Kutsal Roma İmparatorluğu: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
İdeolog21 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Etiketler: Görsel Düzenleyici Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
Kumkum (mesaj | katkılar)
k Napoleon → Napolyon
125. satır:
900 yıllarından sonra Almanya, İtalya ve Fransa'da bir alt-üstlük dönemi yaşandı. Doğmakta olan feodal soylular, krallara karşı savaşıma giriştiler. Bu arada [[Macar]] ve [[Norman]] kabilereri Batı devletlerinin yıkıma uğrattı. Bu süreçte Almanya ve İtalya'da otorite [[I. Otto]] tarafından sağlandı ve 962'de Papa tarafından kendisine imparatorluk tacı verildi. I. Otto'da Alman ve İtalyan feodal soylarına karşı savaşım yürütmek için, feodal hiyerarşi içinde yeni yeni yer almaya başlayan ruhbanların desteğine gereksinim duyuyordu. Böylece [[Katolik]] dünyasında bir yandan dünyevi bir önder olarak [[Kutsal Roma imparatorları listesi|imparator]], öte yandan manevi önder olarak papa belirginleşti. Bu durum Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun doğuşunu sağladı. İmparator Almanya, İtalya, Macaristan, Fransa, İngiltere ve İspanya'da en yüksek otorite olma, hatta Papalığa egemen olma iddiasını taşıyordu. Ancak imparatorla bu arzularını hiçbir zaman gerçekleştiremediler. Bir yandan Papalığın, öte yandan Alman ve İtalyan feodal beylerinin ve nihayet [[Fransa Krallığı|Fransa]], [[İngiltere Krallığı|İngiltere]] ve [[Macaristan Krallığı|Macaristan]] krallarının direnişleriyle karşılaştılar. Bu çerçevede imparatorluk hiçbir zaman sağlam ve süreğen merkezi kurumlara sahip olamadı. Almanya ve İtalya çok sayıda küçük feodal egemenliğe bölünmüş durumdaydı. Vasallar, imparatorun mutlak otoritesini kabul etmiyorlardı. Onlara göre, imparatorluğun egemenleri hükümdar değildi; süzerenleri, feodalitenin en yüksek önderiydi yani kendilerininde içinde yer aldığı feodal hiyerarşinin en üstünde yer alıyordu. Kendileri üzerinde imparatorun hiçbir fiili erkini tanımıyorlardı. Nitekim her önemli adımın atılışında, imparator, imparatorluk kurulunda bir araya gelen vasalların görüşünü almak durumundaydı. Aynı süreçte Papalar da imparatorların üstünlüğüne karşı çıktılar. Nitekim başlangıçta imparatorlar Kilise üzerinde egemenlik kurmuşken. XI. yy'dan başlayarak Papalar, hristiyan dünyasının en üst önderleri olduklarını ileri sürdüler. Öte yandan değişik halklar da kendi milliyetlerinden bir kral çevresinde birleşiyorlardı. Bütün bunlar alta alta geldiğinde aşağı Ortaçağ tarihi, imparatorlar, vasallar, papalar ve değişik milliyetlerden halklar arasında bir savaşımlar tarihi olarak belirir. Bu savaşımda ne imparatorlar ne de papalar hristiyan dünyasında kesin üstünlük sağlayabildiler. Bu savaşım XVI'yy reformlarıyla katolik imparator ile [[protestan]]lığı kabul eden Alman prenslikleri arasındaki bölünme sonucu imparatorluğun zayıflamasıyla sonuçlandı. İmparatorluk bir dizi çatışma içine girdi. Bu çatışmaların en önemlisi [[Otuz Yıl Savaşları]]'dır. 1618-1648 arasındaki dönemde Almanya'nın yıpranması sonucu, İmparatorluk, imparatorun biçimsel otoritesi altında toplanmış yarı-bağımsız devletler topluluğuna durumuna geldi.
 
XVI. yy'ın başına dek lider Alman prensliği tarafından Alman kralı olarak seçilen kişiye tacını Papa taktı. Papa tarafından taç giydirilmemiş ilk kral [[I. Maximilian (Kutsal Roma İmparatoru)|I. Maximillian]] (hükümdarlık süresi 1493-1519) oldu. Ancak onu izleyen [[Şarlken]]'e 1530'da taç, Papa tarafından takıldı. Bu gelenek Şarlken'den sonraki savaş döneminde terk edildi. XV. yy başlarında başlayarak, imparatorluğun sanı ve Alman krallığı, biçimsel seçimler yapılmakla birlikte, veraset yoluyla oldu. 1804'de [[NapoleonNapolyon BonaparteBonapart|I. Napolyon]] ''Kutsal Roma Germen İmparatoluğu'''nun geleneksel üstünlüğüne son verip kendini imparator ilan edince, son imparator [[II. Franz (Kutsal Roma İmparatoru)|II. Franz]] 1806'da Kutsal Roma-Cermen İmparatoru sanından vazgeçip, yalnızca [[Avusturya İmparatoru]] sanını adlı. Böylece bin yıllık ''Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu'' resmen de son buldu.<ref>Büyük Ansiklopedi, Milliyet, 1990. Cilt 12. Sayfa 4714-4715.</ref>
 
== Kaynaklar ==