Uygarlık: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Arşiv bağlantısı eklendi |
Khutuck Bot (mesaj | katkılar) k Kaynaklar ve referanslarda düzenleme |
||
3. satır:
[[Dosya:Egypt.Giza.Sphinx.02.jpg|thumb|300px|[[Eski Mısır]], uygarlık olarak kabul edilebilecek ilk kültürlerdendir.]]
Bir '''uygarlık''' kentsel gelişme, kültürel seçkin sınıf tarafından empoze edilen sosyal sınıflaşma, iletişimle ilgili sembolik sistemler ve doğal çevreden ayrı olma ve üzerinde hükmetme algısı ile karakterize edilen karmaşık yapıdaki toplumdur.<ref name="Adams 1966">{{Kitap kaynağı|yazar=Adams, Robert McCormick|
Uygarlıklar, [[merkezileşme]], insanların ve diğer organizmaların evcilleşmesi, çalışma alanlarında özelleşme, kültürel olarak yerleşik kalkınma ve üstünlük ideolojileri, anıtsal mimari, vergilendirme, tarım ve genişlemeye toplumsal bağımlılık gibi sosyal, politik ve ekonomik özelliklerle ilişkilendirilir ve tanımlanır.<ref name="Haviland 2013"/><ref name="Wright 2004"/><ref name="Llobera 2003"/><ref name="Boyden 2004"/><ref name="Solms-Laubach 2007"/><ref name=":0" /> Tarihsel olarak, uygarlık genellikle daha küçük ve sözde ilkel kültürlerin aksine, daha büyük ve "daha gelişmiş" bir kültür olarak anlaşılmıştır.<ref name="Adams 1966"/><ref name="Wright 2004"/><ref name="Llobera 2003"/><ref>{{Kitap kaynağı|
Etimolojisinin de bahsettiği üzere kavram ilk başta kasaba ve şehirlerle ilgiliydi. Uygarlıkların tarihi açısından ilk ortaya çıkışları genelde Neolitik Devrimin son safhaları ile ilgilidir. Yönetici bir seçkin sınıfın ortaya çıkması ile ilişkilendirilen, göreceli olarak hızlı gelişen kentsel devrim ve devlet oluşumu süreçleri ile büyümüş bir politik gelişmedir.
22. satır:
== Özellikleri ==
[[Dosya:Grün - The End of Dinner.jpg|thumb|[[Masa kuralları]],[[görgü kuralları]] ve [[kendini tutma]] ve diğer formlarının ortaya çıkışı uygarlaşmış bir toplumun özelliklerinden biri olarak gösterilir. [[Nobert Elias]] tarafından ''[[Uygarlaşma Süreci]]'' (1939). ''Yemeğin Sonu'' [[Jules-Alexandre Grün]] tarafından (1913).]]
[[V. Gordon Childe]] gibi sosyalbiliminsanları bir uygarlığı diğer tür toplumlardan ayıran özellikler belirlemişlerdir.<ref>Gordon Childe, V., ''What Happened in History'' (Penguin, 1942) and ''Man Makes Himself'' (Harmondsworth, 1951).</ref> Uygarlıklar genelde devamlılık, yaşanabilirlik, yerleşke paternleri, hükümet şekilleri, sosyal sınıflandırma, ekonomik sistemler, okuryazarlık ve diğer kültürel özellikleri içerir. [[Andrew Nikiforuk]] uygarlıkların prangalanmış insan kas gücüne bağlı olduğunu ve kölelerin enerjilerini ekin ekmek, imparatorları giydirmek ve şehirler inşa etmek için kullandıklarını savunur. Nikiforuk köleliği modern dönem öncesi uygarlıkların ortak bir özelliği kabul eder.<ref>{{Kitap kaynağı |
Peru'da deniz kaynakları ile beslenmelerini sağlayan istisnai bazı eski uygarlıkların dışında bütün uygarlıklar devamlılık için [[tarım]]a bağımlı olmuşlardır.<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.hallofmaat.com/modules.php?name=Articles&file=article&sid=85 |
Uygarlıkların diğer toplumlardan tamamen farklı yerleşim şekilleri vardır. "Uygarlık" kelimesi bazen basitçe '''kentte yaşamak''' olarak tanımlanabilir.<ref>[[Tom Standage]] (2005), ''A History of the World in 6 Glasses'', Walker & Company, 25.</ref> Çiftçi olmayan kırsal halk çalışmak ve ticaret yapmak için kentlere gelmeye meğillidir.
33. satır:
*''[[Bahçecilik]]/[[Pastoralizm|pastoral]] toplumlar'': genelde iki kalıtsal sosyal sınıf vardır; Şef ve işçi.
*''Yüksek oranda sınıflandırmanın olduğu yapılar'', veya [[beylikler]]: birçok kalıtsal sosyal sınıf vardır; kral, asilzade, özgür adam, uşak ve köle.
*''Uygarlıklar '': komplike toplumsal hiyerarşi vardır ve organize olmuş kurumlaşmış bir hükümet yapısı vardır.<ref>{{Kitap kaynağı |
Ekonomik olarak, uygarlıklar daha az organize olmuş toplumlara göre daha karmaşık aidiyet ve takas şekillerine sahiptirler. Belli biryerde yaşamak, insanların, göçebe halklara göre daha fazla maddi birikim yapmalarına olanak verir. Bazı insanlar ayrıca üzerindeki yapı ile beraber toprak mülkiyetini veya arazinin özel mülkiyetini edinir. Uygarlıklarda nüfusun belli bir kısmı kendi yiyeceğini yetiştirmediği için kendi ürün veya hizmetlerini piyasadaki yiyecek ile takas eder veya nüfusun yiyecek üreten kısmından haraç, yeniden dağıtım vergilendirmesi, gümrük vergisi yada dini vergi vasıtası ile temin eder. İlk kültürler sınırlı bir [[takas]] sistemi ile desteklenen bir [[hediye ekonomisi]] ile işlediler. Erken Demir Çağına kadar, çağdaş uygarlıklar, gittikçe daha karmaşık hale gelen alış-verişler için bir değişim aracı olarak [[para]]yı geliştirdiler. Bir köyde, seramik ustası bira yapana malzeme verir bunun karşılığında biracı ona bira verir. Bir kentte ise seramik ustasının yeni bir çatıya, çatıcının ayakkabıya, ayakkabı tamircisinin yeni at nallarına, nalbantın yeni bir paltoya ve dericininde yeni bir güvece ihtiyacı olabilir. Bu insanlar birbirini tanımıyor olabilirler ve ihtiyaçları aynı zamana denk gelmeyebilir. Para sistemi, bu gereksinimleri organize edip karşılanmalarını garanti edecek bir yoldur. En eski, parasal sisteme geçmiş medeniyetlerin zamanından beri, parasal sistemlerin tekelci kontrolleri sosyal ve politik seçkin sınıfın çıkarlarına hizmet etmiştir.
[[Sümer]]liler tarafından geliştirilen [[yazı]], medeniyetin bir işareti olarak kabul edilir ve "karmaşık idari bürokrasilerin veya fetih devletlerinin yükselişine eşlik etmiş gibi görünmektedir".<ref>{{Kitap kaynağı|
[[Dosya:Aristotle Altemps Inv8575.jpg|thumb|sağ|upright|[[Antik Yunan]] filozofu ve biliminsanı [[Aristotle]]]]
63. satır:
Medeniyetin bu birleşik kültür kavramı 20 yüzyıl ortalarında tarihçi [[Arnold J. Toynbee]]'in teorilerini de etkilemiştir. Toynbee, medeniyet sürecini incelediği çok ciltli [[Bir Tarih Çalışması]] adlı eserinde yükseliş ve çoğunlukla çöküş olmak üzere 21 medeniyetin ve 5 "büyüyememiş" medeniyetin tarihsel takibini yapmıştır. Toynbee'e göre medeniyetler, sadece ekonomik ve çevresel nedenlerden ziyade yaratıcı bir azınlığın başarısızlığı, ahlaki ve dini bir çöküş ve önemli zorlukların gereklerinin yerine getirilememesi sonucu çöküşe geçmiş ve son bulmuştur.
[[Samuel P. Huntington]] medeniyeti insanların kültürel gruplaşmasının en üst düzeyi ve insanları diğer türlerden ayıran kültürel kimliğin en geniş seviyesi olarak tanımlar. Huntington'ın medeniyetler ile ilgili teorileri aşağıda tartışılmıştır.<ref>{{Kitap kaynağı |url=https://books.google.com/books?id=LO4xG-bH1CQC&pg=PA43 |
== Kompleks sistemler ==
72. satır:
Birçok teorisyen bütün dünyanın hali hazırda, küreselleşme adıyla bilinen bir süreç olan, bütünleşik bir tek [[dünya-sistemi teorisi|dünya sistemi]]'ne dönüştüğünü iddia eder. Dünya üzerindeki farklı medeniyetler ve toplumlar ekonomik, politik ve hatta kültürel olarak birçok şekilde birbirlerine bağımlı durumdadır. Bu entegrasyonun ne zaman başladığıyla ve bir uygarlığın tanımını belirleyen anahtar özelliğin-kültürel, teknolojik, ekonomik, politik veya askeri-diplomatik-hangi tür entegrasyon olduğuyla ilgili devam eden bir tartışma vardır. [[David Wilkinson (siyaset bilimci)|David Wilkinson]] M.Ö. 1500 yıllarında [[Mezopotamya]]
ve [[Eski Mısır]] uygarlıklarının ekonomik ve askeri-diplomatik entegrasyonu sonucu, kendi kullandığı kelimelerle "Merkezi Uygarlık"'ın ortaya çıktığını savunur.<ref>{{cite news|url=https://ojs.lib.byu.edu/spc/index.php/CCR/article/view/12262/12162|
{{Citation needed|date=October 2015}}
80. satır:
Art arda gelen medeniyetlerden oluşan [[Dünya Tarihi]] olgusu tamamıyla moderndir. Avrupa Keşif Çağında ortaya çıkan modernlik, "Yeni Dünya"'nın kültürlerinin Neolitik ve Mezolitik dönemleri ile tam bi zıtlık teşkil eder ve karmaşık devletlerin tarih öncesi çağlarda ortaya çıktığını anlatır.<ref>
"Explicit theories of the origin of the state are relatively modern [...] the age of exploration, by making Europeans aware that many peoples throughout the world lived, not in states, but in independent villages or tribes, made the state seem less natural, and thus more in need of explanation."
{{cite web |url=http://72.52.202.216/~fenderse/Carneiro.htm |
===Kentsel Devrim===
88. satır:
Erken neolitik teknolojileri ve yaşam tarzı ilk başta Batı Asya'da (örneğin [[Göbekli Tepe]], M.Ö. 9,130) ve daha sonra Çin'de [[Sarı Nehir]] ve [[Yangtze]] havzalarına (örneğin [[Pengtoushan]] culture from 7,500 BCE) yerleşti ve sonradan yayıldı. [[Mezopotamya]] M.Ö. 10000 yıllarından başlayarak Neolitik Devrimin
ilk geliştiği yerlerden biridir ve M.Ö. 6500 yıllarında gelişmeye başlayan medeniyetler vardır. Bu bölge [[Dünya tarihi|insanlık tarihindeki]], [[tekerlek]], [[çiviyazısı]], [[matematik]], [[astronomi]] ve [[tarım]] da dahil en önemli gelişmelerine ilham veren bölge olarak tanımlanır.<ref name="historyandpolicy">{{Web kaynağı | url = http://www.historyandpolicy.org/papers/policy-paper-13.html |
M.Ö. 7000 yılından başlayarak benzer uygarlık-öncesi neolitik devrimler kuzeybatı [[Güney Amerika]]'da ve [[Mezoamerika]]'da da([[Norte Chico uygarlığı]]) gerçekleşmiştir.<ref>{{Cite journal |
[[8.2 binyıl olayı|8.2 binyıl kuraklık olayı]] ve [[5.9 binyıl olayı|5.9 binyıl]] [[Pluvial|Interpluvial]]ı yarı kurak bölgelerin kuruduğu ve çöllerin yayıldığı bir dönemdi.<ref>De Meo, James (2nd Edition), "Saharasia"</ref> Bu iklim değişikliği toplumlar arasındaki bölgesel şiddetin kar-zarar oranını değiştirdi ve ilk medeniyetlerle ilişkilendirilen surlarla çevrili kentler görülmeye başlandı.
97. satır:
Bu kentsel devrim, ekonomilerin ve kentlerin gelişmesine olanak sağlayan transfer edilebilir ihtiyaç fazlasının birikiminin başlangıcıydı. Aynı zamanda şiddetin devlet tekelinde olması, bölgesel çatışmalar ve asker sınıfının ortaya çıkması, hiyerarşilerin hızlı gelişimi ve insan kurban edilmesi ile de ilişkilendirilir.<ref>"Ritual human sacrifice promoted and sustained the evolution of stratified societies" op cit{{huh|date=April 2018}}</ref>
Uygarlaşmış kentsel devrim ise yerleşik hayatın gelişmesi, tahıl bitkilerinin ve hayvanların evcilleştirilmesi, ölçek ekonomisini mümkün kılan yaşam tarzlarının gelişmesi ve ihtiyaç fazlası üretimin belirli sosyal sınıflar tarafından biriktirilmesine bağımlı idi. Hala tartışılmasına rağmen, kompleks kültürlerden uygarlıklara geçişin, insan kurban edilme uygulamalarını da yürüten seçkin idareci sınıf tarafından politik gücün daha fazla tekelleşmesine yol açan devlet yapılarının gelişmesi ile ilişkili olduğu izlenimi vardır.<ref>Carniero, R.L. (Ed) (1967), "The Evolution of Society: Selections from Herbert Spencer’s Principles of Sociology", (Univ. of Chicago Press, Chicago, 1967), pp. 32–47, 63–96, 153–165.</ref><ref name="nature.com">{{cite journal|
M.Ö. 3300 yıllarından başlayarak, Neolitik dönemin sonlarına doğru, değişik elitist kalkolitik medeniyetler yükselişe geçmeye başladı ve [[Bronz Çağı]] boyunca büyük çaplı imparatorluklar haline dönüştüler. ([[Eski Mısır Krallığı]], [[Akat İmparatorluğu]], [[Asur İmparatorluğu]], [[Eski Asur İmparatorluğu]], [[Hitit İmparatorluğu]]).
131. satır:
* [[Jared Diamond]], ''[[Çöküş (kitap)|Çöküş: Toplumlar başarıyı ve başarısızlığı nasıl şeçer]]'' : Diamond, inceledği 41 kültürün çöküşü için beş ana sebep olduğunu öne sürer: ormansızlaştırma ve toprak erozyonu gibi çevresel zararlar; [[iklim değişikliği]]; gerekli kaynaklar için uzun mesafe ticarete bağımlı olunması; savaş veya işgal gibi iç ve dış şiddetin seviyelerinde yükselme; ve dahili ve çevre ile ilgili problemlere toplumsal tepki.
* [[Peter Turchin]] [https://web.archive.org/web/20060830212141/http://www.eeb.uconn.edu/faculty/turchin/HistDyn.htm ''Tarihi Dinamikler''] ve [[Andrey Korotayev]] ''et al.'', [http://cliodynamics.ru/index.php?option=com_content&task=view&id=172&Itemid=70 ''Toplumsal Makrodinamikler, Laik Döngüler ve Binyıllık trendlere Giriş''] adlı eserlerinde tarım medeniyetlerinin çöküşünü anlatan birtakım matematiksel modeller önerir. Örneğin, Turchin'in parasal-demografik modelinin temel mantığı şu şekilde özetlenebilir: bir sosyodemografik döngünün başlangıç safhasında yüksek seviyede kişi başına düşen ortalama üretim ve tüketim gözlemleriz ve bu göreceli olarak sadece yüksek nüfuz artış hızına sebep olmakla kalmaz aynı zamanda göreceli olarak yüksek oranda ihtiyaç fazlası üretime sebep olur. Sonuç olarak, bu safhada insanlar çok fazla problem yaşamadan vergilerini ödeyebilirler, vergiler kolayca toplanabilir hale gelir ve nüfus artışına devlet gelirlerindeki artış eşlik eder. Orta safhalarda, aşırı nüfus kişi başına ortalama üretim ve tüketimin düşmesine sebep olur, vergi toplamak giderek zorlaşır, devlet tarafından kontrol edilen nüfusun artışına bağlı olarak devlet harcamaları artar ancak devlet gelirlerinin büyümesi durmuştur. Devlet ciddi parasal sorunlar yaşamaya başlar. En sondaki çöküş öncesi dönemde aşırı nüfus kişi başına düşen ortalama üretimin dahada düşmesine neden olur, ihtiyaç fazlası üretim düşer, devlet gelirleri küçülür ancak artan nüfusu kontrol etmek için devlet daha da fazla kaynağa ihtiyaç duyar. En sonunda bu durum kıtlık, salgın hastalıklar, devletin yapısının bozulması ve demografik ve toplumsal çöküşle biter (Peter Turchin. ''Historical Dynamics.'' [[Princeton University Press]], 2003:121–127; [[Andrey Korotayev]] et al. [http://cliodynamics.ru/index.php?option=com_content&task=view&id=302&Itemid=70 Secular Cycles and Millennial Trends. Moscow: Russian Academy of Sciences, 2006]).
* [[Peter Heather]], ''[[Roma İmparatorluğunun Çöküşü#Peter Heather|Roma İmparatorluğunun Çöküşü: Roma ve Barbarların Yeni bir Tarihi]]''<ref>{{Kitap kaynağı|yazar=Peter J. Heather|
* [[Bryan Ward-Perkins]], ''Roma'nın Çöküşü ve Uygarlığın Sonu''<ref>{{Kitap kaynağı|yazar=Bryan Ward-Perkins|
* [[Arthur Demarest]], ''[[Antik Maya: Bir Yağmur Ormanı Uygarlığının Yükselişi ve Çöküşü]]''<ref>{{Kitap kaynağı |isbn = 978-0-521-53390-4|
* Jeffrey A. McNeely yakın zaman önce tarihi bulguların incelenmesinin geçmiş uygarlıkların ormanlarını aşırı tüketim eğiliminde olduklarını gösterdiğini ve bu önemli kaynakların kötü kullanımının aşırı tüketen toplumun çöküşünde önemli bir etmen olduğunu vurguladı.<ref>McNeely, Jeffrey A. (1994) "Lessons of the past: Forests and Biodiversity" (Vol 3, No 1 1994. Biodiversity and Conservation)</ref>
* [[Thomas Homer-Dixon]], [http://www.theupsideofdown.com/ ''Olumsuzun İyi Tarafı: Felaket, Yaratıcılık, ve Uygarlığın Yenilenmesi''] : Yazar burada [[EROEI|birim enerji yatırımından sağlanan enerji]] konusunu irdeler. Harcanan enerjinin elde edilen enerjiye oranı uygarlıkların ayakta kalmasını sınırlandıran merkezi bir etmendir. Sosyal kompleksite düzeyinin, güçlü bir şekilde, çevresel, ekonomik ve teknolojik sistemlerin izin verdiği kullanılabilir enerji miktarına bağlı olduğunu söyler. Bu miktar azaldığı zaman uygarlıklar yeni enerji kaynaklarına ulaşmak zorundadırlar yada çöküşe geçerler.
142. satır:
Siyaset bilimci [[Samuel P. Huntington|Samuel Huntington]]'ın argümanı, 21. yüzyılı tanımlayan özelliğin medeniyetler çatışması olacağı şeklindedir.<ref>Huntington, Samuel P., ''The Clash of Civilizations and the Remaking of World Order'', (Simon & Schuster, 1996)</ref> Huntington'a göre,
uygarlıklar arasındaki çatışmalar, ulus-devletler ve 19. ve 20. yüzyılın özelliği olan ideolojilerin arasındaki çatışmaların yerini alacaktır. Bu görüşlere [[Edward Said]], Muhammed Asadi ve [[Amartya Sen]] gibi diğerleri tarafından güçlü meydan okuma vardır.<ref>{{cite web|url=http://www.selvesandothers.org/article15618.html |
Kültürel Tarihçi [[Morris Berman]], "Karanlık Çağ Amerikası: İmparatorluğun Sonu" adlı eserinde, kurumsallaşmış tüketimci Birleşik Devletler'de, onu bu düzeye eriştiren aynı etmenlerin, Birleşik Devletleri, çöküşün kaçınılmaz olduğu çok kritik bir eşiğe getirdiğini öne sürer. Siyasi açıdan uzak erişimle ilgili olarak, aynı zamanda çevresel aşırı tüketim ve zengin-fakir arasındaki farkın açılmasından dolayı güncel sistemin devasa bütçe açıklarıyla ve içi boşaltılmış bir ekonomi ile, fiziksel, sosyal, ekonomik ve siyasi açıdan devam edemeyeceği duruma hızlı bir şekilde yaklaştığı sonucuna varır.<ref>Berman, Morris (2007), ''Dark Ages America: the End of Empire'' (W.W. Norton)</ref> Çok daha derinlere dayanan bir gelişimi olmasına rağmen, Berman'ın tezi bazı açılardan [[Jane Jacobs]]'ın "Urban Planner" adlı eseriyle benzerlikler taşır. [[Jane Jacobs]] eserinde toplum ve aile, yüksek eğitim, bilimin pratik uygulaması, vergilendirme ve yönetim ve öğrenilen mesleklerin kendi kurallarını koyması gibi Birleşik Devletler Kültürünün beş önemli unsurunun ciddi bozulma sürecinde olduğunu iddia eder. Jacob'ın argümanına göre bu bozulma, çevresel kriz, ırkçılık ve zengin ile fakir arasındaki farkın açılması gibi toplumsal hastalıklara bağlıdır.<ref>Jacobs, Jane (2005), ''Dark Age Ahead'' (Vintage)</ref>
|