Bâb-ı Âli: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Birburqwe (mesaj | katkılar)
Gerekçe: + kaynak gerektiren bilgi eklentisi
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Tarih bağlantısı düzenleme
9. satır:
== Osmanlı dönemi ==
=== Binanın tarihçesi ===
Osmanlı Devleti büyüdükçe [[sadrazam]]ların yetki ve sorumlulukları arttı.[[Sadrazam]]lar, [[Topkapı Sarayı]]'na yakın olması bakımından [[İstanbul]]'un bugünkü [[Eminönü]] ilçesindeki [[Cağaloğlu]] semtinde yaptırılan konaklarda oturmaya başladılar. [[1756]]'da Sultan [[III. Osman]] tarafından bu semtte yaptırılan [[Sadrazam]]lık konağı ilk bilinen resmi nitelikteki [[Sadrazam]]lık binasıdır. Bina [[1755]], [[1808]], [[1826]] ve [[1839]] yıllarında tamamen, [[1878]] ve [[1911]] yıllarında ise kısmen yandı. Her seferinde yeniden inşa edildi. İlk önceleri binaya “Paşa Kapısı” ve “Bâb-ı Âsafi” deniyordu. [[1808]] yılında [[Alemdar Mustafa Paşa]]'nın [[sadrazam]]lığı sırasına çıkan ayaklanma sırasında binada olan patlama sonucu bina gene kül olunca, yeniden yaptırılan binaya dönemin padişahı [[II. Mahmut]]’tan dolayı Mahmud-ı Adli dendi. Bu isim zamanla Bâb-ı Adl ya da Bâb-ı Adli isimlerine, [[19. yüzyıl]]ın ikinci yarısında da Bâb-ı âli deyimine dönüştü.
 
[[Dosya:Bab-i Ali.jpg|thumb|sağ|300px|Osmanlı döneminde Babıali]][[1839]] yılındaki yangına kadar bina hep ahşap olarak inşa edilmişti. [[1844]]’te1844’te bina ilk defa olarak Stefan Kalfa tarafından kargir olarak inşa edildi. Ayrıca o tarihten sonra bina [[sadrazam]]ın yaşadığı yer olmaktan çıkarılarak tamamen bir devlet dairesi durumuna geldi. O bina, daha sonra yangınlar ve tamirler sonucu değişikliklere uğramakla birlikte günümüze kadar gelen binanın esasını oluşturmaktadır. [[1878]]'deki yangında Şura-yı Devlet Dairesi, Ahkam-ı Adliye Dairesi, Dahiliye ve Hariciye nezaretleri tamamen yandı ve yeniden inşa edildi. [[1910]] yılında Babıali'ye küçük bir yapı eklendi. [[1911]] yılındaki yangında gene Şura-yı Devlet ve Dahiliye Nezareti ile [[Mektubcu]], [[Teşrifatçı]], [[Beylikçi]], Sadaret Kalemi daireleri ve [[Vakanüvis]] daireleri tamamen yandı. Bu en son yangında zarar gören bölümler o zamanlar tek bir bina olan Babıali'nin orta bölümünü oluşturuyordu. Yangından sonra bu orta bölüm tekrar eski haline getirilmeyerek ortadan kaldırıldı. Böylece Babıali ilk defa olarak iki binaya ayrılmış oldu.
 
=== Bâb-ı Âli Baskını ===
{{Ana|Bâb-ı Âli Baskını}}
[[Bâb-ı Âli Baskını]], 23 Ocak 1913'te, [[Balkan Savaşı]]'nın yenilgiyle sonuçlanacağının anlaşıldığı günlerde Bulgar orduları [[Edirne]] ve [[Çatalca]] önlerindeyken yapıldı. [[İttihat ve Terakki Cemiyeti|İttihat ve Terakki Fırkası]]'nın önde gelen ismi [[Enver Paşa|Binbaşı Enver]], yanında çalıştığı [[Harbiye Nazırı]] [[Nazım Paşa]]'nın makamını, yanında fırkanın silahşörlerinden [[Yakup Cemil]] ve adamları olduğu halde bastı. Baskında Nazım Paşa öldürüldü. Daha sonra Sadrazam [[Kıbrıslı Mehmet Kamil Paşa|Kamil Paşa]]'nın makamına giden baskıncılar, sadrazamı silah zoruyla istifaya zorladılar. Bu olay [[İttihat ve Terakki]]'nin yönetime el koymasına giden yolu açtı. [[Osmanlı İmparatorluğu]]'nun [[1914]]'te [[I. Dünya Savaşı]]'na [[Almanya]] safında girişi ve imparatorluğun çöküşüne varan gelişmeler zinciri de böyle başlamış oldu.
 
== Cumhuriyet Dönemi ve Türk Basını ==
[[Cumhuriyetin ilanı]]ndan sonra eski Sadaret dairesi Vilayet Konağı olarak kullanılmaya başlandı. Yapı üzerindeki neoklasik ayrıntılar kaldırıldı ve bina yalın bir biçimde sıvandı. [[1980]]’lerin1980’lerin sonlarında ve [[1997]] yılında binayı eski görünümüne kavuşturmak için bazı restorasyonlar yapıldı.
 
Babıali'nin çevresinde [[Türkler|Türk]] basınının yoğunlaşmaya başlaması, [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı]] dönemine dayanır. [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı]] hükümetinin bu binada çalışması yeni ortaya çıkan [[Türkler|Türk]] basınının haber kaynağına yakınlığı açısından bu binanın çevresinde odaklaşmasına neden oldu. Sirkeci'den başlayıp Babıali binasının önünden geçerek giden [[Cağaloğlu]] yokuşunun iki yanındaki ve yan sokaklarındaki matbaa ve gazete binalarını kapsayan yerin adı Babıali olarak anılmağa başlandı.
24. satır:
[[Nutuk]]'ta da belirtildiği üzere Kurtuluş Savaşı'nın organizasyonunun yapıldığı yıllarda Babıali, "İstanbul basını" olarak anılmış ve Kurtuluş Savaşının hazırlanmasına büyük negatif etkileri olmuştur. Bu nedenle Ankara'da yeni bir millî basın oluşturulması yoluna gidilmiştir.
 
[[Cumhuriyet]] döneminde hükümetin [[Ankara]]'ya taşınmış olmasına rağmen [[Türkler|Türk]] basını bu bölgede gelişmesine devam etti. Bütün [[20. yüzyıl]] boyunca [[Türkiye]]'nin bütün önemli gazetelerinin merkezleri ve basımevleri bu bölgede bulunuyordu. Ayrıca birçok kitabevleri de bu bölgede açıldı. [[1950]]'lerin sonlarında bölgenin yerleşim planında yeri olan başlıca gazeteler şunlardı: Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Türkiye, Vatan, Akşam, Son Posta, Son Telgraf, Yeni Sabah, İstanbul Ekspres ve Yeni Gazete. Ancak [[20. yüzyıl]]ın sonlarında gazeteler bu bölgeye sığamaz oldular ve yavaş yavaş bölgeyi terkettiler. 2005 yılında ''[[Cumhuriyet (gazete)|Cumhuriyet]]'' gazetesinin tarihi binasından taşınmasıyla Babıali'nin [[Türkler|Türk]] basınına adını veren işlevi son buldu.
 
[[Necip Fazıl Kısakürek]]'se Babıali'yi, sanat çevresi olarak ele almış ve [[Babıali]] adlı eserinde hatıralarını yazmıştır.<ref>{{Web kaynağı |url=http://www.istanbul.gov.tr/Default.aspx?pid=47 |başlık=İstanbul Valiliği web sitesi - binanın tarihçesi |erişimtarihi=11 Ekim 2006 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20090508064332/http://www.istanbul.gov.tr/Default.aspx?pid=47 |arşivtarihi=8 Mayıs 2009 |ölüurl=yes }}</ref>
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Bâb-ı_Âli" sayfasından alınmıştır