Osmanlı İmparatorluğu'nda sahne sanatları: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Kafkasmurat (mesaj | katkılar) Değişiklik özeti yok |
Kafkasmurat (mesaj | katkılar) Değişiklik özeti yok |
||
3. satır:
Osmanlı'da sahne sanatları, [[Osmanlı Devleti]] bünyesindeki [[tiyatro]], [[sinema]], [[müzik]], [[dans]], [[opera]], [[gölge oyunu]] gibi sahnede icra edilen sanat türlerinin genel adıdır. 18. yüzyıla kadar [[Kukla]], [[Meddahlık]], [[Karagöz ve Hacivat]] ve [[Ortaoyunu]] gibi geleneksel Türk tiyatrosu olarak adlandırılan sahne sanatları egemendir. 18. yüzyılda başlayan batılılaşma çabaları ile çağdaş anlamdaki [[tiyatro]], [[opera]] ve daha sonra [[sinema]] sergilenmeye başlanmıştır.
Batılı sahne sanatları [[Yirmisekiz Mehmet Çelebi]] gibi aydınların batıdaki sahne sanatlarını tasviri ile edebiyata giriş yapar.
== Gelenek ve Batılı Değerler ==
29. satır:
{{ana madde|Türk tiyatrosu}}
[[Dosya:Güllü Agop.jpg|küçükresim|[[Güllü Agop]]]]
Osmanlı Sarayı yabancı topluluklar vasıtasıyla batı tiyatrosunu Türk halkından daha önce benimsemiştir. Halkın tiyatro ile tanışması [[Tanzimat Dönemi]]'nde olumuştur. Tiyatro oyunları yabancı yazarlardan çevrilmiş, Türk yazarları da oyun yazmaya başlamıştır. Çağdaş Türk tiyatrosuna ilk öneli adım 1860'ta yapılan [[Gedikpaşa Tiyatrosu]]'dur. 1861'de bu mekanı kiralayan [[Güllü Agop]], 1868'de [[Osmanlı Tiyatrosu]] adlı bir topluluk kurdu. 1870'te [[Sadrazam Ali Paşa]] İstanbul'un çeşitli bölgelerinde Türkçe oyunlar sergiletti. [[İbrahim Şinasi]]'nin yazdığı Şair Evlenmesi(1860) ilk özgün Türk oyunudur.
Ayrıca bakınız: [[Osmanlı Tiyatrosu]] [[Millî Osmanlı Tiyatrosu]], [[Osmanlı Dram Kumpanyası]]
36. satır:
{{ana madde|Türkiye'de opera}}
[[Dosya:Naum Tiyatrosu.jpg|küçükresim|[[Naum Tiyatrosu]] 1870'te yanana dek, Osmanlı'daki en önemli opera sahnesiydi]]
Osmanlı'da opera sözcüğü ilk defa 1670 yılında [[Eremya Kömürcüyan]]'ın şiirlerinde geçer. [[4. Mehmet]] döneminde, 1675'te bir saray düğünü için opera getirilmesi planlanır. Ancak gerçekleşmez.<ref>http://www.dieweltdertuerken.org/index.php/ZfWT/article/view/234/s_yore s.5</ref> [[Yirmisekiz Mehmet Çelebi]] 1720'de opera temsillerini eserlerinde tasvir eder. 18. yüzyıla kadar Osmanlı sefirleri Avrupa'da gördükleri bu sanatı eserlerinde anlatırlar. 1797'de [[3. Selim]] sarayda bir opera gösterisi izler. [[Abdülmecit]] Beyoğlu'nda Avrupalıların oynadığı operaların Türk gençlerine de öğretilmesini isteyince [[Giuseppe Donizetti]] görevlendirilir.<ref>http://www.dieweltdertuerken.org/index.php/ZfWT/article/view/234/s_yore s.10</ref> Başlarda Fransız sanatçılar yoğunluktayken, 19. yüzyıldan 20. yüzyıla dek İtalyan operacılar çoğunluğa geçmiştir. [[2. Mahmut]] İstanbul'da açılan özel tiyatroları desteklemiştir. [[Arşak Haçaduryan]], [[Dikran Çuhacıyan]], Milli Osmanlı Operet Kumpanyası gibi gayri müslim teşebbüslerle İstanbul'da opera etkinliği devam eder. Padişahlar arasında operayla en çok ilgilenen [[2. Abdülhamit]] olmuştur. [[Yıldız Sarayı]]'nda İtalyan kumpanyalar ağırlamış, operaya alakasını sabit memurlar tutmakla göstermiştir.<ref>http://
== Kabare ==
{{başlık genişlet}}
==Sinema ==
{{başlık genişlet}}
== Kaynakça ==
|