İdris-i Bitlisî: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Zamora2134 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Zamora2134 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
15. satır:
Esas ismi İdris’tir. Tam künyesi; '''Mevlana Hakimeddin İdris Mevlana Hüsameddin Ali-ül Bitlisi'''’dir. Kendileri Mevlana - Hakimeddin lakaplarıyla anılmış, bazı kaynaklarda ise Kemaleddin lakabı kullanılmıştır. Babası gibi bir süre [[Akkoyunlu]] Devleti'ne hizmet etmiştir. [[Akkoyunlu]] Hükümdarı [[Uzun Hasan]]’ın vefatı üzerine Oğlu [[Yakup Bey]], 1478 tarihinde hükümdar olarak [[Akkoyunlu]] tahtına oturmuştur. Bu tarihten hemen sonra Mevlana İdris, Yakup Bey'in sarayına divan [[katib]]i olarak girmiştir. [[Yakup Bey]]'le beraber yanında [[Azerbaycan]]’dan Erran’a kadar bir seyahat yapmış ve “Risâle-i Hazâniyye” isimli eserini yazmıştır. Bu eser, bu seyahatle ilgilidir. Mevlana İdris, [[Akkoyunlu]] sarayında hükümdar çocuklarına lalalık yapmıştır. Bu durumdan dolayı Hoca Saadettin, İdrisi Bitlisi’yi “Kutlu Müderris” olarak övmüştür.
 
[[Osmanlı devleti|Osmanlı]] Sultanı [[II. Bayezid]] 1485 yılında[[Memluk]]lulara karşı büyük bir başarı elde etmişti. Bu başarısından dolayı [[Akkoyunlu]] Hükümdarı [[Yakup Bey]], [[II. Bayezid]]’e bir tebrik-name göndermiş ve İdrisi Bitlisi’nin kaleme almasını istemiştir. Mevlana İdris yazdığı bu tebrik-namede her türlü edebi ve diplomatik hüneri göstermiştir. Bu olaydan sonra İdrisi Bitlisi, hem [[Yakup Bey]]in ve hem de [[II. Bayezid]]’in sevgi ve büyük teveccühlerini kazanmıştır. Daha önce yazdığı tebrik-nameden etkilenen [[II. Bayezid]], İdrisi Bitlisi’yi sarayına davet etmişti. Şah İsmail’in bu hareketlerinden hoşlanmayan İdris, daha önce aldığı davete icap ederek İstanbul’a, [[II. Bayezid]]’in yanına gitmeye karar vermiştir. [[Tebriz]]’den ayrılıp [[Osmanlı devleti|Osmanlı]] sarayına gelen İdris’i, Sultan [[II. Bayezid]]çok güzel bir şekilde saygı ve hürmetle karşılamıştır. Kendilerini sarayına almış, hediyeler vererek maaş bağlamıştır. Yavuz Dönemi, İdrisi Bitlisi’nin en çok rağbet gördüğü dönemdir. İdrisi Bitlisi bu dönemde Osmanlı siyasetinde aktif bir rol üstlenmiştir. 1514 yılında [[Yavuz Sultan Selim]] ile beraber [[Şah İsmail]]’e karşı [[Çaldıran Savaşı]]na katılmış, hatta savaştan sonra [[Tebriz]]’de bir süre daha kalarak halkı [[Osmanlı devleti|Osmanlı]] yönetimine bağlamaya çalışmıştır. [[Tebriz]]’deki Ulu Cami'de halka vaiz ve nasihatlerde bulunmuş, [[Tebriz]]’de kurulan karakol ve gözlemci kuvvetlere komutanlık yapmıştır. [[Çaldıran Savaşı'ndan]] sonra [[Doğu Anadolu]] ve [[Güneydoğu Anadolu]] vilayetlerinin Osmanlı yönetimine geçmesi için görevlendirilmiştir. İdris’in buradaki başarılardan dolayı [[Yavuz Sultan Selim]], Bitlisli İdris’i mükafatlandırmıştır. Kendilerine bir ferman göndererek, [[Diyarbakır]]r bölgesini kendisine vermiş, ayrıca 1516 yılında Yavuz tarafından ihdas edilen ve merkezi [[Diyarbakır]] olan [[Kürt]] [[Kazasker]]liği rütbesiyle İdrisi Bitlisi'yi ödüllendirmiştir. Böylece Bitlisli İdris, [[Osmanlı devleti|Osmanlı]]'nın en büyük rütbesi olan [[Kazaskerlik]] rütbesi ile taltif edilmiştir. Bununla Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun yönetimi İdrisi Bitlisi’ye verilmiştir.
 
İdrisi Bitlisi bu işlerle de yetinmeyerek, [[Yavuz Sultan Selim]]’in [[Memlûk]]lular'e karşı verdiği siyasette de başarılar elde etmiştir. Öncelikle [[Musul]] ve [[Urfa]]’nın [[Memlûk]]lular'dan alınarak [[Osmanlı devleti|Osmanlı]] topraklarına katılmasını sağlamıştır. Daha sonra [[Yavuz Sultan Selim]]’in [[Suriye]] ve [[Mısır]] seferlerine katılarak [[1516]] ve [[1517]] yıllarındaki [[Ridaniye Muharebesi|Ridaniye]] ve [[Mercidabık]] Savaşlarına Sultan ile beraber katılmıştır. [[Mısır]]’ın fethinden sonra bu ülkenin nasıl idare edileceği hususunda görüşlerini [[Yavuz Selim|Yavuz]]’a anlatmış ve [[Yavuz Selim|Yavuz]] tarafından takdirle karşılanmıştır. Nitekim [[Mısır]]’ın idare edilmesinde İdris’in görüşleri temel alınmıştır. İdrisi Bitlisi, yirmi yıldan fazla bir süre [[Osmanlı Devleti]]'ne hizmet etmiştir. Mevlana İdrisi Bitlisi, ömrünün son yıllarını [[İstanbul]]’da ilmi çalışmalara ve eser yazmaya ayırmıştır. 12 [[Kasım]] 1520 yılında [[İstanbul]]’da, [[Yavuz Sultan Selim]]’in vefatından kısa bir süre sonra hakkın rahmetine kavuşmuştur. İdrisi Bitlisi’nin mezarı, bugünkü [[Eyüp]] semtinde kendi adıyla anılan “İdris Köşkü” ve İdris Çeşmesi” denilen yerde muhterem hanımları Zeynep Hatun tarafından vakfederek yaptırdığı mescidin bahçesindedir.<ref>http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=3544</ref>