Sovyetler Birliği: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Tavukluköy (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
Etiketler: Görsel Düzenleyici Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
LuCKY (mesaj | katkılar)
k Yazım hatası düzeltildi: halen → hâlen AWB ile
170. satır:
Ülkede kısa sürede birçok reform yapılmasına karşın uluslararası ilişkilerde önemli sorunlar yaşanmaktaydı. İngiltere, Fransa ve ABD, Sovyet hükûmetinin meşruiyetini kabul etmezken, Almanya da savaştan çekilen Sovyet hükûmetine çok ağır şartlar içeren bir barış anlaşması öneriyordu. Dışişleri Bakanı [[Lev Troçki|Lev Trotski]] Almanya'nın önerisine toprak talebinin olmadığı bir barış teklifiyle cevap verdi. Ancak bunu reddeden Almanya, Doğu Cephesi'nde Rusya üzerindeki saldırılarını arttırdı. Petrograd'a saldırı tehlikesi üzerine hükûmetin güvenlik amacıyla Moskova'ya taşınmasıyla tarihi şehir yeniden başkent oldu. Bolşevik komiser [[Troçki|Trotski]], Almanya'nın dayattığı ağır barış koşullarını kabul etmeyince uzlaşma sağlanamadı. Almanya'nın saldırılarının devrimin kazanımlarını tehlikeye atması, [[Troçki|Trotski]]'nin görevinden azledilmesine sebep oldu. Dışişleri Komiserliğine getirilen [[Litvinov]], Almanya ile yeniden diplomatik görüşmelere başladı. Sovyet hükûmeti barış için Berlin'in istekleri karşısında tavizler vermek zorunda kaldı.<ref>[https://www.marxists.org/turkce/trocki/index.htm]</ref> Mart 1918'de [[Beyaz Rusya]]'nın batı toprakları Almanya'ya bırakılarak [[Brest Litovsk Barış Antlaşması|Brest Litovsk Anlaşması]] imzalandı. Almanya'da devrim olacağını uman [[Vladimir Lenin|Lenin]], böylece verilen tavizlerin telafi edileceğini ifade ediyordu. 1919'da Berlin'de Sovyet hükûmetinin de desteklediği ve Lenin'in yakın arkadaşı olan [[Rosa Luxemburg]]'un öncülüğündeki devrim girişimi başarısız olsa da Almanya'nın I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkması tavizleri kısmen geçersizleştirdi.
 
[[Vladimir Lenin|Lenin]] I. Dünya Savaşı'nda Avrupa'daki sosyal demokratların çoğunun kendi hükûmetlerinin saldırgan politikalarını desteklemelerini ve hükûmetlerinin savaş bütçelerini onaylamalarını [[Marksizm]]'e ihanet olarak değerlendirdi. Bu nedenle [[Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi]]'nin adının [[Sovyetler Birliği Komünist Partisi|Komünist Parti]] olarak değiştirilmesini önerdi. Bolşevik liderin önerisi Mart 1918'de kabul edildi ve parti resmiresmî olarak [[Sovyetler Birliği Komünist Partisi|Rusya Komünist Partisi]] adını aldı.<ref name="rus-sky.com"/>
 
Rusya’da devrim başarıya ulaşmasına rağmen [[Bolşevikler]], Merkezi Rusya (Avrupa Rusyası) dışında özellikle toprak aristokratlarının yoğun olduğu kırsal bölgelerde yeterince güçlü değildi. 1918'de Çar yanlısı generaller, [[Birleşik Krallık]], [[Fransa]] ve [[Amerika Birleşik Devletleri]]'nden aldıkları maddi ve askeri destekle [[Bolşevikler]]e karşı saldırıya geçtiler.<ref name="bre7">Большая Российская энциклопедия. Том 7. стр. 591−598. Москва. Научное издательство «Большая Российская энциклопедия», 2007.&nbsp;— ISBN 978-5-85270-337-8, 5-85270-320-6.</ref> [[Vladimir Lenin|Lenin]]'in emperyalist savaş sırasında Çar ile diğer İtilaf devletleri arasında yapılan gizli paylaşım anlaşmalarını açıklaması Rusya'nın eski ortaklarını zor durumda bıraktı. Zaten müttefiklerinin savaştan çekilmesine karşı çıkan ve komünizmin kendi ülkelerinde de yayılmasından korkan emperyalist devletler gizli anlaşmaların da açıklanmasıyla Bolşeviklere karşı savaşmak üzere asker sevkiyatına başladılar.<ref>[http://www.krotov.info/lib_sec/11_k/karr/karr09.html ''Карр Эдвард.'' История Советской России&nbsp;— {{М}}: Прогресс, 1990.&nbsp;— С. 135.]</ref> [[Bolşevikler]] bir yandan [[Anton Denikin]], [[Aleksandr Kolçak]], [[Pyotr Vrangel]] gibi monarşi yanlısı generaller ve onların müttefiki dış mihraklarla, diğer yandan fırsattan istifade ederek toprak kazanma amacıyla Rusya'yı işgale başlayan [[Romanya]], [[Polonya]] ve [[Japonya]] ile mücadele etmek zorunda kaldılar.
194. satır:
Uluslararası alanda ise sosyalist devrimlerin yaygınlaşması için özellikle batılı sosyalist partilere destek vermekten çekinmeyen [[Vladimir Lenin|Lenin]], Almanya'da 1919 yılındaki [[Spartakusbund|Spartaküs]] hareketinin başarısızlığı üzerine mücadelenin yönünü sömürge altındaki ülkelere çevirdi. Dünyanın pek çok yerinde emperyalist hegemonya altındaki halklara bağımsızlık çağrısı yaptı. Bu çağrı [[Moğolistan]], [[Çin]] gibi bazı ülkelerde sosyalizme eşdeğer girişimlerle, [[Türkiye]], [[Hindistan]] gibi bazı ülkelerde ise ortak amaçlar doğrultusunda karşılık buldu. Ancak bu mücadelelere verilen destek batının Sovyet hükûmetine yönelik tepkisini de kaçınılmaz kıldı.
 
1922 yılının Mayıs ayından itibaren sağlığı bozulan Lenin, vasiyetname olarak kabul edilen ünlü notlarını yazdırdı. Bu vasiyetnamede [[Sovyetler Birliği Komünist Partisi|Komünist Parti]]'de önde gelen mücadele arkadaşlarının olumlu ve olumsuz yönlerini sıralayarak çeşitli uyarılarda bulundu. Partinin iki önemli ismi [[Stalin]] ve [[Lev Troçki|Trotski]] arasındaki çatışmanın tehlikesini vurgulayan [[Vladimir Lenin|Lenin]], 1922 yılında [[Sovyetler Birliği Komünist Partisi|Komünist Parti]] Genel Sekreteri seçilen [[Joseph Stalin|Yosif Stalin]]'in yetkilerinin daraltılmasının gerekliliğini sebepleriyle birlikte açıkladı. Ancak Mart 1923'te felç olan ve konuşamaz hale gelen Lenin resmiresmî liderliğini sürdürse de politikadan uzaklaşmak zorunda kaldı.
 
SSCB'nin siyasal ve ekonomik temellerini atarak dünyadaki ilk ve en büyük sosyalist devleti kuran [[Vladimir Lenin|Lenin]] 21 Ocak 1924'te öldü. Devrimin liderinin ölümüyle ülkede bir hafta sürecek yas ilan edildi. Birkaç günde 1 milyon insan Lenin'in naaşı önünde saygıyla eğildi.<ref>http://www.lenin.ru</ref> [[Vladimir Lenin|Lenin]]'in naaşı tahnit edilerek, 27 Ocak 1924'te düzenlenen büyük bir cenaze töreniyle [[Moskova]] [[Kızıl Meydan]]'da bulunan [[Lenin Mozolesi]]'nde daimi istirahatgahına konuldu.
241. satır:
Ekim 1952'de Rusya Komünist Partisi (Bolşevik) [[Sovyetler Birliği Komünist Partisi]] adını aldı.
 
Stalin’in son dönemlerinde [[Politbüro]]’da iktidar hesapları yapılmaya başlandı. [[Stalin]], devletin istikrarı açısından etrafındakilere yeterince itimat etmiyordu. Özellikle [[KGB]] şefi [[Lavrenti Beria]]’nın partide savaş sonrasında yaptığı tasfiye hareketleri ciddi tedirginlik yaratıyordu. Ancak bazı politik analistlere göre Stalin gayri-resmiresmî de olsa halefini seçmişti. 1946 yılında [[SBKP]] Merkez Komitesi Dış Politika Bölümü Başkanı olan, 1947'de ise Propaganda Bölümü Başkanlığı'na atanan [[Mihail Suslov]] iktidar hırsı yapmayan bir kişi olarak Stalin'in dikkatini çekmişti. Rus siyasi analist [[Jores Medvedev]]'e göre Stalin en çok, partinin ideoloji ve propaganda sorumlusu kabul edilen [[Mihail Suslov|Suslov]]'a güveniyordu ve hatta ölümünden sonra onu genel sekreterliğe varis tayin etmişti. Ancak [[Mihail Suslov|Suslov]]’un iktidar konusunda çaba göstermemesi partide diğer adaylara fırsat veriyordu.
[[Stalin]] 5 Mart 1953'te öldü. Stalin'in tarihsel rolü dikkate alınarak bedeni mumyalandı ve naaşı [[Lenin Mozolesi]]'ne konuldu. Sovyet halkında şok etkisi yaratan [[Stalin]]'in ani ölümüyle birlikte politbüroda iktidar mücadelesi başladı.
269. satır:
[[Leonid Brejnev'in etkisi]] ile 1965-1970 yılları arasındaki yeni ekonomik planda kabul edilen reformlar olumlu sonuçlar alınmasını sağladı. Dünyadaki petrol fiyatlarının yükselmesinin de etkisiyle VIII. Beş Yıllık Plan'ın sonuçları yıkılışa kadarki ekonomik planlar içerisinde en verimlisi oldu.<ref>http://www.jstor.org/pss/2534530 NBER paper by W. Easterley and S. Fischer. The Soviet Economic Decline: Historical and Republican Data</ref> Bu dönemde Sovyetler Birliği ekonomik açıdan iki süper güçten biri haline geldi. 1966'da işletmecilerin yetkisini genişleten reform önerisi kabul edildi. Verimliliği arttırmak için işletmelerin karlılık esası üzerinden değerlendirilmesi kararlaştırıldı.
 
Sosyo-ekonomik alanda da önemli gelişmeler söz konusuydu. Kentsel nüfus artmış, kültür seviyesi yükselmiş ve okuma-yazma oranı %100'e ulaşmıştı. Dünya Bankası verilerine göre 1970 yılında SSCB'de finansman kaynakları itibarıyla eğitim harcamalarının GSYİH’ya oranı % 7'ydi.<ref>[http://www.alternativy.ru/old/magazine/htm/96_3/smolin.htm О РОЛИ ОБРАЗОВАНИЯ В ОБЕСПЕЧЕНИИ]</ref>. HalenHâlen G 7 ülkelerinden dahi bazılarında bu oran % 5-6 civarındadır.<ref>[https://www.researchgate.net/publication/272008045_Turkiye_ve_OECD_Ulkelerinde_Egitim_Harcamalarinin_Analizi]</ref>. Bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemeler Nobel ödüllerinin sıralanarak adeta övünç kaynağı olmasını sağladı.
[[Vietnam]]'ın ve bazı Afrika ülkelerinin sömürgeciliğe karşı bağımsızlık mücadelelerinde Sovyetler Birliği'nden yardım almaları ve [[komünizm]]i tercih etmeleri SSCB ile ABD'yi pek çok kez karşı karşıya getirdi. 1963 yılında [[Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi]] ([[Vietkong]])'nin Fransız sömürgeciliğine karşı başlattığı bağımsızlık hareketi ABD'nin ülkeyi işgal etmesine sebep oldu. Sömürgecilerle iş birliği yapan güneylilere karşı ülkenin kuzeyindeki [[Vietkong]] gerillaları Sovyetler Birliği ve diğer sosyalist ülkelerin maddi yardımlarıyla desteklendi. [[Kuzey Vietnam]]'ın 1975'te mutlak zafer kazanması ABD'nin tek kutuplu dünya arzusuna ket vururken, SSCB'nin uluslararası prestijini arttırdı. Buna rağmen [[Brejnev]]'in [[Vladimir Lenin|Lenin]]'in barış politikasını devam ettirme konusundaki ısrarcı politikası sayesinde ABD ile silahsızlanma antlaşmaları imzalandı. Ancak bu anlaşmalar [[Küba]] ile ilişkilerin bozulmasına sebep oldu. ABD'nin hegemonyacı siyasetine ve ülkesini işgal etme tehdidine karşı Sovyetler Birliği'nden yeni ve güçlü bir savunma hattı isteyen Küba lideri [[Castro]]'nun talebi [[Brejnev]] tarafından maddi sebeplerden dolayı reddedildi. Bundan sonra Sovyetler Birliği ile [[Küba]] arasındaki ilişkiler ticari alışverişten öteye gidemedi. [[Fidel Castro]] da [[Sovyetler Birliği Komünist Partisi]]'ni [[Marksizm-Leninizm]]'e ihanetle suçladı.
283. satır:
Kültür ve sanat alanındaki gelişmeler de dikkat çekiciydi. Halkın sanatsal etkinliklere ilgisini arttırmak adına sinema, tiyatro, bale, konser gibi etkinlikler oldukça düşük ücretle toplumun hizmetine sunuldu. [[Vladimir Lenin|Lenin]]'in "sinema sanatlar içerisinde en önemlisidir" sözü Sovyet sinemacılığına önemli bir ivme kazandırdı. Sosyalist ülkelerde ilgiyle izlenen Sovyet filmleri kapitalist ülkelerde ise ideolojik etkenlerden dolayı yayınlanmadı.
 
Okur-yazar oranının en yüksek seviyeye ulaşması diğer devletlerle adeta yarış yaparcasına toplumun kültür düzeyini arttırmaya çalışan devletin uluslararası alanda prestijini arttıracak önemli gelişmeleri de beraberinde getirdi. 1925 yılında yayınlanmaya başlayan [[Komsomolskaya Pravda]] gazetesi 1970'li yıllarda 17 milyona ulaşan günlük tirajı ile tüm dünyada en çok satan gazete unvanını kazandı. Önceleri [[Komsomol]] örgütüne bağlı gençlik gazetesi olarak çıkan ancak zamanla toplumun her kesiminden vatandaşların okuduğu bu gazete mevcut tirajıyla devletin Sovyet toplumunu batıdaki toplumsal yozlaşmalarla kıyaslaması için bir nevi gurur kaynağıydı. Çocuklar için yayınlanan [[Pionerskaya Pravda]], Komünist Parti'nin resmiresmî yayın organı [[Pravda]], emekçi gazetesi [[Trud]] vb. toplumun her kesimi için yayınlanan gazetelerin olması halkın kültür seviyesini yükseltmek adına verilen bir mücadelenin kanıtıydı.
1976 yılındaki [[Sovyetler Birliği Komünist Partisi|SBKP]] XXV. Kongresi'nde gelişmiş sosyalist topluma denk düşecek yeni bir anayasa hazırlanması kararı alındı. [[Ekim Devrimi|Büyük Ekim Sosyalist Devrimi'nin]] 60.yıldönümüne yetiştirilecek şekilde yapılan çalışmalarla 1977 yılında SSCB'nin yeni anayasası kabul edildi. Bu anayasada devlet çok uluslu sosyalist federasyon olarak tanımlandı. Ülkede burjuvazi ve sömürücü sınıflar kalmadığı için anayasadaki işçi ve köylülerin sosyalist devleti ifadesi kaldırılarak tüm halkın sosyalist devleti ifadesi getirildi. Sadece sanayi ve tarım sektöründe çalışanlar değil hizmet sektörü de dahil tüm ekonomik faaliyetlerde görev alanlar ve dolayısıyla tüm halk emekçi sınıfı olarak kabul edildi.
310. satır:
Gorbaçov 1987'de [[Ekim Devrimi|Büyük Ekim Sosyalist Devrimi]]'nin 70.yıldönümü kutlamalarında yaptığı konuşmada [[Stalin]] ve [[Troçki|Trostki]]'ye yönelik ağır suçlamalarda bulundu. Partide yaşanan tasfiyelerden dolayı [[Stalin]]'i ve uzlaşmaz tavırlarından dolayı da [[Troçki|Trotski]]'yi eleştirdi. [[Stalin]]'in ülkenin ekonomik kalkınmasındaki rolünü kabul etse de tasfiye hareketlerinin partiye büyük zarar verdiğini ifade etti ve ülkenin yaşadığı mevcut sorunların temelinde Stalin'in hatalarının olduğunu belirtti.
 
Kasım 1989'da Doğu ve Batı Berlin arasındaki geçişler serbest bırakıldı. 1990 yılında da her iki Alman devleti Demokratik Alman Cumhuriyeti ve Federal Alman Cumhuriyeti resmiresmî olarak birleşti. 1989 yılında Doğu Avrupa'daki sosyalist halk cumhuriyetlerinde batılı devletlerin başlattığı anti-komünist propagandaya müdahale edilmemesi ve bunun sonucunda sosyalist iktidarların birer birer düşmesi bu ülkelerle siyasi ve ticari birlik örgütleri kuran SSCB'yi ekonomik olarak daha da sarstı. SSCB'de daha önce olmayan enflasyon serbest piyasa ekonomisine geçişle birlikte ortaya çıktı ve kısa sürede önemli bir sorun haline geldi. 1990 yılında fiyatların serbest bırakılması ve temel gıda ürünlerinin fiyatlarının hızla yükselmesi halkın temel ihtiyaçlarını bile karşılamasını zorlaştırdı.
Yanlış politikalar sonucu gelen ekonomik çöküş milliyetçi taleplerin daha da artmasına sebep oldu. İlk isyan ABD merkezli sivil toplum kuruluşlarının faaliyet gösterdiği ve halkı tahrik ettiği Baltık ülkelerinde oldu. Mart 1990'da Baltık ülkesi Litvanya'nın ayrılığını ilan etmesi Kremlin'in müdahalesine sebep oldu. Ancak gelişmeler yeni reformların yapılmasını gerekli kıldı.
509. satır:
SSCB'nin [[kaba doğum hızı]] 1926'da binde 44.0 iken büyük ölçüde artan kentleşme ve evliliklerin artan ortalama yaşı nedeniyle 1974'te binde 18.0'e düşmüştür. [[Kaba ölüm hızı]] da kademeli olarak düşüş göstererek 1926 yılında binde 23,7 iken 1974 yılında 8,7'e düşmüştür. Genel olarak, Transkafkasya ve Orta Asya'da bulunan güney cumhuriyetlerin doğum oranlarının Sovyetler Birliği'nin kuzey bölgelerine kıyasla çok daha yüksek olduğu ve hatta bazı durumlarda II. Dünya Savaşı sonrası dönemde artmış bir fenomen kısmen yavaş şehirleşme oranları ve güney cumhuriyetlerinde geleneksel olarak yapılan erken evlilikler atfedilir.<ref name="GSE">{{kitap kaynağı|yazar=Government of the USSR|başlık=Большая советская энциклопедия|çeviribaşlık=[[Büyük Sovyet Ansiklopedisi]]|cilt=24|sayfa=15|erişimtarihi=19 Ekim 2014|yıl=1977|konum=Moskova|yayımcı=[[Devlet Yayın Komitesi]]|dil=Rusça|yazarlink=SSCB Hükûmeti}}</ref> Sovyet Avrupası'nda [[nüfus yenilenmesi için yeterli olmayan doğum]]a yönelirken, [[Sovyet Orta Asyası]]'nda ise nüfus yenilenmesi için yüksek olan doğum üzerinde nüfus artış göstermeye devam etmiştir.<ref>{{kitap kaynağı|yazar=Anderson, Barbara A.|başlık=Growth and Diversity of the Population of the Soviet Union|cilt=510|sayfa=155–77|erişimtarihi=23 Ekim|yıl=1990|yayımcı=Annals of the American Academy of Political and Social Sciences}}</ref>
 
1960'ların sonlarında ve 1970'lerde, SSCB'de ölüm oranının azalan seyri özellikle çalışma çağındaki erkeklerde tersine bir tanık olundu ancak aynı zamanda Rusya ve ülkenin diğer Slav ağırlıklı alanlarda yaygın oldu.<ref>{{kitap kaynağı|yazar=Vallin, J.; Chesnais, J.C.|başlık=Recent Developments of Mortality in Europe, English-Speaking Countries and the Soviet Union, 1960–1970|cilt=29|sayfalar=861–898|yıl=1970|yayımcı=Population Studies}}</ref> 1980'lerin sonlarında resmiresmî veri analizine göre 1970'lerin sonundan ve 1980'lerin başında kötüleşen yetişkin ölüm oranı tekrar düzelmeye başladı.<ref>{{kitap kaynağı|yazar=Ryan, Michael|başlık=Life expectancy and mortality data from the Soviet Union|cilt=296|sayfa=1,513–1515|tarih=28 Mayıs 1988|iş=[[Britanya Tıp Dergisi]]}}</ref> 1970 yılında 24,7'e olan bebek ölüm hızı 1974 yılında 27,9'a yükselmişti. Bazı araştırmacılar bu durumu büyük ölçüde reel olarak kötüleşen sağlık koşulları ve hizmetlerin bir sonucu olarak kabul etmektedirler.<ref>{{kitap kaynağı|yazar=Davis, Christopher; [[Murray Feshbach|Feshbach, Murray]]|başlık=Rising Infant Mortality in the USSR in the 1970s|sayfa=95|konum=Washington, D.C.|yayımcı=ABD Sayım Bürosu}}</ref> Yetişkin ve bebek ölüm oranlarının yükselişi Sovyet yetkilileri tarafından açıklanmadı ve [[Sovyetler Birliği Hükûmeti|Sovyet hükûmeti]] sadece on yıl için tüm ölüm oranı istatistiklerini yayınlamaktan vazgeçti. Sovyet demograflar ve sağlık uzmanları, 1980'li yılların sonuna kadar ölüm oranlarının artması hakkındaki verilerin yayınlanmasına devam etmek ve araştırmacıların gerçek nedenlerini araştırmak varken bu duruma sessiz kaldılar.<ref>{{kitap kaynağı|yazar=Krimins, Juris|başlık=The Changing Mortality Patterns in Latvia, Lithuania and Estonia: Experience of the Past Three Decades|tarih=3–7 Aralık 1990}} Paper presented at the International Conference on Health, Morbidity and Mortality by Cause of Death in Europe.</ref>
 
=== Etnik gruplar ===
519. satır:
=== Dil ===
{{ana|Sovyetler Birliği'ndeki diller}}
Vladimir Lenin başkanlığındaki Sovyet hükûmeti küçük dil grupları kendi yazı sistemlerini vermiştir.<ref>Comrie 1981, p. 3–4.</ref> Bazı kusurları tespit edilmesine rağmen bu yazı sistemlerinin geliştirilmesi çok başarılı olmuştu. SSCB'nin sonraki günlerinde aynı [[çokdillilik]] durumundaki ülkelerde benzer politikalar uygulandı. Bu yazı sistemleri oluştururken dilleri birbirinden büyük ölçüde [[Lehçe (dil bilimi)|lehçe]]sel farklılıklar gibi ciddi sorunlar oluştu.<ref>Comrie 1981, p. 4.</ref> Bir dil kendi yazı sistemine sahip olduğu ve kayda değer bir yayını bulunursa bu dil "resmiresmî dil" statüsüne sahip olabiliyordu. Kendi yazı sistemine sahip olmayan birçok azınlık dilini konuşanlar [[ikinci dil|ikinci bir dil]] almaya zorlanırdı.<ref>Comrie 1981, p. 25.</ref> Sovyet yönetiminin bu politikayı uygulamasına örnek olarak özellikle Stalin rejimi altında bir dil yeterince yaygın değilse o dilde eğitim kesilirdi. Bu diller daha sonra çoğunlukla Rusça olmak üzere başka dillere asimile oldu.<ref>Comrie 1981, p. 26.</ref> [[Büyük Vatanseverlik Savaşı]] (II. Dünya Savaşı) zamanında bazı azınlık dilleri yasaklandı ve bunun konuşucuları düşmanla iş birliği yapmakla suçlandı.<ref>Comrie 1981, p. 27.</ref>
 
Sovyetler Birliği'nin birçok dil konuşulmakta olup en yaygın dil olan Rusça ''de facto'' resmiresmî dil olarak "etnik iletişim dili" ({{Dil|ru|язык межнационального общения|dil_adı=e}}) olup, ancak 1990 yılında resmiresmî birlik dili olarak kabul edildi.<ref>{{Web kaynağı | başlık = ЗАКОН СССР ОТ 24.04.1990 О ЯЗЫКАХ НАРОДОВ СССР | yayımcı = [[Sovyet Sosyaist Cumhuriyetler Birliği Hükûmeti]] | tarih = 24 Nisan 1990 | url = http://legal-ussr.narod.ru/data01/tex10935.htm | çeviribaşlık = SSCB halklarının dilleri hakkında 24.04.1990 tarihli SSCB kanunu | erişimtarih = 19 Ekim 2014 | dil = Rusça | arşivurl = https://web.archive.org/web/20160514134211/http://legal-ussr.narod.ru/data01/tex10935.htm | arşivtarihi = 14 Mayıs 2016 | erişimtarihi = 19 Ekim 2014 | ölüurl = yes }}</ref>
 
=== Din ===
554. satır:
=== Felsefe ===
{{ana|Sovyetler Birliği’nde felsefe}}
Sovyetler Birliği’nde felsefi araştırmalar resmiresmî olarak [[Marksist]] düşünce odaklıydı. Bu, kuramsal olarak nihai felsefi doğru ve nesnellik temeliydi. 1920’ler ve 1930’lar boyunca, [[Ruslar|Rus]] düşüncesinin diğer eğilimleri baskılandı (pek çok filozof göç etti, başkaları sürüldü). Stalin 1931’de diyalektik materyalizm’i [[Marksizm]] [[Leninizm]] ile özdeşleştiren bir karar çıkartarak, bütün komünist devletlerde ve Comintern aracılığıyla çoğu Komünist partide geçerli olacak resmî felsefe haline getirdi. [[Bolşevik]] yönetimin başlangıcından itibaren Sovyet felsefesinin resmî amacı (her derste yer alması zorunlu bir öğretim konusuydu), Komünist düşüncelerin kuramsal olarak anlatılmasıydı. Bununla birlikte, 1917 [[Ekim Devrimi]]'nden sonra, hem felsefi hem siyasi mücadeleler damgasını vurmuş ve artık eskisi gibi dogmatik olunmayıp daha ilerici ve olumlu konular tartışılır hale getirmiştir. Evald Vasilevich Ilyenkov 1960’ların önde gelen filozoflarından biriydi, Leninist Diyalektik ve Positivizmin Metafizikliği (Leninist Dialectics & Metaphysics of Positivism) (1979) kitabında, 1920’lerin “mekanikçiler ile “diyalektikçiler” tartışmasını yeniden açtı. 1960’lar ve 1970'lerde analitik felsefe (analytical philosophy) ve mantık deneyciliği (logical empiricism) dahil Batı felsefeleri Sovyet düşüncesi üzerinde iz bırakmaya başladılar.
 
== Ayrıca bakınız ==