Ömer Seyfettin öyküleri listesi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
İçerik genişletildi.
İçerik genişletildi.
55. satır:
| 25 || [[s:And|Ant]] || 24 Nisan 1912 || Genç Kalemler || İlkokul zamanını hatırlayan yazar, arkadaşlarının birbiriyle kan kardeşi olduklarını görerek buna özenir, parmağının kesildiği bir gün komşu çocuğu Mıstık'a kan kardeşi olmayı teklif eder. Mıstık elini keser ve iki arkadaş kanlarını karıştırarak kan kardeşi olurlar. Birkaç ay sonra okuldan eve dönerlerken bir köpek çocuklara saldırır. Mıstık, arkadaşını korumak için köpekle boğuşur. Köpekten kuduz hastalığı kapan Mıstık birkaç gün sonra ölür. Yazar yıllar sonra bile parmağındaki kesiğe baktıkça Mıstık'ı hatırlar. || Yazarın ünlü "Ben Gönen'de doğdum." sözü bu öykünün başlangıcında yer almaktadır.
|-
| 26 || [[s:Aşk Dalgası|Aşk Dalgası]] || 23 Temmuz 1912 || Genç Kalemler || Kadıköy vapurunda manzarayı seyrederek aşk hayalleri kuran yazar, on iki yıldır görmediği okul arkadaşına rastlar. Arkadaşı, yazarın bekar olduğunu görüp ona Türk kadınlarının kocalarına hayatı nasıl dar ettiklerini uzun uzadıya anlatır ve görücü usulü evliliğin yaygın olduğu Türk toplumunda aşık olmanın mümkün olmadığını söyler. Vapur yanaştıktan sonra iki arkadaş, vapurdan toplu halde inen kara çarşaflı kadınları izleyip acırlar. || -
|-
| 27 || [[s:Piç|Piç]] || 21 Ağustos 1913 || Türk Yurdu || Bingazi'ye savaşmaya giden yazar, arkadaşı Kahire'de hastalanınca, Mısır'ı kontrol eden Avrupalılar karşısında onu yalnız bırakmamak için, arkadaşı iyileşene kadar Kahire'de kalmaya karar verir. Kahire'de geçirdiği on günlük sürenin başında bir lokantada eski arkadaşı Ahmet Nihat'la karşılaşır. Artık Katolik ve Fransız olduğunu söyleyen ve bu nedenle yazarın tepkisini çeken Ahmet Nihat, başından geçenleri anlatmaya başlar. Öğrencilik yıllarından beri Türklükten ve Müslümanlıktan nefret eden Ahmet Nihat, hukuk eğitimi için gittiği Paris'te kalmaya ve Fransızlaşmaya karar vermiştir. Ancak bir süre sonra annesinin ölüm döşeğinde olduğu haberini alıp İstanbul'a döner. Annesi ona, gençliğinde aşk yaşadığı Fransız doktor Dubois'nın Ahmet Nihat'ın gerçek babası olduğunu söyler. Annesinin ölümünden sonra Fransa'ya gidip gerçek babasını bulan Ahmet Nihat, adını "Pierre Dubois" olarak değiştirir ve Katolikliğe geçer. Hikâyesini, "Ey azizim, şimdi halis bir Fransız olduğumu anladınız mı?" diye bitiren muhatabına "Anladım, lakin zaten Türk değilmişsiniz ki... Piçmişsiniz!" yanıtını veren yazar, ortamı terk edip oteline döner ve İstanbul'da Türklüğü aşağılayıp Batılılara özenen herkesin piç olabileceğini düşünür. || -
| 27 || Gurultu || 12 Şubat 1914 || Zeka || Öğrencilerin sınavlarına giren ve onları zorlamayı seven bir öğretmen, ders verirken izlediği bir başka öğretmenle, gurultu anlamına gelen "gargouillement" sözcüğü üzerine konuşmaya başlar. İkinci öğretmen bu sözcüğün kendisine üzüntü ve heyecan verdiğini söyler; yirmi yıl önce mezun olduktan sonra kolay yoldan zengin olmak amacıyla [[II. Abdülhamit]]'in adamlarından birinin kızıyla evlendiğini, fakat ilk gecede kızın karnı guruldadığı için yataktan kaçtığını, bu aşağılama üzerine kızın ailesinin kendisini Fizan'a sürme tehdidiyle boşanmalarını sağladığını, dolayısıyla büyük bir serveti anlamsız bir rahatsızlık nedeniyle bir gün içinde kaybettiğini anlatır. || -
|-
| 2728 || Gurultu || 12 Şubat 1914 || Zeka || Öğrencilerin sınavlarına giren ve onları zorlamayı seven bir öğretmen, ders verirken izlediği bir başka öğretmenle, gurultu anlamına gelen "gargouillement" sözcüğü üzerine konuşmaya başlar. İkinci öğretmen bu sözcüğün kendisine üzüntü ve heyecan verdiğini söyler; yirmi yıl önce mezun olduktan sonra kolay yoldan zengin olmak amacıyla [[II. Abdülhamit]]'in adamlarından birinin kızıyla evlendiğini, fakat ilk gecede kızın karnı guruldadığı için yataktan kaçtığını, bu aşağılama üzerine kızın ailesinin kendisini Fizan'a sürme tehdidiyle boşanmalarını sağladığını, dolayısıyla büyük bir serveti anlamsız bir rahatsızlık nedeniyle bir gün içinde kaybettiğini anlatır. || -
| 28 || Koleksiyon || 19 Şubat 1914 || Zeka || Yazar, Beyoğlu'nun zenginlerinden Mösyö Durant'ı evinde ziyaret eder ve Mösyö Durant'ın yanı sıra eşi ve kızı Juliet ile de sohbet eder. Babanın teklifi üzerine Juliet, "koleksiyonunu göstermek" üzere yazarı odasına götürür, bir saatin sonunda yazardan üç yüz frank ister. Yazar daha sonra aynı eve bu sefer Mösyö Durant'ın eşinin "koleksiyonunu görmeye" gelir. Hikâyenin sonunda yazar kendine, "Bu aile gösterdiği koleksiyonlar sayesinde Paris'te bile zengince yaşayamazlar mıydı?" diye sorar. || -
|-
| 2829 || Koleksiyon || 19 Şubat 1914 || Zeka || Yazar, Beyoğlu'nun zenginlerinden Mösyö Durant'ı evinde ziyaret eder ve Mösyö Durant'ın yanı sıra eşi ve kızı Juliet ile de sohbet eder. Babanın teklifi üzerine Juliet, "koleksiyonunu göstermek" üzere yazarı odasına götürür, bir saatin sonunda yazardan üç yüz frank ister. Yazar daha sonra aynı eve bu sefer Mösyö Durant'ın eşinin "koleksiyonunu görmeye" gelir. Hikâyenin sonunda yazar kendine, "Bu aile gösterdiği koleksiyonlar sayesinde Paris'te bile zengince yaşayamazlar mıydı?" diye sorar. || -
| 29 || [[s:Piç|Piç]] || 21 Ağustos 1913 || Türk Yurdu || - || -
|-
| 30 ||[[s:Hürriyet Bayrakları|Hürriyet Bayrakları]] || 8 Ocak 1914 || Türk Yurdu || - || -