Sakallı Nureddin Paşa: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
BSRF (mesaj | katkılar)
k yazım hatası
17. satır:
|sonraki_işi=TBMM Üyesi ([[Bursa]])
}}
 
'''Nurettin Paşa''' ('''Nureddin İbrahim Konyar''' veya '''Sakallı Nurettin Paşa'''; 1873, [[Bursa]] - 18 Şubat 1932, [[İstanbul]]), [[Türk Kurtuluş Savaşı]]'nın önemli komutanlarındandır. Kurtuluş Savaşı'nı gerçekleştiren kadro içinde [[sakal]]lı tek kişi olduğundan bu lakapla anılagelmiştir.
 
Satır 42 ⟶ 41:
Mondros Mütarekesi'nden sonra Kasım 1918'de, aynı zamanda İzmir merkezli XVII. Kolordu komutanı ve Aydın Vilayeti Valisi olarak atandı. 30 Aralık 1918 tarihinde, İstanbul merkezli [[25. Kolordu (Osmanlı)|XXV. Kolordu]] komutanı olarak atandı.<ref name="Genelkurmay32"/> Urla'da isyan çıkınca 2 Şubat 1919 tarihinde tekrar Aydın Valiliği'ne ve Aydın Bölge Komutanlığı'na atandı.<ref name="Genelkurmay33">T.C. Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı Yayınları, ''Türk İstiklâl Harbine Katılan Tümen ve Daha Üst Kademelerdeki Komutanların Biyografileri'', s. 33.</ref>
 
Valiliği sırasında, İzmir'in Sevr Antlaşması uyarınca YunanlılaraYunanlara verilmesine karşı çıkan [[İzmir Müdafaa-i Hukuki Osmaniye Cemiyeti]]'ni destekleyerek bir bir direniş komitesi kurulmasını sağladı.<ref name="İMHOC">Mesut Çapa, [http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=609 "İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti (Aralık 1918 – Mart 1920)"], ''Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi'', Sayı 21, Cilt: VII, Temmuz 1991.</ref> Bu faaliyetleri İtilaf Devletleri'ni rahatsız etti. İtilaf Devletleri Osmanlı Hükümeti'ne baskı yaparak, Nureddin Paşa'nın valilik görevinden alınmasını istediler. Nitekim Yunan İşgali'nden kısa bir süre önce 22 Mart 1919 tarihinde valilik görevinden alındı. Yerine önce 11 Mart 1919 tarihinde Kambur İzzet Bey, daha sonra da 22 Mart 1919 tarihinde [[Ali Nadir Paşa]] atandı.<ref name="İMHOC"/>
 
== Kurtuluş Savaşı ==
Satır 52 ⟶ 51:
 
=== Hakkındaki çeşitli iddialar ===
[[Koçgiri İsyanı]]'nı bastırma şekline ve [[Kurtuluş Savaşı]]'nın son günlerinde [[İzmit]]'te yazılarıyla milliyetçi cephenin tepkisini çeken gazeteci [[Ali Kemal]]'i [[linç]] ettirmesine ilişkin tartışmalar sürmektedir. Linç olayı [[İstanbul]]'daki İstiklal Savaşı'na muhalif çevrelerin bir anda çözülmesi sonucunu vermiştir. Hatta [[Vahdettin]] bu olaydan sonra [[İstanbul]]'dan ayrılmıştır. Bazı kaynaklar, bu eski ekole mensup (Kurtuluş Savaşı'nı gerçekleştiren kadronun yaş ortalamasının yaklaşık on yaş üzerindedir) komutanı [[1922 İzmir Yangını]] sorumluluğu ile de bağlantılandırmaktadır. Eylül 1922'de [[İzmir]]'deki karışık ortamda bütün olası sorumluluklar üzerinde durulmalıdır. Bilinmelidir ki YunanlılarYunanlar [[Balkan Savaşı]] sonunda ellerine geçirdikleri [[Selanik]] şehrindeki nüfusun büyük çoğunluk ve şehrin içindeki binaların çoğu [[Türk]]lerin elinde bulunmakta idi; fakat 1917'de çıkan (veya çıkartılan) bir büyük yangın şehrin Türk bölgesini neredeyse tamamen yok etmiştir. Diğer taraftan Yunan ordusu [[Uşak]]'tan itibaren (sırasıyla, [[Alaşehir]], özellikle [[Turgutlu]] ve [[Manisa]]) Türk şehirlerinin neredeyse tamamını yaka yaka kaçmıştır. İzmir'in geri alınmasından sonra ise, [[İzmir Körfezi]]'nde varlığını sürdüren yabancı donanmaların ayrılmaya ikna edilmesinin de büyük önem arzettiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, bazı kaynaklar yangında İzmir'in altıda beşinin yandığı gibi abartmalı ifadeler kullanmaktadır. Çok uzaklardan görülebilen ve şüphesiz görenleri etkilemiş olan yangının alanı bugünkü [[İzmir Enternasyonal Fuarı]]'nın biraz daha geniş çizilebilecek bir çerçevesini kapsamıştır.
 
İzmir'in geri alınmasından sonra kurulan askeri mahkemede, [[Türk Kurtuluş Savaşı|Milli Mücadele]]yi sabote eden, düşmanla müşterek hareket eden bazı yerli ve Rum asıllıları muhakeme ettirmekten çekinmemiştir. Bunlar arasında [[Islahat Gazetesi]] sahibi [[Süreyya]] ve [[Efes Metropoliti]] [[Hrisostomos]] da bulunmaktadır. İşgal döneminde gazetesinde işgal kuvvetlerini metheden ve Milli Mücadeleyi kötüleyen gazeteci Süreyya mahkemece idama mahkûm edilmiş ve cezası infaz edilmiştir. Osmanlı tebasından olmakla, [[Yunan işgali]] sırasında Türklere karşı bariz bir nefret ve bir din adamına yakışmayacak tavırlar sergilemiş olan Hrisostomos ise, Nurettin Paşa'nın makamına çağırılmasını takiben gevşek bir koruma ile Türk mahallelerinin ortasından geçirilmiş ve halk tarafından linç edilmiştir.