Danıştay saldırısı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Yakamoz51 (mesaj | katkılar)
guncelleme
KumulBot (mesaj | katkılar)
(v5) G_Ş1 Uyarı1
31. satır:
 
[[Dosya:vakitdanistay.jpg|right|250px|thumb|Vakit gazetesinin konuyla ilgili manşeti.]]
[[Vakit (gazete)|Vakit]] gazetesi 13 Şubat 2006 tarihli haberinde Danıştay 2. Dairesi'nin bir öğretmenin dışarıda başörtüsü taktığı için müdür olmasını uygun bulmaması kararından sonra "İşte o üyeler" şeklinde bir başlık atıp daire üyelerinin resimlerini basmıştı. Bu gazete nüshasının saldırganın aracından çıkması üzerine, saldırganın bu haberle motive olduğu iddiaları ortaya atıldı <ref>{{Cite webWeb kaynağı| url = http://www.radikal.com.tr/sayfa.php?sayfa=4&tarih=18/05/2006 | başlık = Türban kararını veren Danıştay'a silahlı baskın Yargıya Türk-İslam sentezci saldırı | erişimtarihi = 22 Nisan 2010 | tarih = 18 Mayıs 2006 | iş = Radikal }}</ref>. Bunun üzerine Gazete hakkında "hedef göstermek" suçundan dava açıldı. Yargılama sonucu ''Danıştay üyelerini terör örgütlerine hedef gösterdiği gerekçesiyle'' gazetenin sahibi Nuri Aykon 100 bin YTL, sorumlu yazı işleri müdürü Harun Aksoy ise 11 bin 572 YTL para cezasına çarptırıldı {{fact}}.
 
Saldırı, hükümetin tüm üyeleri tarafından kınanmıştır. Ancak hükümet saldırının irticai bir saldırı olduğunu reddetmiş ve hükümeti devirmek amaçlı bir komplonun parçası olduğunu savunmuştur. Protesto gösterilerinin ardından hükümet adına açıklama yapan devlet bakanı [[Mehmet Ali Şahin]], "saldırganların saldırıyla değil, hükümete yönelik protestolarla amaçlarına ulaştıklarını" söylemiş ve saldırının "başörtüsü kararı ile ilgili olmayıp Türkiye'deki istikrar ortamını yoketme amacında olduğunu" savunmuştur. Takip eden günler içinde hükümetin diğer üyelerinden de bu saldırının Türkiye'deki istikrarı yok etmeye yönelik bir komplo olduğu fikrini destekleyen açıklamalar gelmiştir. Hatta Başbakan [[Recep Tayyip Erdoğan]], muhalefet lideri [[Deniz Baykal]]'ı bu komplonun bir parçası olmakla suçlamıştır.<ref>[http://www.bbc.co.uk/turkish/europe/story/2006/05/060519_erdogan.shtml Erdoğan: Baykal komplo kuruyor, BBCTurkish] 19 Mayıs 2006</ref>
 
== Ankara'daki soruşturma ve dava ==
Saldırıdan iki gün sonra dönemin Başbakan Yardımcısı [[Abdullah Gül]] Alparslan Aslan'ı yönlendiren çetenin elebaşısının emekli yüzbaşı [[Muzaffer Tekin]] olduğunu açıkladı ve Tekin'in, olay öncesinde Arslan ile sık sık telefonla görüşmesi yaptığını belirtti. İkamet ettiği apartmanın yöneticisi ve komşularının, "milli duyguları sağlam, ama dini bütün değildir" diye nitelendirdikleri Muzaffer Tekin, saldırının gerçekleştiği gün saat 12.00 sıralarında eşi Müge'yle birlikte binadan çıkmış ve kendisinden bir daha haber alınamamıştır.<ref>{{Cite webWeb kaynağı| url = http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=4445692&tarih=2006-05-20 | başlık = Katil yakalandı ama çetenin başı kaçak | erişimtarihi = 19 Mayıs 2009 | yayımcı = Hürriyet | tarih = 20 Mayıs 2006 | ilk = Şükrü | son = Küçükşahin }}</ref> [[Muzaffer Tekin]] Danıştay Saldırısından üç gün sonra bıçakla intihara teşebbüs etmiş şekilde yakalandı. Tekin, yaralı halde götürüldüğü Acıbadem Hastanesi'nde polis tarafından gözaltına alındı.<ref>{{Cite webWeb kaynağı| url = http://www.hurriyet.com.tr/gundem/4446619.asp?m=1&gid=69 | başlık = Danıştay saldırısında adı geçen eski yüzbaşı yakalandı | erişimtarihi = 19 Mayıs | erişimyılı = 2009 | yayımcı = [[Hürriyet (gazete)|Hürriyet]] | tarih = 20 Mayıs 2006 }}</ref> Tekin'in Danıştay Saldırısı'nı hemen ardından teknik takibe alındığı ve evini terkettikten sonra emekli albay Mehmet Zekeriya Öztürk'e telefon ederek "Birkaç gün ortadan kaybolmam lazım bana yardımcı ol" dediği öğrenildi.<ref>{{Cite webWeb kaynağı| url = http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=4463522&tarih=2006-05-24 | başlık = Komplo düzenleneceği endişesiyle saklandım | erişimtarihi = 19 Mayıs | erişimyılı = 2009 | yayımcı = [[Hürriyet]] | tarih = 24 Mayıs 2006 | ilk = Soner | son = Gürel }}</ref>
 
[[Hürriyet (gazete)|Hürriyet]] gazetesi 24 Mayıs 2006 günü Muzaffer Tekin tutuklu olduğu sırada emekli yüzbaşının içinde olduğu ilişkiler ağının polise göre, '[[Ergenekon örgütü]] yapılanmasında yer alan kişileri işaret ettiğini duyurdu. Ancak; Arslan ve Tekin'in [[Veli Küçük]], [[Sedat Peker]], [[Kemal Karinçsiz]], [[Sevgi Erenerol]] gibi kişiler uzanan önemli bir ilişki yumağının mevcut olduğu tespit eden polis ciddi bir delile ulaşamadığı için [[Muzaffer Tekin]]'i serbest bıraktı.<ref>{{Cite webWeb kaynağı| url = http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=4463231&tarih=2006-05-24 | başlık = 'Ergenekon' yapılanması | erişimtarihi = 19 Mayıs | erişimyılı = 2009 | yayımcı = [[Hürriyet]] | tarih = 24 Mayıs 2006 | ilk = Toygun | son = Atilla }}</ref> Saldırı ile ilgili hazırlanan iddianamede Muzaffer Tekin, [[Mehmet Zekeriya Öztürk]] gibi sanıklar yer almadı. Sanıkların laik düzeni değiştirmeye teşebbüs ve saldırının Danıştay 2. dairesinin başörtüsü hakkında aldığı kararlara tepki olarak gerçekleştirildiği savunuldu.
 
11 Ağustos 2006'da saldırgan Alparslan Arslan ve saldırıya karışmış diğer kişilerin davasının ilk duruşması, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu yedi sanık tutuklu ve diğer sanıklar "anayasal düzeni cebren değiştirmeye teşebbüs" ve "silahlı örgüt kurma" suçlarından yargılanmıştır.İlk duruşmada kendine yöneltilen suçlamaları kabul eden Alparslan Arslan; başörtüsü konulu kararı nedeniyle Danıştay'a, başörtüsü takanları domuza benzeten karikatüre yer verdikleri için ise Cumhuriyet Gazetesi'ne saldırdığını söylemiştir.<ref>[http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber_detay.asp?PID=318&HID=1&haberID=215579 Alparslan Arslan'dan 'samimi' itiraflar, CNNTurk] 11 Ağustos, 2006</ref>
51. satır:
12 Haziran 2007'de Ümraniye'de bulunan, emekli astsubay [[Oktay Yıldırım]]'a ait olduğu ileri sürülen el bombaları ve 26 Haziran 2007'de Eskişehir'de emekli binbaşı [[Fikret Emek]]'e ait el bombalarının, 2006 Mayıs'ın Cumhuriyet gazetesine yönelik eylemde kullanılan üç el bombası ile olan benzerliği sonucu Cumhuriyet ve Danıştay Saldırıları dosyası İstanbul savcısı [[Zekeriya Öz]] tarafından tekrar incelemeye alınmıştır. Daha sonra Ergenekon örgütü soruşturmasına dönüşen bu soruşturma da 21 Ocak 2008'de emekli tuğgeneral [[Veli Küçük]] de tutuklandı.
 
Davanın iddianamesi 25 Temmuz 2008'de kabul edildi. İddianamede; 5, 10 ve 11 Mayıs 2006 tarihlerindeki [[Şişli]]'de bulunan [[Cumhuriyet gazetesi]] merkezine el bombası atılması, 17 Mayıs 2006 günü Danıştay 2. Dairesine yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu Danıştay üyesi [[Mustafa Yücel Özbilgin]]'in öldürülmesi ve 4 üyenin yaralanması eylemlerini [[Ergenekon örgütü]]nce azmettirildiği ifade edilmektedir. İddianamede tetikçi Alparslan Arslan’a bu iki saldırının emrinin, Zafer kod adlı emekli yüzbaşı [[Muzaffer Tekin]] ve emekli Tuğgenenal [[Veli Küçük]] tarafından verildiği öne sürüldü. Cumhuriyet gazetesi’ne atılan 3 el bombasının da Eskişehir’de Binbaşı [[Fikret Emek]]’ten ele geçirilen bombalardan olduğu, ancak [[Ümraniye]]’de yakalanan bombaların nerelerde kullanılacağının belirlenemediği belirtildi.<ref name=MedyaKronik>{{Cite webWeb kaynağı| url = http://www.santralhaber.com/haber/943/ | başlık = “Karanlık hiç bir eylem kalmadı” | erişimtarihi = 19 Mayıs | erişimyılı = 2009 | yayımcı = MedyaKronik | tarih = 25 Temmuz 2008 | ilk = Ahmet | son = Şık }}</ref> Danıştay cinayeti nedeniyle mahkûm olan Osman Yıldırım alınan ifadesinde 3 adet el bombasının Muzaffer Tekin'in verdiğini iddia etti.<ref>{{Cite webWeb kaynağı| url = http://i.milliyet.com.tr/ergenekon/iddianame.aspx?sayfa=444 | başlık = Ergenekon iddianamesi | erişimtarihi = 19 Mayıs 2009 | sayfalar = 444 | yayımcı = [[Milliyet]] | tarih = 25 Temmuz 2008 }}</ref><ref>{{Cite webWeb kaynağı| url = http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Detay&ArticleID=899318&Date=19.09.2008&CategoryID=77 | başlık = Yıldırım’dan Ergenekon itirafı | erişimtarihi = 19 Mayıs | erişimyılı = 2009 | yayımcı = [[Radikal]] | tarih = 18 Eylül 2008 }}</ref><ref>{{Cite webWeb kaynağı| url = http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=739685&title=bomba-isini-bana-suikast-isini-alparslana-verdiler-itiraf-mektubundaki-atabeylerin-bilinmeyenleri | başlık = Bomba işini bana, suikast işini Alparslan'a verdiler İtiraf mektubundaki Atabeylerin bilinmeyenleri | erişimtarihi = 19 Mayıs 2009 | yayımcı = Zaman | tarih = 18 Eylül 2008 }}</ref>
 
=== Alparslan Arslan'ın Ergenekon sanıklarıyla telefon trafiği ===
Danıştay saldırganı Alparslan Arslan'ın saldırı öncesi Ergenekon sanıklarıyla telefon trafiği de iddianamede yer aldı. Arslan'ın Muzaffer Tekin ve Ertuğrul Yılmaz ile irtibatlı olduğu bilinen Ayhan Parlak’la 108 kez, Sedat Peker’in liderliğini yaptığı suç örgütü üyesi olduğu iddia edilen ‘Kelebek İbrahim’ lakaplı İbrahim Cingi’yle 94 kez, Muzaffer Tekin ile 35 kez görüştüğü belirlenmiştir.<ref name="ref624">{{Cite webWeb kaynağı| url = http://i.milliyet.com.tr/ergenekon/iddianame.aspx?sayfa=431 | başlık = Ergenekon iddianamesi | erişimtarihi = 19 Mayıs 2009 | sayfalar = 431 | yayımcı = [[Milliyet]] | tarih = 25 Temmuz 2008 }}</ref>
 
===Davaların birleştirilmesi ===
Danıştay saldırısı hakkındaki dava Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüş ve saldırının [[Ergenekon terör örgütü|Ergenekon]] ile bağlantısı olmadığına karar vermişti. 7 Ekim 2008'de, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin kararına itiraz etmiş ve Ergenekon davasına ait tüm belge ve beyanların getirtilerek yeniden bir karar verilmesini istemiştir.
 
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Aralık 2008'de Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını bozarak davanın Ergenekon davası ile birleştirilmesi gerektiğine karar vermiştir. [[Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay Başkanlığı|Yargıtay]] kararında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne açılan Ergenekon davası ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun iddia edilmiş olması karşısında öncelikle davaların birleştirilmesinde zorunluluk bulunduğunu ifade etmiştir.<ref>{{Cite webWeb kaynağı| url = http://www.ntvmsnbc.com/news/469201.asp | başlık = Yargıtay: Danıştay-Ergenekon davası birleşmeli | erişimtarihi = 19 Mayıs | erişimyılı = 2009 | yayımcı = [[NTVMSNBC]] | tarih = 17 Aralık 2008 }}</ref>
 
20 Nisan 2009'da, yeniden görülmeye başlanan Danıştay davasının ikinci duruşmasında, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk kararında ısrar etmeyerek, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin verdiği bozma kararına uydu. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi de 8 Mayıs 2009 tarihinde Danıştay davası ile bu davanın birleştirilmesi yönünde görüşünü açıkladı.<ref>{{Cite webWeb kaynağı| url = http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&KategoriID=15&ArticleID=1092560&Date=08.05.2009&b=Danistaya%20saldiri%20ve%20%22Ergenekon%22%20%20davalari%20birlestirildi&ver=46 | başlık = Danıştay’a saldırı ve "Ergenekon" davaları birleştirildi | erişimtarihi = 19 Mayıs | erişimyılı = 2009 | yayımcı = [[Milliyet]] | tarih = 8 Mayıs 2009 }}</ref>
 
3 Ağustos 2009'da, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada mahkeme heyeti, 1 .Ergenekon davası ile Danıştay üyeleri ve Cumhuriyet Gazetesine yönelik saldırı davalarının birleştiğini açıkladı.<ref>[http://ntvmsnbc.com/id/24988374/ Danıştay ve Ergenekon davaları birleşti]</ref>
 
=== Danıştay kamera kayıtlarının silinmesi raporu ===
21 Nisan 2010'da mahkemenin [[TÜBİTAK]]'tan istediği, "03 Mayıs 2006 ile 17 Mayıs 2006 tarihleri arasında Danıştay binasının güvenliği ile ilgili kameraların arıza nedenlerinin, hangi tarihlerde [[OYAK Savunma ve Güvenlik]] şirketine bildirildiğinin ayrıca bu tarihler dışında kameraların arıza yapıp yapmadığına" ilişkin talebine gelen cevabı okundu. Bu raporda, "kamera kayıtlarının yapıldığı sabit disklerde arıza olmadığı, kayıtlardaki akşam saatlerini içeren görüntülerin bir kısmının sonradan ismi değiştirilerek silindiği" ifade edilmiştir.<ref>{{Cite webWeb kaynağı| url = http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14488361.asp | başlık = TÜBİTAK: Danıştay saldırısında görüntüler silinmiş | erişimtarihi = 21 Nisan | erişimyılı = 2010 | yayımcı = [[Hürriyet]] | tarih = 21 Nisan 2010 }}</ref>
 
TÜBİTAK'tan gelen rapor doğrultusunda Danıştay'ın güvenliğini sağlamakla görevli eski [[OYAK Savunma ve Güvenlik]] şirketi Genel Müdürü Orhan Çoban'ın da bulunduğu 6'sı tutuklu 10 sanık hakkında cinayete yardım etmekten dava açıldı. Davanın iddianamesinde; sanıkların OYAK Güvenlik şirketi tarafından Danıştay binasına kurulan ve olay tarihinde sökülen kayıt cihazına müdahale ederek, görüntüleri geri getirilemeyecek şekilde sildikleri, saldırı öncesi sökülen cihaz yerine yeni bir cihaz taktırmayarak saldırı günü görüntülerin kaydedilmesini engelledikleri belirtildi. Sanıklar, saldırıdan sonra, delilleri karartmaya yönelik toplantılara da iştirak etmişlerdi.