Helenistik Dönem: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
k →Tarihteki önemi: Yazılış (((http://tdk.org.tr/index.php?option=com_yanlis&view=yanlis&kelimez=203))) AWB ile |
|||
135. satır:
Grek etkisi, Büyük İskender’in generalleri tarafından kurulan dört esas krallığın hakim olduğu topraklardan daha geniş bir alana yayılmıştı. Yunanistan ve Ege Adaları, zaman zaman Makedonya Krallığı’nın hakimiyeti altına girdiyse de en azından görünürde bağımsız kalabildiler. Makedonya ile sınır komşusu olan [[Epir Krallığı]] da Grek kültüründen fazlasıyla etkilenmiştir ve bu yüzden esas olarak Helenistik bir krallık olarak kabul edilmektedir.
Daha batıda [[Sicilya]] ve Güney İtalya (Magna Graecia), Roma tarafından işgal edilene kadar bağımsız kaldı. Öte yandan Helen etkilerinin Roma Cumhuriyeti yapısına girmesinde etkili oldular. Küçük Asya’da (Anadolu) Grek olmayan [[Pontus Krallığı|Pontus]] ve [[Kapadokya]] krallıkları her ne kadar tümüyle Helenleşmediyse de Grek kültüründen belirgin biçimde etkilendiler.
Helenistik dünyanın en doğusunda Grek – Baktriya Krallığı, Selevkos İmparatorluğu’ndan zaten bir kopuş olarak kurulmuştur. MÖ. 2. Yüzyılda Baktriya Krallığı’nın Kuzeybatı Hindistan’ı ele geçirmesiyle bölgede bir Grek - Hint Krallığı kurulmuş ve Grek etkisini Hindistan’a kadar yaymıştır. Esasen Grek - Hint Krallığı Helenistik krallıklar içinde MS. 10 yılına kadar ayakta kalabilen son krallıktı. Yine de hakkında hemen hemen hiçbir şey bilinmemektedir. Netice
Bütün bunlara karşın Helenistik dünyadaki Antik Grek kültürünün varlığı, sık sık abartılmaktadır. Gerçekte sadece [[İskenderiye]] gibi yoğun biçimde Antik Grek kültürünün etkisinde kalmış birkaç kent, daha sonraki kuşaklar üzerinde göze çarpacak kadar bir etki yaratmıştır. İskender'in istilaları esas
Ancak Helenistik kültür, özellikle geçmişinin korunmasında bazı bölgelerde başarılı olmuştur. Helenistik Dönemin devletleri geçmişe ve geçmişte kalan ihtişamlarına fazlasıyla bağlı kaldılar.<ref>Green, pps. xx, 68-69.</ref>
143. satır:
[[Atina]], özellikle hitabet ve felsefe alanındaki yüksek eğitim kurumları ve ünlü kütüphanesiyle seçkin konumunu sürdürdü.<ref name="mcleod">Roy M. MacLeod, ''The Library Of Alexandria: Centre Of Learning In The Ancient World''. I.B. Tauris, 2004, ISBN 1850435944.</ref> [[İskenderiye]] Grekçe eğitimde muhtemelen en önemli ikinci merkezdi. İskenderiye Kütüphanesi 700 bin kitap ve belge barındırıyordu.<ref name=mcleod/> Pergamon, büyük bir kitap yazım merkezi haline gelmesinin yanı sıra yaklaşık 200 bin kitapla İskenderiye Kütüphanesi’nden sonra dünyanın ikinci büyük kütüphaneye sahipti.<ref name=mcleod/> [[Rodos Adası]], siyaset bilimi (politika ve diplomasi) üzerine yüksek derecede eğitim veren okuluyla ünlüydü. [[Marcus Tullius Cicero|Cicero]] Atina’da, [[Markus Antonius]] ise Rodos’ta eğitim almıştır.<ref name=mcleod/> [[Antiokheia]] [[Selevkos İmparatorluğu]]’nun başkenti olarak büyük bir metropoldü ve Grekçe eğitim merkezlerinden biriydi.<ref name=mcleod/> Daha sonraki dönemlerde Hıristiyanlığın da önemli bir merkezi haline gelmiştir.
Grek kültürü Yakın Doğu ve Asya içlerine ticaret yolları üzerinde yer alan başlıca şehirler sayesinde yayılmış ve işlemiştir. Sonuç
Antik Grek dilinin ve kültürünün yayılmasının bir başka göstergesi de arkeolojik kazılarda bulunan Grek sikkeleridir. Bu Grek tarzı sikkeler ve Grekçe [[Part Dönemi|Partlar]]’nde, hatta Yunanistan’ın Roma tarafından işgal edildikten sonra dahi kullanılmaya devam edilmiştir.
|