/web/20150809221915/http://www.cpa.ca/cpasite/userfiles/Documents/Marriage%20of%20Same-Sex%20Couples%20Position%20Statement%20-%20October%202006%20%281%29.pdf | arşivtarihi = 9 Ağustos 2015 | ölüurl = yes }}</ref><ref name=apsp>{{Web kaynağı | url = http://www.psychology.org.au/Assets/Files/LGBT-Families-Lit-Review.pdf | başlık = Elizabeth Short, Damien W. Riggs, Amaryll Perlesz, Rhonda Brown, Graeme Kane: Lesbian, Gay, Bisexual and Transgender (LGBT) Parented Families – A Literature Review prepared for The Australian Psychological Society | biçim = PDF | tarih = | erişimtarihi = 5 Kasım 2010 | arşivurl = https://web.archive.org/web/20151105154609/http://www.psychology.org.au/Assets/Files/LGBT-Families-Lit-Review.pdf | arşivtarihi = 5 Kasım 2015 | ölüurl = no }}</ref><ref name=amici2010>{{Web kaynağı | url = http://www.ca9.uscourts.gov/datastore/general/2010/10/27/amicus29.pdf | başlık = Brief of the American Psychological Association, The California Psychological Association, The American Psychiatric Association, and the American Association for Marriage and Family Therapy as Amici Curiae in support of plaintiff-appellees | biçim = PDF | tarih = | erişimtarihi = 21 Aralık 2010 | arşivurl = https://web.archive.org/web/20120617014904/http://www.ca9.uscourts.gov/datastore/general/2010/10/27/amicus29.pdf | arşivtarihi = 17 Haziran 2012 | ölüurl = no }}</ref> Bunun tersini gösteren bilimsel bir kanıt yoktur.<ref name="amici"/><ref name=pediatrics>{{Dergi kaynağı |yazar=Pawelski JG, Perrin EC, Foy JM, ''et al.'' |başlık=The effects of marriage, civil union, and domestic partnership laws on the health and well-being of children |journal=Pediatrics |cilt=118 |sayı=1 |sayfalar=349–64 |yıl=2006 |
Bir araştırmanın sonuçlarında gay ve lezbiyen çiftlerin çocuklarının çoğunluğunun heteroseksüel kimlikli olmasına rağmen kısmen genetik faktörler (Amerika Birleşik Devletleri'ndeki eşcinsel çiftlerin çocuklarının %80’i kendi biyolojik çocuklarıdır.<ref name=ABCNews>{{Haber kaynağı |başlık=Census 2010: One-Quarter of Gay Couples Raising Children |ad= SUSAN |soyadı=DONALDSON JAMES |url=http://abcnews.go.com/Health/sex-couples-census-data-trickles-quarter-raising-children/story?id=13850332 |gazete=ABC News |tarih=23 Haziran 2011|erişimtarihi=11 Temmuz 2013|alıntı="Still, more than 80 percent of the children being raised by gay couples are not adopted, according to Gates."}}</ref>) ve aile [[toplumsallaşma|sosyalizasyon]] süreci yüzünden (çocukların daha toleranslı okulda okuması, daha az heteroseksist çevre ve sosyal şartlarda yaşaması) geleneksel olarak cinsiyetlere yüklenen davranışları daha az gösterdiği ve homoerotik birlikteliklere daha açık olmaya eğilimli oldukları öne sürülmüştür.<ref name="Stacey_Biblarz">{{Dergi kaynağı | yazar = Stacey J, Biblarz TJ | yıl = 2001 | başlık = (How) Does the Sexual Orientation of Parents Matter? | url = http://faculty.law.miami.edu/mcoombs/documents/Stacey_Biblarz.pdf | biçim = PDF | journal = American Sociological Review | cilt = 66 | sayı = 2| sayfalar = 159–183 |alıntı=This may be partly due to genetic and family socialization processes, but what sociologists refer to as "contextual effects" not yet investigated by psychologists may also be important...even though children of lesbian and gay parents appear to express a significant increase in homoeroticism, the majority of all children nonetheless identify as heterosexual, as most theories across the essentialistt" to "social constructionist" spectrum seem (perhaps too hastily) to expect.}}</ref> 2005'te Charlotte J. Patterson’ın Amerikan Psikiyatri Kurumu için yaptığı araştırmada gay ve lezbiyen çiftlerin yetiştirdiği çocuklarda daha yüksek oranda eşcinsellik bulunamamıştır.<ref name="APAreport">American Psychological Association [http://www.apa.org/pi/lgbt/resources/parenting-full.pdf Lesbian & Gay Parenting]</ref> Başka bir araştırmanın sonuçlarında gay ve lezbiyen çiftlerin yetiştirdiği çocukların (özellikle lezbiyen çiftlerin yetiştirdiği kızlar) heteroseksüel olmayan kimlikleri daha çok benimsemeye eğilimli oldukları öne sürülmüştür.<ref>{{Doi|10.1017/S0021932010000325}}</ref>
494. satır:
* {{Kitap kaynağı|son=[[Nedim Şener]]|ilk=[[İrfan Bozan]], [[Tan Morgül]]|yıl=2008|başlık=Türkiye'de Farklı Olmak, Din ve Muhafazakarlık Ekseninde Ötekileştirilenler|yayımcı=[[Boğaziçi Üniversitesi]]|}
* {{Kitap kaynağı|son=Bagemihl|ilk=Bruce|yıl=1999|başlık=Biological Exuberance: Animal Homosexuality and Natural Diversity|yayımcı=St. Martin's Press|isbn=0312192398}}
* {{Kaynak|başlık=Fraternal Birth Order and Ratio of Heterosexual/Homosexual Feelings in Women and Men |soyadı=McConaghy |ad=N |soyadı2=Hadzi-Pavlovic |ad2=D |soyadı3=Stevens |ad3=C |soyadı4=Manicavasagar |ad4=V |yıl=2006 |journal=Journal of Homosexuality |sayfalar=161–174 |cilt=51 |
== Kaynakça ==
|