Şahin Giray: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kekibec (mesaj | katkılar)
Kekibec (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
55. satır:
 
Şahin Giray, 1771’de Kırım’a giren ve buranın müstakil hanlık olması yolunda propaganda yapan General Dolgorukij’in beyannamesini görüşmek üzere kurulan heyetin başında elli altmış kadar Mirzayla 1771 Kasımında gittiği [[Saint Petersburg|St. Petersburg]]’da bir taraftan anlaşmayla ilgili müzakerelere katılırken diğer taraftan Çariçe [[II. Katerina]] ve Rus ileri gelenleriyle tanışma fırsatı buldu. 4 Aralık 1771’de Çariçe [[II. Katerina]], Şahin Giray'ı resmen kabul etti ve büyük bir ayrıcalık olarak yanında oturttu. Bu diplomatik görevi Şahin Giray'ın hayatının dönüm noktası oldu. St. Petersburg’da Rus kültürünü tanıdı, tiyatroları, eğlence yerlerini, müzeleri, kütüphaneleri gezdi. Bu sıralarda Rus üniforması giyip çariçenin yaverleri arasında yer aldığı da belirtilir. Batı kültürüne olan yakınlığı sebebiyle Çariçe II. Katerina’nın takdirini kazandı. Çariçe II. Katerina, Fransız yazar [[Voltaire]]’e yazdığı mektupta Şahin Giray'dan çok zeki, kültürlü, yakışıklı ve sevimli bir Tatar genci diye söz etmiştir. Şahin Giray, Çariçeden sadece Rus menfaatlerine uygun hareket etmesi sebebiyle değil bu yönleriyle de büyük destek aldı. Çariçe, St. Petersburg’da hayli isim yapan ve bu arada epeyce borçlandığı anlaşılan Şahin Giray’a 10.000 ruble tahsis etti ve ayrıca 12.000 rubleyi bulan borçlarını da ödedi. 1773 yılında Kırım hanlığı için Ruslar’ın kuvvetli bir adayı olarak Kırım’a döndü. Ancak Kırım Hanı olan kardeşi [[II. Sahib Giray]], Osmanlı taraftarlarına katılmıştı. Şahin Giray, [[Kalgay]] olarak [[Simferopol|Akmescid]]’de oturdu. Burada iken Ruslar’la sürekli irtibat halindeydi. Bu sırada Rusya’da patlak veren Pugaçev isyanı II. Katerina’nın Kırım’a olan ilgisini bir süre için geri plana attı ve Şahin Giray’ı yeterince destekleyemediğinden onu [[Poltava]]’ya getirterek kendisine 1000 ruble tahsisat ayırdı.<ref>[http://www.runivers.ru/lib/book4555/54880/ А. А. Гирс. Россия и Ближний Восток. Материалы по истории наших сношений с Турцией. стр. 3]</ref>.
 
Osmanlı-Rus savaşının sonunda 1774’te iki taraf arasında imzalanan [[Küçük Kaynarca Antlaşması]]'nın üçüncü maddesi ile Osmanlı Devleti, kendisine ait olan ve savaş enasında Rusların eline geçen [[Kerç Boğazı]]'nın her iki tarafındaki [[Yenikale]] ve Kerç kaleleri ile bir Osmanlı sancağı olan [[Kefe]]'nin Ruslar'a ait olduğunu Kırım Hanlığının ise bağımsız olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Küçük Kaynarca Antlaşması, Kırım Hanlığını bağımsız hale getirmişti ve artık kendi hanlarını kendileri seçeceklerdi. Fakat dini meselelerde Hilâfet makamına tabi olmaya devam edecekti. Ancak antlaşmanın imzalanmasından sonra Kırım uleması ve Kırım mirzaları ve ileri gelenlerinden bazıları heyet halinde İstanbul'a gelerek asırlardır süren beraberlikten sonra yine Osmanlı Devleri tarafından himayelerini ve hanların padişah tarafından tayinini, hutbe ve sikkelerin padişah adına olmasını ve Kırım Hanı II. Sahib Giray'a hanlık menşuru gönderilmesini rica ettiler. Ruslarla barış antlaşması daha yeni imzalanmış olduğundan Kırım'ın Osmanlı Devletine bağlanması mümkün değildi. Ancak antlaşmada yer alan Kırım Tatarlarının dini işlerde Hilafet makamına taabi olması maddesinden istifade edilerek hanların seçilmesinde onlara hanlık menşuru gönderileceği, hutbelerde halife olan Osmanlı padişahının adının zikredileceği ve sikkelerin halifenin ismiyle kesileceği Rus orduları başkumandanı Mareşal Romanzov'a bildirilmişti. Mareşal bu teklifleri kabul ettikten sonra Kırım'dan gelen heyet ile II. Sahib Giray'a hanlık beratı gönderilmişti. Kırım halkı, Osmanlı Devleti tarafından gönderilmiş olan teşrifatı iyi karşılamıştı ancak Kırım'ın bağımsızlığı işini kabul etmeyerek yine eskisi gibi Osmanlı Devletine bağlı kalmak isteğiyle harekete geçtiler. II. Sahib Giray'ı hanlıktan azlettirerek kendisini Han yaptırmak isteyen [[IV. Devlet Giray]], mirzaları kendi tarafına çekerek Kırım'ın yeniden Osmanlı Devletine bağlanması, Kerç, Yenikale ve Kılburun kalelerinin Ruslardan alınması arzusuyla 1775 yılının Nisan ayında hanlığı ele geçirdi. II. Sahib Giray tahtı bırakarak İstanbul'a kaçtı. IV. Devlet Giray, Kırım'da bulunan Rus kuvvetleriyle mücadele etti ve Ruslardan Kefe Limanını geri almayı başardı. Yeni Kırım Han'ı IV. Devlet Giray tarafından İstanbul'a gönderilen ikinci bir heyet yine eskisi gibi Osmanlı Devletine taabi olmak istediklerini bildirdi. İstanbul'dan IV. Devlet Giray'a hanlık menşuru ve berat gönderilmesine rağmen yeniden Osmanlı Devletine taabi olma isteği Küçük Kaynarca Antlaşmasına aykırı olduğundan kabul edilmedi.
 
 
===I. Hanlık dönemi===
Osmanlı-Rus savaşının sonunda 1774’te iki taraf arasında imzalanan [[Küçük Kaynarca Antlaşması]] ile Osmanlı Devleti savaş esnasında Rusların eline geçen Kırım'daki kaleleri Ruslar'a terk ederek tüm kuvvetleriyle birlikte Kırım'dan çekilmeyi kabul etmişti. Fakat anlaşmaya göre hanlık, bağımsızlığına kavuşmasına rağmen Hilâfet makamına tabi olmaya devam edecekti. Ruslar, anlaşmanın imzalanmasının ertesi yılı 1775'te Pugaçev isyanının bastırılması üzerine Kırım meselesini tekrar gündeme aldı. Osmanlı Devleti de Kırım için benzeri şekilde yeni teşebbüslere girişmişti. [[IV. Devlet Giray]], istikrarı sağlamak ve hanlığı devralmak üzere İstanbul'dan görevlendirilerek 1775 yılında deniz yoluyla Kırım’a çıktı. Kırım'da bulunan Rus kuvvetleriyle mücadele etti ve Ruslardan Kefe Limanını geri almayı başardı. O esnada Kırım Han’ı olan II. Sahib Giray tahtı bırakarak İstanbul'a kaçtı. Ancak II. Sahib Giray’ın yerine han seçilen IV. Devlet Giray Rusya tarafından tanınmadı. 100.000 rubleyle desteklenen Şahin Giray önce Taman’daki Osmanlı kalelerine saldırdı. 1775-1776 kışında Kırım’daki Osmanlı taraftarlarıyla çatışmaya girdi, fakat başarısızlığa uğradı, Nogaylar’ın bir bölümü yanından ayrıldı. Yedisan ve Yedicek kabileleri de onu terketti. Bunun üzerine devreye giren Çariçe II. Katerina kabile reislerini parayla elde etti ve yeniden Şahin Giray’a destek sağladı. Şahin Giray, [[Nogaylar]]'dan seçtiği 800 genci Avrupa usulünde eğitip yeni bir askeri sistem kurmaya çalıştı. ''Beşliler'' diye anılan bu hassa ordusu yeni Rus silahlarıyla takviye edildi. Hemen ardından 1776 Kasımında General Prozorovski, Orkapı’yı alıp Kırım’a girdi. Şahin Giray bu olayla birlikte iyice karışıklıklar içine düşen Kırım’da bir kısım halkın desteğini aldı. 1777 Ocak ayı içinde Prozorovski’nin de yardımıyla Taman’dakihalk Tatarlartarafından ve Nogaylar onu resmen hanHan olarak tanıdıtanındı.
 
Şahin Giray, aslında Ruslar’ın yardımıyla Kırım’ı ele geçirmiş olmakla birlikte burada bağımsız bir devlet kurma fikrine iyice inanmıştı ve başlangıçta Ruslar’ın bağımsızlık vaatlerinde samimi olduğunu düşünüyordu. Çeşitli meselelerle uğraşan ve yaptığı savaşlardan yenik çıkan Osmanlı Devletine bağlı kalarak Kırım’ın modern tarzda yeniden düzenleneceğine inanmıyordu. Bunun için mevcut kabile hiyerarşisini, iyice kökleşmiş mali ve içtimai yapılanmayı hesaba katmadan süratle reformlara girişti. Bu işi zamana yayıp dengeleri gözeterek gerçekleştirmek yerine tıpkı vaktiyle Çar [[I. Petro]]’nun yaptığı gibi keskin biçimde ve hızla yapmak istiyordu. Öncelikle devlet idaresinde bazı değişiklikler yaptı, divandaki üye sayısını değiştirdi ve ulemayı dışarıda bıraktı. Yönetim merkezini [[Bahçesaray]]’dan [[Kefe]]’ye taşımaya teşebbüs etti ve yeni bir saray inşaatını başlattı. Askeri reformlara girişerek doğrudan hanlığa bağlı Batı tarzında ve Rus askeri sistemine göre 20.000 kişilik bir tümen teşkil etti. Bunlara yeni üniformalar giydirdi. Mirza ve beylerin feodal haklarını kaldırıp herkesi vergiye bağladı, bir kısım toprakları köylülere dağıttı, vakıf topraklara el koydu. Kendi adına para bastırmayı da ihmal etmedi, bütün bu işler için yüklü miktarda borç aldı. Ruslar onun bu hareketlerini dikkatle izliyor ve menfaatlerine aykırı bazı hareketlerini tasvip etmemekle birlikte müdahale etmiyorlardı. Ulemayı toplayıp Osmanlı Devletine tâbi olmadan Kırım hanı tayin edilebileceğine, onlara karşı savaşılabileceğine ve bu yolda Ruslar'dan yardım alınabileceğine dair fetva aldı. Ancak Kırım halkı bunları büyük bir tepkiyle karşıladı. Osmanlı Devletinin de desteğiyle Şahin Giray’a karşı büyük bir nefret oluşmaya başladı. Hoşnutsuzluk ortamı 1777'de Kefe'de bir isyana yol açtı. Şahin Giray'ın isyanı bastırmak için Kefe’ye yolladığı 2000-3000 kişilik birlik de isyancılara katıldı. Şahin Giray hayatını zorlukla kurtararak Ruslar’a sığındı.<ref name="uzunçarsılı">Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (2003 5. Baskı) ''Osmanlı Tarihi IV. Cilt 2. Kısım: XVIII. Yüzyıl'', Ankara:Türk Tarih Kurumu, ISBN 975-16-0016-2 s.385-389</ref>
 
Şahin Giray, 1778'de Osmanlı Devleti'nin han olarak Kırım’a yolladığı III. Selim Giray’ın yaptığı teşebbüsleri yine Ruslar’ın desteğiyle başarısızlığa uğrattı. Bu durum pek çok Kırım Tatarının Osmanlı idaresi altındaki topraklara göç etmesine yol açtı, Ruslar onlardan boşalan yerlere Hıristiyanları yerleştirmeye başladı. Artık asılAsıl amaçları doğrudan Kırım’da hakimiyet kurmak olan Ruslar’ın da onun reformlarından rahatsız olduğunu anlamaya başladı. Osmanlı etkisinin öneminin iyice farkına vardığından hanlığının tanınması için İstanbul’a bir heyet gönderdiyse de bundan bir sonuç çıkmadı. Kırım'daki istikrarsızlık neticesinde savaş eşiğine gelen Rusya ve Osmanlı Devleti, 1779'da Fransa'nın arabuluculuğu ile [[Aynalıkavak Antlaşması]]nı imzaladı. Aynalıkavak Antlaşmasıyla Osmanlı Devleti, sonraki hanların seçimi için padişahın halife olarak onayı alınması ve Kırım'daki Rus kuvvetlerinin geri çekilmesi koşuluyla Şahin Giray'ın hanlığını resmen tanıdı.
 
Bu antlaşma, Şahin Giray için önemli başarı oldu. Çünkü Osmanlı Devleti onun hanlığını tanımış Ruslar da anlaşmaya göre Kırım’dan askeri kuvvetlerini çekmişlerdi. Sahin Giray, duruma hakim olduktan sonra reformlarını sürdürmeye çalıştı, ancak Ruslar’ın tesiriyle Kırım’daki Urumlu denilen ve Türkçe konuşan Hıristiyanlar Rus topraklarına göç etmeye başladı. Şahin Giray ülke ekonomisini derinden sarsan bu olayı önlemeye gayret etti, fakat başarılı olamadı. Harcamaları hesapsızdı, Ruslar’dan yine para desteği aldı ve [[Polonya]]’dan yeni silahlar getirtti. 1781 Nisanında Nogaylar isyan ederek Soğucak’taki Osmanlı güçlerinden yardım talebinde bulundu. Şahin Giray'ın kardeşleri Aslan Giray ve Bahadır Giray isyan eden güçlerin başına geçti. Şahin Giray’ın etrafında kimse kalmadı. Halim Giray adlı bir kişi asilerin başında Kefe’ye saldırdı ve Şahin Giray’ın 300 kişilik beşli askerini yendi. 14 Mayıs 1781'de Şahin Giray maiyetiyle birlikte Ruslar’a sığındı. Kırımlılar Bahadır Giray’ı han seçti.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Şahin_Giray" sayfasından alınmıştır