Celâleddin Harezmşah: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Yeni Üye (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
38. satır:
Oradan, önce güneye çekilip [[Huzistan Eyaleti|Huzistan]]'da kışı geçirdi. Burada [[Abbâsîler|Abbasi Halifesi]] [[Mustansır (Abbasi)|Mustansır]]'a bağlı birliklerle ufak savaşlarda bulundu. Sonra kuzeybatıya doğru ilerleyip [[Azerbaycan]] bölgesinde bulunan güç boşluğundan faydalanarak bölgenin başkenti olan Tebriz'deki Özbek Atabeyi olan ''Cihan Pehlivan'''ı (yönetim dönemi 1210-1225) oradan atarak, Tebriz'i kendine başşehir yaptı ve yeniden bir Harezmşah Devleti kurup toparlanmaya çalıştı. Etrafındaki devletlerden ve beyliklerden Moğol ilerleyişine karşı yardım istedi. Ancak istediği yardım kendisine ve devletine verilmedi. Fakat Moğol birlikleri, Türkmenler ve diğer düşmanları tarafından sürekli rahatsız edildi. Bu yeni devletini idare ettirebilmek ve yakında gelmesi beklenen Moğol orduları hücumuna karşı koymaya hazırlanmak büyük maddi kaynak gerektirmekteydi.
 
Bu nedenle Celaleddin 1225'de güney [[Kafkasya|Kafkaslarda]] çok zengin bir ülke olan [[Gürcistan]]'a saldırdışasaldırıya geçti. Büyük bir ordu ile bu ülkeye sefere çıktı. [[Hristiyan]] olan [[Gürcü Krallığı|Gürcistan Krallığı]] orduları ile [[Garni]]'de karşılaştı ve burada yapılan muharebede [[Gürcüler]]'i yendi. Böylece Gürcistan'ın başkenti olan [[Tiflis]] yolu açılmış olmaktaydı. Fakat geride bıraktığı Azerbaycan ile Kirman'da vali olan Burak Hacib kendine karşı isyan etmişti. Onun için galibiyetini Tiflis fethi ile sonuçlandırmadan geri dönmek ve bu isyanlarla uğraşmak zorunda kaldı. 17 gün içinde Celaleddin ordusuyla Tiflis'ten Kirman'a gitti. Fakat Burak Hacib şehri bir kuşatmaya karşı iyi hazırlamıştı. Sonra da Burak Hacib çok alttan alıp anlaşmacı bir yaklaşım ile Celaleddin'in Sultanlığını yeniden kabul etti.
 
Böylece isyanları bastırdıktan sonra Celaleddin ikinci bir Gürcistan seferine başladı. Gürcü ordularına karşı birkaç ufak muharebe kazandı. Gürcü Kraliçesi [[Rusudan]], danışmanları olan Gürcü prenslerinin isteklerine uyarak Tiflis'i terk edip Batı Gürcistan'a çekildi. 9 Mart 1226'da Celaledin Tiflis'i eline geçirdi. Tiflis şehrini yağmaladığı ve büyük Hristiyan kiliselerini yıktırdığı, zamanın tarihçileri tarafından bildirilmektedir.<ref name="İbn el-Esir">İbn el-Esir... Cilt. XII, say.425-28, 432-36, 450-52</ref><ref name="Cüveynî">Cüveynî... Cilt II, say.411-35</ref>
 
Celaleddin Tiflis'ten Tebriz'e geri geleceğine 7 Kasım 1226'da o zaman Şam'daki [[Eyyûbîler]] idaresi altında bulunan [[Ahlat]] kalesine yöneldi ve bu kaleyi kuşatmaya aldı. Hava şartları da hiç uygun değildi ve Şam'da bulunan [[Eyyûbîler|Eyyûbî Sultanı]] [[el-Eşref]] kaleye hiçbir destek sağlamamıştı. Ancak Ahlat kalesi, kuşatmaya beklenmedik bir direniş gösterince hava şartlarının da kötüye gittiğini gören Celaleddin kuşatmayı bırakıp Tebriz'e geri çekildi. Fakat Şam Eyyubileri buna karşılık olarak Irak'dakitaki Abbasi Halifesi yoluyla bir yeni müttefik aramaya koyuldular ve buna en uygunu [[Anadolu Selçuklu Devleti|Anadolu Selçukluları]] idi.
 
1227'de Celaleddin kuzey İran'da bulunan [[Alamut]] kalesini merkez edinen [[İsmailî]]leri kendine bağladı. <ref name="İbn el-Esir">İbn el-Esir.. Cilt.XII, say.470</ref><ref name="Cüveynî">Cüveynî.,Cilt II, say.436-38</ref>
54. satır:
Fakat Şam Eyyûbî Sultanı el-Eşref ile [[Anadolu Selçuklular]] sultanı olan [[I. Alâeddin Keykubad]] ittifak yapmışlardı. Alâeddin Keykubad ile Celaleddin'in arası, Harezmşah Türkmenlerinin bazı Selçuklulara ait olduğu kabul edilen köylere akın yapmalarından dolayı, açılmıştı. Bu esnada Şam Eyyûbîlerinin Ahlat valisi ''Hacip Ali'' de kalesini yeniden almış ve Celaleddin Ahlat kalesini tekrar almak için yeniden kuşatmıştı. Selçuk Sultanı Celaleddin'den kuşatmayı kaldırmasını istedi; ama Celaleddin kalenin zaten kendisinin olduğunu iddia etti. Böylece savaş durumu ortaya çıkmış oldu. Alâeddin Keykubad komutanlığındaki Selçuklu ordusu ve 10.000 kişilik Eyyûbî takviyesi ile [[Erzincan]] civarında bulunan Celaleddin ve ordusu üzerine yürüdü. Ağustos 1230'da Erzincan yakınlarında [[Yassı Çemen Muharebesi]] başladı. Bu muharebe 3 gün sürdü ve ilk başlarda Celaleddin'in üstünlüğüyle devam eden savaşın sonunda Celaleddin büyük bir yenilgiye uğradı. <ref>Yüce, Yaşar ve Ali Sevim (1991) ''Türkiye Tarihi Cilt I'', Ankara:Türk Tarih Kurumu. say.118</ref>Ordusu muharebede imha edilen Celaleddin Azerbaycan'a çekilmek zorunda kaldı.
 
1229'da Moğol Büyük Kağanı olan [[Ögeday|Ögeday Han]], 1231 kişinda [[Çormağan Noyan]] komutasında 3 tümeni (30.000 kişi) Celaleddin'in üzerine gönderdi. Moğol tümenleri hızla Horasan'dan geçerek Azerbaycan'da bulunan Celaleddin üzerine geldiler. Anadolu Selçuklularıyla yapılan savaşdasavaşta çok zayıf düşmüş olan Celaleddin 1231 ilkbaharında bu Mogol ordusuna karşı koyamadı. Celaleddin bir [[Moğollar|Moğol]] baskınında, kalan askerlerinin çoğunu kaybetti ve yeni merkez edindiği Tebriz'i bırakıp kuzeye çekildi. Bunu takip eden Moğol tümenlerinden kaçarak önce [[Kura Nehri]]'nin ağzına; [[Aras Nehri]] vadisi üzerinden doğu Anadolu'ya ve sonra da [[Diyarbakır]]'a kaçtı. Moğol tümenleri Kura Nehri ağzı ile Aras Nehri vadisine yerleştiler ve Çormağan Noyan'ın 1241'de ölümüne kadar orada kaldılar. Celaleddin Harezmşah'ın [[Palu, Elâzığ|Palu]] ilçesi [[Ohi]] bucağı yerli halkından olan ''Dümbelli Zazaları'' tarafından 10 Ağustos 1231'de öldürüldüğü bildirilmektedir.<ref name="İbn el-Esir">İbn el-Esir.. Cilt XLL, say. 454-55, 459-63, 481, 487-91, 495-504</ref>
 
== Değerlendirme ==
60. satır:
[[Dosya:UZB-25s.jpg|thumb|Dschalal ad-Din (''Jaloliddin Manguberdi'') resimli 25 Som değerinde Uzbekistan Cumhuriyeti madeni para]]
 
Celaleddin Harzemşah büyük bir kumandan, askeri bir dehaydı. Pek çok savaşı hayatı pahasına kazanmasına rağmen askeri başarılarını siyasete ve diplomasiye istediği gibi yansıtamaması onun yanlış anlaşılmasına, istediği icraatleri kolayca yapamamasına sebep olmuştur. Buna rağmen Moğol saldırılarına ve Hristiyan Gürcülere karşı mücâdele edebilen yegâne kişi olması ve Moğolların yakın Doğu'yu tamâmentamamen istilâ etmesinden sonra, bölgede oynadığı rolün daha iyi anlaşılması, Celaleddin Harzemşah'a gerek halk arasında ve gerek bütün Şark edebiyâtında büyük bir şöhret kazandırmış; hayatı, kahramanlıkları Doğu Edebiyatında efsane haline gelirken Türk tarihindeki en büyük Türk hükümdarlar arasında sayılmaya başlanmıştır.
 
== Dipnotlar ==