Deliorman: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
Justinianus (mesaj | katkılar)
Gerekçe: + kaynak gerektiren bilgi eklentisi + nedensiz içerik silinmesi
7. satır:
Bölge tarihte [[pehlivan]]ları ile ün yapmıştır. Deliormanlı güreşçiler arasında [[Koca Yusuf]], [[Ahmet Kara]], [[Hergeleci İbrahim]], [[Kurtdereli Mehmet Pehlivan]] ve [[Katrancı Mehmet Pehlivan]] başta gelir.
 
Bölgeye ilk gelen Türkler, [[Kıpçak]]lar ve [[Peçenek]]lerdir. Daha [[Osmanlı Devleti]] kurulmadan çok önceleri Selçuklu Prensi [[İzzeddin Keykavus]] ve [[Hacı Bektaş-ı Veli]]'nin öğrencisi [[Sarı Saltuk]] binlerce Türkmen'le birlikte buraya gelmişler ve Kıpçak-Peçenek toplulukları ile karışmışlardır. Osmanlı Devleti kurulduktan sonra ilk zamanlar bölgeye pek fazla iskan olmamıştır, Osmanlı Devleti daha çok Güney Bulgaristan'daki şehirlere, ele geçirdiği beyliklerin ahalisini yerleştirmekteydi, fakat Kuzeyde bulunan Deliorman ve Dobruca'ya iskân yapmamaktaydı. Bu durum [[Yavuz Sultan Selim]] dönemiyle değişti, [[Şah İsmail]] ile yapılan savaştan sonra Anadolu'daki [[Alevî]] inanışlı bâzı Türkmenler, Osmanlı Devleti'nden soğudular. Bunun üzerine Osmanlı yönetimi isyana katılan Türkmen aşiretlerini parçalayıp bir kısmını Balkan dağlarının ardında bulunan, Kuzey ülkelerinden ve Leh Kazaklarından gelecek saldırıda ilk zarara uğrayacak bölge olan Deliorman'a sürgün etmeye başladı. Kırşehir, Kırıkkale, Yozgat gibi illerdeki Alevi nüfusun önemli bir kısmı Deliorman'a sürüldü. Alevi Türkmenlerin ezici çoğunlukta olduğu Tokat, Sivas ve Malatya gibi şehirlerdeki Alevî nüfustan da büyük oranlarda Deliorman'a sürgün yaşandı. Sürgünle birlikte Deliorman'a gelen Türkmen toplulukları 16. yüzyılda Deliorman'da azınlık olan Türk nüfusunu çoğunluğa çevirdiler, yerli Sarı Saltuk Türkleriyle karışarak Deliorman Türk topluluğunu oluşturdular, 16. yüzyılda sürgün ile gelen Türkmenler Deliorman'a çabuk ısındılar çünkü burada 1200'lü yıllarla başlayan bir Horasani kültür vardı. Bu tarihi ve kültürel özelliklerinden dolayı Deliorman bölgesi Tasavvufi düşüncelerin ve özelliklede Bektaşilik, Babailik, Bedreddinilik gibi tarikatların çok yoğun olduğu bir bölge olarak anıldı, [[II. Mahmud]] döneminde özellikle Bektaşi tekkelerinin birçoğunun kapatılması açık kalanların ise birçoğuna Nakşibendi şeyhlerin atanması neticesinde Deliorman'ın Alevi-Bektaşi yönü azalmaya başladı, bir kısmı Sünnîleşti. Bulgaristan topraklarının elden çıkmasıyla halk Anadolu'ya göç etmeye başladı, özellikle Trakya ve Ege bölgesine ve Adana-Mersin civarına yerleşen Deliormanlılar toplu halde köyler kurarak kendi kültürlerini yaşattılar. Fakat 1950 sonrasında Türkiye'ye göç edenler, dağınık hâlde yerleştiler.
Bölgeye ilk gelen Türkler, [[Kıpçak]]lar ve [[Peçenek]]lerdir. Bunu Altınordu işgali devrinde gelen küçük Türk ve Moğol grupları izlemiştir. Ardından henüz [[Osmanlı Devleti]] kurulmadan yaklaşık 80 yıl önce, Selçuklu şehzadesi [[İzzeddin Keykavus]] ve [[Hacı Bektaş-ı Veli]]'nin müridi [[Sarı Saltuk]] onbinlerce Türkmen ile birlikte Anadolu'dan buraya gelmiş ve buradaki Kıpçak, Peçenek, Tatat ve Moğol toplulukları ile birleşip karışmışlardır. Yani Osmanlı hakimiyeti öncesinde bölgede küçük nüfuslu da olsa bir Türk varlığı şekillenmiştir. Hatta kısa sürede teşekkül edip tek parça hale gelen bu Türk topluluğunun bir kısmı Ortodoks kilisesine geçip Gagavuz adıyla, Müslüman olanlar ise Gacal/Çitak adıyla anılmışlardır.
 
Osmanlı Devleti kurulduktan sonra ise ilk zamanlar bölgeye pek fazla iskan olmamıştır, zaten bu bölge yeni tahrip olmuş bir orman arazisi olduğundan Osmanlı öncesi teşekkül eden Gacal/Çitak ve Gagavuz grupları dışında bir nüfus da içermemektedir. Fakat nihayetinde Osmanlı hakimiyetinin yüzüncü yılına tekabül eden bir zamanda Manisa çevresinden getirilen Saruhan Türkmenleri bölgeye yerleştirilir, bunu Fatih Sultan Mehmet devrinde Karamanoğulları beyliğinin ortadan kaldırılmasıyla birlikte Karamanoğlu topraklarından getirilen ahalinin iskanı izler. Böylece Deliorman'daki Gacal/Çitak topluluklar Saruhan ve Karaman Türkmenleriyle de birleşerek kendine has bir Türk ahalisi meydana getirdiler. Yavuz Sultan Selim döneminde sürgün edilen Kızılbaş Türkmenlerin yöreye gelişi ve 19.yy'da Kırım Tatarlarının iskanı ile Deliorman Türklerinin etnik muhteviyatı netleşti.
 
12.yy ile 18.yy arasında yaklaşık 600 yıl boyunca farklı yerlerden gelen farklı Türk gruplarını potasında eritmeyi başaran ve kendine has bâkir bir Türk kültürü oluşturan Deliorman; bu özelliğini Bektaşi, Nakşibendi, Kadiri ve Kızılbaş inanç önderlerine de borçludur. Öyle ki birçok farklı Türk boyunun birleşmesini sağlayan, boylar arasında evliliği yaygınlaştırmak için akraba evliliğini yedi kuşağa kadar yasaklayan inanç önderleri bölgedeki Türklüğü tek parça hale getirmişler, birçok yerde görülen mezhep ayrımını da Deliorman'da etkisiz kılmışlardır.
 
Osmanlı-Rus (93) harbi ile birlikte Deliorman için değişim başlar, Türk nüfusun bir kısmı katledilir, bir kısmı göç eder, kalanlar için ise zor zamanlar başlar. Katledilen ve hicret eden Türklerin yerine Bulgarlar yerleştirilir. 93 harbi öncesi %90'a varan Türk nüfusu bulunan Delirman'da bugün Türk nüfus %40 seviyesine iner, %5 civarındaki Bulgar nüfus ise bugün %50'ye ulaşır.
 
Tüm bunlara rağmen Deliorman yöresi Türk hüviyetini korur, doğusunda Dobruca, güneydoğusunda Gerlovo, güneybatısında ise Tozluk yöresi ile komşu olan Deliorman, bu Türk bölgeleriyle de yoğun etkileşim ve benzeşimde olagelmiştir ve yer yer bu yörelerin Türk ahalisiyle de bir görülürler.
 
==Kaynaklar==
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Deliorman" sayfasından alınmıştır