Kâsım bin Muhammed: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Bulgu (mesaj | katkılar)
tarih
Gokhankaratas23 (mesaj | katkılar)
Biyoğrafik bilgilerin yanı sıra islam hususunda yaptığı hizmetler, büyük alimlerin kendisi hakkında söylemiş olduğu sözler ve faziletleri hakkında bilgi ekledim.
1. satır:
{{kaynaksız|tarih=Ağustos 2012}}
{{Uzman|tarih=Ağustos 2012}}
'''Kâsım bin Muhammed el-Kûdeyd''' (653 - 721/725 civarı), [[dört büyük halife]]den ilki olan [[Ebu Bekr-i Sıddık]]’ın torunudur. 653 yılında doğan Kâsım bin Muhammed’in doğum tarihi [[Raşid|Râşid Halifeler]]’den [[Osman]]’ın dönemine denk gelir.
 
==Kişiliği==
Döneminin ünlü hukukçularından olan Kâsım bin Muhammed, [[Fukaha-i Seba|Fukahâ-i Seb'a]]'dan yani dönemin ünlü yedi hukukçusundan biri olarak sayılır. Kâsım bin Muhammed el-Kudeyd olarak anılan ve [[Mekke]] ile [[Medine]] arasında bulunan bir yerde ölmüştür. Ünlü [[tabiin]]lerden olan Kâsım bin Muhammed, [[Ali Zeynelabidin|Ali Zeyn el-Âb-î-Dîn]]’in kuzenidir.
Ölüm tarihinin 721-725 yılları civarı olduğu düşünülmektedir.
 
'''Hz. Ebûbekir’in (r.a.)''' torunu, Altın Silsile’nin üçüncü halkası, '''Tâbiîn’in''' büyüklerinden ve Medîne-i Münevvere’deki yedi büyük âlimden biri
{{Sufizm}}
 
= HAYATI =
'''Adı''', Kasım bin Muhammed bin Ebû Bekr-i Sıddîk et-Teymî’dir. '''Babası''' Muhammed, hazret-i [[Ebû Bekr’îs-Sıddîk|Ebû Bekr]]’in oğludur. Hazret-i Osman’ın hilâfeti zamanında 651 (H. 31) yılında doğdu. Babası Mısır’da şehîd edilip küçük yaşta yetim kalınca, halası ve Peygamberimizin mübarek hanımı hazret-i Âişe’nin yanında büyüdü. 719 (H. 101) veya 725 (H. 106) yılında Mekke ile Medîne arasında Kudeyd denilen yerde Kabe’yi ziyaret için giderken vefat etti. '''Defnedildiği yer''': İmam Hüseyin Türbesi, Kerbela, Irak
 
 
Tabiînin ([[Tabiin]] ) büyüklerinden. Medîne-i münevveredeki yedi büyük âlimden biri. İnsanları Hakk’a davet eden, onlara doğru yolu gösterip hakîkî saadete kavuşturan ve kendilerine silsile-i aliyye denilen büyük âlim ve velîlerin üçüncüsüdür.
 
 
'''KASIM BİN MUHAMMED’İN (R.A.) FAZİLETLERİ'''
 
 
Kâsım bin Muhammed (r.a.); emîn/güvenilir, verâ ve takvâ sahibi, yüce bir zât idi. Büyük bir fakih ve dînî ilimlerde imâm idi. Her hâli ile, zamanının en değerli şahsiyeti ve mürâcaat mercii idi.[4]
 
Yahya bin Saîd (r.a.):“Biz Medîne’de Kâsım bin Muhammed’den daha fazîletli birini görmedik.” derdi.[5]
 
Kuvvetli bir dînî hayata, derin bir ilim ve irfâna sahipti. Muhterem dedesi Hazret-i Ebûbekir gibi himmeti âlî, akıllı, tedbirli, ümmet-i Muhammed’in işleri hususunda ciddî, kararlı ve azimli bir zât-ı muhteremdi. Bu sebeple Ömer bin Abdülaziz Hazretleri: “Elimde olsa hilâfeti Kâsım bin Muhammed’e bırakırdım!” demiştir.[6]
 
Kâsım bin Muhammed (r.a.) bir asâlet ve mehâbet timsâliydi. Dâimâ tefekkür ve haşyet hâlindeydi. Mübârek alnında secde izi vardı.
 
Resûlullah Efendimiz’in muhabbetiyle doluydu. Efendimiz’in kabr-i şerîfini en yakından ziyaret ederek O’na duyduğu hasret ve iştiyâkını bir nebze olsun teskin edebilmeyi arzu ederdi. Nitekim bir gün Hazret-i Ayşe vâlidemize:
 
“–Anneciğim, bana Allah Resûlü Efendimiz’in mübârek kabrinin bulunduğu odayı açabilir misin?” diye ricâda bulunmuş, Hazret-i Ayşe de üç kabrin bulunduğu o odayı açarak ona Efendimiz’in kabr-i şerîfini göstermişti.[7]
 
Kâsım bin Muhammed Hazretleri, kimseyi ayıplamaz, kimsenin aleyhinde konuşmazdı.[8]
 
Dünyaya karşı son derece zâhid idi. Dünya onun gözünde zerreden daha kıymetsizdi. Bu sebeple, kendisine verilen 100 bin dirhem ganimet malını, hiç elini sürmeden fukarâya dağıtmıştı. Maddî sıkıntı ve ihtiyaç içinde olduğu zamanlarda bile kendisine verilen malları Allah yolunda infâk ederdi. İnsanlardan bir şey kabûl etmezdi.[9]
 
Yüksek şahsiyet ve karakteriyle, herkesin hayranlığını kazanmıştı. İnsanlar onu fiilî kıstas olarak görüp örnek alır ve hayatlarını ona göre tanzim ederlerdi. Yine Kâsım bin Muhammed g, dînin hem zâhirine hem de bâtınına dâir ilimleri kendinde cem ederek, bunu hâliyle, kāliyle ve örnek hayatıyla sonraki nesillere nakleden büyük bir Hak dostu idi.
<br />
 
== KASIM BİN MUHAMMED’İN (R.A.) HİKMETLİ SÖZLERİ ==
“En büyük günahlardan biri, kişinin günahını hafif görmesidir.”[23]
 
“Yapmadıkları bir şeyi konuşmayı sevmeyen insanlarla (yani ashâb-ı kirâm ile) birlikte yaşadım.”[24]
 
Kâsım bin Muhammed Hazretleri, bir kişinin:
 
“–Falanca Allâh’a karşı ne kadar cüretkâr!” dediğini işitmişti. Ona şöyle dedi:
 
“–Allâh’a karşı cüretkâr olmak Âdemoğlunun haddine değildir! Ancak onun hakkında:
 
«–Allâh’ı ne kadar da az tanıyor!» diyebilirsin.”[25]
 
Kâsım bin Muhammed Hazretleri, Arefe günü Arafat’da dilenen birini gördü. Ona:
 
“–Yazıklar olsun sana ey sâil! Böyle bir günde Allah’tan başkasından mı istiyorsun?!” dedi.[26]
 
“Cenâb-ı Hak, ashâb-ı kirâmın ihtilâfıyla (farklı görüşleriyle) insanlara genişlik tanıdı. Hangi sahâbînin görüşünü alsan, içinde bir sıkıntı duymazsın.”[27]
 
“En bereketli kadın, maddî külfeti en az olandır.”[28]
 
= KAYNAKÇA =
<references group="İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, V, 187-194; Yahyâ b. Maîn, et-Târîḫ, II, 482; Ali b. Medînî, el-ʿİlel (Kal‘acî), s. 50, 58; Halîfe b. Hayyât, eṭ-Ṭabaḳāt (Zekkâr), II, 609; Ahmed b. Hanbel, el-ʿİlel (Koçyiğit), I, 43, 341, 342, 422-423; Buhârî, et-Târîḫu’l-kebîr, VII, 157; İclî, es̱-S̱iḳāt, s. 387; Fesevî, el-Maʿrife ve’t-târîḫ (nşr. Ekrem Ziyâ el-Ömerî), Medine 1410/1990, I, 545-549; İbn Hibbân, es̱-S̱iḳāt, V, 302; Ebû Abdullah el-Halîmî, el-Minhâc fî şuʿabi’l-îmân (nşr. Hilmî M. Fûde), Beyrut 1399/1979, III, 20, 87, 293, 306; İbn Mencûye, Ricâlü Ṣaḥîḥi Müslim (nşr. Abdullah el-Leysî), Beyrut 1407/1987, II, 140; Ebû Nuaym, Ḥilye, II, 183-187; Şîrâzî, Ṭabaḳātü’l-fuḳahâʾ, s. 59; İbnü’l-Kayserânî, el-Cemʿ beyne ricâli’ṣ-Ṣaḥîḥayn, Beyrut 1405/1985, II, 419-420; Nevevî, Tehẕîb, I/2, s. 55; İbn Hallikân, Vefeyât, IV, 59-60; Mizzî, Tehẕîbü’l-Kemâl, XXIII, 427-436; İbn Abdülhâdî, ʿUlemâʾü’l-ḥadîs̱, I, 168-169; Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, V, 53-60; Safedî, Nektü’l-himyân (nşr. Ahmed Zekî Bek), Kahire 1329/1911, s. 230; İbn Hacer, Tehẕîbü’t-Tehẕîb, VIII, 333-335; a.mlf., Taḳrîbü’t-Tehẕîb, II, 120; Şâkir Mustafa, et-Târîḫu’l-ʿArabî ve’l-müʾerriḫûn, Beyrut 1983, s. 154; Humeydân Abdullah el-Humeydân, “el-Merâkizü’l-ʿilmiyye ve meşâhirü’l-fuḳahâʾ ḫilâle ʿaṣri’t-tâbiʿîn”, Mecelletü Külliyyeti’l-âdâb ve’l-ʿulûmi’l-insâniyye, V, Cidde 1985, s. 46-47." />[http://www.ehlisunnetbuyukleri.com/Islam-Tarihi-Ansiklopedisi/Detay/KASIM-BIN-MUHAMMED/449 www.ehlisunnetbuyukleri.com/Islam-Tarihi-Ansiklopedisi/Detay/KASIM-BIN-MUHAMMED/449]
 
https://islamansiklopedisi.org.tr/kasim-b-muhammed-b-ebu-bekir
<br />{{Sufizm}}
{{islam-biyo-taslak}}