Merv Savaşı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Galib efendi06 (mesaj | katkılar)
Etiketler: Mobil değişiklik mobil uygulama değişikliği
Galib efendi06 (mesaj | katkılar)
Etiketler: Mobil değişiklik mobil uygulama değişikliği
115. satır:
Hz. Ali ve imamlara olan saygısını ve hürmetini zikretmesi buna delalet etmekteydi. O, Hz.
Ali ve ailesine olan sevgisini şu sözlerle aktardı:
{{Cquote| “Doğudan batıya kadar her yerde imamlar olsa
Bizim için Ali ve ailesi kâfidir”}}
Mektubun devamında ise: {{Cquote| “Bizim ecdadımızın itikadı, kurtarıcı yani mehdi‟dir. Eğer
sizin bu mezhebe karşı bir şüpheniz varsa tüm din adamlarınızı ve fazıl kişilerinizi gönderin
biz bu şüphelerinize deliller sunalım. Allah biliyor ki bizim bu dünyadaki amacımız Şia ve
Fırka-i Nâcîye (kurtarıcı) hükümlerini yaymaktır. Din muhaliflerinin zulümlerini yeryüzünden
kaldırmaktır. Safevî Devleti‟nin ve büyüklerinin dünyevi işlerle ve de saltanatlıkla ilgisi ve
alakası yoktur.”}} demiştir.
Şah, bu sözlerle açıkça Safevîlerin Şia mezhebine olan inancını ortaya koymakta ve
Sünni Özbeklerin Şia‟yı kabul etmelerini ve bu dine mensup kişilere saygı duymalarını
130. satır:
sergiledikleri yönündeki sözlerine inanmadığını iki ülke arasında fitne ve fesâd çıkaranları en
kısa zamanda ortadan kaldıracağını ve eski dostluğun sürdürülmesi için her türlü çabayı göstereceğini söyleyerek beklentisini alenen dillendiriyordu. Şah İsmail, Şeybanî Han‟ın
{{Cquote| “Kâbe‟yi ziyaret etmek İslam‟ın en önemli farzlarındandır”}} sözüne iktibas yapıp her ne zaman
bu arzunuzu gerekleştirmek isterseniz sizi en iyi şekilde karşılayacağız ve her türlü yardımı
göstereceğiz diyerek bir kez daha niyetinin sâlih olduğunu gösteriyordu.
Şah, Şeybanî Han‟ın mahir mühendis ve usta isteğini de olumlu karşılayıp {{Cquote| “hayır
kurumlarını tamir ve tazim etmek bizim vacip işlerimizdendir”}} diyerek Irak‟taki ünlü ustaları
en kısa zamanda göndereceğini bildirerek mektubunu sonlandırıyordu.<ref> Ali EkberVilayetî, Tarih-i Revâbıt-ı Harici İran der Ahd-ı Şah İsmail Safevî, İntişarat-ı Vezaret-i Umur-ı Harice,
Tahran 1375, matbu basım için bkz. s. 36-42; mektubun fotokopi nüshası için bk. 42-47. </ref>
160. satır:
mektubu yine Şeybanî Han kaleme aldı ve Horasan‟a gerçekleştireceği seferi Şah İsmail‟e bu
sözlerle bildirdi.
{{Cquote| “Bizim Irak‟ın harap mülküne tamahımız yoktur,
Mekke ve Medine‟yi ele geçiremedikten sonra bir önemi yoktur”}}<ref> Rumlu, Ahsenü‟t-Tevârîh, C. II, s. 1040. Mektubun aslına ulaşamadığımız gibi önde gelen İran tarihçilerinden
Menuçehr Pardadust da Şah İsmail adlı çalışmasında bu beyitin yer alığı mektubun günümüze ulaşmadığını söyler.
Menuçehr Parsadust, Şah İsmail-i Evvel Padişahi ba Eserha-yı dirpay der İran ve İrani, İntişarat-ı Sihami, Tahran
170. satır:
Şah İsmail de hiç vakit kaybetmeden Şeybanî Han‟a cevabî mektubunu elçisi Kadı
(Kâzi) Ziyaeddin Nurullah ile gönderdi ve ona şu beyitle seslendi.
{{Cquote| “Her kim ki Ali‟nin kulu değilse,
Yüz kere de Mekke ve Medine‟yi ele geçirse ehemmiyeti yoktur”}}<ref> Rumlu, Ahsenü‟t-Tevârîh, C. II, s. 1040. Mektubun aslına ulaşamadığımız gibi önde gelen İran tarihçilerinden
Menuçehr Pardadust da Şah İsmail adlı çalışmasında bu beyitin yer alığı mektubun günümüze ulaşmadığını söyler.
Parsadust, Şah İsmail-i Evvel s. 316. </ref>
219. satır:
da sevinmemesini zira Çağatay Sultanlarına yaptığı zulmün kendi başına da geleceğini
aşağıdaki beyitle ifade etmiş ve adeta Şeybanî Han‟a meydan okumuştur.
{{Cquote| “Ey dost, düşmanının cenazesine ne yaptıysan Sevinme ki senin başına da aynısı gelecektir”}}
Mektubun devamında Şah, İmam Rıza‟nın türbesinin bulunduğu Meşhed‟i ziyaret
etme isteğini dile getirmiş ve buna hiç kimsenin mani olamayacağını vurgulamıştır. Meşhed‟e
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Merv_Savaşı" sayfasından alınmıştır