Kumanova Muharebesi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Vikiyazar (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
Yzkoc (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
124. satır:
:B.&nbsp;{{note|kitap2}}Yine Osmanlı'nın seferberlik sisteminde de hatalar vardı zira askere alınacak kişiler askere alındıkları ordunun yakınındaki bölgelerden alınırdı, bu seferberlik açısından silâh altına alma ve askerlerin bölgeyi tanıması, zorlanmaması gibi belli bir kolaylık sağlasa da dezavantajları çoktu zira savaşılan bölgeye yakın ordunun olduğu yerde silâhaltına alınan bu kişiler, eğer silâhaltına alındıkları yerler cephe hattı ve düşman işgali tehlikesi olan yerlerdeyse bu bölge yakınında köylerinin, şehirlerinin başına gelenlerden derhal haberdar olduklarından bu durum onları demoralize edip dikkat dağınıklığı ve ailelerini korumak için firarlara sebep oluyordu.Örneğin Priştine ve Üsküp şehirlerinin ileride Sırpların eline geçtiğini veya buraya Sırplarının yürüdüğünü öğrenen, cephede savaşan tümenlerdeki Üsküplü Arnavut ve Türk redif askerlerin pek çoğu ailelerinin durumundan endişelenerek kurtarmak için panik içinde bulundukları yerleri terk edip bu yerlere gitmişlerdir. Sonuçta da Osmanlı ordusunda bu firarlar ağır sorunlara neden olmuştur. Ancak 1.Dünya Savaşındaki seferberlik programında imparatorluk bu sistemden dönebilmiştir. Balkan savaşındaki firar sorununun temel nedenlerinden biri de budur.<br>Balkan Savaşında ki Osmanlı seferberlik sistemi ile başka iddialarda bulunmaktadır.'''Hafız İsmail Hakkı Paşa "Bozgun" Sayfa 93-94 Tercüman Gazetesi Yayınları-1001 Temel eserde (orjinalinden yeniden basılmış hali)''' de NY times gazetesinin aşağıda D kısmındaki dipnotunu doğrular şekilde Balkan savaşında askere alınan bu kimselerin bir kısmı bölgede yaşayan Hristiyan Bulgarlar,Karadağlılar,Rumlar,Sırplar v.s den oluştuğu;daha öncesinde hiç bir Osmanlı Savaşında bu şekilde büyük derecede hristiyan ve musevi asker alımının Osmanlılarda yapılmadığı;üstelik acele ile düzensizce yapılan seferberlik neticesi; bu askerlerin orduya adaptasyonu yapılmadan büyük bir hata ile ön cephelerde görevlendirildiği; özellikle Rum,Sırp,Karadağ ve Bulgarların karşılarında da aynen kendi etnik kimlik ve dinlerini taşıyan, askerlerden oluşan ordular ve devletlerin önüne çıkarıldığında; askerlerin firar ettiklerini ve Kumanova dahil pek çok balkan savaşı muharebesinde ordu disiplinin bu firarlarla ve bu kişilerin alyhe çalışmalarıyla daha da bozulduğunu iddia etmektedir. Dikkat çeken nokta; 1.Dünya savaşında da hristiyan, musevi v.s dinlerden asker alımı yapılmıştır; ancak Balkan Savaşının aksine bu askerlerin seçimi dikkatli şekilde yapılmış, orduya adaptasyonu elden geldiğince yaptırtılmış ve orduya zarar vermeyecek şekilde geri hizmetlerde (asker bakımı, tıbbiye..vs) görevlendirilmiştir.
 
:C.&nbsp;{{note|kitap3}}[[Hüseyin Rahmi Apak]], "Yetmişlik Bir Subayın Hatıratı" eserinde şunlardan bahsetmektedir.''"Türk ordusunda savaş kavramını bilen kumandan yok gibiydi. Örneğin Batı Ordusunda Merkez Grubu Kumandanı Zeki Paşa, iyi bir askeri akademi hocasıydı. Ama savaş adamı değildi. Halim selim, yumuşak huylu, nazik bir adamdı.. Ve o kadar..1878 yılından beri Osmanlı ordusu savaşı unutmuştu. Abdülhamid devrinde ordu, savaş için yetiştirilemiyordu. Meşrutiyet'ten sonra orduya el atılmıştı, ama canlanma yetersizdi. Alayları, taburları, tümenleri, hatta daha yukarı birlikleri yönetecek kumandan yoktu..Komanova ilerisinde Sırplarla ilk temas kurulduğu zaman çıkan çatışmada kuvvetli darbeler vurulmuştu. Akşama kadar muharebenin gidişi lehimize görülüyordu. Gece basınca bazı tümen kumandanları ve diğer kumandanlar, muharebe alanını terk ederek Komanova kasabasına rahat etmeye gittiler !. Hatta bazı tümen kumandanları, kendilerine tebliğ edilen paşalık rütbesi işaretlerini diktirmek için, gece yarısı terzileri çağırtmışlardı !. Redif alayı ve tümenleri ise, daha o gece dağılmışlardı..Manastır'daki tutumu ilk günden beğenmemiştim. Çünkü ordu ve kolordu karargahları, savaş alanlarını bırakıp geceleri şehirde kalıyorlardı. İrtibat subayları ve yaverleri de onlarla birlikte gidiyorlardı. Ertesi sabah atlarına binerek ileri hatlara geliyorlardı. Birçok kumandan ve subaylar birliklerini kaybetmişlerdi. Bunların işi gücü, başıboş dolaşmak ve gelip muharebeyi seyretmekti."''<ref name=anekdot/><br>Ayrıca benzer ifadeler için bkz. [http://www.kho.edu.tr/kutuphane/kitap/ozetler/00087ozet.htm '''Artuç İbrahim Balkan Savaşı Kastaş Yayınları İstanbul 1998''' Bu kaynaklar, bazı görgü tanığı ifadeleri ve bazı kaynaklarda bu savaşın kaybedilmesi askerlerin mevziilerini yağmurla terki, subayların ihmali veya bir kısım askerlerin ihaneti gibi iddialara bağlansa da Erickson, Edward J. (2003). Defeat in Detail: The Ottoman Army in the Balkans, 1912–1913. gibi pek çok tarihçi ve harp uzmanı eserlerinde bunun doğru olmadığı,bu türden durumların ancak muharebe için tali etkisinin,kaybedilme nedenlerinden sadece biri olabileceği; bu muharebenin kaybedilmesindeki esas hatanın tamamen Osmanlı yüksek komutanlığının,Nazım Paşa'nın içine düştüğü stratejik hatalar başta olmak üzere pek çok nedenden kaynaklandığı,Osmanlı ordusunun bu şekilde kendinden gerek silah ve gerekse sayı yönünden üstün bir düşmana seferberliğini tamamlamadan tecrübesiz ve eğitimsiz askerlerle saldırısının tam ve büyük bir hata olduğu ve bu muharebenin bu hali ile nasıl yapılırsa yapılsın Osmanlı aleyhine neticelenmesinin kaçınılmaz olduğunu ortaya koymaktadır.]
:D.&nbsp;{{note|kitap4}}[http://query.nytimes.com/mem/archive-free/pdf?res=9507EEDC1E3AE633A2575BC0A9649D946396D6CF Bununla birlikte '''Newyork Times'da yayınlanan bir haber''' de Kumanova'da savaşan Vardar ordusunun %25inin Makedonya'da ki Hıristiyan Arnavut,Bulgar,Rum,Sırp v.s kimselerden ibaret olduğu ve bu kimselerin Sırplara mermi bile sıkmayıp, karavana ateş edip cepheden firar ettiği kısaca ordu içinde Hıristiyanların Osmanlıya ihanet ettiği yolunda bir başka iddiada vardır.]
:E.&nbsp;{{note|kitap5}}[http://query.nytimes.com/mem/archive-free/pdf?res=9902E6DC1E3AE633A25754C2A9679D946396D6CF '''NYtimes "Turks had wooden bullets" başlıklı haber'''-o kadar ki Makedonya’da bazı savaşan birliklere gerçek mermiler yerine Osmanlıların farkında olmadan tatbikatlarda kullanılan öldürücü niteliği olmayan tahta fişekleri bile gönderdikleri ve bununda Makedonya’daki kötü performansın nedenlerinden biri olduğu iddialar arasındadır.]