Latin Amerika edebiyatı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Jungtürke (mesaj | katkılar)
Jungtürke (mesaj | katkılar)
20. satır:
 
==Şiir==
 
Modernizm Akımı'nın ardından çok yetenekli şairler yetişti. [[Nobel Edebiyat Ödülü]]'nü kazanan Şilili kadın şair [[Gabriela Mistral]] (1889-1957) sade ve dolaysız anlatımıyla ilgi çekti. Çocuklarına olan özlemini dile getiren güldestesi ''Desolación'' (1922), etkiliyici bir duyarlılık taşır. [[César Vallejo]] (1892-1938) İspanyol dilinin en büyük ustalarından biridir. Şiirleri insanın çektiği acılarla yüklüdür. Ölümünden sonra, 1939'da yayımlanan ''Poemas humanos'''ta, daha güzel bir geleceğe olan umudunu yansıtır. Vallejo, İspanyolca'yı cesur ve şaşırtıcı biçimlerde kullandı. [[1930]]'larda [[Peru]]'nun bir taşra kentindeki kapalı aile yaşamını terk ederek, komünistlerin safında İspanya İç Savaşı'na katıldı.
 
Şilili şair [[Pablo Neruda]] da komünistti (1904-1973). Şiirleri, özellikle de büyük epik yapıtı ''Canto General'' (1938) yaşam deneylerinin coşkulu bir anlatımıdır. Neruda ezilenlerin ve sömürülenlerin şairidir. Meksikalı [[Octavio Paz]] (1914) çok yönlü bir yazardır. ''Libertad bajo palabra'' (1968) adını taşıyan yapıtında, şiirin bir uyanış olduğu ve insanlığın kurtuluşunun önünü açtığı görüşünü savunur.
 
Portekizce konuşulan Brezilya'da Modernizm Akımı 1920'lerde başladı. En çok [[Sao Paulo]]'da kök salan bu akımın öncüsü şair ve romancılar, Portekiz'le bağlarını koparmaktan yanaydılar. [[Oswald de Andrade]]'nin (1890-1954) ''Memorias Sentimentais de Joao Miramar'' (1924) adlı romanı bu akımın tipik bir örneğidir. [[Jorge de Lima]] (1895-1953) ise Avrupa geleceğinden koparak Kuzeydoğu Brezilya'nın bölgeci şiir hareketine katıldı.
 
==Roman==