Rüştü Erdelhun: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
InternetArchiveBot (mesaj | katkılar)
Rescuing 3 sources and tagging 0 as dead.) #IABot (v2.0
LuCKY (mesaj | katkılar)
k →‎27 Mayıs Dönemi: Yazım hatası düzeltildi: hükümet → hükûmet AWB ile
42. satır:
Mayıs 1960 yılında darbe hazırlığı istihbaratını alan Erdelhun, Ankara dışından takviye kuvvet getirilmesini emreder. Ancak [[cunta]]cı ekip, Genelkurmay Başkanı'nın bu hamlesini Savunma Bakanı [[Ethem Menderes]] vasıtasıyla boşa çıkarır. Paşa'ya göre, 'takviye kuvvet rahatsızlık oluşturur' fikrine Savunma Bakanı aracılığıyla Başbakan [[Adnan Menderes]] kandırılır. Bunun üzerine Erdelhun Paşa, darbeyi önlemek amacıyla 27 Mayıs'tan bir gün önce cuntacıların da aralarında olduğu subayları Genelkurmay Karargahı'nda toplar. Erdelhun burada şu konuşmayı yapar<ref name="ErdelhunZaman2">{{Web kaynağı | url = http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1294327&title=rustu-erdelhun-savunma-bakanini-ikna-edip-basbakani-kandirdilar&haberSayfa=0 | başlık = Rüştü Erdelhun: Savunma Bakanı'nı ikna edip Başbakan'ı kandırdılar | erişimtarihi = 28 Mayıs 2012 | yayımcı = [[Zaman Gazetesi]] | arşivurl = https://web.archive.org/web/20160619145343/http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1294327&title=rustu-erdelhun-savunma-bakanini-ikna-edip-basbakani-kandirdilar&haberSayfa=0 | arşivtarihi = 19 Haziran 2016 | ölüurl = no }}</ref>:
 
<blockquote>"1912'de Balkan Harbi'nde Silahlı Kuvvetler İttihatçı ve İtilafçı diye ikiye bölündü. Emir komuta ve idarenin muhal olması neticesinde Osmanlı İmparatorluğu parçalandı. Bütün bu misaller askerlerin mesleklerinden gayri bilmedikleri ve rejimin kendilerine vermediği hakları zorla alarak ya aşırı milliyetperverlik ya da birden, sıfırdan yüze çıkabilmek için yaptıkları hareketlerdir. Anayasa iç hizmet kanunu ile silahlı kuvvetler, millet iradesi yetkisine verilmiştir. Parlamento ve onun icra ettiği hükümetinhükûmetin elindeki bir kuvvettir. Demokratik rejimlerde parlamento ve hükümethükûmet, milletin seçimi ile meydana gelir. Partiler içerisinde en çok rey alan iktidara geçer. Bugün Demokrat Parti iktidardır. Silahlı Kuvvetler parti diye değil, seçimle gelmiş bir iktidar hükümetininhükûmetinin emrindedir. Yarın seçimleri Halk Partisi kazanırsa ordu onun başkanına da itaat etmeye ve emirlerini yapmaya mecburdur. Seçimle gelen hangi iktidar veya partinin herhangi bir kusuru olursa onu millet takdir eder. Ve seçmez, düşürür. Kulağıma gelen bazı haberlere göre Ankara'da 60 kadar subay Sayın Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nü ve Millet Meclisi'ni basarak istifalarını isteyecekmiş. Bugün Türkiye'nin en değerli malı Silahlı Kuvvetler'dir. Bunun diğer maddi ve fiziki kıymetlerinden başka hassaten itaatkârlığı, hükümethükûmet ve milletime; kanunlarına riayeti sayesinde malıdır. (Silahlı Kuvvetler'de) Kıta ile veya kıtasız, cüzi ve külli yapılacak böyle bir hareket, yukarıda Türkiye için değerli mal olarak ifade ettiğim biricik kıymetli silahlı kuvvetlerin bu değerini gaip etmesiyle (kaybetmesiyle) neticelenir. Sonra, demokrasiye ve seçime bir darbe olacak böyle bir hareketin milletin büyük ekseriyetince tutulmayacağından neticesi hüsran olur. 1941'de İkinci Dünya Harbi'nde Japonlar, Amerikalılarla anlaşmaya çalışırken silahlı kuvvetlerin tazyiki ile Pearl Harbor baskını yapılarak Amerika ile harbe tutuşmuş ve neticesinde mağlup olup kayıtsız şartsız teslim olmuşlardır. Yunan Silahlı Kuvvetleri'nin Geminis hükümetinehükûmetine müdahalesi neticesinde İstiklal harbinde mağlup olmuşlardır. İtalyan ordusunun Mussolini ile faşizme kayması neticesinde silahlı kuvvetler siyasete girmiştir. 1935'te Japonya Silahlı Kuvvetleri bütçesinin zayıf tutularak gerekli askerî silah ve malzeme teçhizatının temin edilmemesi nedeniyle maliye bakanını öldürmeleri neticesi, Japonya'nın mali buhranlara uğramasına neden olmuştur." </blockquote>
 
Erdelhun, bu konuşmadan yalnızca 12 saat sonra 27 Mayıs günü gece saat 3'te tutuklanarak Harp Okulu'na götürülür. Ancak aynı gün Erdelhun'a cuntacı subaylar tarafından "Cuntanın lideri ol" teklifi yapılır. O gün aldığı teklifi Erdelhun notlarında şöyle anlatır:<ref name="ErdelhunZaman"/>
 
<blockquote>"27 Mayıs günü öğleye kadar bazı subaylar gelerek bu hareketin (27 Mayıs darbesi) benim tarafımdan yapılmasının beklendiğini ilettiler. Fakat benim körü körüne hükümetehükûmete bağlılığımın bu neticeyi verdiğini, kendime yazık ettiğimi iki saat içinde her şeyin olup bittiğini söylediler. Pek sevdiğim ve takdir ettiğim sınıf arkadaşım emekli bir korgeneral de 15-20 kadar subayla birlikte benim radyoya giderek beyanat vermemi, ihtilalcilere iltihakımı ve bu işin başına geçmemi teklif etti. Bu ilgisine teşekkür ettim, fakat 15-20 saat evvel, yani dün Genelkurmay'da ihtilal aleyhine konuştuğumu ve böyle bir hareketi asla tasvip etmediğimi söylediğimi ve halen mevkuf olup, ne sıfatta olduğumu bile bilmediğimi, hayatım pahasına da olsa böyle bir dönekliğin kabil olmayacağını söyledim ve reddettim"</blockquote>
 
Bunun üzerine [[Yassıada Yargılamaları|Yassıada Mahkemesi]]nde yargılandı ve idama mahkûm edildi. Cezası daha sonra ömür boyu hapse çevrildi. Bu cezası da, 1964 yılında Cumhurbaşkanı [[Cemal Gürsel]] tarafından affedildi. Kayseri Cezaevi'nde iken ailesine yazdığı mektuplarda "Çok şükür ki görev yaptığım süre içerisinde orduyu siyasete karıştırmadım. Bizim hakkımızda tarih karar verecek." demiştir.