Barutlu silahlarla savaş: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Makedon (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Makedon (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
76. satır:
 
=== Babür İmparatorluğu ===
[[Babürlüler]]’in bilinen anlamda top kullanımı için tespit edilebilen tarihler 16. yüzyılın ilk çeyreğidir. Doğu sınırlarında Safevi varlığına karşı Osmanlı İmparatorluğu, Türkmenistan’da bir siyasi – askeri varlık oluşturan Özbeklere ateşli silah göndermişti. [[I. Süleyman|Kanuni Sultan Süleyman]] (h.y. 1520 – 1566) zamanında bir miktar top, tüfek ve bunları kullanmakta usta yeniçeri gönderilmişti. Ancak Safevilere karşı kullanılacağı düşünülerek gönderilen bu toplar, bölgede hakimiyet kurmak isteyen hanlar tarafından birbirlerine karşı kullanılmıştr. Rakip hanları saf dışı ederek hakimiyet alanını geliştiren [[II. Abdullah Han|Abdullah Han]], bu silahları ve ustaları devr almıştır. 16. yüzyılın sonlarına doğru artık top dökmeye başladılar.<ref>S. Serkan Ükten. “Buhara Hanlığı’nda Şibanî Hanedanı Devrindeki Savaş Sanatı: Silah ve Techizat” sh. 301-303</ref> Abdullah Han’ın kuşatmada top kullandığına ilişkin en eski bilgi, 1571 yılındaki [[Andhoy]] kuşatmasında kullanıldığına işaret eder. Hafif sınıf toplar [[darbzen topu|darbzen]] olarak bilinen toplardı ve Buhara Hanlığı’nda üretilemiyor, Osmanlı’dan alınıyordu. “Kazan” adı verilen, geniş namlu ağzıyla daha çok havan sınıfı toplar ise esas olarak kuşatmalarda kullanılmaktadır. Tüm bunların bakır olarak döküldüğü anlaşılmakta olup zayıf bir döküm tekniği kullanıldığı ortadadır.<ref>Ükten, sh. 302 - 305</ref> Özbek kuvvetleri, [[I. Abbas]]’ın Safevi ordusunda ateşli silahları yerleştirmesine kadar ellerindeki silahlarla başarılı oldular. Ancak 1595’ten itibaren Safevi ordusu ateşli silahlar konusunda bir düzene kavuşmuştu. Şah Abbas bu tarihte Horasan üzerine yürüdü ve tüm Horasan’ı Özbeklerden geri aldı.<ref>Ükten, sh. 306, 307</ref>
 
[[Babür İmparatorluğu]] 1526 yılında [[Babür Şah]] tarafından kurulduğunda Osmanlı İmparatorluğu [[Memluk Devleti|Memluklar]]’ın başkenti [[Kahire]]’yi 1517 yılında almış, [[Kızıldeniz]] kıyılarına ulaşmış, [[Arap Yarımadası]] boyunca güneye doğru genişlemeye başlamıştı. Bu tarihlerden önce bile Arap Yarımadası’nda, Memluk ülkesinde ve hatta Hindistan’da, Rumi (Rumlu) olarak bilinen insanlar vardır. Rumlu, doğrudan doğruya Osmanlı anlamında kullanılmaktaydı. Bunların bir kısmı asker, denizci ve ateşli silahları tanıyan askeri ya da teknik uzmanlardır. Esasen bunların bir kısmı, [[II. Bayezit]] emriyle Memluk Sultanlığı’na gönderilen uzmanlardır. [[Hint Okyanusu]]’nda Portekiz filolarının Hindistan’la Kızıl Deniz arasındaki ticareti kesmeleri üzerine bu ablukayı kırmak için yardım olarak gönderilmişlerdi. Diğer yandan Batı Anadolu’dan ve Orta Anadolu’dan daha geniş geçim olanakları arayan maceracı denebilecek kişiler de Hindistan’a gitmişlerdi. Babür Han, bu unsurları istihdam ederek Babür ordusunu Osmanlı ordusu tarzında teşkil etmiştir. Bu rumlular içinde özellikle Üstat Ali Kulu adı bilinmektedir. Diğer bir rumlu uzman Mustafa Rumi adı zikredilir.<ref>Salih Özbaran, [https://books.google.de/books?id=eM2SG9GzxO0C&pg=PA62&lpg=PA62&dq=%C3%BCstat+ali+kulu&source=bl&ots=7iFMwz1SOj&sig=ZdvnV8Vkmfld-AYpQMqgiNM3NaI&hl=tr&sa=X&ved=0ahUKEwiUwoXey6DaAhVKchQKHR3fCDcQ6AEIOTAG#v=onepage&q=%C3%BCstat%20ali%20kulu&f=false “Bir Osmanlı Kimliği] sh. 62</ref>
 
== Notlar ==
<div class="references-small">