Küba Füze Krizi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
k Bağlantı eklendi
Etiketler: Mobil değişiklik mobil uygulama değişikliği iOS uygulaması değişikliği
k Yazım hatası düzeltildi
Etiketler: Mobil değişiklik mobil uygulama değişikliği iOS uygulaması değişikliği
51. satır:
[[Dosya:Fidelcastro1978.jpg|thumb|sağ|Fidel Castro]]
 
ABD’de seçim mücadelesinin hızlandığı bir dönemde 16 Ekim 1962 günü dönemin ABD Savunma Bakanı [[Robert McNamara]] Küba’da füze üslerini belirleyen hava fotoğraflarını Başkan Kennedy’e[[Kennedy]]’e gösterdi. Fotoğraflardan edinilen bilgiye göre, [[Sovyet]] füzeleri yerleştirilmeye başlanmıştı ama ateşlemeye hazır hale gelmeleri için bazı parçaların Küba’ya gelmesi gerekiyordu.
 
Kennedy teknik danışmanlarıyla uzun süren toplantılar yaptıktan sonra Küba’nın denizden abluka altına alınmasına karar verdi. ABD, abluka kararı konusunda [[Birleşmiş Milletler’eMilletler]]’e, OAS’a ve NATO’ya[[NATO]]’ya danışmadı ve sadece bu örgütleri kararından haberdar etmekle yetindi.
 
22 Ekim 1962 tarihinde abluka uygulanmaya başladı. Bu sırada, [[Atlantik Okyanusu’ndaOkyanusu]]’nda seyreden Sovyet gemileri Küba’ya yaklaşmaktaydı. Bu gemiler ablukaya uymadıkları takdirde batırılacaklardı. Kruşçev ilk tepki olarak saldırı değil savunma silahı taşıdığını söylediği gemilerin durması için emir vermeyeceğini açıkladı. Bu durum gerilimi daha da tırmandırdı.
 
Kruşçev, 27 Ekim 1962’de Kennedy’e gönderdiği mektupta, ABD’nin Türkiye’deki[[Türkiye]]’deki benzer füzeleri sökmesi halinde (ABD 1959 yılında Türkiye ile anlaşmış, 1961 yılında Türkiye’ye [[Jüpiter (füze)|Jüpiter füzeleri]] yerleştirmişti, füze durumları Türk halkına 40 yıl sonra açıklandı veya belgelendirildi.) SSCB’nin de Küba’dakileri sökeceğini, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına saygı göstereceğini, içişlerine karışmayacağını ve işgal etmeyeceğini belirtmiş ve Küba’daki füzelerin sökülmesinin karşılığı olarak ABD’nin de aynı güvenceleri Küba açısından vermesi gerektiğini eklemiştir.
 
Başkan KenedyKennedy ise aynı tarihli cevabi mektubunda, KübadakiKüba'daki füzeler söküldüğü takdirde Küba’ya karşı uygulanan ablukaya son verileceğini ve Küba’yı işgal etmeyeceği güvencesini verebileceğini kaydetmiş ancak Türkiye’deki füzelerin sökülmesi konusunda kesin bir güvence vermekten kaçınarak “Dünyadaki gerginliklerin yumuşaması, mektubunuzda belirttiğiniz öteki silahlarla ilgili olarak daha geniş bir düzenlemeye gidebilmemize olanak sağlayabilir” demiştir.
 
ABD Başkanı Kennedy kısa vadeli tedbirlerle uzun süreli tedbirleri birbirinden ayırmaktaydı. Kennedy için önemli olan ABD’ye yönelik tehdidin ortadan kaldırılmasıydı. Jüpiterler ise daha sonra ele alınacak bir düzenleme içinde düşünülebilirdi.
65. satır:
ABD’ye göre pazarlık unsurları da birbirine uymamaktaydı. Bir yanda birdenbire Küba’ya yerleştirilen füzeler öte yanda çok önce yerleştirilmiş bulunan ve yerleştirildikleri anda SSCB’nin tepkisiyle karşılaşmadığı için üstü kapalı olarak kabul edilmiş füzeler bulunuyordu.
 
Kruşçev 28 Ekim 1962’da Kennedy’e ikinci bir mektup yazmıştır. Bu mektupta Türkiye’deki Jüpiter füzelerinden hiç bahsedilmemiş ve Kennedy’nin önerilerine sıcak bakıldığı vurgulanmıştır. Kennedy, aynı gün Kruşçev’e bir mektup göndermiş ve sağduyulu kararından dolayı kendisini tebrik etmiştir.[ Amerika'da büyükelçiler nezdinde yapılan son görüşmede Sovyet elçi Küba'daki füzelerin kaldırmasının ancak Türkiye'deki füzelerin kaldırılmasına bağlayacak Amerikan elçi yedekte tuttuğu kozu kullanıp "zatenZaten Türkiye'ye koyduğumuz füzeler eskimişti 6 ay içerisinde kaldıracaktık" demiştir. (Amerikan elçi Kenndy'nin kardeşi bakandır ve ayrıca sovyet elçi ile görüşmeden önce Türkiye'deki füze kozunu en son seçim olarak kullanmasını kararlaştırmışlardır.) Füzelerin Sovyetlerin aynı dönemde kaldırılmamasının sebebi ise gelişen olaylar karşısında medyada sıkıntı çeken KenndyKennedy'nin Türkiye'deki füzelerin kaldırılmasının altında kalabilecek olmasıdır. Amerikan elçi bu gizli maddenin sadece sovyet kurmaylar tarafından bilineceği, Türkiye'deki füzelerin kaldırılmasının kamuoyu tarafından bilinmesinin anlaşmayı bozacağı ve askeri müdahalenin kaçınılmaz olacağını söylemiştir. Bir ihtimal de, Kruşçev sadece ülkesinin böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalmaması için başkanlık koltuğundan indirilirken bu gizli maddeyi açıklamamıştır ama Sovyetler kendini tehdit eden yakınındaki nükleer füzelerden kurtulmuştur.]-->(Yakın Tehlike[Thirteen Days] filminden)
 
28 Ekim 1962 tarihli mektuplar ve ABD’nin Küba’ya uygulanan ablukayı kaldırmasıyla bunalım atlatılmıştır.