Fetret Devri: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Gerekçe: + vandalizm amaçlı değişiklik
Şahruhhan (mesaj | katkılar)
Mehmet Çelebinin padişahlık savaşında Dulkadiroğlu Devletinin tam desteği. Dulkadiroğlu Şehzadesi Süleyman Beyin ordusu ile Mehmet Çelebiye yardımı.
78. satır:
 
[[Dosya:Çelebi Mehmet.jpg|thumb|200px|Çelebi Mehmet]]
Mehmet Çelebi Ankara Savaşı'nda Osmanlı ordusunun ihtiyat ve artçı birlikleri komutanlığı yapmaktaydı. Bu savaşın ön saflarında yer almadığı için yenilgiden ve bozgundan sonra savaş alanından kolayca ayrılabilmişti. Kendine bağlı askerleri ile sancak beyi olduğu Amasya'ya doğru çekilmeye başladı. Candaroğullarına bağlı olan bir müfreze yolunu kestiği için bir çatışmaya girişmek zorunda kaldı ve bu çatışmadan galip olarak ayrıldı. Önce Tosya'ya gitti. Sonra Bursa'ya gitmek amacıyla [[Bolu]]'ya geçti. Fakat danışmanları Hacı İvaz Paşa, [[Amasyalı Beyazıd Paşa]] ve diğer deneyimli beyler bu kararına itiraz edip onu Bursa'ya gitmekten caydırdılar. Savaşın hemen sonunda ortaya çıkan gelişmeleri, özellikle Timur'un Bursa ve İzmir seferlerini ve babasının esirlik haberlerini, Bolu'dan casus haberciler vasıtası ile izledi. Bilindiği üzere devletleri ellerinden alınan anadolu Hükümdarı Beyler Timur Han'a ülkelerini ele geçirip kendilerini tahttan indiren Yıldırım Bayezıd'ı şikayet etmişler ve bunun sonunda da Timur Han defalarca mektuplaşarak uyardığı Osmanlı Hükümdarıyla kaçınılmaz bir savaş karar almıştır. Savaş için Ankara'da karşılaşan Timurlu ve Osmanlı Ordusu çetin bir muharebeden sonra Timur Han savaşı kazanmıştır. Timur Han'ın yanında tahtların ellerinden alınan Anadolunun Türk Hükümdarları askeri güçleri ile bulunuyorlardı. Yıldırım Bayezıd'ın yanında yani Osmanlı Devleti'nin yanında ise sadece Dulkadiroğlu Devleti bulunuyordu. Osmanlıya destek vermek için Timur Anadoluya girdiğinde Timurun ordusununa akınlar düzenleyen Dulkadir akıncıları atlarını, ve adamlarını ele geçirerek Timurun gücünü azaltmaya çalışıyorlardı. Ciddi manada Osmanlıya destek veren Dulkadiroğulları Ankara savaşında da Yıldırım Bayezıd'a destek için Dulkadiroğlu Devleti ordusundan birlikler göndermiş ve savaşmışlardır.
 
Amasya ve yöresine Timur idareci emir olarak Kara Devletşah'ı atamıştı. Amasyalılar bu idareciden hiç hoşnut olmayıp Mehmet Çelebi'yi çağırdılar. O da 1403'te Bolu'dan gizlice 1000 kişilik bir kuvvetle ayrıldı. Amasya yöresinde kasaba ve köylere hücum ederek yağma toplamakla uğraşan Kara Devletşah üzerine ani bir baskın yapıp onu öldürdükten sonra Amasya'ya girdi.
87. satır:
 
Başarılarını öğrenen Timur tarafından huzuruna çağrıldı. Kendisine Timur tarafından Osmanlı padişahlığı verilecek umudu ile onu görmek için Amasya'dan yola çıktı. Fakat Osmancık ve Murted'de Türkmen beyleri yolunu iki defa kestiler ve bu yüzden Amasya'ya geri dönmek zorunda kaldı. Durumu Timur'a haberci ile bildirdi. Timur bu özürünü kabul etti ve Amasya-Tokat-Sivas yörelerinden oluşan ''Rumiye-i Sugra'' bölgesi emri olmasını onayladığına dair ona bir al damgalı bir berat, taç, kemer ve hırka gönderdi. Bu beratlı emaret olarak 1403'te Amasya'da üzerinde hem Timur hem kendi adı yazılı akçe darp ettirdi.<ref name="sakaoglu"/>
 
Mehmet Çelebi Dulkadiroğlu Devleti Sultan Nasıreddin Mehmed Han'ın kızı Emine Sultan ile evliydi. Dulkadiroğlu Devleti o dönemin önemli ve güçlü İslam Türk Devletlerinden biriydi. Mehmet Çelebi mektup yazarak kayınpederi Sultan Nasıreddin Mehmed Han'dan "Pederim, taht mücadelemde sizden yardım dilerim, dileriz ki bize bu ilahi görevde yardım edesiniz" diyerek yardım talebinde bulunur. Dulkadiroğlu Devleti Sultanı Nasıreddin Mehmed Han da kendisine; "Taht mücadeleniz hayırlı olsun, yüce Allah zafer nasip etsin. Biz isteğinize olumlu bakarız, ama ben ama oğlum Şehzade Süleyman Bey size Dulkadir Ordusu ile yardıma gelecektir. Allah sizinle olsun" şeklinde yanıt vermiştir. Mehmet Çelebi'nin bu yardım talebinden sonra Dulkadiroğlu Devleti'nin başkenti Elbistan'dan başlarında Dulkadiroğlu Şehzadesi Süleyman Bey olduğu halde 20.000 kişilik büyük bir ordu yola çıktı. Ankara Çubuk ovasında Çelebi Mehmed'in büyük bir karşılama yaptı. Başta Dulkadiroğlu Şehzadesi Süleyman Bey olmakla diğer Dulkadiroğlu Şehzadeleri ve umerasına Mehmet Çelebi tarafından birbirinden kıymetli hediyeler sunuldu. Büyük bir ziyafetle karşılanan Dulkadiroğlu Şehzadeleri de yanlarında getirdikleri çok değerli hediyeleri enişteleri olan Mehmet Çelebi'ye verdiler. Karşılıklı hediyeleşmelerin ardından Mehmet Çelebi'nin kardeşlerine üstün gelip tahta çıkabilmesi için yapılması gerekenlerle ilgili istişarelerde bulundular uzun saatler bu konuyla ilgili planlar yaptılar.
 
Danışmanı olan Subaşı Eyne Bey'in teklifi üzerine Bursa taraflarında bulunan kardeşi İsa Çelebi'ye bir mektup yazıp Anadolu'nun aralarında bölünmesini önerdi ise de İsa Çelebi kendisinin ''ulu karındaş'' olduğu nedeni ile bu teklifi kabul etmedi. Bunun üzerine Çelebi Mehmet 1404'te Bursa üzerine yürüdü. Kardeşi İsa Çelebi ile Ulubat Savaşı'na girişip galip çıktı. Bursa'ya girip Anadolu'da Osmanlı hükümdarı olduğunu duyurdu. O zaman Semerkent'e dönmüş bulunan Timur'un öfkesini üzerine çekmemek için de kurnaz bir siyasetle Bursa'da Hicrî 806 tarihinde "Sikke-i müştereke" adı ile hem kendinin hem Timur'un adını taşıyan yeni gümüş sikkeler bastırdı. Bazı kaynaklara göre, Çelebi Mehmet, bu sıralarda Germiyanoğlu Yakup Bey'in yanında bulunan babasının cesedini Bursa'ya getirterek babasının yaptırmış olduğu cami yanına gömdürmüştür.<ref name="sakaoglu"/>
Satır 95 ⟶ 97:
 
Çelebi Mehmet Amasya'da üç yıl kalıp tekrar Osmanlı tahtına geçmek için planlar ve hazırlıklar yaptı. Bu sırada Süleyman Çelebi Bursa'da meşru Osmanlı hükümdarı olarak bulunmakta, bazı Anadolu beyliklerine üst egemenliğini kabul ettirmekten başka etkili siyaset gütmemekte ve zevk ve eğlence ile vaktini geçirmekte idi. Çelebi Mehmet 1409'da yeni bir strateji uygulama planına girişti. Bu plana göre kardeşi Musa Çelebi Rumeli'ye gidip asker toplayıp batıdan Balkanlardan Süleyman Çelebi üzerine hücum edecek ve Süleyman Çelebi bu gaile ile uğraşmak için Rumeli'ye geçince Çelebi Mehmet Anadolu'da harekete geçip Bursa'yı geri alacaktı. Eğer Musa Çelebi başarılı olursa Süleyman Çelebi yerine Rumeli'de hükümdar olacaktı.
 
 
1409'da bu planı uygulamak için Çelebi Mehmet kuzeni olan Karamanoğlu Mehmet Bey ile temasa geçti. Musa Çelebi Karamanoğlu'na sığınmıştı. İki kardeş Kırşehir civarında bulunan Cemele kalesinde buluştular ve bu plan üzerine anlaştılar. Musa Çelebi Candaroğulları yardımı ile Sinop üzerinden bir gemi ile Eflak'a gitti ve Eflak Voyvodası Mircea tarafından iyi karşılandı. Bu gelişmeyi Süleyman Çelebi Ayasoluğ'da iken öğrendi ve Süleyman Çelebi Aydınoğlu Cüneyd Bey'i yanına alarak Rumeli'ye geçti. Süleyman Çelebi çok geçmeden İstanbul'a gidip Bizans İmparatoru'yla müzakereler yaptı ve yapılan anlaşmaya göre Bizans'dan destek görmek için, olabilecek anlaşmazlıklar, [[Trakya]]'nın emniyeti ve [[Boğazlar]]dan rahat geçişi sağlamak amacıyla erkek kardeşi Kasım'ı ve kız kardeşi Fatıma'yı [[Bizans İmparatorluğu|Bizans]]'a rehin olarak verdi. Hemen ardından Karamanoğulları ile barış anlaşması yaptı. Ama Süleyman'Çelebi'nin Bursa'dan ayrılması fırsatını iyi değerlendiren Çelebi Mehmet hemen ordusuyla Bursa'ya geldi ve Anadolu'daki Osmanlı hükûmetine el koydu. Planın ikinci aşaması Çelebi Mehmet'in hiçbir müdahalesi gerekmeden Musa Çelebi'nin Balkanlarda kurduğu ordu ile Süleyman Çelebi'yle mücadele etmesi ve sonunda 13 Şubat 1411'de Edirne'ye bir baskınla Süleyman Çelebi'yi kıstırıp onun kaçarken öldürülmesi ile sonuç buldu. Musa Çelebi Edirne'de Osmanlı Rumeli hükümdarı olarak tahta geçti ve böylece yapılan stratejik plan başarı ile uygulanmış oldu. Ancak her iki taraf da Osmanlı devletinin yeniden tek devlet olması idealinden vazgeçmiş değildi.
Satır 104 ⟶ 107:
Fakat bu yenilgi Çelebi Mehmet'i yıldırmadı. Anadolu'ya dönüp yeni asker topladı. Sırp Despotundan da asker takviyesi sağladı. Bu sefer yeni Anadolu Osmanlı ordusu yine Rumeli yakasına geçirildikten sonra II. Manuel'in sağladığı Bizans güçleri ve Sırp Despotu Stefan Lazaroviç'in gönderdiği küçük bir Sırp ordusu ile takviyeli olarak, birlikte Konstantinopolis yakınlarında olan Musa Çelebi ordusuyla ikinci bir muharebeye başladı. Bu muharebe de Musa Çelebi'nin ordusunun üstün gelmesi ile sonuçlandı.
 
Fakat Mehmet Çelebi hâlâ tek padişah olmaya azimliydi ve Musa Çelebi'ye hücumdan caymadı. Mehmet Çelebi en büyük ve en son kozunu devreye soktu. Mehmet Çelebi Dulkadiroğlu Devleti Sultanı Nasıreddin Mehmed Han'ın kızı Emine Sultan ile evliydi. Dulkadiroğlu Devleti o dönemin önemli ve güçlü İslam Türk Devletlerinden biriydi. Mehmet Çelebi mektup yazarak kayınpederi Sultan Nasıreddin Mehmed Han'dan "Pederim, taht mücadelemde sizden yardım dilerim, dileriz ki bize bu ilahi görevde yardım edesiniz" diyerek yardım talebinde bulunur. Dulkadiroğlu Devleti Sultanı Nasıreddin Mehmed Han da kendisine; "Taht mücadeleniz hayırlı olsun, yüce Allah zafer nasip etsin. Biz isteğinize olumlu bakarız, ama ben ama oğlum Şehzade Süleyman Bey size Dulkadir Ordusu ile yardıma gelecektir. Allah sizinle olsun" şeklinde yanıt vermiştir. Mehmet Çelebi'nin bu yardım talebinden sonra Dulkadiroğlu Devleti'nin başkenti Elbistan'dan başlarında Dulkadiroğlu Şehzadesi Süleyman Bey olduğu halde 20.000 kişilik büyük bir ordu yola çıktı. Ankara Çubuk ovasında Çelebi Mehmed büyük bir karşılama yaptı. Başta Dulkadiroğlu Şehzadesi Süleyman Bey olmakla diğer Dulkadiroğlu Şehzadeleri ve umerasına Mehmet Çelebi tarafından birbirinden kıymetli hediyeler sunuldu. Büyük bir ziyafetle karşılanan Dulkadiroğlu Şehzadeleri de yanlarında getirdikleri çok değerli hediyeleri enişteleri olan Mehmet Çelebi'ye verdiler. Karşılıklı hediyeleşmelerin ardından Mehmet Çelebi'nin kardeşlerine üstün gelip tahta çıkabilmesi için yapılması gerekenlerle ilgili istişarelerde bulundular uzun saatler bu konuyla ilgili planlar yaptılar. Çok daha büyük bir orduya ve güce kavuşan Mehmet Çelebi 11 Haziran 1413'te bir yeni Anadolu Osmanlı ordusu Bizans gemileri ile Boğaz'dan Rumeli yakasına geçirildi ve bir üçüncü muharebeye hazırlık başladı. Bu sırada Musa Çelebi ordusunda bir kriz yaşanmakta idi. Musa Çelebi haşinliği ve merhametsiz tutumları ile askerini gücendirmiş idi. Şeyh Bedreddin'e verdiği destek daha muhafazakar olan Sunnileri ve ulemayı kendine düşman etmişti. Musa Çelebi gazi sınır beylerinin talanlar ve tımarları dolayısıyla kazandıkları servet ve siyasal gücü kısmaya çalışmış ve Kapıkulu ümerasına önem vermeye başlamıştı. Örneğin akıncı beyi Mihaloğlu, Musa Çelebi ile ilişkisini kesmiş; Makedonya'da sınır boyunca akınları kendisi tertip etmiş ve bu akınlarda kazanılan talan malları ve tımar topraklarını da kendine göre paylaştırmaya başlamıştı. Candarlı vezirleri Çelebi Mehmet ve II. Manuel ile Musa Çelebi'yi tahtan indirmek gizli haberleşmeye başlamışlardı. Musa Çelebi'nin ordusunda çıkan dağılma nedeni ile geri çekilmesi ile iki ordu ancak Vize'de çarpışmaya girdiler ve Vize Muharebesi'nde Çelebi Mehmet ordusu galip geldi. Musa Çelebi kaçmaya başladı.
 
 
Fakat Musa Çelebi hâlâ yakalanmadığı için Çelebi Mehmet güçleri Edirne kapılarına geldiğinde Edirneliler Musa Çelebi'nin güçlenip geri geleceği ihtimalini düşünüp Çelebi Mehmet ve ordusunu şehre sokmadılar. Bütün ümeranın katılması ile Çelebi Mehmet, Musa Çelebi'yi ve çok küçük kalmış ordusunu kovalamaya başladı. Musa Çelebi ordusuyla Samako yakınlarında Çamurlu Derbent'de sıkıştırıldı. 5 Temmuz 1413'te yapılan küçük çaplı Çamurlu Derbent Savaşı çok şiddetli oldu. Musa Çelebi yaralandı ve kaçmaya başladı. Bazı kaynaklara göre Musa Çelebi kaçarken bir çeltik arığına düştü ve yakalayanlar tarafından boğulup öldürüldü.<ref name="sakaoglu">s.68.</ref> Diğer kaynaklara göre ağır yaralı çadırında yatarken yakalanıp Çelebi Mehmet'in emri ile öldürüldü.
 
Mehmet Çelebi, bunun sonunda Osmanlı tahtının tek padişahı olarak tahta çıktı. Verdikleri büyük askeri destekle tahta çıkmasında önemli rol oynayan Dulkadiroğlu Şehzadesi Süleyman Bey ve ordusu tam üç ay boyunca BUrsa'da kaldı. Bunun sebebi Mehmet Çelebi'nin padişahlığına başka müdahalelerin olması ve herhangi bir sıkıntıya maruz kalınmaması idi. Dulkadirliler, tam anlamıyla padişahı koruyup tahtı güvene aldılar. Çelebi Mehmet'e böylesine hayati bir destekte bulunan Dulkadiroğlu Hanedanı Şehzadeleri ve ordusu üç ayın sonunda Çelebi Mehmet'in büyük hürmetleri ile yolcu edildi. Dulkadiroğlu Şehzadesi Süleyman Bey, diğer şehzadeler ve Dulkadirli ordusu ülkelerinin başkenti Elbistan ve Maraş'a döndüler.
 
İsa Çelebi ve Emir Süleyman gibi, en sonunda Musa Çelebi'nin cenazesi de Bursa'ya gönderilerek babası Yıldırım'ın türbesine gömüldü.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Fetret_Devri" sayfasından alınmıştır