Postmodern felsefe: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
4. satır:
[[Aydınlanma Düşüncesi|Aydınlanma düşüncesinin]] temelini oluşturan rasyonalizmin, yani [[nesnel bilgi]]nin [[akıl]] yoluyla edinilebilir olduğuna duyulan inancın sarsılması ile birlikte başlayan ve bir bütün ''modern felsefenin'' temel kategorilerinin sorunsallaştırılması ve bu kategorilerin işletildiği [[Epistemoloji|epistemolojik]] ilkelerin yerinden edilmesi ile sonuçlanan felsefe eğilimi. "Özcülük", "temelcilik", "gerçekçilik", "nesnellik", "özne" ya da "ben" gibi modern felsefeye içkin ve aydınlanma düsüncesinin temel dayanakları olan kavramlar burada artık tümüyle işletilemez bir hale gelir. Bu, bir tür [[Felsefenin Sonu|felsefenin sonudur]], ama tümden felsefenin değil, özellikle vurgulandığı haliyle, Platon'dan beri süregelen ve Modernizmde doruğuna ulaşan [[metafiziksel felsefe]]nin sonudur.
 
Felsefe yapmanın imkân ve olanakları bu noktadan itibaren başka bir yol izlemek durumundadır, ki postmodern felsefe eğilimleri çeşitli kollardan bunun açılımlarını yaparlar. En bilinen ve etkili örnekleri [[Jean-François Lyotard|Lyotard]]'ın [[Büyük Anlatıl|Büyük Anlatılar]]'ın sonu eleştirisi, [[Michel Foucault|Foucault]]'nun [[soykütüksel arkeolojisi]], [[Emmanuel Levinas|Levinas'ın]] [[ötekilik felse|ötekilik felsefesi]], [[Jacques Derrida|Derrida'nın]] [[yapısökümcülük|yapısökümcülüğü]], [[Gilles Deleuze|Deleuze]]'un [[göçebe şizoid analizler]]i, [[Richard Rorty|Rotry'nin]] [[ironi ve olumsallık]] kavramları, [[Roland Barthes|Barthes'ın]] [[Göstergebilim|göstergebilimsel serüvenserüveni]]i, [[Julia Kristeva|Kristeva]]'nın [[metinlerarasılık|metinlerarasılığı]], [[Ernesto Laclau|Laclau]] ve [[Chantal Mouffe|Mouffeu'nun]] [[anlamın kapatılamazlığı]] hakkındaki çözümlemeleri şeklinde çok genel olarak belirtilebilir.
 
Postmodern felsefe, [[fenomenoloji]], [[yapısalcılık]], [[Varoluşçuluk|varoluşculuk]], [[eleştirel teori]] ve [[Marksist felsefe]] gibi öğretiler arasındaki etkileşimlerin oldugu kadar, [[dilbilim]], [[antropoloji]], [[psikoanaliz]], [[sosyoloji]] gibi disiplinler arasındaki kuramsal sınır çatışmaları ve geçişkenliklerinin de ürünüdür. Farklı kollardan modern düsüncenin içinde kuramsal sınırları zorlayan [[Albert Einstein|Einstein]], [[Immanuel Kant|Kant]], [[Georg Wilhelm Friedrich Hegel|Hegel]], [[Adolf Hitler|Hitler]], [[Sigmund Freud|Freud]], [[Friedrich Wilhelm Nietzsche|Nietzsche]], [[Husserl]], [[Martin Heidegger|Heidegger]], [[Saussure]] bir anlamda daha modernizm icinde postmodern felsefenin öncüllerini atmışlar ve derinleştirmişlerdir.Özellikle son dört ismin postmodern felsefenin ''fikir babaları'' olduklari söylenebilir. Fransız felsefecileri daha sonra, [[1960]] ve [[70’l]]erde, bu düşünürlerin açtıkları izlekleri derinleştirerek postmodern felsefenin başlıca yaklaşımlarını şekillendirmişlerdir.
 
Postmodern durum zaten çoktan belirginleşmeye başlamıştır [[II. Dünya Savaşı]]'ndan itibaren. Ekonomik, siyasal ve toplumsal düzenlenişlerin ifadesi olan [[postmodernPostmodern durumundurum]]'un yanı sıra, mimariden diger sanat dallarına felsefe, din, toplum, kültür ve benzeri her alanda modernizme tepki olarak doğan tutum ve yaklaşımların ifadesi olarak da [[postmodernizm]] ortaya çıkmıştır. '''Postmodern felsefe''' ise, bu noktada postmodernizmin arkaplanındaki ya da başka bir deyişle altyapısındaki ''teorik temeli'' olusturur. Postmodern felsefe, dolayısıyla modern felsefenin içerdiği ''kavramsal ikiliklere'' ve onların epistemolojik temellerine kökten bir itirazdir denebilir.
 
Postmodern felsefe, her seyden önce en genel anlamda ''evrensel'', ''tümel'', ''nesnel'' ve ''rasyonel'' bilginin varlığına yönelik derin bir kuşkunun ortaya çıkmasının ürünüdür. Bu kuşkuyla giderek, ikili kavram karşıtlıkları ve onların dayanakları olan epistemolojik ''konvansiyonları'' yıkmaya yönelir. Yapısalcı dilbilimin [[dil]]’i sorunsallaştırması, psikoanalitik kuramın [[bilinç]]’i deşifre etmesi ve antropolojinin kültürel olguların dayandığı [[derin yapıları]] açığa çıkarmasının sonuçlarına bağlı olarak düşünce-gerçeklik ilişkisinin, dolayısıyla da bilginin geleneksel felsefedeki yapısının altüst edilmesi sözkonusu olur.