İstiklâl mahkemesi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
Sadece gercekler (mesaj | katkılar)
k İdam rakamlarındaki gerçekliği yansıtmak için
31. satır:
 
Kaçağın idam edilmesi en ağır cezaydı. Bunun dışında evinin yakılması, firari dönene kadar ailesinden birisinin kendisi yerine asker alınması yanında eğer yaşadığı mahallenin muhtarı veya imamı kaçağı yetkililere haber vermezse ağır para ve hapis cezası alıyordu. Rüşvet karşılığı firari askeri koruyan devlet görevlileri görevlerinden alınıyor ve 15-25 sene ağır hapis cezası veriliyordu. Eğer kaçağı hem haber vermemiş hem de saklamışsa daha ağır hapis cezası alıyordu. Rum asıllı Osmanlı vatandaşları esir düştüklerinde haklarında soruşturma yapılıyor Osmanlı vatandaşı olanlar sadece asker kaçağı değil aynı zamanda vatan haini olarak yargılanıyor ve suçlu bulunursa idam ediliyordu. Türk askeri birliklerine sabotaj yapan yerli Rumlar da yargılandı. Bu mahkemelerde 59 yerli Rum bu suçtan vatan haini olarak yargılandı ve idam edildi.
 
İstiklal Mahkemeleri, 1928 tarihinde Ankara da toplanıp bir basın açıklaması yapmıştır. Ankara İstiklal Mahkemesi Başkanı [[Ali Çetinkaya]](Kel Ali) ve Şark Mahkemesi Başkanı [[Mazhar Müfit Kansu]], sekiz yıl süren mahkemeler boyunca toplam 2876 kişinin idam edildiğini açıklamıştır. İstiklal Mahkemelerinde görev yapan binlerce cellattan sadece birisi olup, "Para almak için adam asmıyorum, adam astığım için para alıyorum" sözünün sahibi cellat Kara Ali, Mart 1930 yılında Posta gazetesinde yayınladığı anılarında; "İstiklal mahkemelerinin verdiği idam rakamlarını reddederek şu açıklamayı yapmıştır: Bizim reisler, yalan söylüyorlar.onlar 2876 kişiyi, 8 yılda idam ettiklerini söylüyorlar. Halbuki bu kadar celladın arasında sadece benim idam ettiğim kişi sayısı 5216'dır. Bu ipini çektiğim 5216 kişinin tamamı, sakallı, sarıklı, cübbeli ve büyük din alimi olan insanlardı" demiştir.
 
=== Suçlar ===