Dihidrotestosteron: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Supravit (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
4. satır:
'''Dihidrotestosteron'''; erkek vücudunda bulunan [[testosteron]] hormonunun aktif versiyonu olan güçlü metobolitine verilen addır. DHT hormonu, büyük oranda testosteron’un periferal dokularda 5- Alfaredüktaz enzimi aracılığı ile dönüşümünden oluşur.<ref>^ Zhang Y, Ye 1, Ding Q et Al [ Measurement of T and DHT contents in normal and diseased human prostate tissues ] Zhonghua Wai Ke Za Zhi 2000; 38(7): 545-7</ref> Testosteron hormonunun aktif hale gelebilmesi ve dokular üstünde androjenik etki gösterebilmesi için 5 Alfa Redüktaz isimli enzimle DHT hormonuna dönüşmesi şarttır. Testosteron, tip-1 5-Alfa Redüktaz ve tip-2 5-Alfa Redüktaz adı verilen iki enzimle DHT hormonuna dönüşür.Bu dönüşme olmadan testosteron birçok doku ve organda etkili olamaz.<ref>^ Steers WD. 5 Alpha - Reductase Acitivity in the prostate. Urology.2001;58(6 Suppl 1): 17-24; discussion24.Review</ref> DHT hormonu, anne karnındaki fetus halinde bulunan çocuğun erkek cinsel özellikleri kazanmasını ve cinsel organlarının gelişmesini sağlar. DHT hormonu ayrıca anne karnındaki fetusun beyni üstünde de birçok etkide bulunur. Henüz anne karnında olan fetusun cinsiyet kimliğinin oluşmasını sağlar. DHT hormonu, bunun dışında puberte (ergenlik) döneminde sekonder seks karekterlerinin meydana gelmesini ve erkek tipi farklılaşmayı meydana getirir. Böylece puberte döneminden önce kız çocuğundan kolay kolay ayırt edilemeyecek olan erkek çocuğu gittikçe farklılaşır ve çocukluktan erkekliğe adımını atar. Sakalları ve bıyıkları çıkmaya,sesi kalınlaşmaya, boyu uzamaya, kas kütlesi artmaya, penisi büyümeye, testisleri sperm üretmeye başlar. Tüm bu farklılaşmayı testosteron, DHT hormonuna dönüşerek meydana getirir. DHT hormonunun bir diğer görevi glandüler prostat dokusunun fonksiyonlarının devamlılığını sağlamaktır. Bunun dışında da, erkek metabolizmasında DHT hormonunun sperm üretiminden, aerobik kapasitenin artışına kadar birçok önemli katkısı vardır.<ref>^ Bonkhoff H, Fixemer T, Hunsicker I, Remember K. Progesterone receptor expression in human prostate. Prostate.2001;48(4):285-91</ref>
 
DHT'nin erkek metabolizmasındaki görevleri bir ömür boyunca sürmektedir. Bunun dışında testosteron ve DHT, genetik olarak bu hormonlara duyarlı kişilerde androgenetik alopesi ( erkek tipi saç dökülmesi), akne ve prostat hastalıkları gibi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Genetik olarak bu androjenik hormonlara[[hormon]]lara duyarlı olan kişiler, DHT'den daha çok etkilenmektedirler [[testosteron]] hormonuna göre.Testosteron hormonunun da bu dokularda etkinliği vardır ama DHT hormonundan daha zayıf bir etkidir. Bazı kişiler neden bu hormonlardan olumsuz etkilenirken, bazı kişilerin etkilenmediği tam olarak bilinmemekte ve bu duruma hangi hatalı genlerin yol açtığı araştırılmaktadır.<ref>Price WA.Nutrition and Physical Degeneration, New York,Paul B. Hoober,ınc.; 36-70;1999.</ref>
 
==Dihidrotestosteronun klinik değerleri==
87. satır:
 
==Dihidrotestosteron ( DHT ) ve Androjenik Alopesi==
Genetik yatkınlık ve androjenlerin aktivasyonu sonucu, puberteden sonra terminal kılların vellusa dönüşmesi ve dökülmesi ile karakterizedir. Androjenler erkekte testis, kadında ise over ve adrenal glandda yapılır.Her ne kadar asıl androjen testosterondur olsa,testosteron 5 Alfa Redüktaz enzimi ile Dihidrotestosteron'a dönüşmeden etkili olamaz.Bu yüzden testosteron, kıl matriksinde keratinositler içinde 5-alfa redüktaz ile dihidrotestosterona dönüşür ve sitoplazmik reseptör ve bağlı proteinlerle nükleusa transfer edilir. Reseptör DNA’ya[[DNA]]’ya tutunur ve mRNA oluşur. Sonra asıl protein; başlıca keratinler kodlanırlar. Bazı folliküller androjenleri metabolize ederken kıl büyümesini stimule eder, diğerleri ise büyümeyi inhibe ederek androgenetik alopeside olduğu gibi kılların terminalden vellusa gerilemesine sebep olurlar. Androjenlerin sakal ve vücut kıllarını artırırken, saçlarda dökülmeye yol açmasının nedeni budur.Daha sonra kıl dökülür. Anajen faz normalde 3 yıl dürer, telojen faz ise sadece 100 gündür. Bu durumda anajen/telojen oranı 9/1'dir. Günlük saç kaybı 100'e kadar çıkabilir. Androjenik alopeside anajen faz kısalmıştır. Sonuçta anajen/telojen oranı da düşer. En sonunda kıl follikülleri miyatür bir hal alarak, terminal saç durumuna erişilir.
 
Erkeklerde; puberteden sonra genellikle 20. yaştan itibaren başlar. Bazan 30-40 yaşlarına kadar gecikebilir. Vakaların %96’sında bitemporal gerileme şeklinde başlar. Vertekste seyrelme, açılma olur. Bazan tümüyle dazlaklık oluşur. Fakat oksipital bölge daima salimdir. Terminal kılların vellusa dönüşümü vardır. Erkeklerde hormonal denge normaldir. Erkek tipi alopeside koroner arter hastalığı riski normallere göre fazladır.Kadınlarda; genellikle 20 yaş sonunda ve 40 yaşın başında başlar. Frontal-verteks arasında difüz seyrelme ve terminal kılların vellusa dönüşümü vardır. Saç seyrelmesinin giderek genişlediği görülür. Polikistik over, androjen salgılayan over tümörleri ve adrenal tümörleri gibi çeşitli hastalıklara bağlı olabilir. İlgili hormon seviyelerine bakılmalı ve over-sürrenal ultrasonografi yapılmalıdır. Kadınlarda serbest testestoron ve DHEA sülfat seviyesinde artma, SHBG seviyesinde azalma olabilir. Bazan akne, hirsutizm, mensturasyon düzensizliği veya virilizasyonla birlikte olabilir.