İçerik silindi İçerik eklendi
Mukaddime (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Mukaddime (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
1. satır:
{{Vikitatil}}
<div style="width:600px; margin: 2em auto; background: #ffffff; ">{{Kutulu ileti| kenar = 2px solid #ffb466 | zemin = #ffe496|ileti= Bil ki: tarih ilmi, milletler ve kavimlerin birbirinden nakil ve rivayet edegelmekte oldukları ilimlerdendir. Tarih öğrenmek için atlara üzengiler ve develere semerler bağlanarak (binek hayvanlarına binerek) seferler ihtiyar olunur. Halk ve hiç bir şeye önem vermeyen gafiller bile tarih öğrenmek isterler. Hükümdarlar ve Yemen hükümdarları olan Kayl'ler tarih öğrenmek için birbirleriyle yarış ederler. Onu anlamak hususunda bilginler ve cahiller birbirine denktir. Tarih, zahirine bakıldığında geçmişteki olayların ve devletlerin hallerinin ve geçen çağdaki haberlerin öte tarafına geçmez. Tarihte sözler istinatlarla nakl olunur ve tarihî olaylarla meseleler darbolunur. Meclisler cemaatle dolduğunda tarih olayları nakledilerek toplantılar tazelenir ve dinleyenler hoşlanır ve râğbetle dinlenir. Tarih, insanların ve kavimlerin hâl ve durumlarının nasıl değişmiş olduğunu, devlet sınırlarının nasıl genişlemiş, kuvvet ve kudretlerinin nasıl artmış bulunduğunu, ölüm ve yıkılma çağı gelinceye kadar yeryüzünü nasıl imar ettiklerini bize bildirir. Bu tarihin zâhiri (açık anlaşılan) mânasıdır. Tarihin içinde saklanan mâna ise incelemek, düşünmek, araştırmaktan ve varlığın (kâinatın) sebep ve illetlerini dikkatle anlamak ve hâdiselerin vuku ve cereyanının sebep ve tertibini inceleyip bilmekten ibarettir. İşte bundan dolayı tarih şereflidir ve '''hikmet''''in içine dalmıştır. Bundan ötürü tarih, hikmet = felsefe ilimlerinden sayılmağa lâyıktır. <br/> [[İbn-i Haldun]]}}
</div>