Dilbilim: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nebra (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Peykbot (mesaj | katkılar)
k ufak düzenlemeler
26. satır:
Hem tarih dil bilimci Paul hem de yapısalcı Saussure nedensel (nadir), başka bir deyişle durumsal olarak ortaya çıkan dilin normal anlamı, yani Langue’a ait teorik dil sistemini etkilediğini ve böylece değişikliklerin meydana gelebileceğini ve bunun da dil değişimlerine açıklık getirdiğini tespit etmişlerdir.
 
Dille ilgili bu ikilemli görüş üretici dil bilgisi modelinde ve özellikle de [[Noam Chomsky]] (1928) tarafından kurulan dönüşümsel dil bilgisinde ortaya koyulmuştur. Chomsky’nin modelinin farkı, Paul’unki gibi tek tek kelimeler ya da Saussure’ünki gibi dilsel sistemi esas almamasındadır. Chomsky daha çok biyolojik nedenlerle ilgilenir ve Kompetenz (dil yetisi) ve Performanz (dil edinimi) ayrımını ön plana çıkarır.
 
Dil yetisi (Kompetenz) özel bir dil sistemine sahip olabilmek için ana dil edinimi süresince kazanılmış yeteneklerdir. Bu yeteneklerin edinimini biyolojik faktörler belirler. Küçük çocukların dilsel gelişimi esnasında her bir dile göre ayrılan temel, dilsel parametreler doğuştandır. Bir konuşmacının dil yetisi, bir insanın dil edinimi sonrasında sahip olabileceği ideal bir dil sistemidir.
77. satır:
Teori odaklı genel linguistiğin temel alanlarından birisi (en azından doğrudan) gerçekten ifade edilen dille ve mevcut tekil bir dille ilgilenmemiştir. Bu yüzden bu alt alanlar bütünüyle teorik linguistik olarak adlandırılır. Genel linguistiğin sınırlı tanımı vardır ve aşağıda listelenmiş temel alt alanlar arasında sayılır. Bu yüzden teorik linguistik ve genel linguistik kavramları bir tutulmaktadır. Ama uygulamalı ve tarihi alanların da genel linguistiğe dâhil olabileceği anlayışına bağlı olarak bu eşdeğer kullanım yanlış anlamalara sebep olabilir. Bu temel alt alanlar şunlardır:
 
Dil bilgisi : Dilin yapısını, biçimin, belirli kurallara göre yapısal örneklerini inceler. Bu üst kavram altında aşağıdaki alanlar sıralanabilir.
 
Buna ilaveten birçok dilsel durum bu alanlar arasındaki ortak alanı gösterir. Bu nedenle ortak olguların araştırılmasında bir taraftan Morphonologie ya da Morphophonologie ve diğer taraftan da Morphosyntax’dan söz edilebilir.
 
Gittikçe bu alanların işbirliği, dil bilgisi nin kapsamlı teorisi bakış açısıyla tanımlanmakta ve kendine özgü bir alan olarak “dil bilgisi teorisi” anlaşılmaktadır.
 
Söylem çözümlemesi: (yazılı ve sözlü) Metinlerin tematik ilişkilerini ve üretim ile alımlama ilişkilerini inceler. Uygulamada çok sayıda sosyal ve dil dışı diğer etmenler rol oynar ve bu alanda kullanılmış diller incelenir.
 
=== Genel-karşılaştırmalı alanlar ===
Dilin yapısal tanımlamasının yanı sıra genel dil biliminin diğer temel görev alanı olan dil dışı ortak genel özelliklerinin tanımlanmasıyla ilgili olarak genel dil biliminin başka dilbilimsel alanları gruba dâhil edilebilir.
 
Evrensel araştırmalar; her bir dilin çoğunun cümle bilgisi, biçim bilgisi ve ses bilimi açısından karşılaştırarak ve de dillerin genel ortak özelliklerini tespit ederek evrensel dil bilgisi araştırmaları üzerine denemeler yapar.
 
Evrensel araştırmalar ile dil [[tipoloji]]si, ayrımsal karşılaştırmalı dil bilimi ve alan tipolojisi arasında sıkı bir bağ bulunmaktadır.
 
Dillerin karşılaştırılmasıyla ilgilenen bütün bu alanlar, araştırma kurumunun (çoğunlukla üniversite kurumu) görüş ve yönelimlerine göre genel dil bilimi tamamlayıcı bilim dalları olarak görülmektedir ve tarihi-karşılaştırılmalı alanlarla birlikte [[karşılaştırmalı dil bilimi]] adı altında toplanır. Karşılaştırmalı dil bilimi genel dil biliminin yanında bağımsız dilbilimsel bir ana disiplin olarak anlaşılabilir. Ayrıca bu alanlarda ortak dilsel özelliklerin tanımlanması sadece teorik değildir; bu tanımlama var olan her bir dil araştırması esas alınarak yapılır. Bu sebepten dolayı bu alanlar genel dil bilimine ait alanlar olarak görülmez.
119. satır:
Küreselleşme, çoğunlukla dil ve kültür iletimi üzerine yoğunlaşılmış [[çeviri]]yi beraberinde getirmekte ve otomatik olarak çevirinin sınırlı bir şekilde gerçekleştirilmesine yol açmaktadır. Dil engellerinin aşılması uygulamalı dil bilimi için çok önemli bir konudur. Bu yüzden; uygulamalı dil bilimi , doğal dilin belli bir amaca yönelik yapısal kolaylaştırılmasıyla (örneğin, temel İngilizce), temel söz dağarcığının Esperanto, Europanto, Volapük ya da Interlingue gibi [[yapay dil]] olarak ele alınmasıyla ilgilenir.
 
Bir diğer esas noktayı, yazı, yani söz ve sözsüz ifade arasındaki arabirimlerin araştırılması oluşturmaktadır. Belgeler; kısmen, metni bölen ve dilsel olmayan tasvirlerden oluşur ya da metin resmi tamamlar. Çizelgeler, resimler, [[diyagram]]lar, formüller, denklemler, kartlar, haritalar, şemalar vs., başta ekonomi olmak üzere belirli içerikleri aktarmaktadırlar ve sözlü olarak ayrıntılı bir biçimde ifade edilir. Çoğu durumda çok karmaşık olan bu unsurları göz ardı etmek mümkündür; aynı zamanda mutlaka dilsel boyutta açıklamak ve yorumlamak gerekmektedir.
 
Çizgi roman gibi yayınlarda; resim, dili devam ettirebilir ya da yetersiz kaldığı yerde yerine geçebilir. Yani; yazar, bilinçli olarak metne bağlı kalabilir. Formlar, cevap kăğıtları, randevu defterleri gibi diğer metinler kare ve sütunların aktif işlemlerini gerektirir ve okurla [[diyalog]] içindedir. Bu tarz metinlerin araştırılması, işbilimsel insan-makine-arabirimin bilişimde iyileştirilmiş kullanım kolaylığına oldukça katkı sağlamaktadır.
196. satır:
== Genel dil bilimi ==
Genel dil bilimi, dil biliminin temel alanlarından biridir. Uygulamalı dil bilimi ve tarihsel dil bilimi genel dil bilimini sınırlandırır. Bu iki uzmanlık alanı ve genel dil bilimi arasındaki sınır sıkça farklı şekilde çizilmektedir. Genel dil bilimi kavramı; Türk dili ve edebiyatı, Alman dili ve edebiyatı, Latin dilleri ve edebiyatı, Slav dilleri ve edebiyatı gibi ayrı ayrı filolojilere özgü dil bilimi olarak anlaşılabilir. Bu kapsamlı anlayışla birlikte uygulamalı ve tarihi dilbilimsel alanların büyük bir kısmı genel dil bilime.dahil edilebilir.
 
 
Genel dil bilimi öncelikle doğal bir sistem olarak insan diliyle ilgilenir, temel olarak da tek tek dillerle değil de, dilin genel özellikleri ve işleviyle uğraşır. İnsan dilinin yapısı bakımından soyut modelinin çıkarılması, genel dil dışı ortak yönlerin tanımlanması ve açıklanması ile dil kullanımının genel özellikleri de genel dil biliminin inceleme alanı içerisindedir. Sonuç olarak dilin biyolojik kökeni ve dil ile dil kullanımının biyolojik esaslarının araştırılması da genel dil bilimine dâhil edilebilir.
Satır 243 ⟶ 242:
 
== Modern dil bilimi ==
Modern dil bilimi olarak da bilinen dil bilimi, insan dilini farklı yaklaşım biçimlerinde araştıran ve birçok bilim alanından yararlanan bir bilimdir. Dili bir sistem olarak gören dilbilimsel araştırmaların genel içeriği; dilin öğeleri, dilin birimleri ve bunların anlamlarıdır. Dil bilimi; dilin oluşumu, kökeni ve tarihi gelişimiyle; dilin yazılı ve sözlü [[iletişim]]deki çok yönlü kullanımıyla; dilin algılanması, öğrenilmesi ve [[telaffuz]]uyla, ayrıca olası ortaya çıkabilecek dil bozukluklarıyla ilgilenir.
 
Dil bilimi terimi ilk kez 19. yüzyılda kullanılmıştır. Bu terim dil incelemelerindeki yeni bir yaklaşımı geleneksel filolojiden ayırmak için ele alınmıştır. [[Filoloji]] öncelikle dilin yazılı metinlere yansıyan tarihsel gelişimiyle ilgilenir. Çalışma alanı kültür ve [[edebiyat]]tır. Dil bilimi de yazılı metinlerle ve dilin zaman içindeki değişimiyle ilgilenmekle birlikte, konuşulan dillere öncelik tanır, dilin belli bir tarihsel andaki yapısını çözümler.
 
Dil bilimi genel olarak 3 ana kola ayrılır. Bu sınıflandırmanın yapılması farklı görüşlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Genel dil bilimi ve uygulamalı dil bilimin, dil biliminin ana kollarından ikisi olduğu üzerinde ortak bir karara varılmışken, üçüncü ana kol olarak karşılaştırmalı dil biliminin mi yoksa tarihsel dil biliminin mi olduğu hâlâ tartışmalıdır.
Satır 252 ⟶ 251:
 
== Dil biliminin Tarihî Gelişimi ==
Antik çağın başlarında Hindistan’da dini metinlerin yorumlanması ve Yunanistan’da filolojiye hazırlık gibi farklı amaçlardan dolayı dille ilgilenilmiştir. Dil bilimi tarihi Antik çağ başlarından çok sayıda alt alana sahip modern ve bağımsız bir bilim olan günümüz dil bilimine kadarki süreyi kapsar. Bu süreç içerisinde; son zamanlarda gerçekleşen özellikle 19. yüzyılda [[Hint-Avrupa dil ailesi]]nin kurulması, 20.yüzyılda [[Ferdinand de Saussure]] tarafından yapısalcılığın kurulması ve 20. yüzyılın ortalarından bu yana [[Noam Chomsky]] sayesinde üretici dil bilgisi nin geliştirilmesi en önemli dilbilimsel gelişmeler arasında sayılabilir. <ref>http://turkoloji.cu.edu.tr/DILBILIM/dil bilimi_ana.php</ref>
 
== Araştırma Örnekleri ==
Yaklaşım tarzlarındaki üç temel [[paradigma]]sal karşıtlıkla dilbilimsel araştırmalar sürdürülür. Araştırma sorularının oluşturduğu şemalarda bu farklılıklar açıkça uymayabilir.
=== Kuralcı – Betimsel ===
[[Betim]]sel dil bilimi gerçekten kullanılan [[olgu]]ları ortaya koymaya çalışan bir bilim dalıdır. Bu dil bilimine karşıt olarak da kuralcı kavramı bir dilde zorunlu olarak ortaya çıkan yeni biçimleri, ülküsel ve donmuş bir örnek uğruna yadsıyan,” bir kavram olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda iyi kullanım”ı, “güzel kullanım”ı, “yanlış” diye nitelendiren biçimlere karşı savunan, sorunları yanlış-doğru karşıtlığı içinde ele alan geleneksel dil bilgisi ni nitelemek için kullanılan bir terimdir. Betimsel dil bilimi ise dil olgularını betimlemeye yönelen, salt gerçekleşmiş öğelerden oluşan bir bütünü ele alarak incelemeye verilen isimdir.
 
Yukarıda bahsedilen karşıtlıktan dolayı kuralcı odaklı çalışmalar uygulamalı dil bilimi olarak anlaşılır ama akademik alanlarda çok az yer alır. Kuralcı çıkarımlarla ilgili olarak çok tartışmalı görüşler yaygındır. Örneğin; genel olarak, ne ölçüde dil eleştirileri<sup>Her dilin dilsel araçlarının ve ifade gücünün eleştirel değerlendirilmesi</sup> dilbilimsel araştırmaların konusu olabilir ya da olmalıdır. Çünkü dil eleştirileri ya kolayca dil kullanımına ilişkin kayda değer kurallarla birlikte anılıyor ya da sıkça toplum eleştirileri olarak da gösterilmektedir. Kuralcı çalışmalar – belirli gelişim [[norm]]larına uygun olarak çocuğun dil durumunu belirleyen dil gelişim testleri gibi birkaç istisna durum dışında- akademik araştırma ve eğitimlerde yer almazken aksine daha çok bilimsel ve özel taraflarda yapılır.
Satır 338 ⟶ 337:
 
=== Tarihsel karşılaştırmalı dil bilimi (Art Sürem) ===
* '''Tarihsel Dil bilimi:''' Dil ailelerini açıkça göstermek ve bir veya birden çok dilin gelişim sürecini ve Sesbilim, Biçim Bilgisi, Söz Dizimi, Anlam Bilgisi ve Anlatım Bilgisi’ndeki değişiklikleri göstermek amacıyla dilleri art süremli olarak karşılaştırır. Ayrıca dildeki değişmelerle her bakımdan ilgilenir.
 
Bu alanın aşağıda sıralanan bilim dalları ve tarihsel dil bilgisi nin asıl branşı, yani tarihsel dil bilimi ile bir araya gelmesi çok yaygın olan bir gelenektir. Bu bakımdan, geniş anlamda, tarihsel dil bilgisi anlayışı vardır.
Satır 347 ⟶ 346:
 
== Söylem Çözümlemesi ==
Söylem Çözümlemesi, 70’li yıllarda konuşma çözümlemesi çalışmalarıyla ortaya çıkmıştır ve konuşulan dilin çözümlemesi ile uğraşır. Söylem Çözümlemesi, Modern Dil biliminin bağımsız bir araştırma alanıdır. Fakat [[Metin Dil bilimi]] ve Söz Eylem Kuramına yönelik sıkı bağlantıları vardır. Söylem Çözümlemesi’nin amacı, bir toplumdaki bireylerin iletişim kurarken kullandıkları farklı söz edimlerini araştırmaktır.
 
=== Söylem Çözümlemesinin Araştırma Nesnesi ===
Satır 356 ⟶ 355:
** İletişimsel: Birbiriyle ilgili olan yazılardan oluşur.
** Yöntemsel: Kültürel anlamda toplum düzeni içinde sağlam bir yere sahip yöntemler kullanılır.
** Amaçsal: Katılımcılar konuşmanın amacına yönelir.
 
Bir konuşma farklı düzeylerde görülebilir ve sözel eyleme katılanların (Interaktant) bulunduğu aşağıdaki gerçekliklere sahiptir:
Satır 365 ⟶ 364:
** Konuşmanın Oluş Biçimi
** Karşılıklılığın oluşturulması, üretilmesi
Bu düzeyler sık sık ve birbirinden ayırt edilmeden incelenir. Bunun nedeni ise bir konuşmanın temel düşüncesini ayırt edici özellikleriyle tanımlayarak göstermektir. Söylem Çözümlemesi’ne yönelik araştırmalar, söylem çözümlemesinin araştırma nesnesi konusunda başka bir anlayışa sahiptir. Kavramlar eş anlamlı olarak sık sık kullanılsalar da, araştırma nesnesi konusunda tamamen farklı varsayımlar bulunmaktadır.
 
=== Karşılıklı Konuşmanın Biçimlendirilmesi ===
Karşılıklı konuşmanın analizi, başka konuların yanı sıra özellikle konuşmayı oluşturucu sorulara yönelir; örneğin konuşucular arasında değişim, bir konuşmanın açılması ile bitirilmesi, söz alma birimlerinin (Redepartikel) işlevi ve rolü, düzeltme usulleri ve konuşma sınıflandırmalarına yönelik sorulardır bunlar. Sözel iletişimin belli başlı özellikleri „Konuşma Dili“ adlı makalede irdelenmektedir.
 
== Yazı Bilgisi ==
Satır 376 ⟶ 375:
Modern dil bilimi alanları, bir dilin yazılı açıklamalarında var olan olağan dil olgusunu inceler, bu dil olguları ise bir dildeki imlanın gelişmesi ve sabitleştirilmesine yöneliktir. Birimlerin anlam ayırt edici işlevi ve bu birimlerin dilin seslerle ilgili yapılarıyla olan ilişkileri bakımından belli bir yazı sisteminin birimlerini araştırır.
Yazı Bilgisi araştırmaları, geçerli yazım kurallarına ve tarihsel metinlerin çözümlenmesi ya da dilbilimsel bilgi işlemi dahil, işleyen sistemdeki yazı düzeneğinin değiştirilmesine hizmet eder.
 
Bir dildeki yazı sisteminde anlam ayırt edici en küçük birimlere [[grafem]] ya da [[graf]] denir.
 
Graf yazı sistemindeki en küçük birimdir, grafem ise anlam ayırt edici en küçük birimdir.
 
[[Fonoloji]] ve [[fonetik]] kavramlarına benzer olarak, yazılı dilin sadece duyusal (maddesel) yanının araştırma alanı da Grafetik olarak tanımlanır.
 
Yazılı dilin işlevsel bir birimi olan grafem; somut, el ile yazılmış ya da tipografik şeklinden, yani graftan bağımsızdır. Bir grafemin kaç graftan -örneğin [[Almanca]]daki –sch (“ş” olarak telafuz edilir), -ch (gırtlak sesi, Türkçedeki “h” grafının sözcük içindeki telaffuzuna denk gelen graf’tır) ya da –ie (uzun i olarak okunur) gibi iki ya da üç graftan- oluşabileceği grafemik içerisinde tartışmalı bir konudur. Bazı kuramlara göre, bir grafem birden fazla graftan oluşabilir; bazı eski kuramlara göre ise /ʃ/ [[fonem]]i için –sch grafeminin kullanılması örneğinde olduğu gibi, bir grafem fonemin temsili olarak tanımlanır veya ses dağılımı nedeniyle, yani grafo-birimsel nedenlerden ötürü bir graf dizini bir birim olarak kabul edilir. Ama böyle harf birleşimlerinin birçok grafemin birleşiminden de olacağı görüşü çok yaygındır.
 
== Sözlük Bilimi ==
Sözlük bilimi modern dil biliminin içerisinde söz dağarcığı anlamındaki sözlük kuramıdır. Sözlük bilimi, sözcük sistemi ve sözcüklerin anlamlarına yönelik varlık bilimi olarak tanımlanır. Dilsel ifadelerin anlam yapısı ve sözcükler arasındaki bağlantı ile ilgilenir.
 
1960’lı yılların başından beri modern dil bilimi içerisinde kendine özgü bir alan olarak var olan sözlük bilimi, dil unsurlarını araştırır ve leksikografik öğeler (biçimbirim), kelime ve sözcük grupları arasındaki ilişkiyi ve kuralları belirlemeye çalışır.
 
[[Leksikografi]] sözlüklerin oluşturulmasıyla ilgilenir ve bunun için sözlükbilimsel olgulara başvurur, sözlükbilimsel araştırmalara yönelik yeni bilgiler verir.
 
Sözlük bilimine akraba olan diğer dil bilimi alanları; [[Adbilim]], Kavrambilim, [[Kökenbilim]], kelime yapısı, [[Deyim]] Bilgisi ve Özel Adlar bilimidir.
 
== Biçim Bilimi (Morfoloji) ==
Modern Dil biliminin alt alanı olan biçim bilimi, bir dilin anlam taşıyan en küçük parçalarının (Biçimbirim, Morfem) araştırmasını yapar. Biçimbirimler farklı biçimlerde kullanılır, anlam ayırıcı en küçük birimlerden (fonem) oluşur ve bunların kelimelerini oluşturur. Biçimbirim kelimelerin iç yapısındaki dil olgularına ilişkin kurallarla ilgilenir.
 
=== Morfoloji Kavramının Kökeni ===
Morfoloji geleneksel dil bilgisinde, bükün biçimlerinin ve kelime türlerinin çözümlemesini kapsayan ve sözcük yapısını da dikkate alan biçim bilgisidir.
 
Morfoloji kavramı, tipik [[sözcük]] yapılarını tanımlamak için dil bilimciler tarafından 19. yüzyılda ele alınmıştır. Bu kavram köken olarak, özellikle Botanik’teki biçim bilgisini başlatan [[Goethe]]’den gelmektedir. August Schleicher bu kavramı, dil bilimi için 1860 yılında sadece başlık olarak benimsedi. Morfemleri ise ilk olarak [[Leonard Bloomfield]] konulaştırdı. Bloomfield (1933) ve Harris (1951) bu konuya ayrı birer bölüm ayırarak eserlerinde yer vermiştir. Morfoloji, konum açısından sürekli bir değişime uğrarken hem hangi dil betimsel alanların ona dahil edilip edilmeyeceği sorusu, hem de değişik [[gramer]] sınıflarının düzenleyici sistemlerine nasıl dahil edileceği konusu farklı yaklaşımlarle ele alınmıştır.
Satır 417 ⟶ 416:
Bazı dil bilimcilere göre evrişim konusu [[biçim bilgisi]] içerisinde ele alınır. Evrişim, bir kelimenin biçim değişikliği olmadan kelime türünün değişmesidir. Örneğin; “Adam güzel konuştu” ile “güzel çiçeklerden bir demet aldı” cümlelerinde “güzel” sözcüğü biçimsel bir değişikliğe uğramadan ilk cümlede zarf, ikinci cümlede sıfat görevindedir.
 
Almancada bazı isimlerin tekil ve çoğul halleri aynıdır. ''Das Kissen'' (tekil), ''die Kissen'' (çoğul), bu sözcükte de hiçbir biçimsel değişiklik yoktur ve evrişime uğramış bir sözcüktür.
 
Evrişimin başka bir tanımı ise, [[morfem]]de hafif bir değişiklik olabileceği yönündedir, böyle sözcükler de bükün konusuna dahil edilebilir. Bu bağlamda evrişimin ilk belirttiğimiz tanımı Sıfır-türetme olarak adlandırılır.
 
Sözcüklerdeki biçimsel olaylar, başka hiçbir değişiklik olmadan sadece önek ve soneklerden oluşuyorsa kurallara uygun olan ifadelerle betimlenir. Arapçadaki bazı sözcük türetme kurallarında olduğu gibi bazı durumlar kurallara uygun olan dillerle anlaşılmaz.
 
=== Sınırlamalarda Ortaya Çıkan Sorunlar ===
Sözcük bilgisi ve bükünün bölümlenebilirliğine dair tartışmalar hala sürmektedir. Bazı okullarda sözcük bilgisi kendine özgü bir alan olarak, bazı okullarda ise biçim bilgisinin alt alanı olarak öğretilmektedir. Ama biçim bilgisi sözcük bilgisinin alt alanı olarak alınırsa sözcük bilgisini biçim bilgisinden ayırmanın hiçbir mantığı yoktur. Bir basit ve belirleyici kurala göre sözcük bilgisi ile bükün arasındaki fark şudur: Sözcük bilgisinde yeni kelimeler türetilir, bükünde ise sözcüklerin anlamlarına katkı yapılarak kelimelerin cümledeki işlevleri dile getirilir. Örneğin; Sözcük bilgisi, hareket sözcüğüne –siz eki getirilerek yeni bir kelime oluşturulan alandır. Bükünde ise yeni bir kelime türetilmez, sadece uyumluluk aranır, örneğin; özne-yüklem uyumu, çoğul isimlerde yüklem de çoğul olur ya da yazmak fiilinin özneye göre (yazıyorum, yazıyorsun) çekimi gibi durumlar bükünün ilgilendiği konulardır.
 
Bükün ve cümle bilgisinde aynı dilbilgisel ve [[anlambilim]]sel işlevler söz konusu ise sınırlandırmalarda sorunlar ortaya çıkabilir. Örneğin; bükünlü diller grubunda olan Almancada şöyle bir kategori vardır: Almancada bütün isimlerin tanımlığı (Artikel) vardır. Bu tanımlıklar adların cinsini, çekimlerini, tekil ya da çoğul biçimlerini, belirli ya da belirsiz olduklarını ve aynı zamanda adla birlikte çekilen sıfat ve zamirlerin çekimini belirtir. Bu tanımlıklar “der, die, das”tır. Örneğin; ''Löwe (aslan)'' sözcüğü sözcük bilgisindeki –in ekini alarak ''Löwin (dişi aslan)'' olur. Bir cümlede kullanılan Artikeller her zaman çekimlenir, ama Almancadaki çok az isim cinse göre değişir.
 
Bir dilin anlam taşıyan en küçük birimi olarak tanımlanan [[morfem]], biçim bilgisi dahilinde parçalara ayırma imkânları sunar ve bilimsel tartışmalara yol açar.
 
== Biçimbirim ==
Dilin anlam taşıyan en küçük yapı birimi olan biçimbirim, bir kelimenin henüz sınıflandırılmamış öğesidir. [[Morf]]lara kelimeleri parçalara ayırarak ulaşılır. Örneğin; “O her gün okula gider” ve “Giderayak işlerim var bitirilecek” cümlelerinde gitmek fiiline –er morfemi getirilerek farklı anlamlar oluşturulmuştur.
 
Farklı morflar farklı şekillerde aynı işlevi görüyorsa, bunlara da biçimbirimlerin [[allomorf]]ları denir. Türkçede bu duruma şu şekilde örnek verilebilir:
 
Örnek 1: “Annemler geldi.” ve “Annemgil geldi.” Bu cümlelerdeki “anne” sözcüğüne eklenen “-ler” ve “-gil” sözcükleri aynı anlamı vermektedir.
 
Örnek 2: “Öğrenciler yarın gelecekler.” ve “Arkadaşlarım bu sınavı başaracaklar.” Bu cümlelerde “öğrenciler” ve “arkadaşlarım” sözcüklerinde “-ler” ve “-lar” ekleri aynı çoğul anlamını vermektedirler. Aynı zamanda “gelecekler” ve “başaracaklar” sözcüklerindeki “-ecek” ve “-acak” ekleri aynı gelecek zaman kipini belirtmektedirler. Bu durum başka dillerde de meydana gelmektedir. Örneğin; ''Kinder'' kelimesindeki –''er'', ''Hunde'' kelimesindeki –''e'', ''Fragen'' kelimelerindeki –''n'', ''CDs'' kelimeleri –''s'', çoğul biçimi değişmeyen ''Wagen'' kelimesi çoğul biçimbirimlerin Allomorfemidir. Bu biçimde farklı biçimbirimler [[Senkretizm]] adı verilir.
 
=== Bükün ve Kelime Yapısı Kuralları ===
Bükün, kelime yapısında gözlemlenen farklı yöntem ve kurallara göre gruplara ayrılır.
 
[[Sıfat]], [[isim]] ve [[fiil]] çekimi bükün sınıfına girer. Birçok yazar, sıfatlarda karşılaştırma ve bu karşılaştırma derecesini de bükün sınıfına koyarlar. Örneğin; “ ''Çay içiyorum''” cümlesinde birinci tekil şahıs ve şimdiki zaman olarak kullanılan “-''yor''” ve “''um''” çekim morfemi vardır.
 
Son zamanlarda yapılan çözümlemelerde bükün, sözdizimsel düzeyde bir role sahip olduğu için biçimbirim sınıfından sayılmamaktadır, ama bu görüşle, anlambilimsel düzeyde çoğul yapı ve Genus (cins durumu) çelişmektedir.
Satır 600 ⟶ 599:
* [http://www.aber.ac.uk/media/Documents/S4B/semiotic.html Semiotics for Beginners] {{İng}}
* [http://www.sil.org/linguistics/GlossaryOfLinguisticTerms/contents.htm SIL Linguistics Glosarry] {{İng}}
* [http://plato.stanford.edu/contents.html Standford Encyclopedia of Philosophy] {{İng}}
 
<!--altbilgi-->
Satır 606 ⟶ 605:
 
<!--kategoriler-->
 
{{DEFAULTSORT:Dil bilimi}}
[[Kategori:Dil bilimi| ]]
 
 
 
{{Link SM|bn}}
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Dilbilim" sayfasından alınmıştır