Dentin: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
k düzen |
Değişiklik özeti yok |
||
19. satır:
Minede olduğu gibi, mineralizasyon devamlı olarak meydana gelmez, dentin çizgiler bırakarak (Ebner çizgileri) ritmik bir düzende seyreder. Odontoblastlar mine-dentin birleşiminden uzaklaştıkça, geride hücreye bağlı biçimde kalmış bir uzantı bırakırlar. İkinci bir aşamada bu odontoblastik uzantı, yüksek derecede mineralize olmuş peritübülerdentini meydana getirecek olan odontoblastik kanal duvarının kalsifikasyonunu gerçekleştirmek için bir taşıma aracı olarak kullanılır. Bu yapılanmadan dolayı, dentin çürük veya diğer travmalar gibi tehditlere karşı reaksiyon gösterebilecek, canlı bir dokudur. Dolayısıyla dentini bir tabaka olarak tanımlamak zordur; homojenitesi çok düşük olup, pulpaya yakınlığı, yaş ve dış kaynaklı travma gibi koşullara bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Genel olarak, dentinin yapısı şöyle tarif edilebilir. Odontoblastik uzantı, peritübü-ler dentin adı verilen yüksek derecede mineralize olmuş bir dentin tüpünde (dentinal tübül), bir sıvı içerisinde
Odontoblastik uzantı, odontoblastik hücrenin gövdesine yakın biçimde konumlanmış, ağrı hissinin iletiminden sorumlu olan sinir liflerini de içerir. Odontoblastik uzantı içerisindeki her türlü sıvı hareketi ağrı olarak algılanır. Bu, diş kolelerindeki hassasiyetin mekanizmasıdır. Kurutma, ısı değişimi veya ozmotik hareketler gibi tübül içerisinde sıvı hareketine yol açan her türlü süreç, ağrıya yol açacaktır. Travma veya sürekli irritasyondan sonra, odontoblastik uzantı içerisindeki kalsiyum fosfat birikiminden dolayı dentin sklerotik hale gelebilir. Ne var ki, devam eden asit atağı bu koruyucu "tıkaçların" çözünmesine neden olabilir.
|