Anadolufeneri, Beykoz: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
YBot (mesaj | katkılar)
k Taslak şablonu çıkarıldı
Kolhisli (mesaj | katkılar)
k .
1. satır:
{{düzenle|Nisan 2017}}
'''Anadolufeneri''', [[İstanbul Boğazı]]’nın Karadeniz’e açılan kısmında [[Çakaltepe]] ve [[Kabakoz]] koylarının arasında bulunan küçük bir yarımada üzerinde, 1658 yılında kurulmuştur. [[Beykoz]]’un en meşhur köylerinden biri olan Anadolufeneri, ismini burada bulunan deniz fenerinden almıştır. Anadolufeneri; 2014 yılı itibarıyla alınan kararlar gereği, mahalle statüsüne girmiş olsa da, mandıraları, çiftlikleri hala süregelen balıkçılık mesleği ile henüz şehirleşmeden uzakta bir yaşam sürmektedir.
 
Köyün ilk kuruluş sebebinin, köyde bulunan deniz fenerini yakmak için gelip gitmek zorunda kalan fenercilerin yavaş yavaş fener etrafına yerleşmeye başlamasıyla olduğu düşünülse de, aslında deniz fenerinin yapıldığı tarih net olarak bilinmemektedir. Yapılan araştırmalarda en net bilgi, 1755 yılında bölgede ahşap bir deniz feneri bulunduğu ve 1834'te günümüzdeki haline dönüştürüldüğü kabul edilmiştir.
8. satır:
Anadolufeneri'nin en büyük özelliklerinden birisi, [[İstanbul Boğazı]]'nın çıkışındaki son koya sahip olmasıdır. Bu sebeple [[Deniz kuvvetleri|Deniz Kuvvetleri]]<nowiki/>nin, Boğaz çıkışlarını kontrol ettiği nokta köyün altında bulunan bir radar birimi tarafından sağlanmaktadır.
 
1980'li yılların sonuna kadar Askeri bölge içerisinde olan Anadolufeneri ve Poyraz; 80'lerin sonunda, dönemin Anadolufeneri muhtarı Meliha Elçioğlu'nun girişimleri ile askeri bölge statüsünden kısmen çıkmıştır. [[Meliha Elçioğlu]], şu ana kadar Anadolufeneri'nin ilk ve tek kadın muhtarıdır. Yaptığı çalışmalarla köy yollarını genişletmiş, köye belediye otobüsü bağlanmasını sağlamış, köy ilkokulu binasını, Hacı Ayetullah Keser'in tüm maddi sorumluluğu almasıyla yeniletmiş ve öğrenimde kalmasını sağlamıştır. Ancak, [[Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı|MEB]] uygulamarı sebebiyle, civar köylerin eğitimleri Anadolufeneri'ne bağlanmadığı için 9 derslikli, müdür yardımcı, müdür, öğretmenler odası, spor salonu ve laboratuvarı bulunan ilkokul, eğitim uygulama okullarına devredilmiş ve şu anda da [[Beykoz Eğitim Uygulama ve İş Eğitim Merkezi]]'nin öğrencileri ve öğretmenleri tarafından kullanılmaktadır.
 
Askeri Bölge statüsünün kaldırıldığı döneme kadar, [[Akbaba, Beykoz|Akbaba]]'dan [[Poyraz, Beykoz|Poyraz]] ve Anadolufeneri'ne dönen yolun, [[Anadolukavağı, Beykoz|Anadolu Kavağı]] ayırımında bulunan bir askeri kapıdan geçilerek bölgeye girilmekteydi. Bölgeye sadece köylerden yaşayanlar kartları ile rahatlıkla geçiş yapabiliyorken, köyde yaşayan akrabanız yoksa gezme amaçlı köylere girişiniz mümkün olmuyordu. Köyde akrabaları bulunanlar ise asker kontrolünde akrabalarının evlerine ulaştırılabiliyordu.
 
Bu süreçte korunan ormanlar ve doğal yaşam, o dönemde Anadolufeneri ve civarındaki ormanlarda pek çok hayvanın varolmasını sağlamıştır. [[Ceylan]]<nowiki/>lar, [[yaban domuzları]], [[çakal]]<nowiki/>lar ve çeşitli kuş türleri Anadolufeneri ormanlarında boy göstermekteydi. Ormandaki ağaç çeşitliliği ise yaklaşık 12 farklı türü barındaırmaktaydı. Ancak askeri kapının kaldırılmasından yaklaşık on yıl sonra Poyraz ormanlarından çıkan büyük bir yangınla, ağaç ve hayvan türleri azalmış; bir kısmı ise tamamen görünmez olmuştur. En son, yapılan [[Yavuz Sultan Selim Köprüsü|üçüncü köprü]] çalışmalarında mevcut ormanın büyük bir kısmı kaybedilmiştir.
 
"Anadolufeneri Köyü’nde [[1880]] yılında&nbsp;[[II. Abdülhamid|II. Abdülhamit]] tarafından yaptırılan&nbsp;'''“[[Hamid“Hamid-i Evvel Camii]]”Camii”'''bulunmaktadır. Cami, [[Beylerbeyi Hamid-i Evvel Camii|Beylerbeyi]] ve [[Emirgan Hamid-i Evvel Camii|Emirgan]]’da bulunan Hamid-i Evvel Camii ile aynı ismi taşımaktadır. Ayrıca [[Halayıkdere]] Mahallesi’nde [[1996]] yılında [[Mustafa Sözer]] adına yaptırılan bir cami daha mevcuttur.
 
[[Bizans İmparatorluğu|Bizans Dönemi]]’ne ait tarihi [[Yoros Kalesi]] de Anadolufeneri’nin önemli tarihi miraslarındandır. Daha sonra Cenevizlilerin eline geçen kale Yıldırım Beyazıt Dönemi’nde Osmanlı mülkü olmuştur. Türklere geçen kalenin&nbsp;[[II. Mahmud|II. Mahmut]] tarafından tamir edildiği bilgiler arasındadır. Kale, günümüzde de rahatlıkla gezilebilmektedir.&nbsp;&nbsp;&nbsp;
 
Anadolu Deniz Feneri, İstanbul Boğazı’yla [[Karadeniz]]’in birleştiği bölgede [[Yon (Hrom) Burnu]] üzerinde bulunmaktadır. [[1834]] yılında yapılan Fener [[1858]] yılında Fransızların yapıyı genişletmesi ve kulesini revize etmesi ile birlikte yeni halini almıştır. Denizden&nbsp;75 metreyüksekliğinde bulunan fener, içindeki 1000 watlık ampulü ile aydınlık sağlamaktadır. Buradaki kristalin çevresindeki elektrik motoru ile dönen paravan sayesinde yanıp sönmektedir. Fener, elektrik olmadığı zaman gaz ile çalışmaktadır. Açık havalarda 16 deniz mili açıklığı gören fener inşa edildiği günden bugüne kadar fonksiyonunu icra etmektedir.&nbsp;<ref>http://www.dostbeykoz.com/koylerimizi-taniyalim_-3-anadolufeneri</ref>
 
Anadolufeneri halkını son zamnalarda eğitime verdiği önem ve köyünbüyüleyici atmosferinin kaybolmaması; pek çok değişik meslek gurubndaki kişinin de köye geri dönüş yapması ya da yazlıkçı olarak ikâmet etmelerini sağlamıştır.