Genel Emek Konfederasyonu (Fransa): Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Brecht (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
1. satır:
{{Diğer anlamı|Sınıf}}
{{politika-taslak}}
 
'''Sınıf ve kitle sendikası''' kavramı, [[Fransa]]’da [[1968]] yılında, dönemin Fransa Genel Çalışma Konfederasyonuna (CGT) bir tepki niteliğinde ortaya çıkmıştır.
19. satır:
 
* Sendikalar üyelerinin hak ve çıkarları için mücadele ederken bu hak ve çıkarların toplumun genelinden bağımsız olmadığını, toplumsal değişim ve gelişme ile doğrudan ilişkili olduğunu gözden çıkarmamaktadır.
* Gönüllülük temelinde ve üyelerinin çıkarlarını korumak amacıyla kurulan sendikalar; sınıf ve kitle sendikacılığı anlayışına göre;<br>
-** [[Sermaye]]den,<br>
-** [[Devlet]]ten,<br>
-** [[Siyasi parti]]lerden <br>
bağımsız olmalıdırlar.
* Emek sermaye arasında uzlaşmaz bir çatışma vardır. Bu emek sermaye çatışması içinde emeğin çıkarlarını savunmak amacıyla kurulan sendikalar, kuruluş amaçları gereği emekten yana tavır almak ve karşıtı sınıftan bağımsız olmak durumundadır.
* Sermaye sendika kavramını yozlaştırmak ve içini boşaltmak amacıyla sendika adı verdiği (TİSK vb), ancak sendikal nitelik taşımayan örgütler kurabileceği gibi, sermayenin çıkarlarını savunan ve emek-sermaye çatışmasında üyelerinin hak kayıplarına rağmen uzlaşmacı tavır alan sendikalar da (sarı sendikalar) kurulabilir, kurdurulabilir.
*Devlet, bir sınıfın bir başka sınıf üzerinde egemenlik kurma aygıtıdır. [[Kapitalist]] toplumlarda da devlet sermayenin egemenliğindedir ve sermaye karşıtları üzerinde baskı aracıdır. Bu özelliğinden dolayı emek örgütü olan sendikalarında devletten bağımsız olmaları zorunluluktur. Emek- sermaye çatışmasında emekçilerin mücadelelerini bölmek, parçalamak, zayıflatmak, geriletmek ve hatta emekçilerin hak ve çıkarları aleyhinde çaba içinde olan, devletin desteği ve onayı ile kurulan uzlaşmacı-sarı sendikalar bu tanımlamaların dışında tutulmalıdır.
* ''Sınıf ve kitle sendikacılığı'', [[sendika]] ile [[siyasi parti]]ler arasında doğrudan-organik bağı reddeder. Sınıflı toplumlarda emek sermaye arasındaki çatışmada iki temel [[siyaset]] vardır. Bunlardan birincisi [[burjuvazi]]nin (sermayenin) çıkarlarını savunan burjuva siyaseti, diğeri ise emeğin ve emekçilerin hak ve çıkarlarını savunan, buna yönelik politikalar üreten emeğin siyasetidir. Burada sözü edilen bağımsızlık, örgütsel bağımsızlıktır ve herhangi bir siyasi partinin yan örgütü olmama durumudur. Elbette emek örgütü olan sendikalar emeğin politikalarından yana olan siyasi parti ve siyasi yapılardan etkilenecek, mücadele birlikteliği içinde olacak, karşılıklı olarak sendikalar ve bu siyasi partilerle ideolojik-politik etkileşim içinde olacaklardır.
* Sınıf ve kitle sendikacılığında, sendikalar ile partilerin örgütsel-organik bağlılığı, sendikalar için yapılabilecek en büyük kötülük olarak görülür. Sendikanın herhangi bir partinin kontrolünde olması onun kitleselleşmesinin önündeki en büyük engellerdendir.
* Sendikaların siyasi partilerden bağımsızlığı; onların, ülkenin [[ekonomik]], [[demokratik]], sosyal ve siyasal sorunlarıyla mücadelede ve çözüm önerileri üretmede birlikte olamayacağı anlamına gelmez.
 
 
==Türkiye'de sınıf ve kitle sendikacılığı==
Sınıf ve kitle sendikacılığı kavramı Türkiye sendikal hareketine [[1975]] yılında [[DİSK]] tarafından taşınmıştır. Bu tarihten itibaren, sendikal alanda bulunan birçok kişi ve siyasal çevre bu kavramı sahiplenmişlerdir.
 
{{politika-taslak}}
 
[[Kategori:Sosyalizm]]