Ebu Zer el-Gıfârî: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Peygamber efendimiz (s.a.v.) in isminin yazılışında eksikler vardı :)) |
Gerekçe: + Hz vb ifadeler Tarafsız Bakış Açısı'na aykırıdır |
||
25. satır:
| imza =
}}
'''Cundub bin Cunade bin Sekan''' ([[Arapça]]: جُندب بن جَنادة), lakabı '''Ebu Zer''', Ebu Zerr el-Gifari ([[Arapça]]: أبو ذر الغفاري), İslam'ı ilk kabul eden [[sahabi]]lerden biriydi. [[İslam]] [[peygamber]]i [[Muhammed bin Abdullah|Muhammed]]
Ebu Zer zahitliği ve aynı zamanda üçüncü [[halife]] [[Osman bin Affan]]'a karşı muhalif tutumu ile bilinmektedir. [[Şia|Şiâ mezhebi]] onu, erken [[Şiî]] Müslümanlar arasında [[Dört Sadık Sahabi]]'den biri olarak addetmektedir.
36. satır:
[[İslam]] dinini kabul etmeden önceki yaşamı hakkında çok az şey bilinmektedir. Ebu Zer çok ciddi bir genç adam, dünya nimetlerinden uzak ve İslam dinini kabul etmeden önce bile tek tanrılı inanca sahip biri olarak tarif edilmektedir. Kabilesi küçük ve fakir olduğu için, Mekkeliler arasında yüksek bir mevkiye sahip değildi. Gifar kabilesi, Mekke ve Medine'nin batısında kurulmuş olan Kinane kabilesinin bir koluydu.<ref>[[William Montgomery Watt|Watt]], ''Muhammad at Medina'', 1956, s. 81</ref>
Ebu Zer hakkında yaygın söylentilere göre<ref>[http://www.islamonline.com/cgi-bin/news_service/profile_story.asp?service_id=859 Islam Online]</ref> kabilesinin geçim kaynağı bölgeden geçen [[kervan]]ların soyulmasına dayanmış, ancak Ebu Zer çoban olarak fakir ama dürüst bir hayat sürdürmeyi tercih etmiştir. Mekke'de ortaya çıkmış yeni bir peygamberin haberini alır almaz, peygamberlik iddiasında bulunan bu kişiyi bulmak için Ebu Zer kardeşi ile birlikte Mekke'ye doğru yola koyulur. Hak dini arayan genç adam tereddüt etmeden yeni dini kabul eder ve vakit kaybetmeden o zamanlar putperest bir dinin merkezi olan [[Kabe]]'nin önünde yeni inancı hakkında yüksek sesle şehadet getirir. Mekke paganları kendisini bu davranışı için döver. Kabilesine döndükten sonra, başkaların da İslam'ı kabul etmesini sağlamış ve İslam peygamberi
<!--This seems to be a simplified account of stories reported in these [[hadith]]s, {{Muslim-usc|31|6049}}, {{Muslim-usc|31|6048}} and {{Muslim-usc|31|6046}}.-->
Erken dönem Müslüman tarihçi [[Muhammed ibn Cerir el-Taberi|Taberi]]'ye göre, Ebu Zer İslam'ı kabul eden dördüncü ya da beşinci kişidir. Diğer bazı erken Müslümanlar da aynı iddiada bulunsalar da, İslam'a geçiş sırası hiçbir zaman tam olarak netleştirilmemiştir. Ancak erken Müslümanlardan olduğu bilinmektedir.
==
Ebu Zer,
Tarihçi [[Wilfred Madelung]]'a göre, Ebu Zer, [[Osman bin Affan]]'ın hilafeti esnasında halifenin gözünden düşmüştür. Osman bin Affan kendi akrabalarını [[İslam Devleti]]'nin değişik vilayetlerine vali olarak tayın ediyordu ve onlara [[beytülmal]]'den para kaynağı sağlıyordu. Ebu Zer bu davranışın İslam'ın prensiplerine aykırı olduğunu görüşünü savunuyordu.
52. satır:
Madelung'a göre, Ali bin Ebi Talib, Osman'ın ilk müslümanlardan ve peygamberin en sevdiği sahabilerden olan Ebu Zer'i cezalandırmasını kınamıştı. Ali'nin bu tutumu, halife yasakladığı halde Ebu Zer'i kent sınırına kadar eşlik edip, onu en iyi dileklerle ve hürmet göstererek sürgüne göndermesinden de anlaşılmaktadır. Ebu Zer'e iyi davranmak için halifenin yasağını çiğnemeyi göze almıştı.
Ebu Zer'in ölümü Osman'ın askerleri tarafından aldığı darpların etkisiyle ya da çölde açlıktan olmuştur. Bir rivayete göre,
== Sünni rivayetlere göre Ebu Zer ==
Bir hadisin [[rivayet zinciri]] Ebu Zer'e isnat edilmektedir. Kendisi ilk Müslümanlardan, halis bir mümin, dürüst bir adam ve hatalı davranışlara çekinmeden karşı çıkan biri olarak bilinmektedir. Sünni rivayetlere göre, kaba, tahsilsiz bir bedevi olup yüksek bir makamda olmamıştır fakat [[ümmet]]e elinde ne varsa feda ederek hizmet etmiştir.
İslam peygamberi
=== El-Rabaza ===
Osman onun için Medine yakınlarında küçük bir yerleşim birimi olan El-Rabaza'ya gitmesini emretmiştir. Ebu Zer burada insanlardan uzak bir şekilde hayatını sürdürmüş ve
Rivayete göre onu ziyaret eden bir adam ona şöyle sormuş: "Senin malların nerede?"
|